Sevmek Cesaret İster

By hahhhahahaha

99K 4.9K 228

Her şey insan oğluna Feda iken Insan oğlu kendine Cefa olmuştur "Imkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek, Yo... More

Tanıtım
Bölüm 2
Bölüm 3
Duyuru
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Duyuru
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
21.05.2016 Berat Kandili
Bölüm 17
Bölüm 18
DUYURU!
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Duyuru
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
DUYURU !!
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
DUYURU!!!

Bölüm 13

2.5K 151 3
By hahhhahahaha

ithafen yazılmıştır :)

Arkadaslar küçük bir oyuncu değişikliği var bunları görseller den görebilirsiniz :)

Selvi'nin Ağzından:

Sonunda hastaneye gelebilmiştik yolda Mustafa yı arayıp durumu güç de olsa anlatabilmiştim. Barsal arabayı park eder etmez koşarak ambulansın yanına gittim Sevinç in rengi daha da solmuştu güzel kardeşim ne hale gelmişti. Doktorlar etrafımızda dönerken bir tanesi '' tamam hasta bizde hadi arkadaşlar hemen ameliyathaneye alalım kan gurubunu öğrenin '' deyip sedyede yatan Seviç i hemen içeri aldı hastane koridorunda ilerlerken '' Sevinç dayan kardeşim daya iyi olacaksın '' diyebildim Ameliyathanenin kapıları açılmış Sevinç i içeri almışları bene girmek istedim ama buna izin vermemişlerdi ondan ne kadar ayrılmak istemesem de kapılar kapanmıştı artık ve ben dışarıda kalmıştım. içime işleyen çaresizlik ile hıçkırıklarım daha da artaken aklımca onları ikna etmek istercesine ''korkar benim kardeşim... soğuktur orası sevmez ki o soğu... bende gireyim üzerimdekileri veririm... o üşür sevemez soğu...'' dedim kesik kesik ne kadar zorlasam da sesim de çıkmamıştı kısık kısık çıkan sesim mi sadece arkamda ki Barlas duymuştu elini omzuma koyup ''sakin ol Selvi Sevinç güçlü kız iyi olacak '' dedi bacaklarım daha fazla taşıyamamıştı bedenimi yerle buluşmaktan son anda kurtulan bedenimi sandalyelerden birine oturtan Barlas '' Selvi sen dik duracaksın ki senin enerjin Seviç e geçecek yapma böyle bak iyi olacak o '' dedi ama dediklerini anlamakta güçlük çekmiştim tek istediğim onun yanında olmaktı ama buna da izin vermemişlerdi.

Barlas ben hıçkırıklar içinde ağlarken kolunu omzuma atmıştı kendimi az da olsa güvende hissederken destek almıştım ondan biraz olsun nefesimi ve hıçkırıklarımı düzenlediğim esnada koridorda yankılanan ses ile titremiştim.

'' çek o elini kolunu kızın üzerinden '' deyip bir iki adımda yanımıza gelip Barsal ı yanımdan hışımla çekip yakasına yapışı ''sen kim oluyorsun da benim kadınıma dokunuyorsun it'' dedi hadi ama Mustafa burada da mı ben bu haldeyken senin tek düşündüğün bu mu yani cevap verecek derman kalmamıştı bende ''bıraksana be kızın halini görmüyor musun ben insanlık görevimi yapıyorum '' diyerek kendini savundu Barsal ama ne fayda Mustafa bu hiç dinler mi '' insanlık görevi öyle mi senin gibi hayvanla ne zamandan beri insanlık yapıyor '' deyip bir yumruk geçirdi Mustafa ve Barlas ın kavgası kulağımda giderek sessizleşirken ne kadar süredir yanımda olduğunu bilmediğim Züleyha beni oturduğum yerden kaldırıp tuvalete götürdü elimi yüzümü yıkamak için bana yardımcı olmaya çalıştı her ne kadar bir kanadı kırık olsa da o da güçlü kalmaya çalışıyordu güçlükle '' nasıl oldu '' dedi bende aklıma gelen her bir kelime parçasını düşünmeden dile döktüm.

''kandı her yer kandı Züleyha ellerime baksana üzerime baksana kan hepsi ona ait hepsi Sevinç in '' ben anlattıkça hıçkırıklar ile ağlayan Züleyha '' tamam kardeşim tamam'' diyerek sarıldı bana tek kolu bile olsa o kadar içten ve samimi sarılmıştı ki hıçkırıklarımız birbirine karıştı kulaklarıma dolan Mustafa nın sesi üzüntümün yanına bir de sinir eklemişti .

Ömer'in Ağzından:

Dakikalar sonra hastaneye varabilmiştik yol boyunca ağlayan Züleyha hastaneye vardığımızda Selvi yi görünce de artarak devam etmişti ağlaması. Bu esnada benim de hoşuma gitmeyen bir görüntü takılmıştı gözüme bu sabah Züleya nın yanında gördüğüm it şimdide Selvi ye sarılıyordu. sinir katsayım artarken koridorda yankılanan ses ile bu işi halledecek kişinin ben olmadığımı anladım. Züleyha Mustafa nın sesi ile olduğu yerde sıçradı bunun hesabını da ayrıca Mustafaya sormak için zihnime not ettim Öküz gibi bağırmıştı.

Korku ile bana bakan Züleyha ile buluştu gözlerim kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan ve şişmişti bu haliyle bile gözüme çok güzel gelmişti yüzümde çarpık bir gülümseme oluşmasına zorlukla engel oldum. Mustafa kırmızı görmüş boğa gibi Selvi nin üzerine ilerlerken Züleyha ya dönüp '' Selvi bacımı buradan uzaklaştır '' dedim şok geçirdiği için ne dediğimi anlamamıştı omuzlarından tutup sarstım '' Züleyha !!''

''ne... ne var ''

''Selvi yi de al buradan uzaklaşın '' dedim Züleyha başı ile onayladıktan sonra Selvi nin yanına gidip koluna girdi bu esnada diğer kolunu zorladığı için yüzünü buruşturdu canının acıması canımı acıtmıştı.

Züleya Selviyi götürürken bende Mustafa ile Barlas ın arasına girdim '' kendine gel Musatafa hastanedeyiz sonra halledelim '' dedim ama tabi ki de bir faydası olmadı

''sanane lan sanane çekil önümden bu pezevenk benim olana dokundu '' deyip beni atlatmaya çalıştı ama buna izin vermedim

''mustafa dur bi yaaa offf sende bi s*ktir git bakıp durma '' dedim güçlükle tuttuğum Mustafa dan Barlas ı kurtarmak için. Mustafa kırmızı görmüş boğa gibi Barlas ın üzerine atlarken tüm hastane ayağa kalkmıştı küfürler havada uçuşurken bizim salak Barlas canına susamış olacakki hiç istifini bozmuyordu. Hastane güvenliği etrafımızı sararken arbede daha da büyümüştü yumruklar hava da uçuşurken koridorun sonundaki güçlü bir çığlık şeklinde çıkan ses ''YETER'' dedi

Mustafa bu sesin ardından durmuştu o durunca güvenlik de durmuştu sesin geldiği yöne baktık.

Selvi'nin Ağzından:

Lavabo da başımdan gelenleri anlatırken bir yandan da ağlıyorduk koridorda ki sesler de giderek artmıştı. Daha fazla dayanamadım benim kardeşim orada canı ile savaşırken bunların burada tartıştığı konuya bak. Bir anda koridora çıktım ardımdan Züleyha da geldi ve ben içimde tuttuğum tüm acımı kustum , bir çığlığa hapsettim içimde kopan fırtınaları ''YETER''

Züleyha sağlam kolu ile bana destek olmaya çalışırken bacaklarımın beni taşıması için dua ettim ''yeter durun artık yalvarırım ne olur '' çok şey söylemek istedim ama başaramadım bacaklarım beni daha fazla taşımadı yerle buluşmaya hazır bedenimi kavrayan iki kol ile yerden kesildi ayaklarım ''tamam tamam selvim tamam '' dedi Mustafa gözlerim kapanmamak için direnirken karanlık galip gelmişti sevdiğim mi yoksa nefret ettiğim mi bilmediğim adamın kollarında kapatmıştım gözlerimi.

Züleyha'nın Ağzından:

Selvi yi tutmaya çalışırken başarısız olmuştum benim başarısızlığımı Mustafa telafi etmişti onu kucağına alıp teselli vermeye çalışırken Selvi gözlerini kapatmış öylece yatıyordu. Mustafa ya her ne kadar güvenmesem de Selvi yi doktorlara göstermek için götürmesine göz yummak zorunda kaldım. çünkü benim de ayakta durmaya mecalim kalmamıştı artık ama kızlar için dik durmaya gayret ettim koridorda öylece duran ben resmen ikiye bölünmüştüm bir yanım Sevinç de diğer yanım Selvi de kalmıştı.

