Zamansız Aşk

By ponnycorn

33.7K 2.3K 437

*** "Seni öpmek istiyorum." midem tatlı bir hisle kasılırken devam etmesini bekledim. "Ama... More

~Giriş~
~1~
~2~
~3~
DUYURUU !
~4~
~5~
~6~
~7~
Lütfen okuyun!
~8~ Part 1
~8~ Part 2
~9~
Hey!!
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
"Zamansız Aşk" ismi değişmeli mi?
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
Bö!
~24~
~25~
Yepisyeni bir bölüm!!
~26~
~27~
~28~
~29~
Merhaba
~31~
~32~
~33~
~34~
35

~30~

399 34 3
By ponnycorn

Sakin bir bölüm oldu beğenmeniz dileği ile iyi okumalar..

Chet Faker - I'm Into You

-------------------------


                  

"Doğa hazır.."

Odanın dışından bağıran Rüzgara kapıyı açarak susmasına neden oldum ve yüzlerine bakmaya utanarak eteğimde toz varmış gibi silkelemeye başladım.

Utanarak başımı kaldırdığımda evde ki erkeklerin hepsinin gözünün üstümde olduğunu gördüm.

Rüzgar sinirli bir tonda "Mete!" diyerek bağırdığında Mete ellerini ben suçsuzum dercesine havaya kaldırmıştı.

"Tanrım, bu kadar olacağını tahmin etmemiştim, tamam mı? Bakmadan aldım!" diye kendini korkarak savunduğunda Emir'in sinirli gözleri de üzerindeydi

Üstümde ki elbise bordo ve kadifemsi bir yapıya sahipti yanları ve sırtı açıktı ama koltuk altımdan gelip sırtımda bağlanan elbise küçük ama dolgun göğüslerimin yarısının kapanmasına yardımcı olmuştu.

"Güzel gözüküyorsun."

İltifatı karşısında kızararak Kayraya döndüğümde ona bakan tek kişi olmadığımı fark ettim. Emir ve Rüzgar her an Kayrayı öldürecekmiş gibi bakarken Kayra sadece omuz silkmekle yetinmişti ve deponun dışına çıkmıştı.

Rüzgar, Kayra'nın arkasından "Seni.." diye söze başlayacak oldu ama büyük ihtimal küfürle sonlandıracağı cümlesini yarıda bıraktı.

Mete'ye baktığımda ise Emir ve Rüzgarı keyifle izlediğini fark etmiştim. Gözlerime bakıp bana bir abi edasıyla gülümseyerek sırtını duvara yaslamıştı.

"Bununla gitmesine izin veremem!" diye inledi Rüzgar.

"Bende öyle!" diyerek Rüzgara destek çıktı Emir.

Rüzgar karşıma geçip hızla ceketini çıkarttı ve omuzlarıma bıraktı. Emir'in ve Mete'nin bile beni bu halde görmesinden rahatsızlık duyması içimde ki bir şeyleri harekete geçirmişti.

Tam bir koca bebek gibi davranıyordu. Oyuncağını göstermekten memnun olmayan bir bebek!

"Kendi ceketim var Rüzgar." Diyerek ceketi omzumdan çıkartmaya çalıştım ama Rüzgar hemen engelleyerek "Bekle, getireyim öyle çıkar." Diye tısladı ve kötü bakışlarını anca Mete'den çekebildi.

Emir ise söylenerek dışarı çıktığında Mete yanıma yaklaştı ve çenemden tutarak bakışlarımı rahatsız topuklu ayakkabılarımdan gözlerine çevirdi.

Bir abi edasıyla gülümseyerek "Güzelliğinin farkına varılması Rüzgar'ın pek hoşuna gitmedi ha?"

Elini omzuma koyacaktı ki Rüzgarın tehditkar sesi Mete'yi korkutup yerinde sıçrattı.

"Sakın. Dokunma."

Yüzümü çevirerek gülümsememi saklamaya  çalışmıştım ki Rüzgar'ın tehditkar sesi bana yöneldiğinde bende yerimde irkildim.

