9.BÖLÜM

1.2K 163 12
                                    

Yalın doğan

  Gamzem biliyorsun çok özledim seni. Özlemim yakıp kavuruyor içimi. Bir de şu vicdan azabı var ya, benim yüzümden öldüğünü bilmek beni mahvediyor.

Gitmeden önce son sözün "Seni izleyeceğim, üzülürsen yanıma geldiğinde dayak yersin. Başkası gircek hayatına. Onunla mutlu olmayı bil." demiştin.

Biliyor musun, iki yıl oldu. Ne üzülmekten vazgeçtim ne de hayatıma biri girdi. Ama biliyor musun Gamze'm, bir kız bana senin gibi hissettiriyor. Aynı sana benziyor. Senin gibi bakıyor, senin gibi gülüyor, senin gibi davranıyor...
Sana olan özlemimi gidermemde yardımcı oluyor. Bazen ona kötü davranıyorum. Neden inan bilmiyorum.
Üzüldüğünü anlıyorum, ama bozuntuya vermiyorum. Çağrı anlamış gibi ona olan hislerimi açığa çıkarmam için hep konuşuyor, ona karşı bir his beslemediğimi söyleyince kıza daha çok yaklaşıyor. Kabul, rahatsız oluyorum bu durumdan.

   Gamze'm sana itiraf ediyorum,
Senden sonra ilk kez sanırım biri beni etkiliyor.

Yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim.

Yine çağrı'nın annesi burdaydı. Kadın taktı kafayı! Kızı da zor durumda bırakıyor.

"Bu nasıl kız? Öğlen olacak uyanamıyor!"

"Hiç bu saate kadar uyumazdı. Yalın bir baksana uyuyor mu?"

Kafamı sallayıp merdivenleri çıktım. Odasının önüne geldiğimde kapının üzerindeki kağıdı gördüm.

Mektubu sindire sindire okuyordum.

Gitmiş miydi?

Sırf dün herkesin hayatından çık dedim diye.

Nerden bilebilirdim ki alınacağını?

Bazen bende ne dediğimi, neden dediğimi bilmiyorum. İnsanlara neden kötü davrandığımı, neden düşündüğümü farklı şekilde söylediğimi bilmiyorum.

Mektubu masanın üzerine koyup çağrı'nın yanına gittim.

"Şey.. Gezmeye gitmiş. Bir kaç işi varmıs. Halledecekmiş. Uyumuyor yani. Siz de sonra gelirsiniz hadi görüşürüz." dedim

ve annesinin kolundan tutup
çekiştirmeye başladım.

"Ne yapıyorsun Yalın? Neden sonra gelecekmişim?!" kapıyı açıp dışarı çıkardım ve kapıyı suratına örttüm,

"Ne oldu yalın?"

"Deniz, gitmiş! Bir de not bırakmış!"

"Nasıl gitmiş? Nereye gitmiş?"

Mektubu çağrıya da okuttum.

"Benim yüzümden gitti. Ne diye onu bu oyuna zorladım ki! Güvendiğim tek kızdı!"

"Senin değil, benim yüzümden gitti. Dün ona herkesin hayatından çıkması gerektiğini söylemiştim.

"Oğlum manyak mısın sen! Ne diye böyle dedin? Fark etmedin mi o kız senden hoşlanıyor. Ne kadar da salaksın! Aranızı yapacağım diye götüm çıktı lan! Sende seviyorsun! Sevmesen de ilgini çekiyor."

Deniz benden hoşlanıyor muydu? İmkansız...

"Deniz'in benden hoşlandığı falan yok!"

"Nasıl yok lan? Göz doktoruna gidelim mi yalın? Çünkü kızın senin için yaptıklarını görmemek için kör olmak lazım."

Tüm duygusuzluklarıma rağmen hâlâ benle iletişim kurmaya çalışıyordu. Durmadan bakıyor, göz göze gelemediğinden hemen kafasını çeviriyordu. Bazen bana bakarak dalıp gidiyordu. Buzlarımı yavaş yavaş eritiyordu...
Gerçekten hoşlanıyordu belki de.

Siyah Kelebek |TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now