Başımı kaldırıp Barlas a baktığımda dağılmış ve dudağının kenarında kan ile karşımda duruyordu güvenlik bir kaç sorunun ardından gitmişti Ömer de beni izliyordu. bir birine dolaşan bacaklarımla tökezleye tökezleye sandalyelerden birine attım kendimi. ''git burdan bir daha da karşımıza çıkma bu kadar şanslı olamayabilirsin '' dedi Ömer buna karşılık ben atıldım '' sanane '' dedim ve ayağa kalktım

''sanane bundan o Sevinç in hayatını kurtardı bizim arkadaşımız Gökçe nin abisi onu buraya bağlayan bu kadar şey varken seni burada tutan ne Ömer '' dedim diyecek bir şey bulamayan ömer ölümcül bakışlar atarken raya Barlas girdi '' Züleyha ben hallederim tamam sende iyi görünmüyorsun otur hadi '' dedi destek açaçlı bana uzanmıştı ki kolumu bir anda tutan Ömer ile Barlas ın eli hava da kalmıştı kolumu koparırcasına sıkan Ömer konuşmaya başladı

'' bana bak.... '' sözlerinin devamını getirecekken ameliyathane kapıları açıldı bir anda acele ile çıkan bir hemşire

''Arh+ kan gerekli '' dedi ve devam etti ''çabuk olmalısınız uygun kim var ''

o kadar yaşanan olaydan sonra boş boş bakarken Ömer '' benim ki uygun değil Brh+ '' dedi Barlas da aynı kan grubunu söyledi ben bilmediğim için '' ben .. ben bilmiyorum '' dedim hemşirenin yüz ifadesinden bu durumun kötü olduğu belliydi arkamızdan gelen ses ile bir umut ışığı yeşerdi

'' benim kanım uyumlu '' dedi genç bizimle yaşıt belki de bir yaş büyük beyaz önlüklü stajer olduğunu tahmin ettiğim kişi

''peki acele et Poyraz ne yapman gerektiğini biliyorsun hoca bekliyor '' dedi çocuk başı ile onayladıktan sonra koşarak merdivenlere yöneldi Barlas '' ben de onunla gideyim '' dedi gitmek için bahane ararken. Sadece ben ve Ömer kalmıştık koridorda ben tekrar kalktığım koltuğa oturduktan sonra Ömer de karşıma oturdu içimden dualar ederken Ömer bana bakmak ile yetiniyordu bakışlarımız ara ara buluşurken ikimizde çok şey söylemek istiyor gibiydik ya da en azından ben öyleydim ama susmak şu an için en mantıklı olanıydı.

Selvi'nin Ağzından:

Gözlerim karanlığa direnirken güçlükle açabilmiştim. Etrafımı biraz inceledikten sonra serum takılı olan koluma baktım diğer elimde ise elimi tutan ellerin Mustafa ya ait olması şaşırtmamıştı beni. Başını kaldırıp yüzüme baktı üzgün görünüyordu saçları da baya dağılmıştı tartışmada olmuş olmalıydı bir an ellerimi içinde gezdirip düzeltmek geldi içimden genelde böyle yapardım o dağılırdı ben toparlardım ama şimdi roller değişmişti ben dağıldım şimdi o toparlamalıydı beni

''nasılsın?''

''nasıl olmamı isterdin '' dedim yerimde doğrulmaya çalışırken ve devam ettim ''sevinç nasıl?''

''iyi merak etme hala ameliyatta ama durumu iyi '' dedi çatallaşan sesi ile Mustafa nın söyledikleri bana yetmemişti kendi gözlerim ile görmeden onun iyi olduğuna inanmayacaktım bir çırpıda serumu kolumdan çıkardım bu ani hareketim Mustafa yı epey şaşırtmıştı. üzerimi açıp ayaklarımı yataktan aşağı salladım Mustafa diğer taraftan dolanıp yanıma geldi ''ne yapıyorsun yatman gerek ''

''bırak beni Mustafa ''

''Selvi!!''

beni korkutacağını sanan Mustafa yine o gür sesi ile adımı söylemişti ama benim ona aldırış edecek halim yoktu yataktan kalkmaya çalışırken '' seni bu yatağa bağlamamı istemiyorsan yat çabuk !!! o itin hesabını da soracağım sana daha '' dedi öfke ile ne saçmalıyordu bu böyle ''sen ne saçmalıyorsun '' duyan da bizi yatakta bastı sanacak

''sen daha iyi bilirsin o adı batasıca itin sana ahtapot gibi sarılmasına sen izin verdin sonuçta '' dedi uzun süre gözlerine baktıktan sonra zihnimdeki taşları teker teker yerine oturttum ve '' Mustafa '' dedim yorgun ve kısık çıkan sesim ile böyle çıkan sesime karşılık gözlerinde ki kasvet biraz olsun dağılmıştı. devam ettim '' benim bunca zaman yanımda olan insan yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen insan şimdi nerede '' dedim Mustafa nın boş boş bakan gözlerinin eşliğinde devam ettim

