~~Annesinin Değerlisi~~

13.7K 1.2K 134
                                    

MUCİZE SOYLU'DAN

Neden herşey bu kadar ani oluyor hayatta?Allah,hep sevdiği kullarını mı imtihan ediyor?Ben daha onyedi yaşıma rağmen,bu kadar acıyı,yıkıntıyı ve enkazı kaldırmışken,hayalini kuruyorum geleceğimin.Sönük,karanlık...

Aslı anlamsız ifadeye bürünmüş suratıyla beni döverken,duyduğum sözleri hazmedemeyen başım büyük bir ağrıyla dönmeye başlamıştı.Hasta kalbim bu kadar acıya dayanamazken,hani derler ya yılların birikimi,işte tam olarak bir yılın birikiminin patlağını veriyordu.

Hızlı atan kalbimden dolayı kesik kesik çıkan sesimle,Aslı'ya birşeyler söylemeye çalıştım.

''Ev...eve gitmek ist...isti...istiyorum.''

Yanıma eğilmiş ve telaşlı gözlerini üzerime dikerek,yığılmak üzere olan vücuduma destek vermeye çalışıyordu kendince.

''Ne diyorsun Mucize,anlamadım.''

İçeri bir anda dalan topuklu ayakkabı sesleri mobilyalı odada dahi yankı yapmaya yetiyordu.

''Aslı.''

Göz ucuyla beni süzmek istedi ama,gözleri hızlı nefes alış verişlerimde takılı kaldı.

''Arkadaşın iyi mi?Nesi var?''

Kısık sesimi ve düzensiz nefeslerimi kontrol altında tutmaya çalışarak cevap verdim.Sanki bu bir cevaptı.

''İyiyim ben.''

Bir anda ses tonumun eski haline dönmesi,kesinlikle Rabbimin bir lütfuydu.

''Aslı defterler sende kalsın.Ben eve gitmek istiyorum.''

Aslı'nın yüzüne bakmaya çalıştığımda,bir anda yüzünün düştüğünü ve anlamsız bir ifadeyle yüzüme baktığını gördüm.

''Ama daha yeni geldin,hem ne oldu ki birden.''

Sık nefes alışlarım biraz daha arttığında artık vücudumun kasıldığını hissetmiştim.

''Kendimi hiç iyi hissetmiyorum Aslı.Babamı arar mısın lütfen?''

Yüzündeki üzgün ifade sesine de yansımıştı.Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı bana verdiği cevaptan anlaşılmıştı.

''Peki. ''

Kararan gözlerimin izin verdiği kadarıyla Aslı'ya baktım.Cebindeki telefonu çıkarmış ve birkaç kez ekrana dokunduktan sonra kulağına götürmüştü.

''Alo,Ertuğrul amca,ben Aslı.Mucize biraz rahatsızlandı, eve gelmek istiyormuş.Onu alabilir misiniz?''

Birkaç onaylama nidası zar zor ilişmişti kulaklarıma.Bu kadar çabuk muydu herşey?Geride gözü yaşlı bir eş ve üniversite kazanması gereken bir çocuk bırakacak kadar kolay mıydı?Bir adam öldürmek,bu kadar kolay mıydı?

Çok geç farketmiştim Aslı'nın çarşafını ellerimle talan ettiğimi. Hangi engamede oturmuştum ki yatağın üzerine?Ne kadar zamandır buradaydım?Şuan dilimde tek bir kelam vardı.

''Biz senin gönlünü ferahlatmadık mı? Senin belini çatırdatan o yükü kaldırmadık mı?Şüphesiz ki her zorlukla beraber bir kolaylıkta vardır. Her zorlukla birlikte bir kolaylıkta vardır.''

El/ İnşirah-1,2,5,6

Evet!Benim tek gerçeğim ayetlerim!

Bilmem kaçıncı kez başladığım İnşirah Suresi'ni Aslı'nın zelzelişleriyle yarıda kestim.Yanıma oturmuş ve ellerimi tutmuştu.

''Ne oldu ki böyle bir anda Mucize'm?''

Yüzüne acı bir gülümsemeyle baktım ve dudaklarımı araladım.

Kolejdeki Feraceli (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin