Sana Alerjim Var #Wattys2018

"SAV"...3bölüm

Okula artık varmıştım. Ilk ders olduğu için öğretmenler odasında sadece Yelda ve Pelin hoca vardı, ikisi de benle yaşıttı. Genç ve güzel kızlardı.Yelda Fizik öğretmeni, Pelin ise Türkçe öğretmeniydi. Peline değil de Yeldaya ilk gününden beri kanım hiç ısınmanıştı doğrusunu söylemek gerekirse

Sınıfların dosyalarını incelerken onların Kerem hakkında konuşmalarına kulak misafiri oldum. Hayda, Kerem konusu da nerden açılmıştı acaba, bilmek için dinlemek gerek...

"Pelin şu Mahmut varya, yaramaz olan?"

"6C sınfındaki mi?" Konu dönüp dolaşıp Kereme geleceğini tahmin etmiştim...O yüzden de Kerem hakkında konuştuklarını önceden anlamıştım. Zeka derler buna...

"Evet ondan bahsediyorum. "Bunları söylerken bile ağzı sulanı vermişti. Hayran tavırlar felan sergiliyordu

"Ee nolmuş ona,ne yapmış ki yine?" Ben burda Kereme konu geleceğini anlamışken Pelin hala saf gibi sorular soruyordu

"Bişey yapmamış. Mahmutu almaya gelen bir yakını var gördün mü onu?" İşte şimdi asıl bomba geliyor. Benim peşimde koşturan bir çocuğu ele alma düşünceleri, hayalleri ile yanıp tutuşan bir Yelda bombası...

"Ay evet ya çok yakışıklı çocuk, Allah sahibine bağışlasın..."

"İnşallah sahibi ben olucam. Ben ondan çok hoşlanıyorum Pelin. Hatta âşık oldum" Sahibi olacakmış, özgüvene bak be...Sen o sahibi olmayı rüyanda görürsen şükür de güzelim...

"Gerçekten mi?"

"Evet..." Ama o beni seviyor ki...Sana bakmaz bile. Onu itiraf etmek için cesaret lazım. O sende ne arar Yeldacığım...hahayt be...

"Her şey gönlünce olsun arkadaşım. Hislerine karşılık almayı nasip etsin sana yüce Allahım...Ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Bugün ona açılıcam. Gideceğim yanına seviyorum seni diyeceğim . Kabul etse de etmese de...bilsin sadece...Hiç olmazsa ben rahat olayım"

"Ohaa ne diyorsun ya?"Bir dakka, ben sesli mi konuştum? Yeldanın şaşırmış bakışlarına maruz kalmıştım. Hemen ortamı toparlamam gerekiyordu. Konuş Buket konuş...

"Yani senin adına çok sevindim Yeldacığım. İnşallah o da sana karşı birşeyler hissediyordur. Çok mutlu bir ilişki yaşarsınız allahın izniyle canım..." Attığım yalanla mutlu olan Yelda teşekkürünü eksik etmedi. Ben de yanına gidip yalandan sarıldım...

"Teşekkürler canım, inşallah..."Bana anlamadığım bir sinir gelmişti, böyle bir şeye ben neden kızıyorum ki, ama Keremin onunla birlikte olmasını istemiyorum, nedenini bilmediğim halde. Az çık onu reddedeceğini biliyordum. Riske gidemedim ama. Buna engel olmaya çalışacaktım. 1yılı oldu artık benim peşimden koşmasının. Belki de bıkar, ona evet der. Belki de yalnış anlaşılacağım. Onu sevdiğimi sanacaklar. Ama öyle bir şey yok. Aşık falan değilim. Dediğim gibi anlamıyorum kendimi...

Okul çıkışı Keremin artık geldiğini gördüm. Tam bana doğru geliyordu ki, Yelda onu durdurdu ve konuşmaya başladı. İlk defa bana doğru gelmesini istemiştim, ama geç kalmıştı. Bişey yapmam gerek diye düşünürken hemen yanlarına koştum, tam Yelda "ben senden hoşlanıyorum" dicekti ki, Keremin kolundan tutup bana doğru çevirdim. Ne yapacağımı bilmeden onu kendime çektim ve dudaklarını hapsettim.

