Sana Alerjim Var #Wattys2018

By LamiaHsyzde

524K 25.2K 3.9K

Gıcık bir yılışık çocuk, artık ondan bıkmış bir genç kız. Ona her gördüğünde söylediği bu...Sana alerjim var... More

~Tanıtım~
"SAV"...1bölüm
"SAV"...2bölüm
"SAV"...3bölüm
"SAV"...4bölüm
"SAV"...5bölüm
"SAV"...6bölüm
"SAV"...7bölüm
"SAV"...8bölüm
"SAV"...9bölüm
"SAV"...10bölüm
"SAV"...11bölüm
"SAV"...12bölüm
"SAV"...13bölüm
"SAV"...14bölüm
"SAV"...15bölüm
"SAV"...16bölüm
"SAV"...17bölüm
Duyuru(+1)
"SAV"...18bölüm
"SAV"...19bölüm
"SAV"...20bölüm
"SAV"...21bölüm
"SAV"...22bölüm
Duyuru(+2)
"SAV"...23bölüm
"SAV"...24bölüm
"SAV"...25bölüm
"SAV"...26bölüm
"SAV"...27bölüm
"SAV"...28bölüm
30bölüm~Final~
Sonsuz Teşekkürler...
S.A.V...Özel bölüm
Sürpriz haber(+1)
Yeni
Sürpriz haber(+2)

"SAV"...29bölüm

6.5K 460 47
By LamiaHsyzde

"Karıcım, çorabımın tekini bulamıyorum, sen gördün mü acaba?"

"Nereye bıraktıysan ondadır" Klişe bir laf olsa da böyle bir durumda en güzel cevaptı sevgili eşime verdiğim...

"İşte nereye bıraktım?Sorun da o...!!!" Bıkkın bir halde mutfağa girdi ve elindeki çorap tekini bana gösterdi

"Tuvalette buldum" Elimdeki çömçeyi bırakıp, kahkahalarla Kereme baktım
"Sana inanmıyorum, tuvalette mı çıkardın?"

"Hayır ya, ne alakası var?Hm...Evet öyle de olmuş ola bilir..."

"Alemsin Kerem valla..." Elimin mahareti ile hazırladığım güzel kahvaltı sofrasında karı koca kahvaltımızı ettik. Kerem masadan kalktı ve televizyonun karşısına yığıldı. Bense bulaşıkları yıkamaya başladım. Tam bu vakitte Kereme bir arama geldi. Annesiymiş. Masumca konuşulanlara kulak verdim...

"Anne yarın gelseniz?"

"... "

"Sürpriz mi yapacaksın bize?"

"..."

"Tamam o zaman, bekliyoruz sizi"

"..."

"Güle-güle"

Anlaşılan o ki, Dilan hanım bize gelmek istiyordu. Ama şu sürpriz meselesi aklımı kurcalamaya başladı. Ne gibi bir şey ola bilirdi ki...?Keremin de ricası üzere akşam için yemek, tatlı hazırlığı falan yapmaya başladım. O zamana kadar anca yetiştirirdim hepsini...

***

Dilan hanım masada tam da benim önümde oturmuş, kendinden emin bir halde gözlerimin içine bakıyordu. Bütün yaptığım yemeklerden, tatlılardan tatmış, hepsine de bir bahane ile kötü demişti. Her ne kadar zoruma gitse de, boş vermeye çaba gösteriyordum. Ne de olsa kocamın annesi...

"Neymiş bize sürprizin anne?"

"Söylüyorum... Ben ve baban buraya taşınmaya karar verdik...!!!" Yediğim lokmaların boğazımda kalmasıyla öksürük tuttu beni. Dilan hanım da benim bu halime gülüyordu. İşte şimdi yandım ben. Bu kadın beni diri diri toprağa gömer valla.

"Oğlum, annen o kadar ısrar etti ki, dayanamadım artık. 1-2yıllık İstanbula geli verdik"

"İyi ettiniz babacım...başımızın üstünde yeriniz var" Demek ki, planının ilk kısmını başarıyla atlattı. Peçete almak için mutfağa girdim, peşimden de Dilan hanım geldi. Arkadan kulağıma yaklaştı

"Sana dua etmeni söylememiş miydim? Kendine çok mu güvenmiyorsun yoksa? Seni bana yaptıklarından ötürü pişman edicem. Keremle evlenmekle hayatımın hatasını yaptım diceksin. Senin gibileri ben gelin olarak asla kabul etmem. Hata yaptım seni istemeye gelmekle. Ama ben nerden bile bilirdim li, sen böyle bir kızsın...?" Yüzümü şu kaynana bozuntusuna döndüm. Öyle konuşmuştu kü, kendimi düzenbaz, hain, alçak biri gibi hissetmişdim. O, benim böyle hissetmeme sebep olamaz...!!!

