Bî- misâl Hayat

Von Tugbaff

1.1M 52.1K 3.3K

(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile... Mehr

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
DUYURU
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
DUYURU
DUYURU
30. Bölüm
TEŞEKKÜR
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
DUYURU
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
Duyuru
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
.
45. Bölüm
46. Bölüm
Ramazan Bayramı
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
FİNAL
YENİ KİTAP

50. Bölüm

6.9K 576 54
Von Tugbaff

Evimize döneli bir hafta oluyordu. Bugünse kendimi toparlanmış hissediyordum ve kızlarla birlikte mutfakta kahvaltıyı hazırlıyordum. "Hira hanım daha yeni yeni toparlıyorsunuz. Dinlenseydiniz keşke. Biz yapardık."

"Olsun Emine abla. İyiyim ben, biraz evimle ilgilenmek istiyorum." Gülümseyerek işine devam etti. "Hira hanım ya kızınız çok tatlı bir şey!" Gülerek Hülya'ya döndüm. "Evet Hülya'cım fakat biraz daha sesli konuşursan o tatlı kız uykusundan uyanacak."

"Ayy doğru. Özür dilerim düşünemedim bir an."

"Olsun canım benim. Fırını kontrol eder misin rica etsem?" Kafasını sallayarak fırını kontrol etmişti. Üşenmeyip börek de yapmıştık. Ve mis gibi kokmaya başlamıştı. Duyduğum minik ayak sesleriyle kapıya dönmüştüm. Uykudan yeni uyanmış miniğim, gözlerini kaşıyarak mutfağa girmişti. "Güyandın heykese." Mırıldanmış ve yanıma gelerek bacağıma yaslanmıştı. "Günaydın annecim ama hâlâ uykun var gibi sanki."

"Yok gücel annem. Sadece uyku tatlış geldi."

"Oyy yerim seni paşam!" Emine abla sevgiyle konuşurken gülerek Yusuf'u kucağıma aldım ve tezgaha oturttum. "Yüzünü yıkadın mı küçük bey?"

"Hıhımm, yıkadım gücel annem. Kaydeşime de baktım öyle geldim." Oğlumun abiliğine bayıldığımı söylemiş miydim? "Aferin benim oğluma. Kahvaltı hazır olana kadar süt içmek ister misin?" Kafasını salladığında Dilek ısıtmak üzere dolaptan sütü çıkarmıştı. "Güzelim bir gelir misin?" Yukarıdan seslenen Emir Asaf ile birlikte doğradığım salatalığı bırakmıştım. "Siz bakın Hira hanım, ben devam ederim."

"Sağ ol Hülya." Elimi yıkayıp yukarıya, odaya çıkmıştım. Ecrin uyanmış ve babasının kucağında ağlıyordu. "Acıkmış, durmadı." Kafamı sallayarak kucağıma aldım. "Güzelliğim acıkmış mı? Geldim annecim, geldim meleğim." Yatağa oturduğumda göğsümü açarak emmesine izin verdim. Ağlayışı son bulduğunda eğilip saçını öptüm. Eş zamanlı olarak Emir Asaf da benim saçımı öptü. "Nasıl bir mucizesiniz acaba?" Gülerek ona baktığımda eğilip dudağımı öpmüştü. "Hadi giyin sen de. Kahvaltı hazır olmak üzere."

"Tamam yavrum." Giyinme odasına gitmişti. Ben de kızımın karnını doyurmasını bekledim. Doyduğunu belli ederek kafasını uzaklaştırdığında ikimizin de üzerini düzelttim. Emir Asaf da hazırlanmış, bizi bekliyordu. "Doydu mu prensesim?"

"Doydu babası. Alabilirsin." Ecrin'i kucağına aldığında burnunu öpmüştü. Ardından da koklayarak boynunu öptü. "Ohh! Ölürüm size."

Birlikte aşağıya inmiş ve kahvaltıya geçmiştik. "Baba bij bugün anneanneme gidicej biliyoy musun?"

"Biliyorum aslanım. Kardeşin sana emanet tamam mı?"

"Ben koyuyum ki kaydeşimi. Ama ben dedemle oyun oynayken annem koyusun oluy mu?" Emir Asaf gülerek Yusuf'un saçını karıştırdı. "Tamam annen korusun. Çok yorulma sen de. Anlaştık mı küçük bey?" Gülümseyerek kafasını sallamıştı. Emir Asaf da yüzünden silmediği gülümsemeyle eğilip saçını öpmüştü. "Aferin benim oğluma." Bu adamı iyice aile babası yapmıştık. Değişimine hayretle bakıyordum doğrusu. Ama durumdan hiç olmadığım kadar memnundum. "Poyrazlar evde olacaklar mı?"