"Yanında birileri varken gülümseme!" ardından huysuz bir çocuk gibi devam etti.

"Ayrıca gülümserken bunu benden saklama, Tanrım gülümsediğin anlar o kadar az ki birde bunu benden saklıyorsun!"  Ten rengim elbise ile aynı olmadan Mete'nin bizi bölmesine sevinmiştim.

"Geç kalıyoruz, arabalara."

Mete ilerlerken bende arkasına takılmıştım ki Rüzgar beni yavaşça kolumdan tutarak durdurdu.

Koluma o kadar hafif dokunmuştu ki sanki her an önünde parçalara ayrılabilirmişim gibi dikkatli ve korkak davranması tekrardan ona karşı hızla örmeye çalıştığım duvarımı bir anda yıkmıştı, yine.

"Çok güzel.." durdu ve beni baştan aşağıya süzerken nefes alıp "gözüküyorsun." Diyerek lafını tamamladı. Gözlerinin koyulaşmış olmasını karanlığa vurmak isterdim ama ışıklar açıktı.

Gülümsememi dediği gibi saklamadan direk gözlerinin içine bakıp teşekkür ettim.

Rüzgar yüzümü incelerken bir anda gerilen dudaklarıma baktı ve kendisi de gülümsedi. Fakat bu dışarıdan gelen korna sesiyle bozuldu.

Rüzgar homurdanarak elinde ki ceketini giyinirken "Onlarla yürüyebilecek misin?" diye sordu ve ceketini giyindikten sonra cevabı biliyormuş gibi kolunu gösterdi.

"Hayır, yürüyebilirim." Tanrım lütfen yürüyebileyim!

Dışarı çıktığımızda dört farklı lüks araç görmek gözlerimin dolar işaretine dönmesine neden olacak diye korkarken hemen Rüzgara baktım.

"Hepimiz aynı araçtan çıkarsak dikkat çekerdi." Diyerek omuz silkti.

"Gel." Diyerek beni bineceğimiz arabaya yönlendirirken "Niye seninle geliyorum?" diye itiraz ettim ve aldığım cevap ile yüzümde ki gereksiz makyajın işe yarayarak yüzümün kızarmasını engellemesini umdum.

"Çünkü güzel göğüslerine benden başkasının bakması beni delirtir."

Yandan ona bakmaya çalıştığımda bana muzipçe baktığını fark ettim ve tekrar hiç bakmamış gibi önüme dönerek ön kapıyı açmak için kolu tuttum fakat Rüzgar kibarlık yaparak kapımı açtı ve ben bindiğimde ise dikkatlice kapımı kapatarak yanımda ki yerini aldı.

Arabayı çalıştırıp yola çıktığımızda ikimizde sessizdik. Kendimi daha fazla tutamayarak düşünmeye başladım.

Babamın benim bilmediğim bir üvey kardeşi vardı. Başta buna inanamadım ama daha sonra duyduklarım daha büyük şeyler olduğu için ona da ihtimal verir olmuştum.

Amcam ile annem lisede sınıf arkadaşlarıymış. Annem amcamın farkında bile değilmiş ama amcam, anneme aşıkmış. O zamanlara kadar üvey amcam ve babam hep çok iyi anlaşırlarmış ama babam lise sonun ilk günü amcamın sınıfına girecekken annemle karşılaşmış. Annem için nasıl oldu bilmiyorum ama babam ilk görüşte aşık olmuştu.

Bana tanışma hikayelerini hiç anlatmamıştı ama sürekli "Anneni ilk gördüğüm andan beri hala çok ve delice.." deyip dururdu.

Annem ile babam yakınlaştıklarında amcam sesini çıkartamamış ama babama olan tavırları değişmeye başlamış. Babam bunun nedenini anlamış fakat ses çıkartmamış.

Her neyse olayın koptuğu, amcam ile babamın yollarını ayıran nokta şuymuş.

Ben.

