Ve Savaş Başlasın O zaman

11.1K 747 108
                                    

Emir sıkıntıyla elini saçlarından geçirdi. Sabahtan beri sayısız toplantıya girmişti ve kafası kazan gibiydi. Hiç bir şey yolunda gitmiyordu. Güniz evi terk edeli bir hafta olmuştu ve annesi geçen bir hafta boyunca resmen beynini yemişti. İkisi arasında ki ilişki sadece ikisi ile sınırlı kalmıyordu maalesef. Aralarında oluşan her sorun Ceyda ve Cemal arasında da yaşanıyordu. Cemal'i en baştan beri sevmemişti ve o adamın Ceyda'ya kötü davrandığını adının Emir olduğu kadar iyi biliyordu. Şimdi nişana sayılı günler kala yaşanan bu sorun herkesin hayatını etkiliyordu. Gerçi bu Emir'in umurunda bile değildi. Güniz kendince son kozunu oynadığını düşünse de Emir kolay kandırılabilen bir adam değildi. Ya da o öyle olduğunu sanıyordu.

Düşünceler içinde boğuşurken Aykut'un odaya girdiğini hatta yanı başına kadar geldiğini fark etmedi. Aykut günlerdir farkındaydı Emir'in dalgalı ruh halinin ve bunun nedeninin evi terk eden Güniz olmadığını da biliyordu.

"Emir? İyi misin?"

Emir karşısında gördüğü Aykut ile şaşkınlığını gizleyemedi. "Ne zaman geldin sen? Duymamışım"

"Duymaman normal. Oldukça derinlere dalmışsın"

Başka bir şey demeden Emir'in karşısına oturdu. Ona yeterince zaman tanıdığını düşündükten sonra "Bundan sonra ne olacak Emir?" dedi düşünceli bir şekilde.

Emir de bu sorunun cevabını merak ediyordu ama henüz bir sonuca ulaşmış değildi.

"Bilmiyorum" diye yanıtladı arkadaşının sorusunu. Ayağa kalkarak cama doğru yürüdü. Bugün hava onun içinde ki kasvete dost olmak istercesine karanlıktı. Ellerini cebine sokarak dışarıyı izlemeye başladı. Aniden şakan şimşekle irkildi. Her yer bir kaç saniyeliğine bembeyaz olurken kendisinin de hayatını aydınlatacak bir mucize diledi istemsiz bir şekilde. Geriye dönüp masasına otururken son derece şaşkındı. Hiçbir zaman mucizelere inanan bir adam olmamıştı. Gerçi Gökçe hayatına girdiği ilk zamanlarda bunun bir mucize olduğunu düşünmemiş değildi ama onun hayatından çıkış şekli mucizelerin olmadığı konusunda ki tezini kanıtlar nitelikteydi.

Aykut da Emir de ki değişikliği izliyordu. Az önce ki suratsız Emir gitmiş yüzünde zayıf da olsa bir gülümseme olan Emir gelmişti.

"Hayırdır dostum? Ne oldu da yüzün aydınlandı birden?"

Emir elini salladı yok bir şey dercesine ve ortamı dağıtmak adına konuyu işe getirdi ama açtığı konu Hakan olunca konu dönüp dolaşıp yine Gökçe'ye geldi.

"Nasıl bir hamle yapacaklar sence?"

Emir de bunu bilememenin sıkıntısı ile dolup taşıyordu. Hakan tamamen bilinmezliklerle dolu bir adamdı ve bu da atacağı adımları tahmin etmesini engelliyordu.

"Bir şeyler planladığı kesin ve kesin olan bir başka şeyde bu planların içinde Gökçe'nin kesinlikle var olduğu"

Aykut da aynen bu şekilde düşünüyordu zaten.

"Bu uzun soluklu bir proje Emir biliyorsun. Ya adamların burada bir temsilcisi olacak ya da bizim orada. Sence onlar hangisini tercih edecekler?"

Emir yeniden ayağa kalktı. Bu sefer bir eli çenesinde odayı adımlamaya başladı.

"Onların ne istedikleri değil bizim ne istediğimiz önemli. Benim hiçbir çalışanım onların ayağına gitmeyecek."

Aykut da aksini düşünmüyordu zaten. Emir her şeyin kendi kontrolünde olmasını isteyen bir adamdı. Bu her zaman böyle olmuştu ve olmaya devam edecekti.

Sensiz Geçen YıllarWhere stories live. Discover now