Defne arabaya bindiğinde kafasını cama çevirip baktığında arkasında duran 15 arabayı görüp "yok artık bunların hepsi bizimle mi gelecek? " diye sordu korumaya aslında cevabı biliyordu ama yinede duymak istiyordu. "Evet efendim Ömer beyin talimatı ile hepsi bizim ile gelecek" diyerek benim kapımı kapatıp kendine de ön koltuğa geçmişti. Cebinden çıkardığı telsiz ile "hazırlanın çıkıyoruz" diyerek arkada ki arabaları da uyarmış ve yola koyulmuşlardı.
Defne korumaları fazla kafaya takmayarak önünde duran kitaplarına bakarak "ben nasıl geçeceğim bu sınavlardan sen yardım et Allahım" diyerek kendini telkin etmeye çalıştı. Araba sola doğru döndüğüne okula vardıklarını anlamıştı çünkü okul yürüme mesafesinde idi ama ömer işte yürütmüyordu defne'yi.
Araba okulun bahçesine girince arkasından iki araba daha girmiş diğer arabalar ise dısarda kalmıştı. Araba durduğunda ön koltuktaki adam araba durmadan inerek defne'nin kapısını açmıştı. Defne arabadan indiğinde herkesin dönüp ona bakıyor olmasına mı utansın yoksa bu kadar kalabalık kişi ile okula geldiğine mi?
Nihan koşturarak defne'nin yanına giderek "ay nerdesin kızım ya sıkıldım tek başıma zaten sürekli peşimde korumalar var" dedi bir çırpıda nihan.
Geldik işte ya sen ne yaptın ilk ders ne idi? Çok şey kaçırdım mı? " diye sordu defne.
"Yok ya tanışma oldu sadece tanıştık o kadar. Yalnız bana öyle bir saygı var ki sana anlatamam tabi kızlar hariç bir iki tanesini yolasım geldi zaten" dedi nihan
"Ay bırak uğraşma biz dersimizi dinleriz sonra evimize zaten ömer tepemizde vallaha kavga etmek istemiyorum" dedi defne.
"Al benden de o kadar bende de ayaz! Manyak ya bir çıktım dışarı 10 araba beni bekliyor. Bu ne dedim istemiyorum dedim de kime! Dinlemiyor bile" dedi nihan. "Aman bırak mağara öküzünü hadi bi sınıfa gidelim" dedi defne. Nihan gözleri ile arkadaki korumaları işaret ederek "bunlar ne olcak? " diye sordu nihan. "Burada kalacaklar işte nihan bizimle gelecek halleri yok" dedi defne nihan defne'nin dedikleri üzerine gülmeye başlayarak ''sen öyle zannet ilk derse benim ile birlikte geldiler kimse de birşey diyemedi" dedi nihan. "yok artık bu kadarı yapmaz ömer" diyerek çantasından çıkardığı telefonunu ömer'i arayarak defne birşey diyemeden ömer "korumalarla derse gireceksin" dedi ömer. "ömer allahaşkına olacak iş mi bu? Zaten ders en fazla bir saat sürüyor ne işi var adamların sınıfta" dedi defne. "Senin her zaman yanında olacaklar defne düşman nerden çıkar bilinmez seni her yerde koruyacaklar o kadar hadi ikinci dersin başlamasına vesile olsun dakika var gecikme seni seviyorum cadı" diyerek telefonu kapatır ömer.
"Adam konuştu konuştu yüzüme kapattı ya! Yürü nihan yürü" diyerek sınıfa doğru gitmeye başladılar tabi korumalardan arkadasından.
Sınıfa geldiklerinde herkes dönüp defne ile nihana korumaları görünce de önüne dönüyorlardı. Orta sıraların sonlarına doğru oturarak başlarında da koruma duruyordu. Defne korumaya eğilerek "ayakta dikilmeye gerek yok şöyle otursanız yeter" demişti defne. "Olmaz defne hanım ömer beyin kesin talimatı var başından ayrılmak veya bir yere oturmak yok sözünden dışarı çıkamayız" dedi koruma.
"Biz daha üçüncü sınıftayız nihan daha 3 senemiz var biz ne yapıcaz? " diye sordu defne. "Dua edicez kardeşim bir an önce okul bitsin diye" dedi nihan
"Nereye nihan 3 sene demek 6 dönem demek of of keşke o dosyaları seçseydim" dedi defne
"Ay dur hoca geldi sonra konuşuruz" dedi nihan
Hocanın içeri girişi ile defne ile nihan'ın ağzı açık kalması bir olmuştu. Sınıfa giren hoca 22 yaşlarında mavi gözlü esmer üzerinde lacivert bir takım elbise, gömleğinin üstten iki yakası açık jilet gibi duran paltolan ile karşılarında duruyordu emre. Evet doğru okunuz emre idi. Defne ile nihanı ömer'in evinden kaçıran, mardin'e yollayan ve lisede platonik olarak defneye aşık olan emre. Ömer öğrenince neler olacak neler.
"Nihan beni cimcikler misin" diye konuşan defne nihan'ın cimciklemesi ile sınıfta ciyaklamış korumalar başta herkes defneye bakıyordu.
"Sanki bir böcek gördüm de" diyerek konuyu kapatmaya çalışırken korumanın "nerde defne hanım gebertelim" diyene kadar.
