Sıra Arkadaşım Bir Vampir!

By duygununkelimeleri

2.1M 108K 12.3K

SABV serisinin ilk kitabıdır. More

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!
Orası Benim Yerim!
İnsan Olamayacak Kadar Mükemmel :)
Gözlerini Özgür Bırak :)
Siyah,Beyaz Ve Sarı
Aşı Mı Olacağız?
Yeni İlkim..!
Öpücük
İyi Dersler Prenses...
Kısasa Kısas
Güzel Takım
Benimsin!
İlk Kavga
Aşk Kırmızıymış /Part 1
Aşk Kırmızıymış Part 2
Hatıra Girdabı
Sen De Gitme!
Arafta Kalan Ruhlar...
Beklenmeyen Dönüş
Hormonlar
Karakter&Okuyucu röportaj
Karar Senin
Canım Yanıyor
Senin İçin
Gelecek Bölümden
Sahi...Neden?
Onu Düşünmek
Artık Seni İstemiyorum
Arkadaş
Kaçmak
Başka Şansın Yok
Gitmesi Gerek
Yeşil Gözlü Tehlike
İyi Ki Sevmişim Seni
Özel Hissetmek
Nefes
İntikam İsteme
Bir Umudun Peşinde // Part 1
Bir Umudun Peşinde //Part Iki
Okuyun Lütfen
Yaklaşan Soğuk; Ölüm.
Karanlık Taraf
Iki Hamle: Şaşırt Ve Yok Et
Bir Tek Neden
Başka bir şey
N'olursun
Elizabeth!
Sen Vampirsin
AB negatif
Balayı Süeti
Okuyun lütfen
Özledim
Final
Göz atın lütfen
Özel bölüm
Kelalaka
Kelalaka 2
1 MİLYON!😳
PAŞA MURAT

Anıl

21.6K 1K 102
By duygununkelimeleri

 

 

Çiftli oturduğumuz masada herkes birbirine bakıyor, gözleriyle resmen küfür ediyordu. Dört vampirin konuşmak için akşam yemeği fikrini öne sürmeleri kadar saçma bir şey yoktu. Kimse önlerindeki güzelim yemeklere dokunmuyor, bense arada sırada çatalımı bezelyelere saplamaya çalışıyordum.  Kimseden çıt çıkmaması da ayrı bir gerginlik yaratıyordu zaten.

“Selam gençlik.” Diyerek her zaman ki neşesiyle oturdu yanıma Güneş. Onun gelmesiyle biraz rahatlamıştım. O tatlıya bağlardı meseleyi. Ya da bağlayamazdı. Her neyse.

“Kimse yemeklere dokunmamış?” dedi yarım ağızla gülümseyerek. O da en az benim kadar saçma buluyordu bu fikri. Kan torbalarıyla pijama partisi yapsaydık daha fazla kaynaşabilirdik. Ya da unutayım gitsin.

“Seni bekledik.” Dedi Aras kibarlık yaparak. Dudaklarımın kenarı kıvrılırken Aras ne derse desin gülebileceğimi düşündüm. O bana hep iyi hissettirmişti. Üstelik iyi hissettirmek için fazla bir çaba harcaması da gerekmiyordu. Yanımdaysa zaten gülümsüyordum.

Kafamı kaldırdığımda Emir’in dikkat kesilmiş yeşil gözleriyle karşılaştım. Bakışı fazla yabancıydı. Sanki baktığı kişi ben değilmişim gibi.

Emir

Masada oturduğumuzdan beri İlkim’i izliyordum ve ilk defa gülümsüyordu. Her an Aras’ın gözlerinin içine bakıyordu. Aras öfkeliyse endişeli oluyordu, üzgünse üzgün, mutluysa o daha da mutlu… Bu bile beni çileden çıkarmaya yetiyordu. Oysaki bu güzel, meleğimsi gülümsemesi o Aras denilen herifin yüzünden olmamalıydı. Aklıma tekrar o gün geldi.  Tatmin olmuşçasına söylediği cümleyi yine beynimin içinde yankılanıyordu.

“Dün gece çok güzeldi.”

Dişlerimi sıkarak gözlerimi İlkim’e diktim. Öyle sinirliydim ki kendime hakim olamıyordum. Daha önce öfkeyi bu kadar yoğun hissettiğimi hatırlamıyordum. İlkim’in Aras’ın elleri arasında… Ah! Bu fikre dayanamıyordum. İlkim bakışlarımı fark ettiği an kaşları çatıldı. Afallamıştı. Ona daha önce hiç böyle bakmamıştım çünkü.

“Bir sorun mu var?” dedi Aras gözlerini bana dikerek. O da bakışlarımı fark etmiş olmalıydı. Tam ayağa kalkıp Aras’a doğru bir hamle yapacağım sırada bacaklarımda bir el hissettim. Beni sandalyeye oturtmaya zorlayan bir el. Daha sonra dudaklarımda yumuşak olmasına rağmen masum gelmeyen birkaç dokunuş. Elizabeth birkaç darbe sonrası milimlik geri çekilerek gözlerini gözlerime dikti. Sakin olmamı ve plana sadık kalmamı istediğini elbette ki anlamıştım. Uzanıp yanağını öperek onayladım. Fısıldamak bizim gibi ucubeler için bağırarak konuşmaktan farksızdı. Kulaklarımız fazla iyi duyuyordu.

Elizabeth gülümseyerek geri çekildi ve dudaklarını yalarken direkmen İlkim’in yüzüne bakıyordu. Kafamı çevirerek ben de gözlerimi İlkim’e çevirdim. Şaşırmıştı. Gözlerini kırpıştırıp duruyordu.

 

İlkim

Bu cidden olmuş muydu? Az önce Elizabeth Emir’i öpmüş müydü yani? Nefes bile alamıyordum. Kıskanmıyordum fakat içimde farklı bir öfke vardı. Sanki en yakın arkadaşım bir hata yaptığında onu azarlarken oluşacak cinsten bir kızgınlık. Hayal kırıklığı bütün vücudumca hissediliyordu. Ben öyle Emir’e yoğunlaşmışken bacağımda hafif bir dokunuş hissettim. İrkilerek kafamı Aras’a çevirdim. Güven vermek istercesine gülümsedi. Yemeğin- yememeğin- bundan sonraki kısmı kuralları, sınırları konuşarak geçmişti. Aras Elizabeth’in sürtüklüklerinden ya da Emir’in öfkeli bakışlarına aldırmadan konuşmasını yapmış ve uyulmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyip durmuştu. Yemek nihayet bittiğinde ben de Aras ile birlikte Aras’ın odasına gitmiştim. Elbisemi çıkarmadan sırtüstü yatağa uzandım. Aras ise kıyafetlerini çıkarmış, sadece altına lacivert bir eşofman giyiyordu. Bense bir Aras’ın adonislerini bir de Emir’in yaptığını düşünüyordum.

“Anlamıyorum.” Diye mırıldandım. Ellerimi karnımda birleştirerek tavana bakmaya başladım. Yatak Aras’ın ağırlığıyla hafifçe yan tarafa çökmüştü.

“Neyi anlamıyorsun?” diye fısıldadı boynuma ufak bir öpücük kondururken.

“Emir nasıl böyle bir şey yapar? Onun vampir olmasının, tüm bunları yaşamasının sebebi o kadınken nasıl onunla el ele tutuşup buraya gelebilir?”

İçim, boynuma kondurulan birkaç öpücükle gıdıklanırken yutkundum. Aklım almıyordu. Aras keyfimin olmadığını anladığında dirseğinin üzerinde yükselerek  çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Çikolata kahvesi gözleri içtenlikle parıldarken yanağımı hafifçe okşadı. Bu ufak hareketi bile içimin titremesine neden oluyordu. Dayanamayarak derin bir nefes verdim.

“Bak İlkim, sen benimle birliktesin. Bana aitsin. Uzun yıllar önce kaybettiğim ailem, çok yakında karımsın.” Dedi etkileyici sesiyle. Karnımda bulunan hayvanat bahçesindeki hayvanlar orada burada tepinirken hafifçe gülümsedim.

“Biliyorum.” Diye mırıldandım.

“Sorun şu ki bunu Emir de biliyor.” Dedi tok sesi. Söylemek istediği yeni yeni şekillleniyordu kafamda. Kaşlarımı kaldırarak ağzımdan bir “Hımm” sesi çıkardım.

“Canı yanıyor, kabullenmek istemiyor.”dedi. Daha sonra kaşlarını çatarak sert sesiyle ekledi;

“ Benim olanı istiyor.” Yüz ifadesi artık tamamen ciddileşmişti. Elimi kaldırarak yanağında gezdirdim.

“İntikam istiyor.” Dedim sesli düşünerek.

“Peki ama Elizabeth?”

“O ise-“ diye başladı fakat aklıma gelen düşünceyle kendimi tutamayıp lafını kestim.

