~~Maziyi Özlemek~~

6.9K 595 135
                                    

Medya:Mucize ve Betül

MUCİZE SOYLU'DAN

Betül, fazlasıyla mahçup olan gözlerini gözlerimden kaçırarak dizlerine indirdi.Derin iç çekişi kulaklarıma ulaştığında bir kez daha anlam veremeyerek sordum.

''Betül,sen ciddi misin?''

Gözlerini çekinerek gözlerime yerleştirdi ve gözlerini tedirginlik ile kısarak elleriyle ellerimi tuttu.

''Aşık oldum işte Mucize,aşık olmak suç mu?''

Ellerimin arasındaki ellerini güven vermek istercesine sıktım ve tekrar gözlerime bakmasını sağlayarak tatmin edici bir cevap vermeye çalıştım.Ama ne kadar tatmin ediciydi,onu da bilmiyorum...

''Tabiki suç değil ama biz yıllardır birlikte büyüdüğümüz için,şaşkınım sadece.''

Betül ellerini ellerimden ayırdı ve gözlerini tekrar gözlerime sabitleyerek hafifçe kıstı.Ne yaptığını anlamak istercesine kaşlarımı kaldırdım ve dikkatle suratına baktım.Betül, gözlerini gözlerimden ayırmadan sinsi bir bakış attı ve ciddi surat ifadesi bir anda gülümsemeye başladı.Tebessümü kahkahalara dönüşürken,içimden birkez daha saflığıma öfkemi kustum.Bu kadar saf olmak zorunda mıydım?

Betül gözlerimi döverek konuşmaya başlayınca öfkeyle başımı iki yana sallayarak dinlemeye başladım.

''Ha ha!Nasıl inandın ama?Kızım,Fırat benim kardeşim.Ben ona nasıl o gözle bakabilirim?''

Biraz daha güldükten sonra kendini affettirmek için küçük bir çocuk gibi sağ yanağımı öptü.Benden bir tepki almayınca bir daha öptü.Yüzümdeki sert ifade yerini yavaş yavaş gülümsemeye bırakırken,Betül içten gülümsemesiyle yüzüme baktı ve gülümsemesini artırdı.

''Ama sana bomba bir haberim var!Evleneceğim adamı rüyamda gördüm ve ismi de M harfi ile başlıyor.Daha bakar mıyım başka birine ben?''

Bu kız kafayı evlilikle bozmuştu.Kendi kendime onun bu şaklabanlıklarına gülerken,odanın kapısı iki kez tıklandı ve yengem kapıdan başını uzatarak içeri doğru seslendi.

''Yemek hazır kızlar.''

Ah!Nasıl unutmuştum?Sofra kurulmuştu ve yemek yenecekti.Betül'ün şakası yüzünden yemeği unutmuştuk.

''Geldik yengem.''

Önce Betül kalktı,ardından beni de elimden tutup kaldırdı ve birlikte mutfağa doğru ilerlemeye başladık.Mutfağa girdiğimizde Betül sevecen sesiyle önce herkese selam verdi,ardından baş köşede oturan anneannemin elini öperek sofra için müsaade istedi.

Anneannem sevecen bir tavırla Betül'e yerini işaret ederken,bende dayımın yanına-her zamanki yerime-oturdum ve yengemin önüme bıraktığı mis gibi çobanın tüten buharını içime çektim.

Benim her parçam,şirin ve sevdiğim insanlarla dolu olan bu eve aitti.Hangi köşeye baksam kendime ait bir şeyler bulabiliyordum.Duvardaki bir tablo veya yerdeki bir kilim bana çocukluğumu hatırlatıyordu.Annemin çerçevelenmiş fotoğrafları gözlerimin buğulanmasına sebep olsada,bunu teyzemin varlığıyla avutabiliyordum...

Sahi,teyzem ne yapmıştı acaba?Öylece apar topar gitmişti.Ağlaya ağlaya çıkmıştı yola.Hiçbir şey anlamamıştım,hiçbir şey bilmiyordum.

''Dayı,teyzemle konuştun mu?''

Bilal dayım gömüldüğü çorbadan başını kaldırarak cevap verdi.

''Hayır yeğenim.''

Aylin de sofraya oturduktan sonra herkes tamamlanmış oldu.Oda yemeğe başladıktan sonra sofraya sadece tabağa çarpan çatal ve kaşık sesleri hakim oldu.Bu sessizliği açılan ev kapısı bozmuştu.Muhtemelen dedem,Zerrin ve Berrin gelmişti.Dedemi de çok özlemiştim...

Kolejdeki Feraceli (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin