100. Bölüm sizlere özel videom buyursunlar :)
||
ÖMEEEEEER GELİYOR ÖMEEEEEER! BİR ŞEY YAPSANA ÖMER!'' diye bağırdığım da ben ömere çemkirdikçe ömerde ambulans şöförüne saydırıyordu. ''Şunu hızlı sürsene ben adam! Kızım geliyor kızım!'' diye sert bakışlar yollayıp bağırdığın da ömer eline telefonu alıp bir kaç kere tuşladığın da ''bana bakın lan ambulansın önüne geçin yolu açın kızım geliyor!'' dediğinde ömer telefonu kapatıp beni gene şaşırtmıştı.
''Ömer sana inanamıyorum bunu da yapıyorsun ya!'' dediğimde şimdiye kadar en yüksek sesli bağırmıştım. ''Alllaaahhhhhhhhım ölüyorum ömeeeeeer!!!'' diye bağırdığım da ömer elimi tutup ''defne kızımız için yapıyorum arabada mı doğsun!'' dediğinde çektiğim acı yetmiyormuş gibi bir de üstüme sinir geliyordu ömer böyle konuştukça.
''Ben çok istiyorum sanki arabada doğsun ömer! Delirtme beni babasının kızı işte ne geleceği zamanı biliyor ne de geleceği yeri!'' diye bağırdığım de ömer elimi sıkı tutup ''tamam defne tamam kızımız aynı bana benziyor'' dediğinde yüzünde alaycı bir gülüş vardı.
Yüzüme samimi ama samimiyetsiz bir gülüş ekleyerek ''sen benimle dalga mı geçiyorsun?!'' dediğimde ömer kısık bir öksürük ile ''ne dalgası hayatım seni onaylıyorum'' dediğinde birden giren sandı ile ilk bağırmıştım sonra cevabını vermiştim tabii.
''Ahhhhhhhh ömer ahhhhhhh sen gelirsin yanıma defne yaprağa kardeş yapalım diye'' dediğimde biraz doğrulup yüzüne bakarak ''çok beklersin çoooook! Sana çocuk mocuk yok bundan sonra!'' dediğimde ömer yüzündeki gülümsemeyi silerek ''hayatım neden dalga geçeyim ben seninle anlayabiliyorum acı çekiyorsun ama'' dediğinde koluna bir tane vurarak ''NEREDEN ANLAYACAKSIN HA NEREDEN! SANKİ DOĞURMA İMKANIN VARDA ANLAYACAKSIN! NEDEN KADINLAR DOĞURUYOR HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ?'' dediğimde inlemeye de devam ediyordum.
Ara ara nefesler vererek konuşmaya devam ettim. ''SİZ DOĞURSANIZ KAHRINIZ ÇEKİLMEZ BE! ALLAH KADINLARA DAYANMA GÜCÜ VERMİŞ ERKEKLERE KADINLARI SEVME KORUMA GİBİ YÖNLER VERMİŞ AMA SEN BENİ ÇEKMEK YERİNE ÇEMKİRİYORSUN ÖMER SENİ BOĞACAĞIM!'' dediğimde yanımızdaki doktor ''defne hanım lütfen sakin olun az daha sabır edin'' dediğinde fırça sırası doktordaydı.
''Kolaysa sen sakin ol doktor! Ben burada eğlenmiyorum DOĞURUYORUM!'' diye bağırdığım da artık bağırmak için takatim de kalmamıştı. Hastaneye geldiğimizde ömer önden inip elimi tutarken ''yanındayım hayatım yanındayım merak etme'' dediğinde sadece ağlayarak ''Beni yalnız bırakma sakın benimle geliyorsun!'' diye bağırdığım da ömer ''ne yani bende mi geleceğim seninle doğumhaneye?'' diye sorduğun da sedyeyi durdurup ''yaparken iyi geleceksin tabiii'' diye bağırdığım da koşa koşa beni doğumhaneye götürüyorlardı.
