Sensiz Geçen Yıllar

By ozlemalper

349K 20.1K 2.1K

Aradan geçen yıllar kalpteki yangınları dindirebilir mi? Ya da kalp kırıklıkları zamanla kendini onarabilir... More

Tanıtım
Geçmişten Gelen
İlk Karşılaşma
Hesaplaşma!!!
Acımasız Saldırı
Çaresizlik
Birdi İki Oldular
Cehennemde İlk Gün
Güç Gösterisi
Merhaba Zorlu Hayat
Pes Etmenin İlk Hali...
Can ile İkinci Raunt
Hastalık...
KAVGA!!!
RESTLEŞME
Gece Kaçamağı
HASTALIK II
Hakan Korhan kim?
Esaret Bitiyor mu?
Hakan Yiğitoğlu
İlk Korkular
"Yeni Planlar"
Direnişin İlk Adımları
Ve Savaş Başlasın O zaman
Toplantı...
İlk İş Günü

1. Bölüm

39.7K 912 60
By ozlemalper

Selam arkadaşlar

Yeni bir hikaye ile buradayım. Ama bu sefer biraz farklı. Bu yazmaya devam ettiğim bir hikaye. elimde bölümler mevcut ama yayımlama sıklığı diğerleri gibi olmayacak. Haftada bir olacak ve İkinci Bir Şans'ın bitiminden sonra bölümler gelecek. Benim yazmaktan çok keyif aldığım ve biraz da tarzımın dışında bir hikaye. Umarım beğenir ve yorumlarınız ve beğenilerinizle yanımda olursunuz.

Sevgiler

Özlem A.


"Eğer O'na parmağını sürecek olursan yemin ederim buna pişman olursun ?"

Adam kayıtsız bir şekilde kızın üzerinde hafifçe doğrularak, korkudan beti benzi atmış adama baktı.

"Yok ya" derken bu tehdidi ne kadar umursadığı her halinden belli oluyordu."Elin kolun bağlı olduğu halde bunu nasıl yapacaksın çok merak ediyorum?"

Boğaç zorlukla yutkunarak yerde yarı baygın bir şekilde yatan ablasına dikti bakışlarını. Bu yaptığının bedelini çok kötü ödeyeceğini ve ablasının O'na kök söktüreceğini elbette biliyordu ama ablasını bu itin tecavüzünden kurtarmanın tek yolunun bu olduğu da su götürmez bir gerçekti.

"Ablam.....ablam Emir Yamaner'in nişanlısı" dedi tek nefeste.Ablasının yattığı yerden doğrulmaya çalıştığını görünce bakışlarını O'na çevirdi.

Gökçe yüzü gözü kan içinde olduğu halde "Kes sesini Boğaç" dedi ama sözlerinin adamı durdurduğunu gören Boğaç devam etti.

"Emir Yamaner" dedi daha kararlı bir halde "Yüzünün aldığı şekilden bu ismi tanıdığını anlamak zor değil. Ve eğer bu yaptığını kesmezsen başına gelecekleri ben bile tahmin edemem"

Adam küçücük odanın içinde deli gibi dolanıyordu şimdi.Aniden durarak aklına gelen ismi teyit etmek istedi.

"Şu gemileri olan Emir Yamaner mi?" dedi kuşku dolu bir sesle.

Boğaç kafasını sallayarak adamı onaylarken bir parça olsun rahatlamış görünüyordu.Gökçe ise , sindiği köşede bu kabusun bir an önce her ne şekilde olursa olsun bitmesini istiyordu ama iki adamın konuşmalarını duyduğunda kabusun asıl şimdi başladığını o ruh hali içinde bile anlayacak bir haldeydi.

Boğaç'ın dedikleri adamı yeniden hiddetlendirmişti şimdi.Sinirle Boğaç'ın üzerine yürüdü.

"Ulan it!!! Madem Karun kadar zengin bir enişten var neden bizi günlerdir uğraştırıyorsun"

Adamın yüzü mutlulukla parlıyordu şimdi."Mahmut!!!" diye dışarıda nöbet bekleyen adamlarından birine seslendi.Adam anında içeriye girerek patronunun emirlerini beklemeye başladı.

