Kolejdeki Feraceli (TAMAMLAND...

By irmmklc

803K 60.2K 15.3K

Sağ gözünden yanağına doğru süzülen bir damla yaşı boynunda hissetti ve silmeye bile tenezzül etmeden gözyaşı... More

~~Yeni Bir Mucize~~
~~Özür Dilerim Anne~~
~~Tarih Sınavı~~
~~Ağlama Lütfen~~
~~Siyah Gökyüzüm~~
~~Sümsük Annesinin Sümsük Oğlu~~
~~Ben de Seni Seviyorum~~
~~Gözlerim Hep Seni Aradı~~
~~Ne Yapıyorsun Sen~~
~~Azılı Düşman~~
~~Kalbim Kanıyor~~
~~Simsiyahın İçinde Küçük Bir Beyazlık~~
~~Can Dostum~~
~~Cenaze Günü~~
~~Annesinin Değerlisi~~
~~İtiraflar~~
~~Bana Bir Masal Anlat Baba~~
~~Rolleri Değişme Vakti~~
TANITIM VİDEOSU
~~Üzülme Şampiyon~~
~~Allah Benimle Beraber~~
~~Alıntı~~
~~Ortak~~
~~Bir Hoşçakala Sığdırdın Beni~~
~~Eziyetlerin Kraliçesi~~
~~Sınav Günü~~
~~Olmasın Hiç O Ta İçten Gülen Gözlerde Yaş~~
~~Kalbine Gömdüğün~~
~~Buyur Damat~~
~~Mucizenle Yenilendim Ellerinle~~
~~Mavi Defter~~
~~Katilin Oğlu~~
~~Daha Beter Acılar~~
~~Kolejdeki Feraceli~~
♥100.000♥
~~Serseri~~
~~Hayat Üzülmek İçin Çok Kısa~~
~~Sana Doymamak~~
BENİM KARAKTERİM
~~Vedalar Acıtır~~
TIRNAKLARIMIZ SÖKÜLÜYOR
~~Bir Parça İkiz~~
ÖZÜR DİLEMİYORUZ!
~~Kolejdeki Feraceli-Siyah Başlıklı Rapunzel~~
~~Yobaz Çocuk~~
~~Sıraç'ın Kalbi~~
~~Kardeşim Benim~~
~~Eksik Kalan Yanım~~
~~Sert Deniz Rüzgarı~~
~~Çalışkan Müezzin~~
~~Maziyi Özlemek~~
~~Kopmaz Bağlar~~
NASIL BİR GENÇLİK?
EN KARANLIK GECE(15 TEMMUZ)
~~En Acılı Anlar~~
~~Sensiz ve Sessiz~~
~~Canımdan Öte~~
~~Ters Köşe~~
~~İkizinim~~
~~06 MCZ 2009~~
~~Çılgın Subay~~
~~Karanfil Kokulum~~
~~Hayat Arkadaşı~~
~~Yine Yeniden~~
~~El Ele~~
~~Mucize TANAY~~
~~Ellerin Ellerimde~~
~~Baba~~(FİNAL)

~~Büyük Yaralar~~

13.4K 1.1K 175
By irmmklc

MUCİZE SOYLU'DAN

Başımı yasladığım huzurlu omzundan konuşmasıyla irkildim.

''Mucize hadi uyan,geldik.''

Gözlerimi hafifçe araladım ve mahmur gözlerle Fırat'a baktım.

''Ne çabuk geldik.''

Gözlerimin içine bakıp gülümsedi ve beni incitmemeye çalışarak dikleştirdi.Burak denen o polis tarafımda açılan kapıdan önce Fırat indi,sonra elini uzatarak inmeme yardım etti.Kardeşim,beni gerçekten çok seviyordu.Tıpkı özmüşüm gibi...

Elimden tutarak indiğimiz arabanın ön kapısından babamın inmesi içinde kapı açılınca oda indi ve koluna girdim.Bir tarafımda babam,bir tarafımda bu hayatta bana kardeş eksikliğini yaşatmayan biriciğim...

