Senin İçin

30.7K 1.7K 152
                                    

Bölüm 21

Senin İçin

Aras’tan…

Dudaklarımı alnından çekip kendimi dışarı attığım an acı çığlığını duymuştum. Gözlerimi kapatarak içimden kopan bir şey hissettim. Onu öyle bırakmak…Onu yine bırakmak inanılmaz acı veriyordu. Dizlerimin üzerine çökerek yumruklarımı sıktım ve altımda duran toprağa tüm gücümle bir yumruk attım. Kafamı kaldırıp gözümden dökülen bir damla yaşın aşağıya inmesine izi verdim. İlkim hala ağlıyordu. “Canım yanıyor.” Diye her hıçkırışında gözümden bir damla yaş aşağıya süzülüyordu. Ona bunları yaşattığım için kendimi asla affetmeyecektim. Ellerim titriyordu. Daha önce böyle bir acı…Onu ilk kez bıraktığımda hissetmiştim sadece. Bu duygunun tarifi yok…Her hücrem yanına gidip onu tekrar göğsüme yaslamam için savaşıyordu ama eğer gidersem…Gidersem ölecekti. Ve birkaç gün çektiği acıyı ölmesine tercih ederdim. Omzumda bir el hissettiğimde hınçla arkamı dönerek ayağa kalktım.

“Hadi dostum…Sen doğru olanı yaptın.” Dedi Jack.

“Doğru olanı mı yaptım? Acı çekiyor Jack!” dedim ellerimi iki yana açarak. Sesimde inanılmaz bir acizlik vardı. Daha önce hissetmediğim kadar aciz hissediyordum.

“Sen de öyle…  “ dedi Jack. Alttan almaya çalışıyordu.Tıslarcasına gülümseyerek kafamı salladım. Bu gülümseme haddinden fazla acı içeriyordu. Gülümsemenin anlamına ihanet edecek kadar acı…

“Benim acı çekmem bir şeyi değiştirmez ama o… O bunu hak etmiyor Jack ve ben…Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Yanına gidip ona sarılmak istiyorum sadece ama…”

“Yapamazsın.” Diye cümlemi tamamladı. Kafamı sallayarak yanağımdan bir damla yaş daha süzülmesine izin verdim.İlkim cam bir eşyayı daha kırıp “Yüreğim yanıyor anne…” diye bağırırken gözlerimi kapattım tekrar. Omzumdaki el rahatlatmıyordu beni. Hiçbir şey rahatlatmayacaktı ki…İlkim böylesine hıçkıra hıçkıra ağlarken hiçbir şey rahatlatmayacaktı.

“Hadi Aras gidelim buradan.” Dedi Marissa. Kafamı sallayarak arabaya bindim. Karargaha gidene kadar hiç konuşmadım. Marissa ve Carlos birkaç soru sormuştu ama cevaplamadım. Aklımda hala İlkimin çığlıkları yankılanıyordu. Dudağımda pürüzsüz alnının sıcaklığı vardı hala. Burnumda hala onun kokusu…Karargaha ulaştığımızda arabadan inerek kendi bölmeme girdim.Silahlarımı özenle bir bavulun içine sıkıştırırken içeri Jack girdi.

“Ne yaptığını zannediyorsun sen?” diye sordu.

“Göremiyor musun” diye çıkıştım.Hesap verecek değildim.

“Hey! Yeter…Kendine gel artık! Kurulun karşısına mı çıkmayı düşünüyorsun? Onlar eğitimli askerler aptal karşılarında iki saniyeden fazla duramazsın!” dedi sert bir tonda.

“Dayanamıyorum artık Jack! Şu orospu çocuğu yüzünden sevdiğim kızı ağlatmaya ,mutsuz olmaya dayanamıyorum! Bitsin istiyorum artık anlıyor musun? Siktiğimin kurulu da rahat etsin!” diye bağırdım.

“Senin suçun oğlum. Kızın kanını içtikten sonra öldürmen ya da unutturman için bir haftan olduğunu biliyordun. Aşıksan ne diye kanını içiyorsun!” diye bağırdı. Haklıydı. Her şey benim suçumdu. O gün irademi kaybettiğimde İlkim’in yanıma gelip bana o kadar yakın davranması sonucunda kendimi tutamamıştım. İradesizin tekiydim! Bende onu öldürmemek için kaçtım. Yapacak başka bir şeyim kalmamıştı. Dört yıl sonra kurulun unutabileceğini umarak yanına gelmiştim. Her gülümseyişi o dört yıla değmişti sanki. Onu yanağından her öpüşümde tekrar hayat bulmuştum. Sonra o kurul tekrar başıma bela olmuştu.

“Hem sen öldükten sonra İlkim’i kim koruyacak düşündün mü? Sen ölürsen onu peşine düşmeyecekler mi sanıyorsun?” dedi Jack. Haklıydı. İlkimi korumak için yaşamak zorundaydım. Belki bir gün…Tekrar gözlerinin içine bakabilirim.

Beklenen bölümün biraz kısa olduğunun farkındayım ama heyecanı diğer bölüme sakladım :) Şimdilik sadece neler olduğunu anlayın diye yazılmış bir bölüm oldu...Yorumlarınızı çok merak ediyorum :) Yeni hikayem olan "Bi Yudum İntikam Bi Şişe Aşk" a da bir göz atın lütfen :) Seviliyorsunuzz....

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin