"Sen beni acıtmazsın ki."

319 19 6
                                    

Maç bittikten sonra Ferdi ve İrem kalkacaklarını söyleyip kalktılar ve bende onları yolcu ettim.

Şu anda evde Jayden ve Barışla oturuyordum korkunç bir ortamdı.

Ben tabakları makineye koyacağımı söyleyip mutfağa gitmiştim ve şimdi yavaş yavaş yerleştiriyordum bir anda arkadan birisi belimi kavradı ve bende huylanıp geriye çekildim arkama baktığımda ise Jayden gülerek bana bakıyordu bende ona bakıp gülümsedim yanıma yaklaştı ve gidecek yerim kalmamıştı beni kenara sıkıştırdı ve dudaklarıma doğru eğilmeye başladı hiç bir şey yapamıyordum çünkü iki elimden de elleriyle tutmuştu arkadan Barış geldi Jayden'i geriye doğru çekti ve yakalarından tutup duvara sert bir şekilde yapıştırdı Jayden ondan kurtuldu ve sağ gözünün hizasına yumruk attı Barış ona bilerek vurmuyordu.

Bu durumdan rahatsız olduğumu biliyordu.

Jayden bana baktı ve hızlıca kapıyı çarpıp gitti.

Yaşadığım olayın şokunu hala atlatamamıştım.

"Barış her şey benim yüzümden özür dilerim." Dedim ve o ise bu sırada eliyle kaşını tutuyordu elini yavaşça kenara çektim kaşını patlatmıştı hayvan.

"Sen iyi misin Ada seni öptü mü?"

"Aman sorduğun soruya bak tabii ki beni öpmedi ama sen gelmeseydin öpebilirdi." Dedim pansuman malzemelerini mutfakta ararken.

Buldum ve önüme döndüğümde Barış tam önümde ayakta duruyordu.

Tezgahla Barışın arasındaydım.

"Seni çok seviyorum Ada."

"Ben de seni çok seviyorum Barış." Dedim dudağına küçük bir öpücük kondurdum ve bir pamuğa sulu pansumanı döküp kaşına yavaş yavaş sürmeye başladım.

İlk kaşına dokundurduğumda bir tık bağırdı.

"Barış acıdı mı?"

"Sen beni acıtmazsın ki."

Pamuğu kaşından çektim ve "seni yemek istiyorum." Dedim.

Benden duyulmayacak sözler.

"Ye o zaman." Dedi dibime daha çok girerek.

Güldüm ve kaşını sardıktan sonra "bu kadar bitti." Dedim ve önünden çıktım.

Telefonunu aldı kamerayı açtı ve yüzüne bakmaya başladı sonra bir anda bana dönüp "hala yakışıklıyım ama be." Dedi.

Egolu.

"Hmm hmm tabii."

"Öyle kıskanma."

"Tamam Barış." Dedim ve salona tekrar gidip oturdum.

Barış oturmadı ve ayakta dikildi.

"Noldu Barış?"

"O herifi öldüreceğim."

"Barış ne olacak Allah aşkına?"

"Öyle yapamaz bile."

"Evet biliyorum."

"Neyse ben gidiyorum canım."

"Neden ya nereye?" Dedim ayaklanarak.

"Pablo evde beni bekliyordur." Dedi.

"O zaman yarın görüşürüz?" Dedi sorar givi yaparak.

Yanına geldim "görüşelim." Dedim ellerimi boynuna dolayarak.

Ellerini belime koydu ve dudakların öptüm.

"Böyle yaparsan gidemem ama.." dedi.

"Tamam tamam." Dedim onu kapıya doğru yönlendirerek.

Nefha | Barış Alper YılmazWhere stories live. Discover now