"Alın bunları bir güzel temizleyin"Kısa bir duraksamanın ardından kafası ile Gökçe'yi işaret ederek

"Uslu durun yoksa hepinizi yakarım" dedi.Ardından Boğaç'a dönerek "Dua et ki doğru söylemiş ol.Eğer yalansa yemin ederim ikinizi de buna pişman ederim ve buna ablandan zevkle başlarım" dedi.

Kendisine borçlu oldukları parayı Emir den isteyeceklerini anlayan Gökçe deli gibi bir telaşla ayağa kalkmaya çalıştı ama günlerdir burada kapana kısılmış olduğundan bacakları O'nu taşımadı ve adamın ayaklarının dibine yığıldı.

İçinde bulunduğu bu küçük düşürücü durum umurunda bile değildi.Yıllar evvel Emir'in kendisine yaptıklarının yanında bu adamın ayaklarına kapanmak Gökçe için hiçbir şeydi.

"Lütfen" dedi yalvaran bir tonla" O'nu aramayın...bir işe yaramaz" dedi O'nun kendisi için kılını bile kıpırdatmayacağından son derece emin bir şekilde.

Adam yere eğilerek Gökçe ile aynı seviyeye geldi.Aç ve alaycı bakışlarını kızın üzerinden çekmeden uzanıp yanağından makas aldı ve "Biz yine de şansımızı deneyelim.Tamam hoşsun güzelsin ama yarım milyon da etmezsin be güzelim" dedi kızı daha da şok ederek.

Gökçe "Ne...Ne yarım milyonu !!!" diye haykırarak kardeşine döndü.O'nun utançla yere baktığını görünce "Bu ne demek Boğaç.Nasıl bu kadar salak olabilirsin" dedi

Boğaç inatla yere bakmaya devam ediyordu.O'nun ağlamaklı bir selse "Özür dilerim...özür dilerim" diye inlediğini duyuyor ama bir tepki veremiyordu. Kardeşinin eğitimini tamamlaması için deli gibi çalışırken gecesini gündüzünü unutmuştu ve O'nun kumarın batağına saplandığını fark etmemişti bile.Suçun bir kısmının kendisine ait olduğunu kabul ediyordu ama yarım milyon dolar inanılır gibi değildi.

"Vermeyecek. O parayı asla vermeyecek" diye fısıldadı sadece kardeşinin O'nu duyabileceği bir sesle "Ve bunu sende çok iyi biliyorsun...." diye tamamladı cümlesini kalbinde ki derin acı ile...

***

Emir elinde yeni bir şirketle yaptığı anlaşmanın detaylarını okurken , hissettiği mutlulukla "Güzel" diye mırıldandı bembeyaz dişlerinin arasından.Geriye doğru yaslandığında karşısında oturan Aykut'a bakarak "İyi iş çıkarmışsınız" dedi "Hiçbir açık kapı yok ve bu anlaşma tam da istediğimiz gibi"

Aykut ayağa kalkarak ellerini iki yana kaldırdı."Eee kiminle çalışıyoruz olacak o kadar " dedi.

Emir kısa bir gülümsemenin ardından bakışlarını yeniden elinde ki evraklara çevirdi.Son yıllarını sadece çalışarak , daha çok çalışarak geçirse de bundan bir şikayeti yoktu.

Aykut "Biliyorsun senin burnun iyi koku alır ve asla yanılmazsın" dedi arkadaşını överek ama Emir'in aklına gelenler O'nun gururla kasılmasına engel olacak türden şeylerdi.

Aykut da O'nun ne düşündüğünü anlayarak "Gökçe hariç...." dedi ama Emir'in bakışları cümlesinin devamını getirmesine engel oldu.

"O isim" dedi Emir kelimelerin üzerine basa basa "Benim olduğum hiçbir yerde bir daha anılmayacak" dedi.

Elleri yumruk halinde sıkılı duruyordu ve aradan geçen dört koca seneye rağmen öfkesinde her hangi bir azalma olmamıştı.

"Af edersin" demekle yetindi Aykut.O'nun bu konuda hala bu kadar hassas olmasını anlayabiliyordu ama içinden bir his ne olursa olsun O'nun Gökçe'yi unutamadığını söylüyordu. Onların aşkına tanık olan en yakın kişi hiç kuşkusuz kendisiydi ve Gökçe'nin ihaneti en az Emir kadar kendisini de üzmüştü.

"Eee ortak akşam bunu ıslatmaya nereye gidiyoruz bakalım?" dedi.

"Bu akşam olmaz Güniz ile yemek yiyeceğiz"

Güniz'in ismini duymak bile Aykut'un sinirlerinin gerilmesine neden oluyordu ama elinden gelen bir şey yoktu.O'nların ilişkisi ilk başladığında arkadaşını dostça uyarmıştı ama aldığı cevap karşısında bir daha tek kelime bile etmeme kararı almıştı.Bazen bu kararını uygulamakta zorlansa da kendine hakim olmayı her zaman başarmıştı.

"Tamam bizde sonra kutlarız" dedi.

Emir bir an için Aykut'a baktı ve "Ondan neden hoşlanmadığını bir anlayabilsem aranızda ki sorunu çözeceğim ama hayır aklım almıyor" dedi iki parmağını şakağına vurarak.

Aykut dudaklarına kondurduğu soluk gülümseme ile "Dert etme sen" dedi "Bu enerji meselesi ve bizim kimyamız maalesef uymuyor" dedikten sonra odadan çıktı.

Yalnız kalan Emir , Gökçe'yi ve O'nun hatırlattıkları yüzünden kendini kötü hissediyordu , kalkıp kendine bir içki doldurdu.

"Düşünmeye bile değmezsin ya" dedikten sonra elinde ki kadehi hızla kafasına dikti.

Çalan telefonunu cevaplamak üzere masasına dönmeden önce elinde ki bardağı bara bıraktı ve ağır , telaşsız adımlarla yerine doğru yürüdü.

"Efendim Neşe"

"Emir bey hatta bir beyefendi var ve sizinle nişanlınız hakkında konuşmak istediğini söylüyor.Hayati bir mesele dedi.Bir kaç kere ismini sordum ama bana vermedi" dedi ve alacağı cevabı beklemeye başladı.

Emir kaşlarını çatarak ayağa fırladı "Güniz ile mi ilgili?Bağla hemen"

Sabırsız bir sesle hattın bağlanmasını beklerken aklından bin bir düşünce birden geçiyordu.Bir müddet sonra karşıdan gelen tok "Alo" sesi üzerine "Nişanlım ile ilgili ne biliyorsun?" dedi sakin olmaya çalışarak.

Karşı tarafta ki adam ise işi ağırdan almaya kararlı olduğu anlaşılan bir sesle "Ooo nişanlımız bayağı kıymetliymiş anlaşılan" dedi.

Emir adamın sesini duyar duymaz yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anladı ve daha sakin bir ses tonu ile "Kimsiniz?" dedi.

"Valla benim kim olduğum önemli değil.Önemli olan sizin nişanlınızı ne kadar sevdiğiniz ve O'nun hayatı için neleri feda edeceğiniz?"

Emir kendini kaybederek "Lanet olası herif ne yaptın Güniz'e" diye kükredi.

Bütün sinirlerinin gerildiğini hissediyordu ve içinde ki korku ile odada gezinmeye başladı.

Karşı tarafın sessizliğinden korkarak "Alo" diye kükredi.

Adam kısa bir soluk alıp verdikten sonra "Güniz kim ya?" diye kükredi.

Emir bir an yanlış duyduğunu düşünerek "Benim nişanlım" dedi geri zekâlı birisiyle konuşur gibi.

Adam sunturlu bir küfür ettikten sonra "Ulan Boğaç hem seni hem ablanı yaktım oğlum" dedi.

Emir "Boğaç" ismini duyar duymaz olduğu yerde sallandı ve koltuğa tutunarak acele ile "Bekle" diye bağırdı.Bunu tamamen irade dışı yapmıştı aslında çünkü adamın yanlış aradığını düşünerek telefonu kapatacağını tahmin etmişti.

"Gökçe" dedi fısıltı halinde "Nişanlım sandığınız kişi ki Gökçe mi?"

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 69.1K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
105K 356 14
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
1M 30.6K 31
Mahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert...
2.1M 33.6K 54
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...