23.BÖLÜM

825 128 21
                                    

Delirmek uzun sürer sanıyordum. Öyle olmasa insanlar nasıl akıllı kalabilsin ki bu acımasız dünyada?

"Deniz, ben sana delisin demedim güzelim. Sadece yardıma ihtiyacın var. Hadi, kalk sadece tedavi olman gerek."

"Çağrı sana burdan bir uçarım! Ya gitmiyorum zorlama. Ben delirmedim."

"O yüzen mi salak salak Yalın'ı görüp duruyorsun?"

"sen kıskanıyorsun. Göremiyorsun tabii sen."

"Haklısın. Kıskanıyorum seni. Çünkü ben bizi bırakıp giden şerefsizi görmek isteyecek kadar küçüldüm."

"Sen ne demek istiyorsun bana?"

"lan gitti gitti. Ardındakileri düşünmeden gitti. Sen ağlasan da hayal de görsen gelmeyecek lan yok artık o!"

Kelimeler bir ok gibi saplanıyordu kalbime tek tek. Gitti, gelmeyecek! Mutlu orda sensiz!

"Sence tedaviye ihtiyacım var mı?"

Uzun süre gözlerini kapatıp açtıktan sonra gözlerime baktı.

"Sadece bir gözük doktora ha?"

"Ama ben deli değilim ki!"

"Oraya sadece deliler gitmiyor güzelim. Hadi."

"Kliniğe kapatırlarsa?"

"izin vermem. Seni orda bırakmam."

"Söz ver."

"Söz veriyorum güzelim. Hadi kalk hazırlan."

İçimdeki yangınları umursamadan merdivenlerden çıktım. Bir volkan gibidir bazen kelimeler. İçinde kalır insanın. Sussan yakar, konuşsan yakar. Yanmaktan kurtulamazsın.

Elime ilk gelen kıyafetleri hızlıca giyip Çağrı nın yanına gittim.

" Hadi hazırım ben."
Kafasını sallayıp yanıma geldi. Ellerini ellerime kenetlendi. Sanki gitmek istemiyordu olacaklardan korkuyordu ama mecburdu. Tıpkı benim gibi o da tedirgindi.

^^^^^

Ekrandan izlediğim sıra numarasına baktım. Ekranda adımın çıkmasına son bir insan vardı. Korku beni iyice ele geçirmeye başlamıştı. Ya onlar da bana deli derlerse?

Çağrı nın koluna sımsıkı sarıldım. Kafamı da boynuna gömdüm. Sanki hayatın zorluklarından kaçmak için buraya kafasını gömmeliydi insan.

Ağlamak istiyorum. Sanki dünyanın sonu gelmiş de herkes ölmüş de bir ben kalmışım gibi hissediyorum.

Kafamın içinde susturamadığım sesler beynimi iyice eritmeye yeterken bir de kalbimde hissettiğim sancı katlanılmaz oluyordu.

"Senin sıran"

Çağrı nın sesiyle ona baktım. Gerçekten de benim sıramdı.

Hızlıca ayağa kalktım. Derin bir nefes aldım. Yanimda çağrının da olacağını bilmek az biraz rahatlatıyordu içimi.

Kapının kulpunu indirip içeri ilk adımımı attım. Çağrı da tam arkamdaydı.

"Deniz Çakır."

Doktorun sesiyle ona baktım. Orta yaşlı bir adam vardı karşımda saçlarının beyaz olmasına rağmen hala genç duruyordu.

"E-evet benim."

"Hoşgeldin otursana."

Dediğini yaparak koltuğa oturdum. Çağrı da diğer koltuğa oturdu.

"Çağrı'yı tanıyorum. Anlattı seni bana."

Siyah Kelebek |TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now