RAHNÜMÂ

Oleh Aysuncuci

19.6K 1.9K 3.7K

Rahnümâ : Yol gösteren, kılavuz... Kendine Gel!! Adlı kitabın ikincisidir... Lebih Banyak

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm

13.Bölüm

454 56 110
Oleh Aysuncuci

Zehradan

Okuduğum not, papatyalar çocukluğumdan bu yana benimle olan  sevdamda bir umut ışığı olmuştu. Hayatımda aldığım tek çiçek değildi.

Ama babamın anneme aldığı o ilk papatyalarda ki gizem vardı. Biliyordum ki bu saatte gelen bu bir demet papatya çok şey anlatıyordu.

Kelimelerle ifade edilmeyecek kadar çok...

Bazen bir dize şiir anlatırdı içinde kopan fırtınaların kuvvetini.

Ve benim sevdiğim adam.

Alper.

Susarak anlatmasını en iyi bilenlerdendi...

Susarak...

***

Birkaç gün sonra

Bu akşam Beril Teyze ve Sare Teyzemler bize gelecekti. Sabah kalkar kalkmaz evde bir telaş başlamıştı. Biz de gün menüsü hazırlamak için annemle mutfağa girmiştik.

Benim için gün menüsünün olmazsa olmazı yaprak sarmasıydı. Kahvaltıdan sonra annemle hemen sarmaya başladık. Dün gece tatlımızı yapmıştık. Daha doğrusu ben yapmıştım. Bir gece önceden yapınca daha güzel oluyordu.

Ara ara böyle buluşurduk. Çok iyi gelirdi bize. Annemlerin geçmişten gelen samimi dostlukları vardı. Biz de Ebrarla çok iyiydik. Bu akşam onuda göreceğim için çok mutluydum.

Hazırlıklar tamamdı. Annem en son börekleri fırına veriyordu. Çayı da koymuştuk. Bende mutfakta tepsiye çay bardaklarını sıralıyordum.

" Kızım fırına bak zil çaldı. Kapıya bakıyorum ben." diyen annemin sesiyle irkildim. Dalmıştım. Derin düşüncelere...

Kapıda ki hoş beşten Sare Teyzemin geldiğini anladım. Genelde tek gelirdi. Alper böyle ortamlara katılmazdı. Ama duyduğum ses ile onunda geldiğini anladım. Birden heyecan yapmıştım.

Tepsiyi bırakıp karşılamaya çıktım.

" Selamünaleyküm kızım." diyerek içeriye giren Sare Teyzeme kocaman sarıldım.

" Aleykümselam Sare Teyze hoşgeldiniz."

" İyisin değil mi? " diyerek gözümün içine bakıyordu.

" Elhamdülillah. İyiyim." dedim gülümseyerek. Sare teyzeden ayrılıp başımı kaldırdığımda Alper'in bize bakarak gülümsediğini gördüm.

İlk defa... Bana, bize annesiyle ikimize bakarak gülümsüyordu.

Gözlerimi kaçırdım. İçeriye geçtiler. Kadınlar ve erkekler ayrı oturacaktı. Biz mutfağa geçtik. Sare Teyze de birşeyler yapıp getirmişti. Onları da servis tabağına koyduktan sonra tekrar zil çaldı. Beril Teyzeler gelmişti. Onlarla da kapıda selamlaşma faslından sonra annemler içeriye geçti. Bizde Ebrarla mutfakta çayları doldurmaya başladık.

" Kız senin ki de gelmiş?" dedi Ebrar. Az kalsın çaydanlığı üzerime devirecektim.

" Ebrar nerden benimki oluyor Allah aşkına. Sus lütfen biri duyacak."

" Bak bu çocukta birşey var. Kız kaç kere toplandık da gelmedi. Onlara gittiğimiz de bile evde olmuyordu. " dedi gözlerini belerterek.

" Ebrarrr!!!" dedim bende kaşlarımı çatarak.

Mutfak kapısında ki babam çay tepsisini almak için gelmişti. Ne zamandır burdaydı acaba.

Bilirsiniz Süleyman herşeyi duyuyor ;)

" Babacığım.." dedim kızarıp bozararak.

" Papatyamm." dedi o da en tatlı gülüşüyle. Şu babam, babam diye demiyorum çok cana yakın biriydi. Bir gülüyordu ki gönülleri kazanıyordu.

" Hazır tepsi hemen getiriyorum." dediğimde yüzünde muzip bir gülümseme vardı.

" Ellerinize sağlık." diyerek göz kırpıp mutfaktan çıktı.

Kadınlar için de ayrıca hazırlığımızı yaptıktan sonra yanlarına gittik. Onlar kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. Biz de ara ara mutfağa gidip geliyorduk. Malum çay servisi.

" Ay herşey harika olmuş Ayşecim. Özellikle de tatlıya bayıldım. Tarifini isterim. Sanırım yine Zehram yaptı." dediğinde Beril Teyzeye bakıp gülümsedim.

" Evet Beril Teyze. Afiyet olsun siz hep gelin ben yine yaparım. " dedim mahcup bir ifadeyle.

"  Seni alan yaşadı vallahi. On parmağında on marifet." dediğinde Ebrar da annesine katıldı.

" Kesinlikle katılıyorum anneciğim."

Sare Teyze sadece gülümsemişti. Bense öyle utanmıştım ki.

" Ebrar kızım da öyle. Kızlarımızın maşallahı var. " dedi annem bize bakıp öpücük atmayı da ihmal etmedi.

" Maşallah tabi çok şükür Rabbime." diyerek ellerini yüzüne sürdü Beril Teyze sonra Sare Teyzeye baktı ve şunları söyledi.

" Ama oğlanlarımız da şimdi pek yiğitler. Alper oğlum Erenim." dedi gözleri dolarken.

Eren, Ebrar'ın ikiziydi.

" Bize biraz geçmişten hikayeler anlatsanıza " diyen Ebrar konuyu değiştirmek istemişti.

" Ne anlatalım kızım?" dedi annem.

" Mesela siz nasıl tanıştınız Ayşe teyze?"

Annem gülmeye başladı.

" Bizimkisi bir küçük papatya meselesi. "

Ebrar giderek heyecanlanmıştı. Elinde ki bardağı bırakıp gözlerini anneme dikmiş pür dikkat dinliyordu.

" Aslında çok ani oldu. Ama sanki yıllardır ettiğim duaların can bulmuş haliydi Süleyman. Allahıma binlerce kez şükürler olsun kaç yıllık evliyiz. Dilimden onun için her gün şükür nidası çıkmıştır. Süleyman benim için bir eşten daha fazlası. "

Gözlerinin içi parlıyordu onunla ilgili konuşurken. Bunu görüyordum.

Ebrar da aniden heyecanla Sare Teyzeye dönmüştü.

" Peki ya siz Sare Teyze?" dediğinde etrafta bir sessizlik oldu. O an anladı kırdığı potu. Batuhan Amca yoktu. Hayatta değildi.

" Ebrar Zehra  ben bir dilim daha tatlı alabilir miyim?" diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı Beril Teyze.

" Dur Beril gönderme kızları. Anlatayım." dediğinde bende ilk defa dinleyecek olmanın heyecanı içindeydim.

" Bizimkisi de " Kendine Gelme" meselesi diyeyim." diyerek söze başladı Sare Teyze.

Annemin ise çoktan gözleri dolmuştu.

" Ben Batuhan'a aşık olmuştum. 2 yıl boyunca uzaktan sevdim. Sonra bir gün mesaj atmak istedim ona. Kimliğimi belli etmeden hak yoluna davet ettim. Tövbe etmesini istedim. Herşey böyle başladı kızlar. " Birkaç kez yutkundu.

" Sonra kimliğim açığa çıktı. Kavga ettik."

Burda Beril Teyze devreye girdi.
" Benim yüzümden olmuştu. Malesef... "

Ebrar ve  ben şaşkınlıkla dinliyorduk.