||
Doğuma girdikten sonra defne yanında istediği için ömer de doğuma girecekti. Girmeden önce eline telefonu alıp ayazı arayarak ''ayaz defne doğuruyor çabuk herkesi topla gel!'' diyerek telefonu yüzüne kapatarak doğuma defnenin yanına gitmişti ömer.
|||
''Neredesin sen ömer! Allahım çok kötüyüm öleceğim şimdi daha doğmadı mı bu çocuk?'' diye sorduğumda doktor yüzüme gülerek ''daha doğum başlamadı defne hanım bunlar sadece bir başlangıç'' dediğinde yüzüne ağlamaklı bakarak ''ne demek daha yeni başlıyoruz? Ben deminden beri o kadar bağırmalarım ağlamalarım devam mı edecek? Ben daha çok bu acıyı çekecek miyim?!'' diye sorduğum da doktor gülerek ''bu konuda size eşiniz yardımcı olacaktır'' dediğinde ''ömeeeeeeeeeeeer!'' diye bağırmıştım sadece.
||||
''Nihan kalk nihan kalk! Defne doğuruyormuş'' dediğinde nihan birden gözlerini açıp yatakta doğrulduğun da ''ne diyon sen ayaz! Daha erken değil mi? Ne doğurması?'' dediğinde nihan apar topar yataktan kalkıyordu. Geceliğinin yeleğini giyip ''ay ayaz bir şey söylesene?!'' dediğinde ayaz eline telefonu alıp defnenin abisini aramak ile meşguldü.
''Ali abi gece gece rahatsız ediyorum ama defne'' dediğinde ayaz aliye bir kaç laf daha ettiğinde ''sakin ol abi bir şey yok yaprak geliyor defne doğuma girmiş'' dediğinde ayaz gülerek ''ya abi işte öyle biraz erken ama işte biz on beş dakikaya yakın evden çıkıyoruz hastanede görüşürüz ben sana adresi mesaj atarım'' dediğinde telefon kapanmıştı.
''Ne bileyim nihan işte erken doğum oldu herhalde abim de bana bir şey demedi ki? Defne doğuruyor dedi kapadı'' dediğinde nihan alalecele giyindiğinde odadan çıkarak da konuşmaya devam ediyordu. ''Ay yaprağın çantasını alıp geliyorum kaanı ayten hanıma bırakırız'' dediğinde nihan odadan çıkmış ayaz da peşinden gidiyordu.
Nihan yaprak için hazırladıkları çantayı aldığın da ayaz telefonda konuşuyordu. ''Ne demek baklava bulamadık?! Bana bakın lan ben hastaneye varmadan on tepsi fıstıklı baklava hastanede elinizde olmazsa vururum lan sizi!'' deyip telefonu yüzüne kapatmıştı ayaz.
''Hayır nereden çıktı bu baklava ayaz? Neden bağırıyorsun çocuklar uyuyor!'' dediğinde nihan kaan eliyle gözünü kaşıyarak içeri girdiğinde ''nereye gidiyorsunuz amca?'' diye sorduğun da nihan ''al işte çocuğu uyandırdın karga sesinle! Baklavana başlayacağım şimdi!'' dediğinde ayaz kaanın yanına gidip önünde eğilerek ''abi oluyorsun koçum yaprak geliyor onu hastaneye almaya gidiyoruz'' deyip nihana dönerek ''baklava sözüm var nihan yeğenim doğsun o hastaneyi baklavaya boğacağım'' dediğinde nihan sabırlar diliyordu.
Evden çıktıklarında nihan hastaneye gidene kadar başının etini yemişti. ''Ya yenge Allah aşkına bir sus artık valla içim şişti'' deyip amcasına dönerek ''amca ben büyüyünce evlenmeyeceğim'' dediğinde nihan ikisine de bir tane cimcik yollayarak ''hey iplikçi erkekleri siz hele bir aklınızı başınıza alın yoksa ben sizi çarpmayayım!'' dediğinde ayaz ile kaan birbirlerine sokularak sessiz kalmışlardı.
|||
''Ömeeeeeeeeer! Neden doğmuyor artık bu çocuk! Allahım öleceğim şimdi ömer sana bir daha çocuk verirsem ne olsun!'' diye hem doğurmaya hemde ömer'e çemkiriyordum. Doktor ''defne hanım hadi biraz daha bastırın! Hadi geliyor!'' dediğinde daha fazla bağırmaya başladığım da ömer elimi tutarak ''defnem hadi defnem az kaldı azcık daha dayan kızımız gelecek şimdi'' dediğinde ömerin yüzüne bakarak kahkaha attığım da ''SABIR DİYOR BANA SABIR ÖMEEEEEER!'' diye bağırdığım da aylardır beklediğim sesi duymuştum.
Terler içinde ömer'e baktığım da gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğümde elimi sımsıkı tutmuştu. Doktor ayaklarından tutup totosuna vurduğun da daha çok ağlamaya başlamıştı. Doktor bebeğimizi eline alıp bize gösterdiğinde "bakın defne hanım kızınızın sesi ne kadar gür şimdiden kafası dik duruyor" deyip gülerek ömer'e bakarak "kızınız çok dik başlı olacak" dediğinde ömer tek kaşığı kaldırıp "O sonuçta bir iplikçi olacak o kadar! " dediğinde ömer'in bununla gurur duyması beni tabiki de şaşırtmamıştı.
Doktor bebeğimizi hemşireye verdiğinde bize bakarak "şimdi sizi odaya götüreceğiz emzirmeniz için geleceğiz" dediğinde ömer kaşlarını çatarak "hemşire ile kızım gelsin yeter! " dediğinde doktor kısık kısık öksürdüğünde oradan çıkmıştık.
|||
"Ayaz.. Neredeler çıktılar mı?" diye sorduğunda ali ayaz alinin yanına giderek tokaştığın da "yok abi daha çıkmadılar işte bizde bekliyoruz bizim küçük iplikçiyi" dediğinde ali gülerek "erken geliyor dayısının gülü" dediğinde herkesin yüzünde güller açıyordu.
Kaam amcasının yanına geldiğinde elini tutup "amca şimdi kardeşim mi gelecek" dediğinde sinan ve serdar hastanenin koridorunda durup duvara yaslanıp izlediğinde ali tek kaşını kaldırıp "o çocuk bu mu? " diye sorduğunda ayaz kafasını sallayarak "evet ali abi bizim küçük iplikçimiz kaan" dediğinde kaan aliye bakarak "sen kimsin? " diye sormuştu.
Ali kaan'ın yanına giderek ellerini omzuna koyarak önüne eğildiğinde ali "merhaba kaan? Ben defne'nin abisi kardeşinin de dayısıyım" dediğinde kaan gözlerini pörtleterek "defne annemin kardeşi memnun oldum" dediğinde kaan devam etti "biliyorum şuan bu dediğim saçma oldu kusura bakma ben biraz heyecan yaptım" dediğinde ali gülerek kaan'ı yanına alarak "heyecan yapma yiğenim kardeşim seni kabullendiyse seni kendi çocuğu gibi seviyorsa bende buna saygı duyar seni de yapraktan ayırmam kendi öz yiğenim gibi severim" dediğinde kollarını açıp kaana gülümsediğinde kaan da karşılık olarak alinin bu samimi hali karşısında kollarını açıp sarılmıştı. Alinin bu davranışı sırf kardeşini sevdiği için ve küçük bir çocuğu kırmamak için yapmıştı. Kaan o kadar mutluydu ki.
Ali ile kaan sarıldığın da kaan "teşekkür ederim" dediğinde ali "teşekkürlük bir şey yok yiğenim kardeşim sana oğlum derken senin de bana dayı demen gerek usul böyle" dediğinde gülümsemişti. Sinan ve serdar da yanlarına gelerek "senin üç tane dayın var bize sarılmak yok mu?" dediğinde serdar kaan ilk bakarak ali tarafından onların yanına gönderilmişti. "Onlarda senin dayın hadi git bakalım" dediğinde kaan yavaş ama temkinli adımlarla yanına gittiğinde ikisi birden aynı amda sarılmışlardı. Sinan gülerek "senin birde deden var o bizden daha tatlıdır ama pabucun dama atılmış olabilir şimdi o kız torun heyecanı ile evde yakup tutuşuyor ama seni de sever üzülme" dediğinde kaan yanlarına sokulmuştu.