“O ise benim olanı istiyor.” Dedim dişlerimi sıkarak.  Dişlerini göstererek gülümsedi ve başını salladı.

“Asla alamayacak.” Dedim gözlerimi kısarak. Dudaklarımızın arasındaki mesafeyi kapatırken tatlı nefesi dudaklarımı gıdıklıyordu;

“Asla.”

                                     ****

Sabah uyandığımda Aras hala uyuyordu. Sessiz olmaya özen göstererek yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp su yeşili bir elbise geçirdim üzerime. Saçlarımı salık bırakarak odadan çıktım. Dünden beri aklımı kurcalayan şeye bir son verecektim. Emir ile konuşmam gerekiyordu. Yanından geçtiğim bir çok vampir bana selam verirken onlara gülümsemekle yetindim. Bütün odaları aramıştım ve geriye sadece bir tanesi kalmıştı. Koridorun en sonundaki odanın kapısını açarak oraya da baktım. Emir geniş, bahçeye açılan cam kapının önünde durmuş bahçeyi izliyordu. Kapıyı ardımdan kapatarak ona doğru ilerledim. Tam yanında durarak kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

“Ne oldu?” dedi kayıtsız bir şekilde.

“Ne oldu öyle mi?” dedim dişlerimi sıkarak. Sakince gülümseyerek bahçeyi izlemeye devam ediyordu. Yüzüme bile bakmamıştı!

“Seni bu hale getiren sürtüğü koluna takıp buraya geliyorsun ve bir de ‘Ne oldu?’ mu diyorsun?” diye sordum. Kulaklarıma inanamıyordum. Emir ne ara bu kadar değişmişti?

“Beni bu hale getirenin o olduğundan şüpheliyim.” Dedi. Bakışları buz gibi soğurken hala bahçeye bakıyordu. Bense ağzım açık bir şekilde dediklerini sindirmeye çalışıyordum.

“Ne demek şüpheliyim? Seni o ele verdi Emir! Şüpheliyim de ne-“

Sözlerimi bitirmeme izin vermeden beni omuzlarımdan tuttuğuyla duvara çarptı ve kendisi de hemen önüme geçti. Ben duvar ile onun arasına sıkışmışken o delici bakışlarını bana yöneltmişti.

“Ne o İlkim? Aras’ın yatağından çıkıp benim yanıma geliyor ve beni kıskandığını mı söylüyorsun?” dedi. Sesi o kadar… Yabancı çıkmıştı ki onu tanıyamıyordum. Kaşlarımı çatarak duruşumu dikleştirdim.

“Düzgün konuş.” Dedim sert çıkan sesimle. Alayla gülerek bana doğru eğildi. Yüzlerimiz aynı hizaya geldiğinde yüzü tamamen ciddileşmişti.

“Ah doğru ya, sen saf olansın. Sana böyle konuşmalar dokunur. İnsanları sürekli kullanırsın ama yine de sen saf olansın.” Dedi tükürür gibi. Yaşlarla dolmuş gözlerimi kocaman açarak yüzüne baktım. Boğazımda bir yumru oluşmuştu.

“Aras’ı sevdiğimi biliyordun Emir. Ben senden yardım dilenmedim.” Dedim çatlayan sesimle. Tekrar o pislik gülüşlerinden birini sergilerken yutkundum.

“Öyle mi? Seni yıllar sonra ilk bulduğumda bir hastanedeydin ve ruhun çekilmiş gibiydi. Ve sana üzüldüm biliyor musun? Salak gibi sana üzüldüm. Senin yanında oldum, yüzünü güldürmek için elimden geleni yaptım ama sen yine o iğrenç herifin yanına gittin! Bak şimdi halimize! İkimizde birer ucubeyiz. Kırmızı gördüğümüz an feleğimiz şaşıyor. İstediğin gerçekten bu muydu İlkim? Yoksa bu mu?” diyerek yaklaştı ve ben ne olduğunu anlayamadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerim kocaman açılırken omuzlarından itmek için  baskı uyguladım ama bir işe yaramadı. Elleri arasında çırpınırken o hala dudaklarımı sömürmekle meşguldü. Derken güçlü iki el Emir’i benim üzerimden çekerek aldı. Kurtarıcımın kim olduğunu gördüğümde endişe tohumları tüm vücuduma yayılmaya başlamıştı bile. Aras kırmızıya dönmüş gözler ve sıktığı yumruklarla Emire doğru ilerliyordu.

“Aras tamam bir şe-“ konuşmam bitmeden Aras Emir’i cam kapıya doğru fırlatmıştı bile. Camın kırılma sesi kulalarımda yankılanırken Emir hızla ayağa kalkmış Aras’a ölümcül bakışlar atıyordu. Hızla hareket ederek kavga etmeye başladılar. Aras’ın gözü hiçbir şey görmüyor gibiydi. Boğazını yırtarcasına çıkan hırıltılar kulaklarımda yankılanırken dudaklarımı kemirdim. Sesleri duyan Güneş ve birkaç vampir hızla odaya daldıklarında bile şaşkın gözlerimi onlardan alamadım.

“Durun!” diye bağırdım. Ama beni duymuyor gibi devam ettiler.

“Yapmayın!” diye bağırdım. İkisi beni dinlemeden hala birbirlerine hırlıyor, resmen boğuşuyorlardı. Endişem gittikçe büyürken Güneş’in elleri arasından sıyrılıp hızla öne atıldım. Şimdi am karşılarında duruyordum. Gözlerimi Aras’ın gözlerine dikerek Sesimi alçalttım.

“Dur sevgilim, n’olursun.” Dedim çatlayan sesimle. Aras’ın kaskatı kesildiğini görebiliyordum. Beni dinleyerek anında durdu ve başını çevirerek bana baktı. Gözlerinin kırmızılığı çekilmeye başlamıştı. Dişlerinin hala çıkık olduğunu dudaklarının şeklinden anlayabiliyordum. Biz bakışlarımızla konuşurken Emir durmamış, dişlerini Aras’ın boynuna geçirmişti. Aras hırlayarak Emir’i ileri doğru savurdu. Boynundan kanlar aşağıya doğru süzülüyordu. Donup kalmıştım. Gözlerimi bile kırpmadan boynundaki yaraya bakıyordum. Boynunun ısırılan kısmı neredeyse parçalanmıştı. Gözlerimin yanmaya başladığını hissettim. Öfke bile duyamıyordum. Sanki her şey ağır çekimdeydi. Aras bir adım geriye doğru sendeleyerek daha fazla dayanamayıp yere düştü. Kulaklarımda uğultular duyuyordum. Güneş ve klandan birkaç kişi Aras’ın yanına doğru koştuğunu hissedebiliyordum. Gözümü Aras’tan ayıramıyordum. Gözlerimden yaşlar süzülürken Güneş ve diğerleri de gözüme takıldı. Aras’ın yanında diz çökmüş telaşlı bir şekilde boynuna bakıyorlardı. Bense ruh gibi tekrarlıyordum:

“O vampir ki. İyileşecek. Şimdi kalkar. Sakin olun. İyileşecek. Hadi Aras kalk. Hadi sevgilim. Kan getirin. Yarası şimdi kapanır. Aras kalkacak. Şimdi kalkar.”

“İlkim kes artık. Yarası falan kapanmayacak!”

“N-Ne demek kapanmayacak!” diye bağırdım. Kendimi kontrol edemiyor gibiydim. Her yanım tir tir titriyordu.

“Yarasının kapanması için onu dönüştüren kişinin burada olması gerek.” Dedi gözlerini dehşete düşmüşçesine kapatarak.

“Öldü mü?” dedim nefesimi tutarak. Kafasını hayır anlamında salladı.

“Onu dönüştüren kişi Anıl.”

Çok uzun bir bölüm oldu :D Bu arada ikinci serinin tanıtımını yazdım bile. Bir göz atın derim. Finale çokçok yaklaştık. Seviliyorsunuz :D

Continue Reading

You'll Also Like

233K 15K 38
"Ne zaman bırakır, beni?" Benim için bile artık yabancı olan sesimi bir tek o duyuyordu. O da benim gibiydi. Bir insandı.. o da kraliçe olmak zorunda...
850K 35.5K 33
Maral orman yolunda kaza yapar, ve gözleriyle görmese inanamayacağı şeyler yaşar. Artık doğaüstü bir varlığın tutsağıdır... Bu varlık onu zorla tutup...
11.5K 1.6K 27
Arkadaşımla kamp yapmaya giderken ormanda girmemem gereken yere girdim girmez olaydim
2.4M 107K 45
Vampir içinde #1-15.12.2016- Vampir içinde #4-15.06.2017- Vampir içinde #2-15.06.2018- Vampir içinde #3-15.06.2019- Vampir içinde #3-15.06.2020- Başl...