Onlar yanımdaydı şimdilik.Biri sağ diğeri Sol kolumda.Ama...Annem eksikti işte bu hayatta.Bu güzel hayatta o yanımda yoktu.Asansöre doğru binerken babamla,Fırat'ta aramızdan binmişti.Yanaklarımda bir ıslaklık hissederken,babamın koluna girmiş olan kolumu çıkardım ve baş parmaklarımı yanaklarıma götürdüm.

Gözlerimden gelen yaşlar beni şaşırtmıştı. İçimden ağlama hissi gelmiyordu ama,gözlerim yaşarmıştı
Bu durumdan pek birşey anlamazken babamın bana baktığından habersizdim.

''Kızım,neden ağlıyorsun?''

''Aslında ağlamıyorum baba,ama gözlerim yaşardı.Neden anlamadım.''

Fırat'ın atik konuşması hepimizi güldürmüştü.

''Burak denen sapık yüzündendir,belki kahkahasını içinden atmıştır enişte.Ondan gözleri yaşarmıştır.''

Babam Fırat'ın başına hafifçe patlattı.

Bizde bu arada dördüncü kata çıkmıştık bile.Bugün güya cumartesi diye ve ben dinleneceğim için seviniyordum.Ne cumartesi ve ben ne dinlendim ama (!)

Kapıdan içeri hepimiz besmele çekerek girdik ve Fırat koluma girerek beni odama çıkardı.Babamın tok sesi odayı doldururken bizde onu dinleyerek odamıza ilerledik.

''Üzerinizi değiştirip yemeğe inin!''

Babam hızla mutfağa doğru ilerlerken,bizde yavaşça merdivenleri çıktık.Aslı'nın evi iki katkı olmasına rağmen bizim eve nazaran gerçekten çok daha güzel bir evdi.

Ama,evi ev yapan,içindeki huzurdur. Mutluluktur ve sevgidir.Şefkatli bir anne,güçlü bir baba.Kılınan namazlar ve evin duvarlarına işleyen dualar,evi ev yapan,o evden duyulan ayet kokusudur.

Aslı'nın evi,bizim evden daha güzel olsa ne olur.O evden Rabbim razı olmadıktan sonra,evde zina ve yalancılık söz konusu olduktan sonra...

Fırat kapıyı hafifçe aralayıp beni odaya soktuktan sonra dudaklarını araladı.

''Ben küçük odada seni bekliyor olacağım.Güzel bir duş al ve üzerini giyin.Sonrada aşağı inelim.''

''Emredersiniz komutanım.''

Birbirimize bakıp en içten gülümsemelerimizi yollarken,o dediği gibi yapıp odaya gitti. Bende yorgun bedenimle banyoya...

***

MUCİZE SOYLU'DAN

Babam önüme sıcak çorbayı bırakırken,mis gibi kokusu burnuma dolmuştu.Rabbine bir kez daha hamdettim bize bu güzel nimetleri nasip ettiği için.

''Ne ara pişirdin baba?''

''Karambole geldi biraz kızım.Hazır çorba bu.''

Babama şaşkın gözlerle baktım.Çünkü o,hazır yemekleri asla hoş karşılamazdı ama,bugün hazır ve çabuk yemekler yapmıştı.El çabukluğudur,mecburi diye düşündüm ve hemen sağımdaki Fırat'a çevirdim bakışlarımı.

Bir yanan Sol eliyle yanan ağzına rüzgar yapmaya çalışıyor,bir yandanda hızlı hızlı çorbayı kaşıklıyordu.Gülmeme engel olamadan ona baktım ve konuştum.

''Yavaş ye,boğulacaksın. ''

Ağzındaki dolu lokmalardan zar zor cevap verdi.

''Ne yapayım, mantar çorbasını çok seviyorum.''

Ona bakıp tüm içtenliğimle gülümsedim ve yemeğime devam ettim.Babamın söylediği sözle lokmam boğazıma kaçarken, maceramız Fırat'ın sırtıma hızla vurmasıyla son buldu.

''Ne oldu ki sen bayıldın kızım?''

Öksürük nöbetimin arasında zar zor cevap verdim.

''Birşey yok babacığım sadece her zamanki gibi kalbim çarpıntı yaptı işte.''

''İlacını içmemiş miydin ki?''