"Saol be abi" dediğinde ayaz alinin koluna dokunarak "o daha çocuk günahsız bir suçu da yok o da artık benim bir yiğenim" dediğinde ikiside gülüşmüşlerdi.
Ömer içeriden çıktığında herkes kapıya yöneliyorken ömer biraz şaşkın biraz da ağladığı için durgundu. Ayaz yanına giderek "abi oldu mu? " diye sorduğunda gözlerinden bir damla yaş aktığın da kafasını kaldırıp herkese baktığında "turuncu kafalı bir kızım oldu ayaz" dediğinde ayaz yerinden fırlayarak ömere sarıldığında birlikte ağlamaya başlamışlardı. Kaan da koşarak babası ve amcasının yanına geldiğinde kaan babasına sarılarak "kardeşim tütüncü kafalı mı baba? " diye sorduğunda ömer gülerek kaana bakıp kucağına aldığında oğluna sımsıkı sarıldığında "evet oğlum turuncu kafalı birazdan anneni de odaya çıkartacaklar kardeşini ve anneni göreceğiz" dediğinde ömer elinin tersiyle gözünde ki bir damla yaşı silmişti ilk.
Kaan babasının kucağında iken ilk ali tebrik etmiş sonra sinan ve serdar da ettiklerinde nihan yanlarına gelerek "ay ömer anlatsana nasıldı? " diye sorduğunda bie sandalyeye oturup kaan'ı da kucağına alarak "küçücük nihan küçücük nasıl ağlıyor bir görsen hele bir bakışı var görmen lazım dikti kafasını bize baktı" dediğinde ayaz araya girerek "dik kafalı olacak desene benim yiğenim" dediğinde ali araya girerek "defne de ilk doğduğunda başını dik tutmuş" dediğinde nihan gülerek "annesi gibi olacak" dediğinde ayaz araya girip "çok çekeceğin var abi senin" diyerek gülmeye başlamışlardı.
Kaan " baba kardeşimi görebilir miyiz? " diye sorduğunda ayaz atlayıp "görürüz tabi yiğenim onu şimdi küveze koymuşlardır yatıyordur hadi gidelim" dediğinde hepsi ayaklanıp bebeğin olduğu yere gitmişlerdi.
Bebeklerin olduğu yere geldiklerinde ortada bileğinde kocaman iplikçi künyesi ile kendini belli ediyordu. "Ulan ayaz sen mi aldın bu künyeyi" diye sorduğunda ömer ayaz gururlanarak "he abi ben aldım yiğenime ilk hediyemdir şimdi bebekler karışmasın diye önden hemşireye verdim" dediğinde nihan gözlerini devirerek "Allah seni bildiği gibi yapsın ilk baklava diye tutturdun şimdide künye! " dediğinde ayaz elini şıklatarak "tabi ya ben heyecandan baklavayı unuttum! Yiğenim bende akıl bırakmadı ki! " dediğinde adamlarından birini yanına çağırarak "getirsinler" dediğinde ömer ayaza bakarak "kim neyi getiriyor lan" diye sorduğunda adamlar ellerinde fıstıklı baklava ile geliyorlardı.
''Ulan ayaz Allah seni ne yapmasın emi? Ne yapacaksın ulan bu kadar baklavayı?'' diye sorduğun da ömer ''dağıtacağım abi dağıtacağım lütfen karışmaz mısın?!'' dediğinde adamalra bakarak ''gidin herkese dağıtın deyin ayaz ipliçinin yiğeni ömer iplikçinin kızı oldu onun hayrına de hayde!'' diyerek gönderdiğinde ömer sabır çekip sadece gülüyordu. Kaan ''baba kardeşimi kucağıma alabilecek miyim?'' diye sorduğun da ömer gülümseyerek ''tabiki de alabilirsin ama azcık büyüsün öyle şimdi annenden başka kimse alamaz kucağına'' dediğinde ömer ayaz araya girmişti.