"Bilmiyorum hayatım. Annemin de haberi yok zaten gideceğimizden. Sürpriz yapacağız."

"Tamam güzelim. Akşam ben de oraya gelirim."

"Yayın da Adnan dedemleye gidelim mi gücel annem?"

"Olabilir birtanem. Eğer müsaitlerse gideriz olur mu?"

"Onlaya da süpij yapalım."

"Tamam annecim öyle yaparız." Aklıma gelenle tekrar konuştum. "Bebeğim onu başka bir gün yapsak olur mu? Dilek ablanla bir işimiz vardı, unutmuşum." Yüzü bir an düşse de tekrar düzelmişti. "Tamam öyle olsun gücel annem."

"Ne işiniz var karıcım?"

"Kızı evlendiriyoruz ama hiçbir alışveriş yapmadık. Yarın Dilek'e vakit ayırmak istiyorum o yüzden."

"Güzel düşünmüşsün. Ne lazımsa alın ama yorulma. Hatta Mustafa da sizinle gelsin yarın." Kahvaltımız Yusuf'un bize bir şeyler anlatmasıyla devam etmişti. Kahvaltıdan sonra ise Emir Asaf bizi anneme bırakmıştı. Yusuf önden koşarak zili çaldığında evdeki bir çalışan tarafından açılmıştı. "Hoş geldiniz Hira Hanım." Gülümseyerek konuşan çalışana ben de aynı şekilde karşılık verdim. "Hoş bulduk." Bu esnada içeriden gelen sesler dikkatimi çekmişti. "Misafir mi var?"

"Evet efendim. Tarık beyin kardeşleri ve aileleri burada." Hadi bakalımm, bir bu eksikti... Babamın kalabalık bir ailesi olduğunu biliyordum fakat henüz aileme bile yeni alışmışken tanışmak gibi bir şey düşünmemiştim. Şimdi ise kendi ayaklarımla gelmiş gibi olmuştum. Pekâlâ, belki de bunun da zamanı gelmiştir. Bir şeylerden kaçmak yerine üzerine gitmeye alışmam gerekiyordu. Bu yüzden yardımcıya teşekkür ederek salona ilerledim çocuklarla. Yusuf zaten koşarak dedesine giderken bütün dikkatleri üzerimize çekmişti. "Ben geldim dedeee!" Herkesin bakışları bize dönerken babam gülerek Yusuf'u kucağına almıştı. "Heytt bee! Aslanım gelmiş!"

Poyraz abim kalkarak benim yanıma gelmişti. "Abim, hoş geldiniz. Haberimiz yoktu geleceğinizden." Eğilip saçımı öpmüştü. "Hoş bulduk abi. Yusuf sürpriz yapmak istedi."

"İyi yapmışsınız güzelim." Ardından yaklaşarak benim duyabileceğim şekilde konuştu. "Amcamlar burada ama rahatsız olursan çıkarız biz." Düşünmüş olmasına karşılık gülümseyerek cevap verdim. "Gerek yok abicim." Emin misin bakışları atarken gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Sonunda bir araya geldik yeğenim. Ben Faruk amcan." Gelen sese döndüğümde gülümseyerek bakan kişiyi gördüm. Ayağa kalkmış ve yanımıza gelmişti. "Oy oy bu cimcime ne kadar da güzel böyle!" Kucağımdaki Ecrin'e bakarak söylemişti. "Evet, benim kaydeşim çok gücel!" Dedesinin kucağında bağıran Yusuf herkesi güldürmüştü. "Bak seen. Çok mu seviyorsun kardeşini?"

"Hı hı. En çok ben seviyoyum." Yüzündeki gülümsemeyle tekrar bana döndü. "Sarılabilir miyim?" Kafamı salladığımda kolları arasında bulmuştum kendimi. Gözleri dolmuş bir şekilde geri çekilmişti. "Maşallah benim yeğenime. Nasıl güzel bir mucizesin sen böyle?"

"Abi çekil de ben de sarılayım yeğenime!" Enerjisi yüzünden belli olan, babama çok benzeyen ve sanırım en küçükleri olan amcam da sarılmıştı. Geri çekildiğinde o da gülümseyerek bakıyordu. "Ben de Harun amcan. En genç ve zinde olan amcan." Sonunda da göz kırpmıştı. "Kaç yaşına geldin ne zindesi Harun?" Oturanlardan bir kadındı konuşan. "Allah aşkına karıcım, ben bu bunaklarla bir miyim?" Yusuf kıkırdayarak dedesine döndü. "Dede sen munak mı oldun?"