" Batuhan bu olaydan sonra Afrikaya gitmiş orda da Süleymanla tanışıyor. Aslında hepimizin hayat hikayesi birbiriyle bağlantılı. Yani bazen şer gözüken şeylerinde olması gerek. Döndüğünde ise karşılaştık ve bir şekilde evlendik. Sonrası da zaten hepiniz biliyorsunuz. "

Yine sessizlik...

Ebrarla dayanamayıp mutfağa gittik. Batuhan Amcayı tanımayı o kadar çok isterdim ki... Bir süre sessizce birşey demeden kaldık. Zira annemleri yalnız bırakmaktı amacımız.

" Tatlıyı çıkarayım da annene bir dilim koyayım." dedim Ebrar'a.

" Olur ben götürürüm. Sonra da burda duralım. Zira bu akşam Sare Teyzenin yüzüne  bakamayacağım sanırım çok üzüldüm çünkü. "

Ebrar tatlı tabağını götürmek için içeriye geçtiğinde bende tepsiyi tekrar streçleyip dolaba kaldırmak üzereydim.

" Bende bir dilim alabilir miyim?" diyen Alper'in sesine kadar.

" Iıı şeyy. Neyden?"

" Tatlı"

" He tabi." derken heyecandan olsa gerek elim ayağıma dolanmıştı. İtinayla hazırladığım tabağı utanarak ona uzattığımda " Ellerine sağlık." dedi. Ve hızlıca uzaklaştı.

Ay neler oluyor kalbim.

İçeriye geçtiğimde muhabbet değişmişti. Sare Teyze de daha iyi gözüküyordu. Zaten bir saat kadar sonra kalktılar. Bende odama geçtim. Masamda bana öylece bakan papatyaları seyre daldım.

Bakalım bizim hikayemizin kilit noktası ne olacaktı. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken gelen bildirim sesi ile doğruldum.

Komodinin üzerinde ki telefonu elime alıp bildirimleri açtım.

0533 *** ** ** : Öncelikle mesajına bu kadar geç döndüğüm için affet. Ufak bir sağlık sorunum vardı.

0533 *** ** ** : Beni kırmadan tatlı bir dille Red mesajı yazman yine çok hoşuma gitti.

0533 *** ** ** : Zehra! Her halin mi beni benden eder. Sen gördüğüm tanıdığım tüm kızlardan çok farklısın

0533 *** ** ** : Ben hayatımda hissetmediğim duyguları hissediyorum. Ben ilk defa bu mesleği yaparken ölmekten korkuyorum Zehra.

0533 *** ** **: Sana kavuşmadan ölmekten.

0533 *** ** ** :O yüzden bana bir daha asla senden vazgeçmemi söyleme.

0533 *** ** ** : Çünkü söylesen de vazgeçmeyeceğim.

0533 *** ** ** : Ve hazır ol..

0533 *** ** ** : Çünkü Enes Mertoğlu daha yeni başlıyor😎





























De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de hepsi Alemlerin Rabbi Allah içindir."

En'am Sûresi 162. Ayet











































Selamünaleyküm canolarım.

1 saatte yazdığım bölüm ektedir.:)

Umarım seversiniz.

Ayh son sahne. Benimde kafam karıştı.

Sizce :)

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Allaha emanet olun.

Selametle.

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

2.2K 289 6
aynı iş yerinde çalışan iki arkadaşın "mizahımsı" konuşmaları. for taelice, 12.04.2023
7.3K 211 16
Her bölümünde farklı şarkı ve farklı ship bulunan oneshot kitabı.
39.2K 1K 52
Alisa Yılmaz ~ Eren Korkmaz Hakkari'de yolları kesişen doktor ve asker'in hikayesi
12.9K 615 41
Hayat bu, zor şeyler yaşanır.. Üzülünür, acı çekilir, yeri gelir hıçkıra hıçkıra ağlanır.. Ama yanında yüzünü güldürecek, acını dindirecek ve gözyaşl...