Nefha | Barış Alper Yılmaz

By zeylottin

18.3K 656 372

More

"Yanlışlar"
"Tesadüf mü desem??"
"El ele..."
"Olabilir miydik?"
"Son bir şans."
"Geldim aşağıdayım."
"Hallettim."
"İş var mıydı?"
"Bakışlarından belli oluyor."
"Tanışabilir miyiz?"
"senin kadar değil."
"Çok rahat çok profesyonel."
"İyi gidiyor."
"Yememi ister misin?"
"Sen beni acıtmazsın ki."
"Seni özledim."
"Elinden geleni ardına koyma."
"Evet!"
"Son."

"Seni gördüm daha iyi oldum."

490 23 6
By zeylottin

Sabah mutfaktan gelen gürültülü sesle uyandım umarım düşündüğüm gibi bir şey olmamıştır.

Barışın kahvaltı hazırlaması gibi.

-Flashback.-
Mutfağa doğru temkinli bir şekilde yürüyordum çünkü ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum mutfağa gitmeme bir adım kaldı derin bir nefes aldım ve mutfağa baktım.

Tezgahın üstüne dökülmüş zeytinyağı, yanmış bir pankek, açık bir buzdolabı, yerde olan peçeteler...

Barış sen ne yaptın.

"Barış." Dedim.

"Fark etmedim bir tanem günaydın."

"Bana pek gün aymadı canım ya."

"Bir tık dağıldı ama sıkıntı değil ben toplarım."

"Tamam Barış." dedim ve ona yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum.

-Flashback end.-

Yataktan kalktım yüzümü yıkadım ve salona doğru yavaş yavaş yürümeye başladım. Eskileri düşünüyordum gerçekten eskisi gibi olabilir miydik diye.

Mutfağa baktım ve gerçekten çok şaşırmıştım hiç bir yer dağılmamıştı Barışın eski çocukluk halleri gitmişti.

Barışın üstünde beyaz tişört siyah bol bir pantolon vardı ve arkası dönük ocağın başında bir şey yapıyordu. Onu korkutmamak adına mutfağa girmeden sadece "günaydın." dedim. Bana döndü gülümsedi ve "günaydın." dedi.

"Daha iyi misin Barış dün akşam pek iyi değildin."

"Seni gördüm daha iyi oldum."

"Ayrıca bir şeyleri dağıtmadan kahvaltı hazırlamışsın tebrik ediyorum." dedim ve vücudunu full bana çevirdi bana doğru gelmeye başladı tam önümde durduğunda kulağıma yaklaşıp "yanlışlar insanı olgunlaştırır." dedi ve geri çekilip yemeği yapmaya devam etti.

Ne yapacağımı bilemedim ayaklarım birbirine dolandı.

Bu çocuk benimle dalga mı geçiyordu?

Mutfaktan çıktım geri yatak odasına gittim telefonumu oradan alıp geri çıktım. Yürürken gelen bildirimlere bakıyordum ve önüme gerçekten bakmıyordum ve korktuğun şey olmuştu.

Salak Barış dolabı açık bırakmıştı ve bende dolaba kafamı geçirmiştim. Başımı dolabın kapağından çektim ve elimle kafamı tuttum bu sırada bunlar Barışın tam önünde yaşanıyordu ve Barış bana bakarak kahkaha atıyordu.

Salak mısın Barış?

Ona doğru kafamı çevirdim bana doğru geldi telefonu elimden aldı ve mutfaktaki masanın üstüne bıraktı.

İnsan bir "iyi misin?" der.

"Barış sorduğun için çok teşekkürler evet kafam hiç acımadı çok iyiyim."

"Ben yanındayım ya acımamıştır." Dedi sırıtarak."

Bu ne egolu çocuk amk

"Hmmm tabi." dedim ve mutfağa girip oradaki sandalyelerin birine oturdum.

