Sevmek Cesaret İster

By hahhhahahaha

99K 4.9K 228

Her şey insan oğluna Feda iken Insan oğlu kendine Cefa olmuştur "Imkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek, Yo... More

Tanıtım
Bölüm 2
Bölüm 3
Duyuru
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Duyuru
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
21.05.2016 Berat Kandili
Bölüm 17
Bölüm 18
DUYURU!
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Duyuru
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
DUYURU !!
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
DUYURU!!!

Bölüm 9

3.1K 173 4
By hahhhahahaha

Züleyha'nın Ağzından;

Ömer'in gelmeyeceğini öğrendiğimde 'aman canım çok da önemli sanki ' dedim kızlara ama neden gelmediklerini de içten içe merak ediyordum.

Onları gelmeyeceği haberini alınca her zaman ki gibi sıkıcı geçmeye devam etmişti dersler Gökçe' nin abisinin okula geleceğini öğrendiğimizde tanışmak için çıkışı beklemeye başladık Gökçe nin anlattığına göre Gökçe ve abisi kardeşten ziyade arkadaş gibi takılırlarmış. Son iki ders boş olduğu için çıkışı beklemek yerine şimdi davet edebileceğini sınıf içinde sıkıntı olmayacağını söyledik

Biraz sonra Gökçe abisi ile sınıfa girmişti tamamen siyahlar içinde bir gençti 20 li yaşlarında gibi duruyordu tarzı Gökçe ile aynıydı bu genç yaşına göre fazla siyah dı .

''merhaba kızlar '' dedi kocaman gülümsemesi ile ve ardından özellikle Selvi ye dönüp ''merhaba selvi nasılsın ?'' dedi Selivi ne olduğunu anlamaz şekilde bakarken güçlükle ''iyim saol dedi '' bizde selamlaştıktan sonra sıraları grup yapıp oturduk ''okuyor musun?'' dedi Sevinç ''yok Bıraktı '' dedi Barlaskimin bıraktığını anlamaz şekilde bakarken yarım ağız gülerek '' okul bıraktı beni okul terk etti beni şiddetli geçimsizlikten ayrıldık '' deyip gülmeye başladı ilk başta garibimize gitsede bizde jetonlar düşünce gülmeye başladık Gökçe '' Barlas işte her zamanki soğuk ve saçma espiriler '' dedi ben bozulan ortamı düzeltmek adına '' yoo bence gayet iyiydi '' dedim ve göz kırptım Gökçe huysuzca burnunu kırıştırıp önündeki kağıtları karalamaya başaldı Barlas iyi birine benziyordu Tıpkı gökçe gibi ilk başta soğuk gelse de onu tanıdıkça insan içindeki sıcaklığı görebiliyordu. Sohbetimiz ders sonuna kadar devam etti Barlas hakkındaki düşüncelerim İyi bir arkadaş olabilir şeklinde olmuştu.

Ders sonu zil çalıp dışarı çıkacağımız esnada Selvi en son kendisinin çıkacağını Mustafa nın onu gelip alacağını söyledi bizde onunla vedalaşıp çıkışa doğru yürümeye başladık çeşitli şakalar yapıp aramızda gülüyorduk bir an iyi ki de Ömer gelmemiş diye geçirdim mahkeme suratlı herif

Dışarıda kahkaha atmamak için kızlar ile her ne kadar kendimizi tutsak da engel olamıyorduk kendimize karnımı tutarak en sonunda '' yeter artık yaa karnıma ağrı girdi '' dedim gülüşlerim arasında zor güç konuşurken o bu sözlerimin ardından yeni bir espiri yapıp var olan dengemin bozulmasına neden olmuştu istem dışı elim onun omzuna gitmişti destek alıp dengemi yeniden sağladığımda hızla elimi çekip ''özür dilerim '' dedim Barlas bunun üzerine ''merak etme hepinizi arkadaşım olarak görüyorum hiç biriniz hakkında kötü düşünmem Gökçe neyse sizde o sunuz benim için '' deyip bana güven vermek istercesine omzuma dokundu bende başımla onaylayıp geri çekildim biraz açık sözlüydü .Gökçe ebisinin arkasından bize daha da yaklaşarak ''tabiiii bir kişi hariç'' dedim imalı imalı Barlas bu sözlerden sonra ''kes sesini Gökçe !!''' deyip hızlıca yürümeye başladı tabii bizde ardından Gökçe yine abisini sinir etmeye yemin etmiş gibi '' ne susacağım yaa senin neden buralarda dolandığını bilmiyor muyum ben '' dedi Barlas öfke ile arkasını döndüğünde kolkala girmiş bizi gördü ilk önce çünkü Gökçe sallana sallana bizim arkamızdan geliyordu.

Onun öfkeli bakışlarına biz maruz kalmıştık gözlerimizi pörtleterek yavru köpek bakışı atarken o öfkeli gözler ile bize bakıyordu aslında Gökçeye bakmak istemişti ama biz denk gelmiştik biraz sonra bu saçma halimize kendimizi tutamayıp kahkaha atmaya başladık Gökçe yanımızdan geçerken ''al bunları da kendine benzettin aferin sana '' dedi abisine ve yürümeye devam etti bizde ardından yürüyorduk yol ayrımına geldiğimizde kızlar ve Barlas ile vedalaşıp bir üst sokağa doğru yürümeye başladım. Aklımda Selvi ' nin nasıl olduğu sorusu dolanıyordu acaba bir arasam mı aman canım arayım ne olacak dedim kendi kendime çantamdan telefonumu çıkarmıştım ki şarjımın olmadığını fark ettim oflayarak çantamdaki ait olduğu yere tekrar koydum bu işi evde halletmek üzere aklıma not aldım. Köşeyi dönüp evime gireceğim esnada sokağın sonunda motosiklet ile bekleyen tamamen siyahlar içinde biri duruyordu kafasında kask olduğu için yüzünü göremiyordum ama bana baktığına emindim daha fazla dikkat çekmemek için hızla kapıyı açıp evime girdim .

Herkesi gibi aklıma gelen bin bir türlü düşünceyi olmaz öyle şey diyerek zihnimden uzaklaştırdım Günlük işlerimi hallettikten sonra odama çekilip ev ödevlerime yoğunlaştım günlük işleri yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım hava kararmıştı Selvi yi arama fikri bir anda zihnime hücum etti telefonumu çantamdan çıkarıp şarja taktım açar açmaz selvi Nin numarasını rehberden bulup arama tuşuna bastım bir kaç dıııt tan sonra açılan telefon ile gelen sessin ardından şok oldum. Telefonun diğer ucundaki ses Selvi ye ait değildi bin bir türlü düşünce ile zorlukla ''Alo '' dedim bende ve devam ettim ''şey ben Selvi yi aramıştım ama ''dedim telefonun diğer ucundan gelen sesler çatal kaşık bıçak sesi karşı taraftakilerin yemek yediğini gösteriyordu sakin ol Züleyha bir şey yok yemeğe çıkmışlar sadece ''Hatun Telefon sana '' dedi donup kalmıştım yanlış numarayı aradım düşüncesi ile telefonun ekranına baktım ama doğruydu ''alio '' diye gelen ses ile tekrar kulağıma götürüp '' selvi '' dedim biraz duraksayıp '' Züleyha şimdi kapatmam gerek ben sana her şeyi anlatacağım ama sonra görüşürüz '' deyip telefonu yüzüme kapattı telefonun Dıııt dıııt sesi ile kafamı toparlamaya çalıştım saat akşam üstünü biraz geçmişti bu saatte Mustafa abi ile ne yapıyordu bu kız.

''hatun '' br de o kelime var tabi odamın duvarları üzerime üzerime gelirken başıma yazma yapıp balkona çıktım telefonumu balkondaki prize takıp bir şarkı açtım ve oturup dinlemeye başladım masanın üzerindeki çiçekler ile oynuyordum diğer yandan (İrem candar _ bilmezdim ) parçası çıkmıştı ara ara nakaratlarına bende eşlik ediyordum müziğin akışına bırakmıştım kendimi şarkı sözleri bitip sıra şiire geldiğinde bende söylemeye başladım

Yoksa küs müsün bana? dilime ikamet edenim. Dargınsak eğer üç günü geçeli aylar oldu haberin olsun. Ve bu ara yanık kokulu rüzgarlar çarpıyor yüzüme. Beni soluğum dan tutuyor üşümelerim. Boğazıma yapışmış sıtmalı kelimeler. En yakın sağ da park' a çektiler kendilerini. Söz dinlemez oldu sözler. Adına sır diyorlar sevmelerin. Gürültülü harflerin Süküta izdivaç ediyorlar. Mahrem duygularını telveye terk ediyorlar hani. Yorulmadın mı dilimden dilimden sessiz çığlığım? Senin yerin dağınıklığım, Toparla kendimi...

şiiir bitmiş derin düşünceler ile etrafı izlerken gürültülü bir motor büyük bir hızla geçmişti evin önünden ayağa kalkmış bakarken eve girmeden önce gördüğüm motorlu olduğunu fark ettim neden o kadar zaman beklemişti?...

Ömer'in Ağzından:

Okuldan çıkıp eve gelmesini beklerken bir çift mavi göz ile sonunda buluşmuştu gözlerim Hasret ile baktım gözlerine keşke bu gün geçmişim bana engel olmasaydı diye geçirdim içimden sonrası ise kendime teselli vermek oldu ''sevme Sevilme Sevdirme'' merak ve endişe ile bana bakarken dikkatini daha fazla çekmemek için başka taraflara bakmak istedim ama olmadı ayrılamadı gözlerim gözlerinden bakmakla yetindim, öylece ona odaklandım. ürkek bir kaç bakıştan sonra evine girdi. akşam ki buluşmaya kadar Züleyha yı belki tekrar görürüm umudu ile beklemeye başladım saatler geçmek bilmiyordu zihnimde tonlarca düşünce akıp gidiyordu her düşüncemin sonu ayrılık oluyordu kazanmaya alışmış ben kaybetmekten neferet eden ben Züleyha ' ya gelince hiç bir önemi kalmıyordu.

Mustafa gibi olsam ne olurdu ne olurdu onu bu kadar düşünmesem ya da ne olurdu ilk görüşte onu bu kadar sevmesem. Zihnimi toparlayıp düşünceleri silmek istercesine salladım başımı. Mutfak penceresinden yanan ışığını görünce heyecanlandım ve o tanıdık sima balkonda gözüktü bir insanın üzerine eşofman bu kadar mı yakışır ya o başına öylesine salaş bir şekilde bağladığı eşarbı. sandalyelerden birine oturup bir müzik açtı ve biraz sonra o da eşlik etti hoş bir mırıltı şeklinde geliyordu sesi. tam anlayamasam da hoşuma gidiyordu bir kaç kelimeyi net bir şekilde anlayıp zihnimin köşesine not ettim ve onu dinlemeye devam ettim bu güzel anı bozan telefonumun cızırtılı titreme sesi oldu ''hadi hayırlısı deyip çıkardım telefonumu cebimden arayan kişi Mustafa'ydı ''ne var lan umarım bu güzel anımı bozmaya deyecek bir şey için aramışsındır'' dedim o ise ''toplantı ömer toplantı gelmiyor musun?'' dedi saat gelmiş olamazdı dimi yani daha vardı sanırım dedim kendi kendime kolumdaki saatime bakıp 15 dk olduğunu fark ettim nasıl da hızlı geçmişti zaman '' tamam geliyorum '' deyip cevabını beklemeden kapattım telefonu tekrar balkona Umut, Özlem, Sevgi ile baktıktan sorna motoru çalıştırıp hızla uzaklaştım ve sokakta inleyen motor sesine tıkadım kulaklarımı buluşma yerine yol aldım...

Mustafa'nın Ağzından:

((Züleyha' nın aradığı zaman))

Masada oturmuş keyifli bir şekilde yemek yiyorduk Selvi ile. Selvi annesinden Sevinç ile proje ödevi hazırlayacağını söyleyip izin almıştı. sessiz bir şekilde yemek yerken onu ne kadar özlediğimi fark ettim aramıza mesafe koyalı 1 hafta olmuştu 2 haftadır yüzünü çok az görmüştüm. onunla bu evde vakit geçirmeyi ne kadar da özlemişim: bu ev benim herkesten Ömer den bile gizli tuttuğum yerdi sadece Selvi ve bana aitti Selvi bu eve gelmeyi her ne kadar istemese de çoğu zaman ben kolundan tutup zorla getirirdim.Ben düşüncelerim ile mücadele ederken diğer yandan yemek yiyordum bu esnada Selvi '' seni affetmiş olabilirim Mustafa ama bana bir daha aynı şeyleri yaşatma bir daha '' dedi umut dolu gözler ile bende ona ''kendime hakim olmaya çalışacağım'' deyip yemeğime devam ettim

Telefonlarımız masanın üzerinde duruyordu bir anda Selvi nin telefonu çalmaya başladı Arayan ekranın da Züleyha yazıyordu Selvi uzanmış telefonu alacakken ben atıldım bir anda Selvi donuklaşıp tekrar yerine oturdu gözlerimi ona dikip '' sen zahmet etme ben daha yakındayım '' deyip telfonu açtım ''alo '' hattın diğer ucundaki sesimizi beğenmemiş olacak ki saniyler sonra ancak cevap verebildi ''Şey ben Selvi yi aramıştım ama '' dedi karşıdan gelen kız sesi bozuntuya vermeden '' Hatun telefon sana '' deyip Selvi ye uzattım hınzır gülümsemem ile ve selvi nin sinirli bakışları eşliğinde yemeğime devam ettim ''Züleyha şimdi kapatmam gerek daha sonra konuşalım sana her şeyi anlatacağım '' deyip telefonu kapattı ''herşeyi derken '' dedim evden kimseye bahsetmesini istemiyordum ''merak etme evle ilgili konuşmayacağım'' dedi ve davam etti '' düzelmeyeceksin dimi hep aynı kalacaksın '' dedi gözlerini kısarak kızmaya çalışıyordu çatmaya çalıştığı kaşlarından belliydi

suyumdan bir yudum alıp sakin kalmaya çalışarak ''paronayak halinden vazgeçmeyeceksin dimi telefon bana yakındı sen zahmet etme diye ben açayım dedim hem bacım değil mi ne olacak'' dedim sakin kalmaya çalışarak ve devam ettim ''gizleyecek neyin var da olay yapıyorsun ki '' dedim şüpheli ses tonum ile o buna karşılık masada bana doğru eğilerek kendini güçlü göstermeye çalışıyordu ''asıl paranoyak olan sensin ama farkında değilsin '' deyip benim en sinir olduğum hareketi yapmıştı masadan ben kalkmadan kalkıp merdivenlerden yukarı çıkmıştı. Düzelmeye çalıştığım ilk günümde beni fena zorluyordu. bende masadan kalktım ve sandalyenin başına geçirdiğim ceketimi alıp giydim

Tam Selvi nin arkasından gidecekken telefonumun titreme sesi ile durup cebimden telefonumu çıkardım ve mesajın Talha dan geldiğini gördüm ''Abi buluşma zamanına az bir zaman kaldı gelmiyor musunuz özel davetiyeniz geçmedi mi elinize ?'' dedi kendince ayak üstü espiri yapmıştı ''Talha uzatma kısa kes tamam geleceğim '' dedim ''Ömer abi o gelecek mi ?''

''ne biliyim abim gelecektir her halde neyse ben ararım hadi kapat '' deyip telefonu ben kapattım ondan önce ve merdivenlerin sonunda yukarı doğru seslendim

''selvi''

''selvi''

''efendim''

'gidiyoruz hadi hazırlan ''dedim ve duyduğunu varsayarak beklemeye başladım onu bu masa konusunda güzel bir şekilde uyarmalıydım. Merdivenlerden sıkıla sıkıla inen Selvi yi son basamakta boylarımızın eşitlenmese de bana yetiştiği yerde ona kocaman sarılarak ''bir daha sakın ben kalk demeden ya da ben kalkmadan o masadan kalkma''

Continue Reading

You'll Also Like

129K 6.8K 54
~Tamamlandı~ İnsan yaşadığı zorlukları bahane edip yazısındaki kaderin enaniyetine sığınmaktan hep kaçar. Hep daha iyisi olsun hep düşlediği hayat ke...
762K 46.3K 90
[11.09.2021 - 09.03.2022] Şüphe #zor 1.sırada (17.10.2021) #boşanma 1.sırada (28.10.2021) #yanlışanlama 1.sırada (03.11.2021) #spiritüel 1. sırada (...
leylâ By 📚

Spiritual

19.6K 1.8K 34
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
392K 25.3K 56
Asel; Aslııı Asel;Aslııı Asel;Aslı kız ne dedikodular öğrendim bilemezsin!. Asel; Ömer abiyle karısı boşanıyorlarmış, zaten karısınıda hiç sevmezdim...