"Seni gördüm daha iyi oldum."

370 20 6
                                    

Sabah mutfaktan gelen gürültülü sesle uyandım umarım düşündüğüm gibi bir şey olmamıştır.

Barışın kahvaltı hazırlaması gibi.

-Flashback.-
Mutfağa doğru temkinli bir şekilde yürüyordum çünkü ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum mutfağa gitmeme bir adım kaldı derin bir nefes aldım ve mutfağa baktım.

Tezgahın üstüne dökülmüş zeytinyağı, yanmış bir pankek, açık bir buzdolabı, yerde olan peçeteler...

Barış sen ne yaptın.

"Barış." Dedim.

"Fark etmedim bir tanem günaydın."

"Bana pek gün aymadı canım ya."

"Bir tık dağıldı ama sıkıntı değil ben toplarım."

"Tamam Barış." dedim ve ona yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum.

-Flashback end.-

Yataktan kalktım yüzümü yıkadım ve salona doğru yavaş yavaş yürümeye başladım. Eskileri düşünüyordum gerçekten eskisi gibi olabilir miydik diye.

Mutfağa baktım ve gerçekten çok şaşırmıştım hiç bir yer dağılmamıştı Barışın eski çocukluk halleri gitmişti.

Barışın üstünde beyaz tişört siyah bol bir pantolon vardı ve arkası dönük ocağın başında bir şey yapıyordu. Onu korkutmamak adına mutfağa girmeden sadece "günaydın." dedim. Bana döndü gülümsedi ve "günaydın." dedi.

"Daha iyi misin Barış dün akşam pek iyi değildin."

"Seni gördüm daha iyi oldum."

"Ayrıca bir şeyleri dağıtmadan kahvaltı hazırlamışsın tebrik ediyorum." dedim ve vücudunu full bana çevirdi bana doğru gelmeye başladı tam önümde durduğunda kulağıma yaklaşıp "yanlışlar insanı olgunlaştırır." dedi ve geri çekilip yemeği yapmaya devam etti.

Ne yapacağımı bilemedim ayaklarım birbirine dolandı.

Bu çocuk benimle dalga mı geçiyordu?

Mutfaktan çıktım geri yatak odasına gittim telefonumu oradan alıp geri çıktım. Yürürken gelen bildirimlere bakıyordum ve önüme gerçekten bakmıyordum ve korktuğun şey olmuştu.

Salak Barış dolabı açık bırakmıştı ve bende dolaba kafamı geçirmiştim. Başımı dolabın kapağından çektim ve elimle kafamı tuttum bu sırada bunlar Barışın tam önünde yaşanıyordu ve Barış bana bakarak kahkaha atıyordu.

Salak mısın Barış?

Ona doğru kafamı çevirdim bana doğru geldi telefonu elimden aldı ve mutfaktaki masanın üstüne bıraktı.

İnsan bir "iyi misin?" der.

"Barış sorduğun için çok teşekkürler evet kafam hiç acımadı çok iyiyim."

"Ben yanındayım ya acımamıştır." Dedi sırıtarak."

Bu ne egolu çocuk amk

"Hmmm tabi." dedim ve mutfağa girip oradaki sandalyelerin birine oturdum.

Yemeği bıraktı bana doğru geldi ve oturduğum yere doğru önüme eğildi ve "canın acıdı mı?" dedi.

Kral hiç sormasaydın ne yaptın.

Bende ona yakınlaşarak "acıdı." dedim. Bu sefer o yakınlaştı ve bir şey demedi.

Tam beni öpecekken burnuma bir yanık kokusu geldi.

Nefha | Barış Alper YılmazWhere stories live. Discover now