"Deden seni ısırsın da gör bakalım bunak mıymış." Yusuf gülerek kaçmış ve annemin yanına gitmişti. "Anneanne koyu benii!" Annem onu kucağına almış ve saçını öpmüştü. "Dokunamaz kimse benim kuzuma."

"E hadi ayakta kaldı kız kucağında bebeğiyle." Tanımadığım diğer kadın konuşmuştu. "Doğru dedin hanım. Gel yeğenim." Demek ki o da Faruk amcamın karısıydı. Yüzü de çok taylıydı. Sonunda oturduğumuzda diğerleri ile de tanışmıştım. Ve bu korktuğum gibi de olmamıştı. Kaçmak yerine onlarla tanıştığım için mutluydum. Kuzenlerimle de tanışmıştık. Bir tane kız kuzenim vardı. İsmi Nazlı'ydı ve çok güzel bir kızdı. Yedi tane de erkek kuzenim vardı. Onlarla hemen yakınlaşmış olmasam da sevmiştim. İlerleyen saatlerde Yusuf bütün ilgiyi üzerine çekmeyi başarmıştı. Herkese ya bir şeyler anlatıyor ya da oyununa dahil ediyordu.

Ecrin zaman zaman huysuzlansa da genel anlamda beni anlamış gibi sakin kalmıştı. Çalan zilin ardından salon kapısında Emir Asaf görünmüştü. "Kahyaman babam gelmişşş!!" Yusuf koşarak Emir Asaf'a gittiğinde kucağına almıştı. "Oğlumm..." Yanağını da öptüğünde Yusuf hemen konuşmaya başladı. "Baba baak annemin ancalayı gelmiş dedemleye! O Fayuk anca o da Yayun anca."

"Yayun da olduk iyi mi?" Harun amca yalancı bir sitemde bulunurken Aras abim atıldı. "Seninki yine iyi amca. Yusuf'un bir de Aman ancası var." Yaman ne olursa olsun Aman olarak kalacaktı...

Akşamın kalanında ise hep birlikte yemek yemiş ve biraz daha oturduktan sonra kalkmıştık. Eve vardığımızda uyuyan çocukları yatırrıp biz de sonunda yatabilmiştik. "Haberin var mıydı amcanların orada olduğundan?"

"Yoktu. Ama iyi oldu... Eğer bu şekilde olmasaydı belki de hâlâ onlarla tanışmaktan kaçıyor olacaktım." Belimi okşayan eli durmuş ve gözümün içine bakmıştı. "Mutlu musun Hira?" Soluğunu bırakarak devam etti. "Çocukluk denileyemecek bir geçmişin, elinden alınmış olan bir ailen var. Benim aptallığım yüzünden tek başına omuzlarına yüklenmiş bir annelik var. Onca şeyle mücadele ettin. Çok fazla şey atlattın. Evet şimdi birlikteyiz, bir aileyiz. Bilmiyorum belki de bunu sormak için çok geç ama gerçekten, mutlu musun Hira?"

Böyle bir soru beklemiyordum. Belki de daha önce hiç sorulmadığındandır. Mutlu muydum, evet. Hayat beni bambaşka bir noktaya getirmişti. Ve ben geldiğim noktadan mutluydum. Uzanarak yanağını öptüm. "Mutluyum. İnan bana, şu an hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum..." Parlayan yeşilleriyle gülümseyerek baktı bana. "Mutlu ol güzelim. Sen hep mutlu ol..."

Bölüm sonuu.

Bir sonraki bölümde final yapacağım muhtemelen canlarım. Bir serüvenimizin daha sonuna geldik. Hazır mısınız bakalım final bölümüne?

Uzun konuşmamı finale saklıyorum xmsmsks. Bu yüzden finale kadar kendinize iyi bakın sevgili Bî-misal Hayat ailesi 🫶

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

163K 1.4K 11
Aile baskısı olan bir genç ne kadar cesaretli olabilir? Hayallerini yaşamak sadece rüya mı? Belki de elinden tutacak bir ele ihtiyacı vardır. O el s...
2.7K 362 10
puppym çok yazık bebeğim benimle olabilirdin şu adını unuttuğum kız yerine jiniret bana yazmayı kes Seungmin! ana ship: hyunmin >mini fic
750K 46.9K 50
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
1.6M 36.4K 44
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...