''İçmiştim ama''

Fırat arayı yumuşatmaya çalışmıştı.

''Aman enişte,boşver.Allah'a hamdolsun Mucize yanımızda.''

Babam ters ters Fırat'a baktı ve önüne dönüp yemeğini yemeye başladı.

''Zavallı Halil,çocuk ne yapıyordur acaba.Babasını kaybetti yazık.''

Fırat'ın sözleriyle yediğim lokmalar bir bir boğazıma dizilirken,daha fazla dayanamadım.

''Ben odama çıkıyorum.''

''Ne oldu bir anda kızım?''

''Mucize.''

Onları dinlemeden hızla odama çıktım ve kapıyı kapatıp başımı kapıya yasladım. Ellerimi başıma alarak yavaş yavaş yere doğru çöktüm. Gözlerimde biriken yaşlar,gözümü kapattığım an sicim gibi yanaklarıma süzülüp tülbentimi ıslatmıştı.

Ellerimi başımın arasına alarak hüngür hüngür ağlamaya başladım.Şuan sesimi kimin duyacağı umrumda bile değildi...Hızla yerimden kalktım ve yatağıma doğru ilerledim.Ağlayarak başımı gömdüğüm yastıktan Fırat'ın seslenmeleriyle başımı kaldırdım.

''Ne oldu sana Mucize?Hâlâ gördüğün rüyanın etkisinde misin?''

Güçsüz çıkan sesimle fısıldadım.

''Annemin acısı geçiyor.Daha büyük yaralar açıldı benim kalbimde.''

Eliyle yüzümü okşadı ve başımdan tutup beni dizlerine yatırdı.

''Anlatmak ister misin?Belki bir merhem buluruz yaralarına.''

''Seni ölümede götürse, doğruluktan asla vazgeçme.''

''Hz.Ömer'in sözü bu.''

Yaşlı gözlerimle tebessüm ederek baktım Fırat'a.

''Anneciğim söyledi bu sözü bana.''

Fırat dolan gözlerini benden gizlemek istercesine kaçırdı.

''Sana dedim ya,ahiret yurdu daha hayırlı diye.''

''Biliyor musun?Annem bizi o an görmüş.''

Fırat hafifçe sağa döndü ve elini kaldırıp salladı.

''Merhaba teyze.''

Yüzümde silik bir gülümseme oluşunca benden aldığı talimatla birlikte
yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti.İki tane belediye çukuru belerdiğinde, parmaklarım artık hazırdı.İki baş parmağım yanağındaki belediye çukuru ile birleşince yine mutlu olmuştu.Solgun yüzüm Gülümsemişti. O,zaten her zaman beni gülümetmeyi başarmıyor muydu?

Yanımdan yavaşça kalkarken bana gülümsedi.

''Abdest almaya gidiyorum.Sende al.Yatsıyı kılalım.''

Başımı onaylarcasına salladım ve odamın kapısından çıkışını izledim.Onu çok seviyordum,iyiki hayatımda onun gibi biri vardı. İyiki benim süt kardeşimdi.

Banyoya girip güzelce abdestimi aldım ve aynadan yansımama baktım. Yüzüm ne kadar solgun görünüyordu.Ağlamaktan şişmiş gözlerim ve kızarmış burnumla oldukça çirkin görünüyordum.Düşmüş omuzlarım,en güçsüz olduğum anların habercisiydi.

Banyodan çıktığımda adımlarımı sıklaştırarak mescid odasına doğru ilerledim.İçeri girdiğimde Fırat köşede oturmuş Kur'an okuyordu.Yanına yavaşça yaklaştım ve okuduğu sureye baktım.Kur'an mealli olduğu için,okuduğu arapça ayetlerin meallerinide görebiliyordum.

''Allah dedi ki'Bugün doğrulara,doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.Onlara,içinden ırmaklar akan,içinde ebedi kalacakları cennetler vardır.' ''

El-Maide/119

Gözüme çarpan ayetle birlikte yine gözlerim dolarken içeri babamın girmesiyle toparlandım.Yanıma geldi ve yüzümü avuçlarının içine alarak konuştu.

''Benim sulu göz kızım yine mi ağlıyor?''

Parmaklarıyla yanağıma süzülen yaşları sildi ve öne geçip seccadesindeki yerini aldı.İşte bu anlar,hayatımın en sevdiğim anlarıydı.Benim tek gerçeğim!Namazım ve ayetlerim!

Tok sesi ulaştı kulaklarıma.

''Allahu ekber! ''

Gerçekten öyle!

Allah en büyüktür!

Huşu içinde biten bir namazın ardından evin atmosferine karışan dualarla son buldu bu kısacık bayram.Keşke hep namaz kılsak!Babam yanımdan geçerken beni öptü.

''Odana kadar eşlik etmemi ister misin?''

''Fırat'la çıkarız babacığım. ''

Babam yine kıskançlığın en koyu halini almış kahve gözleri ile Fırat'a baktı ve yanımızdan çekip gitti.Bu davranışına gözlerimi devirdim ve Fırat'ın koluna girdim.Birlikte odama çıktık.O banyoda pijamasını giymekle meşguldü.Bende pijamamı giydim ve Şişme yatağını hazırladım.

Kapının iki kez tıklanmasıyla ses verdim.

''Girebilirsin.''

Odaya girip bana sarıldıktan sonra şişme yatağına yatıp hiçbir şey demeden uyku pozisyonu almıştı.Bende besmele çekerek sağ tarafıma yattım ve surelerimi okuyarak yanağımı ıslatan yaşları hissettim.Abajuru kapatarak annemle çekilmiş olan fotoğrafa kaydı gözlerim.Anne, özür dilerim!

***

SIRAÇ TANAY'DAN

Kapıyı açıp anahtarla eve girdim.Direkt odama çıkmıştım çok yorgun olduğum için. Babamın nerede olduğu hiç umrumda değildi. Kendimi yorgun bir vaziyette odama attığımda çalışma masamın koltuğuna yorgunca oturdum ve kollarımı aşağı sarkıtarak derin bir nefes aldım.

İki gündür dışarda olduğum için çok yorulmuştum.Bugün pazar olması nedeniyle biraz dinlenebilirim diye düşündüm. Omuzlarımı kamburlaştırdım ve ellerimi birbirine kenetleyip bir müddet ellerime bakıp durdum.

Tıklanan kapı sesiyle kaşlarım istemsizce çatılırken,havaya sıkıntılı bir nefes savurdum.

''Girin.''

Kapı kulbu yavaşça açılırken,içeri önce kır ve jöleli bir saç girdi.Ardından tüm asalet ve ihtişamıyla babam.Bu adam,çok kötü bir insandı ama gerçekten kendine bakıyordu ve çok şık giyiniyordu.

''Naber Sıraç TANAY?''

Oturduğum koltuktan kalkıp şaşkınca yanına doğru ilerledim. Tam karşısında durup konuştum.

''Naber mi?''

''Ne var,ben bu selamlaşmayı kullanamaz mıyım?''

''Naber senin en nefret ettiğin ifade ama.Geçen bana en son attığın tokadın sebebi,sana ne haber dememdi.''

''O geçen zamanda kaldı. Neyse boşver şimdi bunu,biliyorsun haftaya cumartesi senin doğum günün ve artık reşit oluyorsun.Bunun için çok büyük bir parti vereceğim ve tüm çevremi çağıracağım.''

Şaşkınlıkla açılan gözlerim ve yukarı kalkan kaşlarımla başımı hafifçe öne çıkardım.

''Ciddi misin sen?''

Baş parmağıyla kendini gösteren işaret etti.

''Birol Tanay şaka yapar mı?''

Hafifçe kahkaha atarak cevap verdim.

''Tabiki asla.''

Ellerini iki yana açıp konuşmaya başladı.

''O zaman.''

Gülüşümü gizlemeye çalışırken bana baktı.

''Arkadaşlarına haber verebilirsin.''

''Benim arkadaşım yok ki.''

''Orası beni ilgilendirmez.''

İçimden,bu adamın bir planları var diye düşündüm ve tekrar yatağıma doğru ilerledim. Yatağımın üzerindeki sırt çantasının içindeki eşyaları banyodaki kirli sepetine attım ve telefonumu çıkarıp saate baktım.Halil'in babasız geçirdiği tam kırk sekiz saat dolmuştu. Canım dostumu bırakırken o kadar zorlanmıştım.

Benim babam,her ne kadar kötü bir adam olsada o ölse yada olmasa ne yapardım hiç bilmiyordum.Galiba yetimhaneye felan giderdim. O hâllere düşmeyeyim ne olur!

Ne diyorum ben ya!

Saçmalamalarımı bitirdikten sonra banyoya girdim ve ağlamaktan harap olmuş mavi gözlerime baktım. Omuzlarım düşüktü ve başım çatlıyordu.Yarın okul olduğu için bugün erken yatmalıydım.Saat sekiz buçuktu ve biraz ders çalışmam gerektiğini düşündüm.

Saat ona kadar matematik testi çözdüm ve yorgunluktan kapanan gözlerim uyumam için talimat verip duruyordu.Elimdeki test kitabını komedinin üzerine bırakarak abajuru kapattım ve her akşam olduğu gibi özür diledim ondan.

''Özür dilerim anne.''

***

SIRAÇ TANAY'DAN

Gözlerim alarm sesi ile açılırken,boşta kalan elimle telefonu kapatmaya çalıştım.Kapanan alarmın sesinden sonra hafifçe doğruldum ve elimi saçlarıma daldırdım.Saçlarım gür olduğu için sabah uyanınca birbirine karışmış oluyordu ve bu durum çok sıkıcıydı.Ama ben saçlarımı seviyordum.

Yataktan kalktım ve banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.Banyodan çıkınca Hatice Teyze tarafından ütülenmiş olan formalarımı özenle aldım ve üzerime giyindim.Aşağı inip bir bardak süt içerken servisin sesi duyuldu.Babam zaten erkenden çıkmıştı.Bende dışarı çıktım ve servisi aradı gözlerim.

Servisi bulduğumda açık kapıdan içeri girdim ve gözlerim Mucize'mi aradı.Allah'ım,onu o kadar çok özlemiştim ki.İki gündür daha dün görmüş olmama rağmen çok özlemiştim. Ne yapayım,aşıktım ben oda.Hemde deliler gibi...

En arkadan bir öndeki koltukta süt kardeşiyle birlikte oturuyordu.Halil bugün serviste yoktu ve bu beni endişelendirmişti.Bugün okula gelecekti oysa ki...

Aslı Mucize'lerin hemen çaprazında oturuyordu.Dışarı doğru bakması beni şaşırtmıştı.Neden dışarı bakıyordu ki?Mucize'ye küs gibi.Bende boş bulduğum tekli koltuktan birine oturdum ve başımı cama yasladım.Zaten Mucize benimle konuşmuyordu.Onu görebileceğim bir yer yoktu bile.

Okula geldiğimizde sınıfa doğru ilerlerken Mucize'nin yanında Fırat olduğu için zaten onunla konuşmazdım.Hızla sınıfa doğru ilerlerken arkamdan bir kol beni tutup kendine doğru çevirdi.

''Sıraç.''

Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak cevap verdim.

''Efendim Fırat.''

Bana gülümserken elini uzatmıştı.

''Naber?''

''Sen neden Mucize'nin yanında değilsin?''

''O Aslı'yla gitti.Günah diye beni yanlarında istemiyor. Benimde bu okulda senden başka arkadaşım olmadığı için. ''

Şaşkınlıktan ölmesem bari bugün!

''Burnunu kıran biri,senin arkadaşın mı?''

''Takmışsın sende bir burun burun. Burnumun canı cennete.Boşver üç günlük dünyada.Arkadaş olabiliriz.''

Elini samimi bir şekilde uzatınca bende karşılık verdim ve dostane bir şekilde tokalaştık.Yanyana sınıfa doğru ilerledik ve merdivenleri çıkarak sınıfa girdik.Sınıftaki tüm gözler bize doğru dönerken,şaşkın gözleri umursamadan Fırat'a gülümseyip yerime ilerledim.

Oda Mucize'nin yanına gittiğinde birşeyler konuşmaya başladılar.Sonra Fırat Mucize'nin eski yerine yani en ön sıraya tek başına oturdu ve kimseyi umursamaz gibi görünerek ders malzemelerini hazırlamaya başladı.Defterini açmakla meşgul olduğundan dolayı yanına yaklaşan Ateş'ten bi haberdi.

