Ellerimi masaya sertçe vurup derin derin nefes alırken dudaklarımdan sadece ''ah defne ah defne! Beni ne hale getirdin!'' diye homurdandığımda hızlıca yerimden kalkıp odadan çıktığım da herkes olduğu yere sabitlenmiş bir şekilde bana bakıyordu. İşaret parmağımı demin yanımdan çıkan sürtüğe göstererek ''SEN KOVULDUN!'' diyerek direk ayazın odasına girmiştim.
''Sen defnenin beni boşaması için sebep mi arıyorsun?!'' diye odaya daldığım da ayaz iki ellerini havaya kaldırıp teslim oldum bakışı atarken ''destur be abicim destur! Korkutuyorsun beni? Hem öyle de bir niyetim yok'' dediğinde elimi belime koyup ''bir de öyle bir niyetin olsaydı da alnının çatından vursaydım seni!'' dediğimde ayaz gözlerini devirerek ''abi sen ota boka kızıyon geliyorsun acısını benden çıkartıyorsun YAPMA'' dediğinde elimdeki kalemi kafasına fırlattığım da ''abi dikkat et dikkat et!!'' dediğinde bacağını okşuyordu ayaz.
''Ya ben nereden bileyim abi sekreter ayarla dedin bende gittim insan kaynaklarına dedim onlarda sana birini bulmuşlar defne sağ olsun senin eski asistanı yolduğu için'' dediğinde lafını kesip ''yalnız geçen yoldu bu sefer öldürür duydun mu seni de beni de öldürür!'' dediğimde ayaz toparlanarak ''Abi senin karizma yakıyor tabi ortalığı'' dediğinde sinirle bakmıştım.
''Başlatma lan karizmasından şimdi! Bunun ki asılmayı aşmış mevzu derin zaten kovdum gitti ben onu'' dediğimde ayaz ellerini ensesinin arkasına götürdüğünde derince bir of çekmişti. ''Bence biz sana sekreter olarak defneyi alalım hem böylece de defne sürekli yanında olur o da sen de kıskançlık krizlerine girmezsiniz'' dediğinde fikir hiç de fena değildi. Defne hamile olmasaydı eğer ayazın bu dediği geçerli olabilirdi ama şuan bu olmazdı.
''Bana bak adam gibi birini bul bu sefer yada dur ya ben bulurum onu!'' dediğimde ayaz muzipçe gülüp ''bana bak sen neden bu kadar ağır bir tepki verdin ki şimdi?'' deyip ayağa kalkıp yanıma gelip ''doğruyu söyle ne oldu?'' diye sorduğunda suratıma gülümseme ekleyerek ''eben ayaz eben!'' dedim.
Tam yanından çıkıyorken önüme geçip ''vallaha kesin bir şey olmuş billaha olmuş anlatmadna şurdan şuraya çıkartmam seni'' dediğinde gözlerimi devirip ''Allah senin cezanı versin ayaz!Geç şuraya'' dediğimde ayaz koşa koşa karşıma geçmişti meraklı gözlerle benim ağzımdan çıkacak cümleleri bekliyordu.
''Sen şimdi defneyi aldatmış mı oluyorsun lan?'' diye sorduğunda sehpanın üzerinde duran dergiyi yüzüne fırlattığım da ''ne aldatması lan! Ben ölürüm de defnemi aldatmam!'' dediğimde ayaz koltuğa yayılarak ''abi sen iyisin demi? Aldatmadığını bende biliyorum gözlerinle yapamayacağına göre eee sorun ney? Ne bu panik korku?'' diye sorduğunda ayaz ''oğlum benim karım hamile farkındasın demi? Tabi sen nereden bileceksin ki? Karın hamile değil'' dediğinde biraz da alttan laf çakmıştım.
Ayaz gözlerini devirerek ''ben çocuk istiyorum abijim ama nihan istemiyor ne yapayım?'' dedikten sonra oturduğu koltuğa iyice yayılarak ''heee senin dert şimdi anlaşıldı'' deyip gözlerini oynattığında ''bak bu büyük sorun işte ne yapıyorsun?'' dediğinde gözlerimi devirerek ''sence gerizekalı?'' diye sorduğumda oflayarak ''aman be tamam anladık sen zorda kaldın bu sekreter de sana asılınca bir şey oldun anladık'' dediğinde yerinden kalkıp vuracak gibi yaptığında ''sen ne kadar duygusuzsun lan! Nihan hamile kalsa sen kesin nihanı aldatırsın bak'' deyip işaret parmağın diliyle ıslatıp sehpaya sürerek ''ahanda buraya yazıyorum'' deyip suratına sinirle bakmıştım.
''Saçmalama abi ben işin gırgırındayım yoksa nihanı ben çok seviyorum karımı aldatmam o ondan önceydi'' dediğinde usul usul ayazın yanına yaklaştığımda ''bak şimdi şöyle bir şey var ayaz'' dediğimde oda bana yaklaştığında burun buruna gelmiştik. Kendimi geri çektiğimde ''gir içime gir ayaz!''dediğime ayaz gülmüştü sadece.
''Bak ben o iğrenç adamlar gibi olmayacağım tamam mı? Hamile karısını aldatmış adam gibi olmayacağım anlatabiliyor muyum?'' dediğimde ayaz oturduğu yerde dikleştiğinde '' anlıyorum seni defne'yi ne kadar çok sevdiğini de biliyorum sen zaten ölsen defne'yi aldatmazsın" dediğinde derince bir nefes çekmiştim.
"Ben karımı çok seviyorum ayaz hemde çok. Yani bir erkek isterse iradesine sahip çıkmalı, çıkabilmeli bende çıkanlardanım sabah işte defneyle konuşuyorduk ne zamandır da gelmiyordu yanıma yani böyle olmam defnenin etkisi ama ben ona baktığım için pişmanlık duyuyorum tamam gözümü hemen çektim ama bir saniye bile olsa gördüm ben bundan nasıl kurtulacağım ayaz? " diye sorduğumda ayaz derin derin düşünerek "sürtüğü kovdun ilk aşama oydu ikinci aşama ise karınla ilgilenme ama öyle bir ilgilenme değil bu" dediğinde "nasıl yani? " diye sorduğumda "çapkınlık yapmış akşamı karısının koynuna giricek adam gibi değil yani " deyip göz kırptığında "tabiki de öyle değil! " dedim.
"Sen sileceksin kafandan bunu. Hiç olmamış gibi gideceksin defne'nin yanına kızınla konuşucaksın oğlunla ilgileneceksin zaten o an onu çoktan unutucaksın çünkü huzurun yanında olacak " dediğinde içimden iyi ki benim ayaz gibi bir kardeşim var.
Yanınaa gidip ona sarıldığımda "iyi ki varsın lan! " dediğimde ayaz da bana sarılarak "ilk abi-kardeş diyaloğumuz şimdi anladım abilik kardeşlik nasıl duygu. Sen de iyiki varsın abim" dediğinde neredeyse ağlayacaktık. İkimizde arkamızı dönüp burnumuzu çektiğimiz de eski halimize geri dönmüştük.
|
"Ay defne çok güzel oluyor bu ya" diyerek çiğ çiğ pazı sarmasını ağzına attığında eline bir tane şaplak atarak "ay nihan yeme şunu çiğ çiğ! Yiyeceğine sar! " dediğimde homurdanarak "aman be ömer yese sesin çıkmaz ama" diye gözlerini devirerek "nihan sana inanamıyorum ömeri mi kıskanıyorsun ?"diye sorduğumda "kızım ömer yokken ben vardım kıskanırım tabii" dediğinde seslice bir kahkaha atmıştım. Bugün okul yoktu nihan biraz gezelim yaprak için alışverişe gidelim dediğinde ömer bin tembih vurarak "sakın dışarı çıkmayın defne için sakıncalı olur " diye başımun etini yerken nihan da ayrı başımın etini yiyordu.
"Ben yiğenime hediye alamıyacak mıyım ya! " diye homurdanırken ömer ile hep bir çekişme içindelerdi. Pazı sarmayı bitirdiğimizde neredeyse akşam olmuştu. En az yaprak sarması kadar uğraştırıcıydı. Geçen nihan magazinde görmüş tek elle sarma sarabiliyorum ben diyen ünlü. Adını tam hatırlamıyordum ünlü dedim ama neyse.
Nihan dediğinde sadece kahkaha atmıştım. Usta bir sarma saran olarak "sıksan gene saramazsın" dediğimde nihan kahkahalara girmiştik. Bu da işte böyle saçma bir anı olarak tarihe geçmişti.