"Ben nasıl bir kız mışım, nasıl oluyor benim gibiler...?"

"İnsan içinde sakin, ama arkadan bütün işini halleden, anayı çocuğuna düşürme planları kuran oluyorlar senin gibiler ve sen...!!!"

"Bakın siz beni yalnış tanımışsınız. Bana gelinlik konusu için kızgın ola bilirsiniz. Bunun için sizden özür diliyorum. Ama benim Keremle aranızı bozmak gibi bir niyetim yok, olamaz da..."

"Kimse suçluyum demez zaten. Her kes iyilik perisidir ya dünyada"

"Yeter artık...!!! Haddini aşma...!!! Sen benimle bu tarzda konuşamazsın...!!!"

"Gerçek yüzünü gösteriyorsun yavaş yavaş. Senli-benli konuşmalar başladı bile. Tam da tahmin ettiğim gibi...!!!"

"Bunu bana sen mecbur ettin... Şimdi de karşıma geçip saygısız kız muamelesi yapma...!!!"

"Ne yapacağımı sana soracak değilim anladım mı? Şuna bak ya, benimle ahkam kesiyor. Her halinden belli anne terbiyesi almadığın. Kendi başına büyümüşsün"

"Suss...sus..." Gözlerim dolmaya başlamıştı. Annemi bana hatırlatmıştı. Yani çok pis bir şekilde damarıma basmıştı

"Annen iyi ki, bu günlerini görmeden ölmüş. Yoksa utanırdı senin gibi bir kızı olduğu için..." Kendime her ne kadar hakim olmaya çalışsam da yapamadım. Bu kadarı benim bünyeme fazlaydı. Hiç bir şey düşünmeden kadının suratına tokatı çaktım, sonra sertçe ittim. Yere yığılırken eli de bir sandalyeye çarptı ve sandalye düştü. Bu sese Kerem ve Hasan bey geldiler. İşte şimdi gerçekten çok kötü şeyler ola bilirdi. Dilan cadısı da ağlamaya başladı bile. Artistliğin altın kuralı, kendini acındırmak istiyorsan ağla...!!!

"Dilan, noldu sana?"

"Gelinim diye gururla anlattığın kız yaptı...!!!" Kerem bir anda çatılmış kaşlarının altından bana baktı

"Buket, doğru bu söylüyor annem?" Gözlerimden akan yaşları silip başımı dik tuttum.

"Doğru söylüyor Kerem, ben yaptım...!!!" Hasan beyle Dilan cadısı şok bir şekilde bana bakıyorlardı. Benden inkar etmemi filan bekliyorlardı büyük bir ihtimalle. Ama ben yalancı, düzenbaz değilim...!!!Kerem beni dövecekmiş gibi üzerime yürüdü. Bir süre böylece baktı derinden...Sonra beklemediğim bir kelime kullandı

"Git...!!!" Demek öyle der gibi baktım suratına. Bunu daha ne olduğunu sormadan nasıl söyler ki, bu kadar mıydım gözünde...

"Daha neden böyle olduğunu bile sormadan, bu kadar kolay mı senin için git demek?"

"Yaptığın şeyin bir mazereti olamaz...!!! Her şeyi yapaydın da, bunu kabul edemem."

"Haklısın, ama bana, annen iyi ki, ölmüş te bu günlerini görmemiş dedi. En hassas yerim benim, biliyorsun sen de...!!!" Duvara yaklaştı ve kafasını vurmaya başladı, elleriyle de duvarı yumrukluyordu

"Allahım deliricem şimdi, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kime kızayım, kime...? Allah kahr etsin...!!!" Hasan bey Keremi durdurdu. Sakinleşmesi için içeri götürdü. Dilan cadısı da ben tam çıkarken zehrini döktü kalbime

"Gideceksin hayatımızdan. Kendi sonunu kendin yazdın."