Defne gözlerini devirerek "karıncaymış karınca" diyerek korumanın elini belinden çekmişti. Böceği silah ile öldürmeyi söylemişti rezillik.
******
Dersten çıktığımızda hiç bir şey anlamamış olmanın yanında emrenin okuduğum okulda nasıl ders verdiğini düşünüyordum. Tabi hemen abisinin Halit abi olduğunu ve bu okulun yönetim kurulu'nda olduğunu hatırlayınca neden soruları aklında yer almıştı defne'nin.
Sınıftan tam çıkacakken emrenin sesi ile durmuştu defne. "Defne?"
Defne tam yanına gidecekken yanımdaki korumanın emreye olan bakışlarını gördü ve durmuştu. "Efendim emre? " dedi defne korumalardan uzaklaşmayarak. Emre sakin bir ses tonu ile "iyiyim hemde çok" diyerek cevap verdi. Defne tam cevap verecekken koruma araya girerek "Defne hanım ömer bey telefonda" diyerek tutuşturmuştu defne'nin eline koruma.
"Efendim ömer? " dedi defne. "Senin adını ağzında kullanan o lavuk kim! " diye sordu ömer. Defne emreye çaktırmamaya çalışarak "günüm çok güzel geçti hayatım birazdan da yanında olacağım gelince konuşuruz" diyerek telefonu ömer'in yüzüne kapatıp korumaya uzatmış ve emre'ye "sana iyi dersler" diyerek bulunduğu yerden uzaklaşmaya başlamışlardı.
"Ne dedi ömer de bu haldesin" dedi nihan. "Emre'yi sordu nihan nerden gördü" ansızın durarak "siz yemeyip içmeyip ömer'e laf mı yetiştiriyorsunuz!" dedi defne. "Sizin güvenliğiniz bizim için çok önemli defne hanım" dedi koruma. Defne ayağını yere vura vura arabaya doğru giderken "bu ömer beni delirtcek of nihan of" dedi ki defne.
"Sen ömer'i bırak da emre'nin ne işi var yahu orada" dedi nihan. "Ne bileyim ben nihan! konuşamadım ki öğreneyim" dedi defne. Neyse geldik zaten eve boşver sen emre'yi ömer'e ne dicen onu düşün" dedi nihan.
Eve geldiklerinde korumalar direk kapılarını açarken onlarda inmislerdi. Eve girdiklerinde mustafa'nın ömer'in kucağında onunla oynarken bulmuştu defne. Ayaz ise telefon görüşmesi yapıyordu.
"Ay ben oğlumu çok özledim ver bakayım oğlumu annesine" diyerek kucağına almıştı nihan. Yanaklarını koklayarak öpen nihan, "bende çok özledim bana da sarıl bari" dedi ayaz. "öncelik mustafa'nın demi annecim" diyerek yukarı çıkmışlardı.
"Evet dinliyorum" dedi ömer. Defne ömer'in yanına sokularak "halit abinin kardeşi emre bizim hocamız" dedi defne. "Ne alaka" dedi ömer. "Tıp üzerine okumuş ki hoca ölmüş ömer" dedi defne. "Onunla muhattap olmanı istemiyorum. Ondan birşey var ve benim kanım ona hiç ısınmıyor" dedi ömer. "Kıskançlık şeyi olmasın o" dedi defne kıkırdayarak. "Hayır defne sadece kisilik olarak sevmiyorum sende uzak duruyorsun" dedi ömer. "Uzak duruyorum zaten ömer merak etme sen ne yaptın bugün? " diye sordu defne. "Ne yapalım hafta sonu olan yemek daveti ila ilgilendik işte herşey hazır gibi sonra şirket işleri derken öyle işte tabi o arada ben seni çok özledim" dedi ömer.
"Sen artık benimle eskisi gibi ilgilenmiyorsun ömer" dedi defne. Omer defne'yi kendine çekerek "hmm öyle mi? Çok mu ihmal ettim ben seni" dedi ömer. "Evet eskiden daha çok ilgilenirdin benim ile ama artık ilgili değilsin" dedi defne. Biraz sessiz kaldıktan sonra defne "Ömer sana bir şey söyleyeceğim ama nasıl desem bilemedim" dedi defne. Ömer yerinde kıpırdanarak "ne oldu defne" dedi ömer. "Bir haftadır olmuyorum acaba?" dedi defne. Ömer yüzünde güller açar derecesinde "yoksa mucizemiz mi geliyor" dedi ömer. "Bilmiyorum tam emin değilim ama şüpheliyim" dedi defne. "Eğer böyle birşey varsa üç gün üç gece fakirleri doğuracağım" dedi ömer. Birden karısına sarılarak "ilk sen geldin bana bir mucize gibi hayatıma güneş oldun şimdi bana bir çocuk vereceksin benim dünyam olacaksın. Seni çok seviyorum" dedi ömer. "Eger küçük iplikçi geliyorsa istediğim herşeyi yapabileceğim" dedi defne. "Neymiş onlar bakalım" dedi tek kaşını kaldırarak ömer. "Korumaları yok etmek gibi mesela'' dedi defne. "Sen onları unut bebek olsa da olmasa da onlar olacak" dedi ömer
"Seni nasıl süründürecegim gör sen" diyerek içinden zafer gülüşü attı defne.
Ay ay sonunda deföm anne ve baba mı olacak? Bakalım defne ömer'e neler yapacak dokuz ay geçmez ayol 😂😂😂
Hatam varsa affola