''ameliyatta peki neden ?'' cevap yok

''çünkü 2 saat önce gözlerimin önünde bıçaklandı '' dedim Mustafa sözlerimden sonra gözlerini kaçırdı ben yine devam ettim '' bıçaklandığı yetmiyormuş gibi ölmesini istercesine kimseyi yardımımıza çağıramayalım diye motorla gürültü yaptılar '' susan Mustafa her ne kadar sinirlerimi bozsa da devam etmekten çekinmedim

''benim kardeşimin kanı hala üzerimde Mustafa hala üzerimde '' göz yaşlarım yanaklarımdan ince bir yol çizerken Mustafa yüzüme bakmamak da özel bir çaba harcıyordu bakarsa dayanamayacağını biliyordu

'' görebiliyor musun bak ellerimde de var gördün mü '' dedim ellerimi gözlerinin önünde tutarak

'' Selvi '' dedi sonunda konuşmak aklına gelmişti ''seni aradım eğer açsaydın '' dedi devam etmesine izin vermeden tekrar konuştum

''eğer açsaydım bunların hiçbiri başımıza gelmezdi dimi '' dedim başı ile onayladıktan sonra ben '' gelmezdi çünkü sen beni azarlayıp eve git çabuk diyecektin hatta belkide sen gelip beni alacaktın zorla arabaya bindirecektin bir ton laf söyleyecektin dimi '' dedim yine başı ile onayladı '' ben ne yaptım açmadım peki neden biliyor musun yorulmuştum çünkü seninle tartışmaktan sana laf anlatmaktan sürekli açıklama yapmaktan yorulmuştum Mustafa sen beni sev...... ''

''sakın o kelimeyi söyleme benim sana olan sevgimi sakın sınama Selvi '' dedi sinirle ellerini saçlarına daldırdı ve bir kaç tel gelecek şekilde çekti ellerini tuttum daha fazlasını yapmaması için gözlerinin içine bakıp devam ettim '' açmadım telefonunu çünkü Sevinç de yorulmuştu kötü bir şey yapmıyoruz ki dedi kardeşimle vakit geçirmek istiyorum dedi '' derin bir nefes aldım fısıltı gibi çıkıyordu artık sesim '' açmadım bende her şey o kadar güzeldi ki kendimi ilk defa yeniden özgür hissettim ben Mustafa zaman nasıl geçti anlamak mümkün olmadı ve sonunda o talihsiz olay yaşandı ve her şey bir anda oldu '' dedim küçük bir hıçkırık kaçtı boğazımdan durmaya niyetim yoktu devam ettim '' ben etraftan yardım dilenirken Barlas oradaydı onun sayesinde Sevinç şu anda burada eğer o olmasaydı '' cümlemi devam ettirememiştim

''Mustafa sen ol istedim yemin ederim onun yerinde sen ol istedim ama yoktun neden biliyor musun benim yüzümden sana haber vermediğim için peki neden haber vermedim ya da haber vermek istemedim bunun cevabını da sen benden daha iyi biliyorsun ''dedim elimi yüzüne koydum ve gözlerime bakmasını sağladım

'' Barlas benim için bu saatten sonra senden daha önemli '' dedim bir anda kelimeler ağzımdan nasıl çıkmıştı bilmiyorum ama engel olamamıştım kendime asıl soru bunu gerçekten söylemeyi isteyip istemediğimdi. Aynı odada daha fazla durmak istemiyordum Mustafa nın kaskatı kesilmiş bedeninin yanından öylece geçip gittim.

Continue Reading

You'll Also Like

71.1K 5.4K 30
Afitap:Bana bak pide hırsızı! Afitap:Ben o pide kuyruğunda kaç saat bekledim biliyor musun? Afitap:Şu mübarek Ramazan ayında hırsızlık yapmaya utanmı...
126K 8.6K 80
"Muhammet abi..." Arkamı döndüğümde kız kardeşlerimin can dostu Rumeysa'yı gördüm. Gözlerini kaçırıp tekrar bana baktığında sesini duydum. Rahatsız o...
8.1M 363K 96
BEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirin...
781K 40.7K 55
~TAMAMLANDI~ Siz; Mevzu derin konu gözlerin harelerine hapsettin sözlerin yakar durur beni duyamadım birileri buna aşkımı dedi*. Siz; İki deli bir ar...