Annem bana hamileyken doktor bu sürecin sancılı ve doğumun çok tehlikeli olacağı konusunda annemi ve babamı uyarmış. Babam annemi vazgeçirmek istemiş ama annem buna karşı çıkmış.

Amcam bunları öğrendiğinde deli olmuş ve babama saldırmış. Ölme riski varken onu nasıl ikna etmezsin falan filan.

Annemin ölümünden babamı sorumlu tutmuş. Ve belli ki bir süre sonra beni de sorumlu tutmuş.

Klişe.

"Ne düşünüyorsun?" Rüzgar sayesinde daldığım düşüncelerimden sıyrılarak ona baktım ve cevap vermeye hazırlandım ama tekrar konuştu.

"Senin suçun değil. Amcan takıntılı bir sapık gibi annene takılı kalmış. Zaten hastaymış. Annenin ölümünden de kendini sorumlu tutmayı kesmelisin çünkü annen sonuçları bilerek ve isteyerek seni doğurdu Doğa." Dedi ve yoldan gözlerini ayırarak gözlerimin içine baktı. Ne düşündüğümü bilecek kadar beni tanıması, duvarlarımı bu kadar hızlı geçmesi beni korkutuyordu. Ama aynı zamanda engelleri yok sayarak bana ulaşmaya çalışması beni de ona yaklaştırıyordu.

"Gülümsüyorsun, neden?" diye sorup tekrar yola baktı.

"Teşekkür..."

"Etme. Yanımdayken somurtmanı sevmiyorum ayrıca sadece doğru olan şeyi önüne sundum bir şey yapmadım." Dedi ve kısa bir an tekrar bana bakıp hemen önüne döndü.

"Yaraların nasıl?" ona döndüğümde  sanki hiç sormamış gibi yola baktığından bir an kafamdan uydurduğumu sandım ama sorarcasına gözlerime baktığında toparlanarak "Daha iyi." Diyerek mırıldandım.

"Yalan söylemeni de sevmiyorum Doğa. Ani hareketlerde karnında ki çürük yüzünden yüzün buruşup duruyor. İyi değilsen bana söylemek zorundasın tamam mı?"

Bunları ben bile fark etmemişken onun fark etmesi beni şaşırtırken "hıhım." Diyerek onu zar zor onayladım.

"Bu akşam yanımdan ayrılma. Çirkinleşebilecek her bir olayda seni koruyabilmem için arkamda olmalısın, anladın mı ufaklık?"

Çirkinleşebilecek durumları düşünürken yine sadece "hıhım." Diyerek onu onaylayabildim.

Beni kaçırmaya çalışan üvey amcamı bu gün biz kaçırmaya çalışırken bakalım her şey ne kadar da çirkinleşecekti?

******************

Geç ve kısa oldu affedin.. Toparlanmaya çalışıyorum ama inanın kafam çok dolu ve kafamı sakinleştiremeden hikayenin başına oturamıyorum. Sizden aldığım güzel yorum ve destekler beni biraz kendime getirdi de üç beş kelimeyi yan yana getirebildim.

Çook teşekkür ederim ((:

Continue Reading

You'll Also Like

54.7K 3.1K 26
Ben İpar Gök, İpar yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çiçekti. İsmimi babam koymuştu, annemle karşılaştıkları ilk gün ona İpar hatun...
666K 63.3K 36
❝Savaşı durduramam ama elime mikrofon alarak insanların sesini duyurabilirim.❞ Savaş kaybolmaktır. Ben bu savaşta kayboldum. Beni babam bile bulamadı...
1.2M 76.5K 38
UYARI: hikayede 18+ sahneler, kan, vahşet ve birçok rahatsız edici öğe olacaktır. Rahatsız olanlar uyarı bıraktığım yerleri okumasınlar ~ "Ben Vatanı...
2.7M 152K 107
Hayat, fırtınanın dinmesini beklemekle ilgili değildir... Yağmurda dans etmeyi öğrenmekle ilgilidir. "Umay?" "Operasyondayız." "Benimle evlenir misin...