Sensiz Geçen Yıllar

بواسطة ozlemalper

350K 20.2K 2.1K

Aradan geçen yıllar kalpteki yangınları dindirebilir mi? Ya da kalp kırıklıkları zamanla kendini onarabilir... المزيد

1. Bölüm
Tanıtım
Geçmişten Gelen
İlk Karşılaşma
Hesaplaşma!!!
Acımasız Saldırı
Çaresizlik
Birdi İki Oldular
Cehennemde İlk Gün
Güç Gösterisi
Merhaba Zorlu Hayat
Pes Etmenin İlk Hali...
Can ile İkinci Raunt
Hastalık...
KAVGA!!!
RESTLEŞME
Gece Kaçamağı
HASTALIK II
Hakan Korhan kim?
Esaret Bitiyor mu?
İlk Korkular
"Yeni Planlar"
Direnişin İlk Adımları
Ve Savaş Başlasın O zaman
Toplantı...
İlk İş Günü

Hakan Yiğitoğlu

9K 802 80
بواسطة ozlemalper


Hakan elinde ki telefonu sabırsız bir şekilde çevirerek çalmasını bekliyordu. Sanki yıllardır kendini köşe bucak saklayan o değilmişçesine ortaya çıkmak istiyordu. Bu yaptığının birçok taşı yerinden oynatacağını biliyordu. Her şeyi ardında bırakarak gitmesine neden olan gerçeklerin tek bir tanesi bile değişmese de artık savaşmak istiyordu. Aslında çok da savaşmasına gerek yoktu yasalar açık ve net olarak kendisinin yanındaydı. Sadece gidecek ve kendisine ait olan her şeyi alacaktı. Telefon en nihayetinde çaldığında oturduğu yerden ayağa fırladı. Bir süre heyecanını bastırmak için bekledikten sonra telefonu açtı.

"Evet?"

"Hakan bey hesaplarınızda ki bütün blokeler kalktı. İstediğiniz gibi ulaşabilir ve kullanabilirsiniz"

Hakan da aksini beklemiyordu zaten. Odanın içini arşınlarken bir yandan da düşünüyordu.

"Diğer dediklerim halloldu mu?"

"Evet efendim odanız istediğiniz gibi hazır edildi ve istediğiniz toplantı yarın sabah saat ona ayarlandı"

"Güzel. Bir aksilik istemiyorum herkesi belirttiğiniz saatte orada hazır görmek istiyorum. Hazır olmayanlar ise kendilerine yeni bir iş bakmaya başlasınlar"

Adam boğazını sıkan kıravatı gevşetirken karşısında kıpkırmızı olan adama çevirdi bakışlarını.

"Anlaşıldı efendim..."

Suratına kapanan telefonla bir çuval gibi bıraktı kendini koltuğa.

"Ne ol lan adamın her dediğine evet efendim sepet efendim çektin"

Ediz hırsını çıkarmak istercesine sert adımlarla dolanıyordu odada. Yıllardır köpek gibi çalışarak elde ettiklerini bir günde kaybetmeye niyeti yoktu.

"Savaş istiyorsan savaşacağız o zaman Hakan bey" dedi odadan hışımla çıkarken

Odasında yalnız kalan adam derin bir nefes aldı. Yıllardır Ediz bey ile çalışıyordu ve adamın çalışkanlığına diyecek bir lafı yoktu ama girdiği savaşı kazanmasının imkanı olmadığını bilecek kadar tecrübeliydi.

***

Emir hastaneye geldikleri andan itibaren bir an bile yanlarından ayrılmayan başhekimin elini sıkarak herşey için teşekkür etti. İki gündür burada Gökçe'nin değerlerinin düzelmesini bekliyorlardı. Tam olarak istedikleri değerlere ulamış olmasalar da Gökçe'yi daha fazla hastanede tutamayacağını bilincinde çıkış işlemlerini yapmıştı. Yavaş adımlarını odaya yönlendirdi. Gökçe'yi kocaman yatakta küçücük kalmış bedeniyle gözleri kapalı bir halde yatarken görünce içi cız etti. Ona kıyamıyordu. Yaşadıkları onca kötü ana rağmen ona kıyamıyor oluşuna da kızmıyordu artık. Gökçe'ye karşı olan hislerini acı bir şekilde kabullenmişti. Sıra bundan sonra nasıl ilerleyeceğindeydi. Artık onun yanında çalışmasını istemiyordu. Hatta bu saçma şeyi nasıl düşünebilmişti aklı almıyordu. Derin bir çelişkiler yumağının içinde yuvarlanıp gidiyordu. Elini sıkıntı ile ensesinde ki saçlara götürdü var gücü ile çekince vücuduna yayılan acıyla titreyerek kendine geldi. Artık saçmalamaya bir son verecekti. Saçmalama kotasını tamamen doldurmuştu. Gökçe'nin hırıltı nefes sesleri ile kendine geldi. Yatakta doğrulmaya çalıştığını görünce Hızlı adımlarla yatağa yürüdü.

"Yavaş hareket et Gökçe! Bedenin henüz yeterince güçlü değil"

Gökçe bir şey demese de ters bakışlarını Emir'in üzerinden çekmedi. Ama Emir'in ısrarla uzaklaşmaması üzerine "Çekil" dedi eli ile onun elini iterek. Sesi kendi kulağına bile tamamen yabancı geldi. Çok güçsüzdü. Elini bile hareket ettirmeye hali yoktu ama Emir'in karşısında bu kadar güçsüz görünmek istemiyordu.

"Buradan çıkmak istiyorum artık. Evime gitmek istiyorum"

Gökçe'nin ev diye bahsettiği yerin kendi evi olmadığını bilincinde dişlerini sıktı.