Yelda kaşlarını çatarak çıkıp gitti. Ben de ondan ayrıldım. Işte tam da onun ağzına malzame olmuştum.

"Oo Buket hocam bu ne güzel bir sürprizdi, tadı damağımda kaldı."

"Ya lütfen dalga geçme benimle Kerem. " Desem de ne fayda, geçecekti doğal olarak dalgasını...Ben olsam onun yerinde, ben de geçerim yani dalgamı. Allahım, dalga odağı oldum

"O kız bana ne diyecekti biliyordun sen galiba...hee???"

"Yo ne alakası var ne diyordu ki? Hem ben onunla konuşmuyorum ki..." Kendimi salak yerine koymak şimdilik en akıllıca yöntemdi. Aksi taktirde doğruları anlatmak hiç te iyi bir fikir değildi zaten...

"Hadi, hadi...Beni salak yerine koyma,yeme beni...Anlaya biliyorum her şeyi. Sen neden durduk yere beni öptün?O zaman bunu cevapla"Hoppala, gel şimdi işin içinden çık aptal Buket...

"Hm şey..."Böyle bir durumda söylene bilecek en akıllıca lafı kullandım. Ama bu bile beni kurtarmazdı ki...

"Ne?" Şu saniyede Keremi boğasım geldi, ama doğal olarak yapmadım. Yapamadım...Yüzsüz derler adama. Hem suçlu, hem güçlü...

"Ya sanane allah allah..." Verdiğim cevabın biraz salakça olduğunu anlasam da yine de söylemem gerekiyordu. Napalım aklımı buz kapladı mübarek...Kız Yelda sende de ne göz varmış, dilimi, aklımı dondurup gitti resmen...

"Kıza bak be, hem gelip durduk yere beni öpüyor hem de...tamam neyse, bir daha ne zaman öpersin beni?"

"Senin derdin buymuş demek ki...Hiçbir zaman tabii ki...Ne kadar da heveslisin bakıyorum."

"Ben her şeyi anladım biliyorsun değil mi Buket?" Hayda...Bunda da ne zeka var arkadaş...!!!Belki de bunu anlamak çok ta zor değildir. Onun da dediği gibi salak yerine koymak aptalca oldu. Sonuçta yaşını başını almış bir genç çocuk kendisi...

"Neyi anladın Kerem?" Kafamı aşağı eğmiş, alttan alttan gözlerimi ona dikmişken, ellerini göğsünde birleştirdi ve gülümsedi. Ah bu gülümseme, beni deli ediyor. Gıcık olmak anlamında tabii ki...Fesatlaşmayalım lütfen...

"O kız beni sevdiğini söyleyecekti, sen de karşı çıktın, beni kıskandın yani, inanamıyorum ya...Söyleyince daha şok bir haber gibi geldi...Zaten benim cazibeme kim dayana bilir ki..." Sırıtarak bana bakıyordu. Ben gerçekten onu mu kıskandım? Tabii ki de hayır canım, iç sesciğim kendine gelsen diyorum...?!

"Ya senle uğraşmayacağım daha fazla, ben gidiyorum..." C planı beni kurtaracak gibi galiba. Kaçmak en iyi plan...kaç Buket, kaç...

"Tamam kaç bakalım kaç, yarın görüşücez zaten..." Aklımı mı okudu ne?! Biliyordum zaten yarın görüşeceğimizi ayrıca...Seni görmediğim gün bana eksik be yılışık...

"Ukala yılışık..."Lafımı da sokmadan asla gitmem...Ona bunu yapmak, ardından da gitmek en hoşuma giden huyumdur

"Inatçı güzel..."Onun bana koyduğu bu lakap hoşuma gitmiyor değildi. Kulağa çok güzel geliyordu. İnatçı güzellll...

Arkamı dönüp evime doğru yola koyuldum. Bu çocuk beni deli edecek sonunda. Akıllıca düşününce böyle diyordum...Ben az önce ne yapmıştım ya...!!! Şeytana uydun Buket, Allah seni bildiği gibi yapsın...Off...