''Ben ben amcası alacak onu ilk kucağına!'' dediğinde ömer gülerek ''tamam dedik ya ulan alırsın'' dediğinde nihan ''ay ayaz sana inanamıyorum resmen bir şoktan bir şoka sokuyorsun beni!'' dediğinde ayaz nihanın önünde eğilerek ''hele benim kızım bir doğsun sen gör bak ben ona neler ediyorum'' dediğinde ayaz hem ömer'in hem de nihanın sert bakışlarına maruz kalmıştı.
Ayaz ayağa kalkarak ''hiç bana bakmayın öyle! Ben kız istiyorum!'' dediğinde nihan sessiz kaldığın da ömere bakarak ''kusura bakma abi bende kız istiyorum hem benim oğlum var birde kızım olsun yaprak da yalnız kalmaz'' dediğinde ömer ''Allah ne verdiyse o tabi de senin oğlun olacak hep oğlun alacak'' dediğinde ayaz sakallarını kaşıyarak ''nereden biliyn abi?!'' dediğinde ömer gülümseyerek ''bir şeyi çok istersen olmazmış da ondan'' dediğinde tekrar kaan ile camekana dönmüştü.
''Ayaz Allah aşkına bir dur eli ayağı sağlam olsun de geç kızmış oğlanmış ne fark ediyor? Sonuçta oda senin kanını taşıyacak! Hem böyle konuşma bebeğimiz üzülmesin'' dediğinde ayaz nihanın önünde eğilerek ''bebeğim sen üzülme baban seni çok seviyor'' dediğinde sinan ''vala bende kızım olsun isterim oğlanlar yaramaz oluyor'' dediğinde ali ensesine bir tane yapıştırarak ''bilmez miyim sen ne yaramazlıklar yapardın! Ama senin de oğlun olacak belli'' dediğinde serdar ''aman be abi kız erkek ne fark ediyor sağlam olsun çok şükür de'' dediğinde ayaz ''haklı bilader'' demişti.
Kaan hepsine dönüp ''lütfen biraz sessiz olur musunuz? Kardeşimin sesini duymak istiyorum!'' dediğinde ali kaana destek çıkarak ''çocuk doğru diyor susun iki dakika!'' dediğinde ömer ''defne odaya geçmiştir yanına mı gitsek?'' diye sorduğun da hemşire çıkıp ''ömer bey kızınız hazır siz odaya geçin bizde geliyoruz'' dediğinde kaan hemşireyi durdurup ''kardeşimi ben götürebilir miyim?'' diye masumca soru sorduğun da hemşire ilk ömere bakıp onay aldıktan sonra ''tabi olur küçük bey, ben getiriyorum kardeşini'' dediğinde kaan zıplayarak babasına sarıldığın da ''çok teşekkür ederim baba'' dediğinde ömer sırtını sıvazlamıştı.
Kendi oğlu ile ilk bağı kuramamıştı ama kızı ile oğlunun arasında ki ilk bağı kurmasına izin verecekti. Yaprak geldiğinde çok dikkatli bir şekilde kaanın kucağına bıraktığın da küçük gelmişti yaprak. Biraz zayıf ve erken doğduğu için anne sütü ve anne sevgisi gerekiyordu. Odaya yavaşça geldiğinde ayaz homurdanıyordu. ''İlk ben alacaktım'' dediğinde ömer araya girip ''kaan abi avantajını kullandı ondan sonra sen alırsın zırlama'' dediğinde ömer ayaz odanın kapısını açıp içeri girdiklerinde defnenin kafasında kırmızı kurdele bağlı şekilde gördüklerinde nihanın gözleir dolmuştu.
''Aman aman kimler gelmiş'' diyerek konuşmaya başladığın da ilk kaana sıcacık bir öpücük bıraktığın da sonra kızını ömerin deyimiyle turuncu kafayı kucağına almıştı defne. Yaprak gözleri taş gibi açık bakınırken annesi ile ilk bağını annesini serçe parmağını tutarak başlamışlardı.