"Senin bir evin yok Gökçe!" dedi sıkılı dişlerinin arasından. Onun hakan ile kaldığı evi "evim" diye benimsemesi asabını bozmuştu. Ama Gökçe'nin de sinmeye niyeti yoktu.

"Hakan'ın evi benim evim" dedi geri adım atmayarak. Emir kararan bakışlarını saklama gereği duymadan tekrar yaklaştı Gökçe'ye

"Başlatma evinden de Hakanda. Hemşire gelecek biraz sonra giyinmene yardım edecek. Yarım saate çıkarız"

Gökçe yeniden doğruldu yattığı yerden. Hızlı hareket ettiği için başı dönse de aldırmadı. "Asla o eve dönmeyeceğim" diye bağırdı boğazı patlarcasına. Yeniden o cehenneme dönecek olmanın verdiği korkudan ve sinirden kıpkırmızı olmuştu. "Asla" dedi bu sefer daha yavaş bir sesle "O cehenneme dönmeyeceğim. Bedeli ne olursa olsun dönmeyeceğim"

İlk o an dank etti Emir'in kafasına Gökçe'ye verdiği zararın büyüklüğü. Onu kendi evinde çalışmaya zorlarken bunu zaten biliyordu ama sonuçları ile yüzleşmek tahmin ettiğinden de zordu.

"O eve gitmeyeceğiz zaten" dedi düz tutmaya çalıştı bir ses tonu ile.

"Senin ile hiçbir yere gitmeye niyetim yok benim. Sonsuza kadar Hakan dan uzak tutamazsın beni"

Emir'in sakin olmak için kendi tutması Gökçe den işittikleri ile son buldu. Bir kartal gibi Gökçe'nin üstüne yükseldi.

"İtersem seni bu dünyada ki herkesten uzak tutarım. Zorlama beni Gökçe" dedi ve odadan dışarı çıktı. İçeride biraz daha kalırsa kendini tutamayacağını biliyordu. Gergin olan ortamı daha da germek Gökçe'nin hastalıktan güçsüz düşmüş bedenine iyi gelmeyecekti. Yanından geçerek odaya girmek üzere olan hemşireye "Hızlı olun lütfen" dedi. Kendini ileride ki koltuklara atarken bundan sonra ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Geceden beri bunu düşünüyordu zaten ve beyni zorlamaktan çatlayacak hale gelmişti. Öyle ki cebinde çalan telefonun sesine bile tahammülü yoktu. Kimin aradığına bakmadan "Evet" diyerek yanıtladı telefonu. "Ne var Aykut" dedi karşıdan ses gelmeyince.

"Emir sen iyi misin? Sesin berbat geliyor"

Emir de berbat hissediyordu zaten ama "İyiyim yok bir şey. Sen neden aradın?" dedi Aykut'un aldığı derin nefesi duyunca duyacaklarından hoşlanmayacağını anladı. Bu sefer duyacaklarını kendini hazırlamak istercesine derin nefes alan Emir oldu.

"Söyle de kurtul" dedi hafif bir gülümseme ile.

"Duyacakların pek hoşuna gitmeyecek" dedikten sonra devam etti. "Hakan denen bir adam ısrarla seni aradı. Adam telefonda bile şirkette ortalığı birbirine kattı"

Emir oturduğu yerde ayağa fırladı. "Ne demek ortalığı birbirine kattı. O kim ki buna cesaret ediyor?"

Aykut söyleyeceklerinin Emir'i daha da deli edeceğinin farkında bunu ona nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.

"Sakin ol anlatıyorum işte. Ortalık karışınca ben girdim devreye. Benden hesap numarası istedi. Gökçe'nin sana olan borcunu faizi ile birlikte ödeyecekmiş"

"Ne! Nasıl?"

Emir her şeyi duymaya hazırdı ama Aykut'un söyledikleri aklına bile gelmeyecek bir şeydi. Gerçi Hakan o parayı bulacağını birkaç kere söylese de inandırıcılıktan o kadar uzaktı ki aklında yer bile etmemişti.

"Bu nasıl olur Aykut" diye gürledi. "O serseri o kadar parayı nasıl bulur?"

O kadar yüksek sesle konuşuyordu etraftan gelen kınayıcı bakışları fark edince adımlarını bahçeye çevirdi. Zaten kalbi o kadar sıkışmıştı ki nefes almaya ihtiyacı vardı. Aykut ise söylediklerini duyunca deliren Emir'in duyacakları ile ne hale geleceğini düşünüyordu.

"Abi önce bir sakinleş. Anlatacaklarım bitmedi"

"Daha ne anlatabilirsin ki Aykut?" dedi

Aykut aldığı bilmem kaçıncı derin nefesin ardından "Son işte yaptığımız ortaklık var ya" dedi

Konun işe dönmesi ile şaşıran Emir "Ne alakası var oğlum şimdi onunla bunun?" diye sözünü kesti Aykut'un

"Çok alakası var abi" dedi Aykut sözünün kesilmesine aldırmadan. "Ortak olduğumuz Yiğitoğlu Holdingin sahibi Hakan Yiğitoğlu'ymuş"

***

Merhaba arkadaşlar

Uzun bir aradan sonra yeniden buradayım. Gerçi giderken bıraktıklarım hala burada mı pek emin değilim. Uzun süren sessizliğim için sizden özür diliyorum. Sitemlerinizde sonuna kadar haklısınız. Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım ama artık kendimi uzun bölümler yazmak için zorlamayacağım. Kısa ama sık bölüm ekleyeceğim. Umarım hala burada benimle berabersiznizdir ve yazdıklarımı beğenirsiniz.


Sevgiler

Özlem Açık

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

2.4M 38.3K 55
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
826K 34.8K 50
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
363K 1.6K 49
seks hayatın bir parçası...
198K 10.7K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...