Yanına tüm cilveli hareketiyle yaklaşan Ateş'e göz ucuyla baktı ve tekrar bakışlarını defterine çevirdi.

''Merhaba yakışıklı.''

Mucize gibi bir müddet gözünü kapattı. Herhalde Mucize ve süt kardeşinde,bu insanlar aynı etkiyi yapıyorlardı.

''Konuşmak istemiyorum.''

''Burnun kırılmıştı geçmiş olsun.''

Mendillerimi atmakla meşgul olduğumdan sesleri kulaklarıma ne ulaşıyordu.

''Sağol.Ve şimdi gider misin?''

''Senin gibi yakışıklı bir çocuk neden kendini bizim gibi güzel ve çekici kızlardan mahrum eder?Anlayamıyorum.''

''Yakışıklıyım ama Müslümanım.''

Baş parmağıyla Fırat'ın yanağına dokunmaya çalışınca ortalık karışmıştı.

''Ne yaptığını sanıyorsun sen?Edepsiz!''

Aslı işte bu ana kadar ayağa kalkıp tepki göstermemişti ama,bu olaydan sonra sabrı taşımıştı. Lale,eline yapışan el ile birlikte neye uğradığını şaşırırken,birkaç adım geri gitmişti. Olay yerine hızla gittim ve etrafta oluşmuş kalabalığı yararak yanlarında soluğu almıştım.

''Pislik,o bis zehrini Fırat'a da bulaştıramazsız Ateş Lale.''

Aslı'dan gelen bu hamle tüm sınıfı şaşkına çevirirken,neden böyle yaptığını kimse anlayamamıştı.

Lale Aslı'ya çemkirmeye başlayınca işler iyice kızışmıştı.Gözlerim Mucize'yi bulduğunda Aslı'yı sakinleştirmeye çalıştığını gördüm.

''Sana ne oluyor beh!Zeka abidesi.''

''Şimdi ne olduğunu göstereceğim sana''

Aslı elini kaldırdı ve Ateş'in yüzüne şap diye yerleştirdiği tokadını büyük bir iştahla izledi.Lale birkaç adım geriye doğru giderken,neye uğradığını şaşıran tüm sınıftan bir müddet sonra ooo sesleri yükselmeye başladı.

Mucize'nin sesi zar zor ulaştı kulaklarıma.

''Neden vurdun Aslı?''

Fırat'ın şaşkın gözleri Lale ve Aslı arasında gezerken,Aslı'nın gözleri Fırat'ı buldu.Tüm sınıfa bakıp yüksek sesle haykırdı.

''Çünkü ben, Fırat'a aşığım!Duydunuz mu hepiniz?Geçen seneden beri aşığım ona!''

Esselamu aleyküm

Öncelikle bir önceki bölümün vote ve yorumu tavan yapmış.Ve yine ağzı kulaklarında bir garip yazar!Çok mutlu hissettiğimi söylemek isterim. Ayrıca bu bölüm sizce çok mu sönük oldu?Benim pek içime sinmesede...Bu konuyla ilgili fikirlerinizi yorum yaparsanız sevinirim.Bu arada,çalışma sayesinde bir okuyucum namaza başlamış!Bu hayatımda aldığım en güzel doğum günün hediyesi galiba.Neyse çok uzatmayayım...

Rabbime emanet olun.

İnstagram:irmmklc

Kolejdeki Feraceli İnstagram Hesabı:kolejdekiferaceli

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 78.7K 46
Hayaller Zümrüdü Anka kuşunun rengarenk tüyler ile bezeli kuyruğuna tutunup, Kaf Dağı ardına uçmak gibiydi bazen. Benimde hayallerim vardı, en toz pe...
3.5M 200K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...
586K 42.9K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...
DİCLE By 👑

Spiritual

241K 12.4K 37
Siz: Bir dakika... Siz: Ben Zehra olmadığıma göre siz kimsiniz? 0588*******: Ne demek Zehra değilsin? Benim tek kız kardeşim Zehra. 0588*******: Şaka...