Defne kaan baya baya ömere benzemiyor farkında mısın? Ay bu çocuk nasıl ömer'den çıktı ben anlamıyorum" dediğinde nihan "ay nihan sen bakma ömer'in böyle olduğuna aslında onun pamuk gibi bir kalbi var o benim hayatımda tanıdığım en mükemmel adam ❤" dediğimde "ayy aşk böcüğü seni" diyerek benimle dalga geçmişti.
Evet ömer zamanında yapılabilmesi en kötü şeyi yapmış çocuğunu kendinden uzaklaştırmak ile. Ama şimdi bunu telafi edecek düzeltecek!" dediğimde uyuyan mustafa'nın yanında yatıyordu. Sabahtan beri evde tepindikleri için yorulmuşlardı.
"Ömer çok iyi bir baba olacak" dediğimde "seni çok seviyor tabi kızınızı da ama kaan için bir şey diyemiyorum defne" dediğinde ciddileşmişti nihan. "Onu da ben halledeceğim oğluna sahiplenecek " dediğimde mutfaktan gelen kokuyu duyduğumda "ah nihan ah Daldık konuşmaya unuttum ben pazıyı" deyip koşturmaya başlamıştım.
|
Ayaz ile ömer şirketten çıkıp eve geldiklerinde ömer'in ellerinde çiçek, ayazın ellerinde çiçek eve girmek için hazırlanıyorlardı. Ömer mutfak penceresinden içeri baktığında defnenin yemekleri kontrol ettiğini zehra hanıma yemekler hakkında konuşup gülerek dinlerken gördüğümde işte bu dedim evimin kadını. Çocuklarının anası. Kaanın babası olacaktı.
Ayaz ise kucağında mustafa ile ilgilenen karısına bakarak ben çok şanslı bir adamım derken otuz iki diş sırıtıyordu. Kapıyı çalıp içeriye girmek için beklediklerinde kapıyı defne yanında da kaan ile açmıştı.
Defne ömerin elindeki çiçekleri gördüğünde sevinirken kaanı da babasına itiyordu. Kaan her ne kadar defne ile olduğu gibii olamasa da. Ömer çiçeği karısına uzattığında defne "en çok sevdiğim çiçekleri almışsın" dediğinde ömer kollarını açarak kaanı kucağına alıp yanağına sulu bir öpücük bıraktığında Defneye dönüp "sarı laleler en sevdiğin nasıl unuturum ki?" demeyi ihmal etmemişti .
Ayaz da ilk nihanı öpüp çiçekleri karısına verip sonra sa mustafa'yı kucağına aldığında "papatya.. En çok sevdiğin" diye eklemişti.
Kaan babasının bu halinden saşkınken kaanı kucağına oturttuğunda başına bir öpücük kondurduğun da "sana babalık yapmadım özür dilerim ama artık yapacağım" deyip elini defne'nin karnına koyup "kızım ile oğluma çok iyi bir baba olacağım" dediğinde defne kocasının ensesine bir elini koyup sarıldığında "seni çok seviyorum aşkım" dediğinde ömer burnunu karısının saçlarına götürdüğünde derince nefes alıyordu.
Kaan ilk defa babasıyla iletişim kurarak "defne annem pazı sarması yaptı çok da güzel oldu" dediğinde ömer "vaow " deyip defne'nin elini tutup küçük bir öpücük kondurduğunda "ellerine sağlık bir tanem şimdiden" dediğinde defne gerçekten çok mutluydu. Ömer soluna karısını sağına oğlunu alarak sımsıkı sarıldığında "siz benim huzurumsunuz" deyip öylece kalmışlardı.
TABİKİ DE DEFNE ÖMERİ ALDATMADI ALDATMAZ. BU SADECE HAMİLE KARISINA SADAKATİNİ ÖLÇMEK İÇİNDİ VE GÜNÜMÜZDE BUNUN ÇOK SIK YAŞANDIĞINI NADİREN DE OLSA OLMADIĞINI GÖSTERMEKTİ AMAÇ YOKSA ÖMER DELİ GİBİ AŞIK DEFNESİNE 😳😂 TABİ BİZDE ONLARIN AŞKINA 😍
BU ARADA GEÇEN BÖLÜME TOPLAM 328 YORUM GELDİ VE BU BİR REKOR BAZILARINIZA CEVAP VERDİM BAZILARINIZA VEREMEDİM BURADAN; YORUM YAPAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SEVİLİYORSUNUZ 😘
VARSA HATAM AFFOLA..