25.BÖLÜM

801 118 51
                                    

ÇAĞRI AYDIN

İçim içimi yiyor ama elimden bir şey gelmiyor. Deniz'i orda bırakıp buraya gelmek çok canımı yakıyor Ama iyiliği için orda kalmak zorunda.

Denizin yattığı hastanenin müdürü ile yakın sayılırdık. Olayları anlatınca hemen tedavi altına alınması gerekiyor dedi. Elimden gelen ne olabilirdi? Canımın parçasının iyileşmesi şu dünyada ki en büyük dileğimdi. O yüzden onu orda bırakmak zorunda kaldım.

Bu hale Yalın yüzünden gelmiştik. O siktir olup gitmeseydi şu an Deniz iyiydi. Ya da denize hiç umut vermeseydi?

Sinir hücreleri bedenimi ele geçiriyordu. Cebimden telefonu çıkarıp Yalın'ı aradım.

"Ooo Çağrı nasılsın?"

"İyi değilim Yalın! Sayende hiçbirimiz iyi değiliz."

"Ne demek sayende ne oldu?"

"Ne olmadı ki? Yalın mutlu gerisi önemli mi?"

"Çağrı ne oldu dedim sana!"

"Deniz tımarhanede lan. Acaba niye? Deniz sigara içiyor be! Acaba niye?"

"ne demek tımarhanede? Noluyor?"

"Yokluğuna dayanamadı lan! Aklını kaybediyor! Her yerde seni görüyor!"

"Çağrı şakaysa çok kötü olur!"

"Şaka ha? Sence bende şaka yapacak hal kaldı mı?"

"Geliyorum oraya."

"Gelme lan gelme! Her şeyi mahvettin zaten!"

"Çağrı kes sesini!"  dedi ve telefonu kapattı.

Kaç yıllık kardeşimdi yalın. Hani her şeyi bırakır beni bırakmazdı. Ya da ben öyle tahmin etmiştim! Yalın gitti, beni Denizi düşünmeden gitti. Kardeş kazığı neymiş onu öğrendim ben. Kardeşim dediğin insanın çekip gitmesi çok koyuyor be adama!

Telefonumun çalmasıyla arayana baktım. Kaan gerizekalısıydı.

"Ne var?"

"Bak aklıma ne geldi. Sen madem bu kızı oraya kapattırdın. İlgilen. Mesela yarın kıyafet götür."

"Sana mı soracağım ne yapacağımı?"

"Bak Çağrı sen benim sabrımın kotasız olduğunu falan mı düşünüyorsun? Öyleyse söyleyim kotasız değil! Taşarsa çok kötü olur!"

"Hadi ya ne olur?"

"Elindeki her şeyi kaybedeceksin. Başladın bile. Mesela Deniz? Artık benimle yaşamak istiyor."

"Ama yaşamayacak!"

"Neden çağrı bey sinirler mi?"

"Lan oğlum ben senin o konuşmanı hay Allah ım ya sabır ver. Kapat şu telefonu!"

Dedim ve hışımla telefonu kapattım. Sanırım bende artık ciddi olabiliyordum. Şakacı çağrı'dan eser yok. Hayat sağ olsun!

______&______&______

Kapının alacaklılar gibi çalınmasıyla gözlerimi araladım. Kim lan bu sabahın köründe!

" Çatlama lan geldim." dedim ve yatağımdan kalkıp kapıya doğru ilerledim.

Hala ısrarla çalan kapıyı açtım.
Ciddi miydi? Rüya mı görüyorum şu an? Ellerimle gözlerimi ovuşlayıp tekrar baktım. Evet, oydu. Geleceğim derken yalan söylemiyormuş.

"Deniz nerde?"

"Umurunda mı lan?"

"Çağrı deli etme insanı" diye kükreyip kapıya yumruk attı.

Siyah Kelebek |TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now