''Annecim hoşgeldin bir tanem dünyamıza'' dediğinde nihan ayaza kaş göz yaparak herkesi dışarı çıkarmıştı sessizce. Aile tablosunu bozmak istememiş yalnız bırakarak ömerden binlerce kez teşekkür almıştı.
''Kızım turuncu kafam babacım'' diyerek elini uzattığında elini tuttuğunda ömer ağlamamak için zor tutmuştu kendini. Kaan ''anne ben ilk defa görüyorum turuncu bir bebek'' dediğinde efne ile ömer gülmüşlerdi. Defne diğer eliyle kaanı yanına çekerek ''biliyor musun kaan bende böyle doğmuşum turuncu kafa'' dediğinde kaan gözlerini büyüterek ''senin gibi dünyalar güzeli olacak desene anne'' dediğinde defne kaana sımsıkı sarılarak ''galiba bana çekti'' dediğinde ''ama kızım çok şanslı ki senin gibi bir abisi var'' dediğimde kaan yaprağın başına çok hafif bir şekilde öpücük bırakmıştı.
''Ben kardeşimi hep koruyacağım'' dediğinde ömer ''aferin benim oğluma kardeşine sen göz kulak olacaksın artık sen abisin!'' dediğinde gülmeye başlamışlardı. ''Ya defne turuncu kafa renkli gözlü olacak galiba baksana gözlere mas mavi'' dediğinde defne gururlanarak ''ayy inşallah ömer hamileyken hep ayaza baktım ayaz gibi amcası gibi renkli gözlü olsun diye ayva yedim gamzeli olsun diye'' dediğinde ömer gülerek ''sen ciddi misin?'' dediğinde ''evet çok ciddiyim Allah dualarımı kabul etti hem gamze var hem gözler renkli tabi bu zamanla değişir ama olsun'' dediğinde ömer ''sen beni delirtecen he? Kızımız zaten güneş gibi parlıyor erkekler kızıma baksın mı iyice'' dediğinde defne gözlerini devirmişti.
''Ben baktırmam baba sen merak etme'' dediğinde defne ''eh çok güzel iki dakika da çocuğu da kendine benzettin ömer!'' deyip kaana dönerek defne ''sen babana bakma annecim siz abi kardeş çok medeni bir şekilde anlaşacaksınız öyle yok erkek baktı yok böyle şeyler yok kızım hadlerini bildirir'' dediğinde ''ama anne biri çıkıp kardeşime laf atacak ben onun yanına bırakmam'' dediğinde ömer elini yumruk yapıp kaan ile tokalaştığın da defneye bakarak ''o bir iplikçi erkeği kanında var durduramazsın! Bak gör kızım da babası gibi olacak'' dediğinde defne ömer'in eline bir tane vurarak ''kızımdan oğlumdan uzak dur! Onlar modern bir eğitim alacak kültürlü olup senin dünyandan uzak duracak!'' dediğinde defne ömer sadece gülüyordu.
''Akacak kan damarda durmaz!'' dediğinde ömer ''ben o damarı pamukla tıkarım biliyorsun doktorlu okuyorum!'' dediğinde ömer ilk karısına sonra oğluna en son da turuncu kafasına sımsıkı sarılarak ''iyi ki evlendşm seninle ilk bana kim olduğumu öğrettin. Aşkı sevgiyi öğrettin oğlumu buraya getirdin ona ana oldun sen doğurmadığın halde analığın çok güzel bir şey olduğunu gösterdin yetmedi bana birde kız çocuğu verdin şimdi ben seni başımın üstünde taşısam azdır. Siz benim en değerli varlığımsınız! Sizi çok seviyorum!'' dediğinde duygusallaşmışlardı herkes bir kişi hariç.
Defne, ömer ve kaan ağlarken yaprak ağlayanlara bakıp gülüyordu. Yaprağın çok güçlü her zaman güler yüzlü olacağı şimdiden anlaşılmıştı.
İLK ÖNCE BİR MAŞALLAH DİYELİM :) BENİM MAVİŞ KUZUMA :) OYYY YESİNLER ONU :)
||
Ve bölüm geldi :)
varsa hatam affola :)
seviliyorsunuz :)