Yemeği bıraktı bana doğru geldi ve oturduğum yere doğru önüme eğildi ve "canın acıdı mı?" dedi.

Kral hiç sormasaydın ne yaptın.

Bende ona yakınlaşarak "acıdı." dedim. Bu sefer o yakınlaştı ve bir şey demedi.

Tam beni öpecekken burnuma bir yanık kokusu geldi.

"Barış!" Dedim ve hemen ayağa kalkıp yumurtaya baktım.

Bildiğin kömür olmuştu.

"Barış bir işi de becer be."

"Dikkatimi dağıttın."

"Of Barış bende senin güzel yapabileceğini zannettim." dedim ve tek tek camları açmaya başladım.

"Başka şeyleri güzel yapabilirim ama." Dedi.

"Barış Allah aşkına yardım etme bana." Dedim.

Ben bu sırada yanan yumurtayı tavadan kazımaya çalışırken Barış ne yapıyor diye baktım. Benim oturduğum sandalyede oturmuş beni izliyordu.

"Barış bey çay kahve ister misiniz?"

"He canım ne yapayım?" Dedi ve kalkıp yanıma geldi.

"Mesela şu tavayı kazımakla başlayabilirsin."

"Tabii çok kaslıyım ondan sen yapamadın herhalde." Dedi sırıtarak.

Haha gülmekten öldüm.

"Th." Dedim ve bende yeni bir yemek yapmaya başladım.

                               ★★★ 

Kahvaltıyı hazırladım ve şimdi birlikte oturmuş kahvaltı ediyorduk. Barışın bugün antrenmanı yoktu ve bugün ne yapacağımızı bilmiyordum.

"Barış düne göre daha iyisin sanki?"

"Evet." dedi ve yemeğine devam etti.

Ayı ya yemek görünce bir insan bu kadar mı değişirdi.

Yemek bittiğinde tabakları bulaşık makinesine koymama yardım etti ve işi bittikten sonra salona geçip oturdu. Bende ardından gittim ve koltuğun diğer bir ucuna oturup telefonla ilgilenmeye başladım. O sırada İrem'den bir mesaj geldi. Ona dün akşam yatmadan önce olanları anlatan bir ses kaydı atmıştım. Mesaja tıkladım.

İrem🩷🩷🩷:
Dün akşam bir şeyler oldu mu😀😀

Bu mesajı görünce ağzım açık kaldı ve Barışta bunu fark etti o fark ettiği zaman ben fark etmedim yanıma sessizce gelip telefonumu aldı ve benden kaçmaya başladı.

Siktir.

"Barış ver şunu çok önemli." dedim ama o beni dikkate almıyordu bu sırada mesaja bakmış ve gülme krizine girmişti.

"Fazla mı önemliyim neyim?" dedi.

"Barış o kişi sen değilsin." dedim ciddiye almamaya çalışarak.

"O zaman neden üstte barışla olanları anlatacağım yazıyor?" dedi.

Ve hala gülüyordu

Ne komikmiş amk.

Telefonu elinden aldım ve geri yerime bacaklarımı kendime doğru çekerek oturdum. Oturdum ve hala gülmeye devam ediyordu gerçekten şaka gibi.

Gülmesi bittiğinde yanıma geldi bacaklarımı aşağıya doğru indirdi ve kucağıma yattı.

Kucağıma yattığında hala telefonla ilgileniyormuş ve umrumda değilmiş gibi yapıyordum telefonumu elimden yavaşça çekti ve gözlerimi buluştu.

Saçlarını okşadım ve burnuna bir öpücük kondurdum. O sırada üstümden kalkmış yanıma oturmuştu kolunu omzuma attı bende onun omzuna doğru yaslandım.

"Ada bugün nereye gitsek?"

"Bilmem sence?"

"Acaba Ferdilerle mi buluşsak ben onunla bayadır görüşmüyorum."