"Beni bilen biliyor. Kerem de eğer beni 1zerre tanıyorsa hak verir. Yine de git derse arkama bile bakmadan, aşkımı kalbime gömüp giderim. Yeter ki, ben gittikten sonra Keremin mutlu olacağını bileyim..." İçeri girdiğimde Kerem ve Hasan bey konuşmuş ve bir karar almıştılar. Hasan bey beni görünce geçip oturmamı söyledi ve içeriden karısını çağırdı. Büyüğümüz olarak konuşmaya başladı

"Yaşadığımız olaylar içler acısı. Burdan her kese heralde bellidir ki, iki taraftan biri bu evden çıkmalı. Buna da Kerem karar verecek. Ne söylerse söylesin, kararına saygı duyulacak." Hasan bey sözü Kereme verdi. Artık her şey onun ağzından çıkan tek cümleye bağlıydı...

"Biz senle bu yerlere gelmek için çok acılar çektik Buket. Evleneceğimiz aklımızın ucundan bile geçmezdi. Ama şimdi evliyiz, karı kocayız... Tam da mutlu olucaz derken bu hadise yaşandı. Anneme el kaldırdın. Kulağa nasıl geliyor Buket? Anne, sen de Buketin ölmüş annesini eleştirdin. Bu nasıl geliyor kulağa anne? Buket durduk yere bunları yapmadı. Annemse durduk yere ölmüş kayınvalidemin arkasından konuştu. Bu meselede en doğrusu sizin ankaraya dönmeniz. Baba çok özür diliyorum senden. Böyle olmasını ben de istemezdim. Ama mecburum, sen de biliyorsun..."

"Oğlum, ben senin bütün kararlarında senin yanındayım. Yarın ilk uçak dönüyoruz eve..." Dilan cadısı sinirle ayağa kalktı

"2-3yıldır tanıdığın bir kız için bizi, yani anneni, babanı evinden kovuyorsun. Senden böyle bir şeyi asla beklemezdim. Oğlum demeye bile utanıyorum artık sana...!!!" Büyük adımlarla merdivenleri çıktı ve odanın kapısını sertçe çarptı.

"Oğlum, sen anneni boş ver. O sinirli şimdi. Ne dediğini bilmiyor. Anne yüreği çabuk kabuk bağlar aldığı yaralardan..."

"Neden böyle oldu, neden?"

"Hayat oğlum, her zaman iyi yönünü göstermez!!!" Keremin yanına oturdum ve elimi dizine koydum

"Her şey benim hatamsa özür diliyorum senden de...Ben de böyle olsun istemedim, ama annen sevmedi işte beni. Yapacak bir şey yok." Dizine koyduğum elimi aldı ve kalbinin üzerine götürdü

"Senin yerin şurası, tam da şurası...Kalbimin en büyük hissesine yerleştin. Seni oradan çıkaramıyorum anlıyor musun? Sana az önce git dediğimde acıttı kalbim, nefes alamadım bir an. Allah kahretsin, aşk böyle bir şey işte. Seçim yapmak zorunda bırakıyor ve sonunda kendisi seçilmeyi başarıyor... Annemi karşıma aldım ve seni bırakmadım. Lütfen bundan böyle mutlu olalım, olur mu?"

"Olur aşkım...olur...!!!"Sakince boynuna sarıldım. Kollarıyla beni sardı ve kokumu içine çekti, saçlarımı okşadı. Hasan beyse bizi seyrediyordu, gülümsüyordu...

"Çocuklar, bir birinizin kıymetini bilin. Sizin gibi deliler gibi aşık olan çiftler evlenmeden ayrılıyorlar. Hem de etraftakilerin zorunlu bırakmaları yüzünden. Siz bu günlere kadar gelmeyi başardınız. Evlendiniz... Küçük tartışmalar yüzünden ayrılmayı sakın düşünmeyin. Unutmayın ki, siz sevgili değilsiniz. O zamanlarda ayrılmak kolay geliyor insana. Ama evlenince tamamen farklı. Aklınızda yalnızca bu cümlem bulunsun:Eğer evliysen ayrılmak yasaktır...!!! Bu lafımı unutmayacağınıza ve uygulayacağınıza dair söz verin bana...ikiniz de..."

"Söz veriyorum Hasan bey...yaşamımın her anını Keremin karısı olarak geçireceğime, son nefesimi verene kadar Keremi seveceğime dair söz veriyorum..."

"Söz veriyorum baba...nefes aldığım sürece Buketin olmaya, her sabah kalktığımda yanımda onu görmekten bıkmayacağıma dair söz veriyorum..."

"Seni seviyorum Yılışığım..."

"Seni seviyorum İnatçı güzelim..."

Continue Reading

You'll Also Like

770K 35K 27
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
337K 18.3K 43
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
347K 22.8K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...