Barışçım Ferdi seninle sevgili olmamı istemiyor sen hala Ferdiyle buluşalım diyorsun.

"Bilmiyorum ya onlar müsait olmayabilir."

"Sanki buluşmak istemiyor gibisin."

"Abimle atıştık biraz."

"Neden?"

"Ya işte her zamanki gibi olan şeyler."

"Sanki öyle değil ama hadi öyle olsun."

"Barış Keremlerle mi buluşsak?"

"Bilmem."

"Aklıma daha iyi bir fikir geldi bence akşam sahile yürüyüşe inelim hatta ilk önce senin evine uğrarız Pablo'yu alırız ona da yürüyüş olur."

"Evet olur." dedi

★★★

Gri eşofman üstüne beyaz bir tişört giymiştim hava soğuk olduğundan dolayı bir tane sweatshirt yanıma almıştım. Evden çıkmıştık ve Barışın arabasıyla onun evine doğru gidiyorduk.

Evinin önüne geldiğimizde Barış anahtarını aldı ve kapıyı açarken evin içinden Pablonun ağlama sesleri geliyordu.

Barış kapıyı açtı ve Pablo üstüne atladı.

Barış köpeğini birazcık sevdikten sonra üstünü değiştireceğini söyleyip odasın gitti ve bende salonda tek başıma kaldım.

Fırsat varken salona incelemeye başladım. O günden beri hiç bir şey değişmemişti resimler hala olduğu yerde duruyordu ve birlikte hazırladığımız pano hala aynı yerde asılı duruyordu.

Barış geldiğinde gri eşofman siyah bir sweatshirt giymişti. Panoya bakarak gülümsediğini fark ettiğinde "hala güzel geliyor." demişti bende ona bakarak "evet." dedim

Barış vestiyerden Pablonun tasmasını aldı ve ona takmaya çalışıyordu fakat bir türlü izin vermiyordu bende yardım etmek için ayağa kalktım ve o tarafa doğru gidip Pabloyu tutmaya başladım.

Ellerimiz birbirine değiyordu

Değdiği yerler ise yanıyordu.

Sonunda tasmayı takmıştı ve bebek sahili yakın olmasına rağmen arabayla gidelim diye tutturmuştu o yüzden arabaya bindik ve gitmeye başladık.

★★★

Sahile geldiğimizde arabayı park etti Pabloyu bana verdi ve birlikte arabadan indik. Normalde akşamları kalabalık olurdu fakat şu anda kalabalık değildi.

Pabloyu benden aldı koluna girdim ve bu şekilde baya bir yürüdük. Barış pablonunda yorulduğunu fark ettiğinde boş bir bank bulduk ve oraya geçip oturduk.

"Sence eskisi gibi olur muyuz?"

"Oluruz Barış."

"Bencede oluruz."
.

.

.

.

.

.
Yürüdüğümüz yerleri tekrar yürüdük arabaya gittik ve Barış arabayı benim evime doğru sürmeye başladı.

Benim evimin önüne geldiğinde ona dönüp "her şey için teşekkürler Barış." dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum arabadan indim.
.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Continue Reading

You'll Also Like

31.3K 1.2K 30
tamamlandı. 𝗕𝗲𝗿𝗲𝗻: selam ben evlenmek istediğin kız 𝗕𝗲𝗿𝗮𝘁: şey 𝗕𝗲𝗿𝗮𝘁: bero? 𝗕𝗲𝗿𝗲𝗻: bero. ꒦꒷꒦꒷꒦꒦꒷꒦꒷꒷꒦꒷꒦꒷꒦꒷꒷꒷꒦꒦꒷ züppe • dorukhan...
-Romanogers- By <3

General Fiction

4.5K 381 18
Steve rogers sadece Tony'in kalbini-ark reaktörünü- parçalamamıştı. Parçaladığının farkında bile olmadığı bir şey daha vardı. İmkansız olan bir duvar...
36.4K 3.1K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !