Bî- misâl Hayat

By Tugbaff

1M 47.8K 3.1K

(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile... More

1. Bölüm
2. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
DUYURU
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
DUYURU
DUYURU
30. Bölüm
TEŞEKKÜR
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
DUYURU
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
Duyuru
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
.
45. Bölüm
46. Bölüm
Ramazan Bayramı
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
FİNAL

3. Bölüm

40.2K 1.3K 178
By Tugbaff

Uğur'un odasına girerken ellerim titriyordu. Kendime hakim olmaya çalışarak girdim içeriye. Tabii yanımda Emir Asaf'la. "Hoş geldiniz."

Emir Asaf, Uğur'un uzattığı elini sıkarak yanımdaki sandalyeye oturdu. "Demek Yusuf babasına benzemiş." Ortamı yumuşatmak adına böyle konuştuğunu biliyordum lakin şu an buna tahammülüm yoktu. "Uğur... Direk konuya girsek?"

"Pekâlâ. Üzgünüm Hira... Ne yazık ki Emir Asaf beyle de uymadı ilik..."

Zaten dolu olan gözlerimden yaşlar akarken elimi de ağzıma kapatmıştım. Göz yaşlarım beni ele geçirirken Emir Asaf yüzümü elleri arasına alarak ona bakmamı bekliyordu fakat tek bir noktaya odaklanmış gibiydim. "Hira."

"Hira bana bak." En sonunda sesi yükseldiğinde gözlerimiz buluştu. "Hira!"

"Bulucam tamam mı? Bir yolunu bulucam." Ağlamam şiddetlenirken kafamı göğsüne yasladı. Saçlarımı öperken onun da bedeni son derece gergindi. "Aslında bir yolu daha var.."

Kafamı hızla kaldırıp Uğur'a dönmüştüm. Emir Asaf da aynı şekilde Uğur'a bakıyordu. "Şöyle ki... Eğer bir kardeşi olursa kesin sonuç elde edebiliriz..."

Emir Asaf'a gözlerim kaydığında onun da bana baktığını gördüm. Uğur boğazını temizleyerek yerinden kalktı. "Siz baş başa konuşup karar verin." Odada yalnız kaldığımızda ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Evet ben oğlum için her şeyi yapardım. Bunu da tereddütsüz yapardım fakat... Fakat Emir Asaf ne derdi bilmiyordum. Sonuçta iki sene boyunca oğlunu hiç görmemişti bile. "Ben kabul ediyorum..."

Reddedileceğime o kadar inanmıştım ki bu sözü duymak dumura uğratmıştı. "N-nasıl?" "Kabul ediyorum işte Hira. Tabi sen oğlunu hâlâ kurtarmak istiyorsan."

Söylediği sinirlenmeme sebep olurken hiddetle kalktım yerimden. "Sen ne dediğinin farkında mısın?! Ben oğlum için her şeyi yaparım. Sakın... Sakın beni bununla sınama. Duydun mu?!" O da ayağa kalkmıştı. "Neyi düşünüyorsun o zaman?"

"Senin için her şey çok kolay değil mi? Üç sene önce olduğu gibi yine birlikte olursun ve olur biter. Bense ikinci bir çocukla daha hayatıma devam etmeye çalışırım. Beyimiz yine yaptığı halt umrunda olmayarak sorumluluk kabul etmez ve olan yine bana olur değil mi?!"

Şimdi o da sinirliydi. Öfkeyle dibime kadar girdi. Yüzüme eğilerek adeta tıslayarak konuştu. "Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Tamam seneler önce yedim bir halt ama kalkıp şimdi iki çocuğumu birden bırakır mıyım sanıyorsun?" Alayla gülerek konuştum. "Ha bir tane olsa bırakılıyor yani?"

Mümkünmüş gibi daha da yaklaşmıştı. "Saçmalamayı kesecek misin?" "Ben nereden bileyim yine ortada kalmayacağımı?" Şimdi ise o alayla bakıyordu. "Karımı ortada bırakır mıyım sence?" "Ne?"

Karım mı demişti o?!

Ne karısı?

Kim karısı?

Bulunduğumuz konumu fark edip göğsüne elimi koyarak ittim. "N-ne karısı?" Gerizekalı! Niye kekeliyorsun?!
"İkinci çocuğu da yapacağız madem, evleneceğiz."

Yapıcaz falan şeklinde konuşmasa olmaz mı?

"Evlenmeden de çocuk yapılabiliyor hatırlarsan." Gülerek yüzüme baktı. "İnan bana çok iyi hatırlıyorum." Ardından ciddileşerek konuştu. "Ciddiyim Hira. İki tane çocuk yapıp ayrı olmamız saçma. Çocuklarım varken başkasıyla evlenemem değil mi? İlla evleneceksem bunun çocuklarımın annesi ile olmasını tercih ederim."

"Senin tercihlerin için evlenecek miyiz?!"

"Bir de çocuklar için tabii." Sanki çok düşünüyor da! Götlek herif!

Onu odada bırakarak çıkmıştım. Yusuf'un yanına gittiğimde koşarak kucağıma gelmişti. Uğur da buradaydı. "Karar verdiniz mi?" Sessizce kafamı salladım. Kabul etmekten başka çarem yoktu ki zaten. "O hâlde gitmeden Pınar seni bir muayene etsin. Herhangi bir tersliğe karşı hazırlıklı olalım." "Olur.."

Resmen çaresizliğimde boğuluyordum. Emir Asaf da gelmiş ve Uğur'un son söylediğini duymuştu. "Hilal Yusuf'la biraz daha ilgilenir misiniz?" "Tabii ki. Ama noluyor? Her şey yolunda mı?"

Yusuf'u kucağımdan indirip ayağa kalktım. "Olucak.." Uğur kalkmış ve önden yürüyordu. Ben de peşine takıldığımda yanımda bir gölge daha vardı: Emir Asaf. Pınar hanımın odasına geldiğimizde ben muayene için kalırken, onlar süreci konuşmak için yanımızdan ayrılmışlardı. "Hoş geldin Hira. Bulunduğunuz durumu Uğur anlattı. Sağlıklı bir hamilelik geçirmen için elimizden gelen her şeyi yapıcaz merak etme. Ama öncesinde bir muayene edelim seni." Sedyeye uzandığımda önce ultrason ile baktı. Daha sonra ise vajinal bir muayene yaptı. Yusuf'tan dolayı alışık olduğum için garipsememiştim.

Muayene bittiğinde tekrar masaya döndük. Bu sırada kapı çalınmış ve Uğur ile Asaf gelmişti. "Tam zamanında geldiniz. Buyrun." Asaf karşıma otururken Uğur da onun yanına oturmuştu. "Muayenede şimdilik hamileliğine engel bir durum görmedim. Fakat hamilelik sürecin için bir tahminde bulunabilmem adına ilk doğumun hakkında bilgi almam lazım." Gözlerim anlık olarak Emir Asaf'a kaymıştı. O zaten bana bakar vaziyetteydi. Tekrar Pınar hanıma dönüp konuşmaya başladım. "Yaşadığım stres dolayısıyla çok da sağlıklı bir hamilelik geçirdiğimi söyleyemem. Uymam gereken bir beslenme programım vardı ve bunun dışına çıkamıyordum. Hamilelikte bir de tansiyon baş gösterdi. Doktorum bu yüzden sezaryen yapmak istese de doğumda bir sıkıntı çıkmadı ve normal doğum yaptım." Pınar ben konuşurken bazı notlar almıştı. "Tansiyon bizim için önemli bir etken. Bunu bilmemiz iyi oldu. Bir dahaki gelişinde beslenme programını da getirir misin lütfen." "Tabii getiririm."

Birkaç konu hakkında daha konuşup çıkmıştık odadan. Yusuf beni gördüğü gibi koşmaya başlamıştı. "Anneeeem." Koridordaki birkaç kişi onun sesine dönerken açtığım kollarıma atlamıştı. Gören günlerce ayrı kaldık sanırdı fakat ben oğlumdan ayrı kalmamak için işimi bile evden yapıyordum. "Tam bir anneci." Ece'ye gülümseyip oğlum kucağımdayken ayağa kalktım. Telefonum çalınca Yusuf uzanıp çantamdan çıkarmıştı. Çok da yardım ederdi annesine.

Arayan İpek'ti. Tabii unutmuştum kızı. Bekletmeden açtım. "Hiraa! Hani haber verecektin?! Çatladım burda." "Haklısın canım unuttum. Geliyoruz zaten şimdi." "Tamam çay yapıyorum o zaman." "Olur."  Telefonu kapatıp tekrar çantama koymuştum. Saçlarımla oynayan Yusuf'un elini kenara çekerek kızlara döndüm. "Kızlar işiniz yoksa bize gelsenize." Hilal Yusuf'un yanağını sıkıp konuştu. "Ben gelirim valla." "E ben de gelirim o zaman."

"Oh valla dışlandık resmen." Anıl ve Yaman sitem ederken kızlar alayla gülmüşlerdi. Kızlarla yürümeye başlayacakken Emir Asaf önümde belirmişti. "Kimliğin.." Sıkıntıyla nefesimi verip Yusuf'u Asaf'a uzattım. Tereddüt etmeden almıştı. Yusuf zaten dünden razı gibiydi. Çantamdan kimliği bulup çıkardığımda ona uzattım. Alıp cebine koyduğunda Yusuf da onun yanağını öpmüştü. "Bay baayy." O afallamış bir şekilde dururken Yusuf kucağından inmiş ve elimi tutmuştu. Ah be oğlum, erken yaşta öldüreceksin babayı..

"Eşyalarınızı topla. Yarın alıcam sizi."

Bir şey dememe müsade etmeden ayrılmıştı yanımdan. E hödük diye boşuna demiyordum adama.

Kızlarla hastaneden ayrılıp bizim eve gelmiştik. Kapı sesini duyan İpek ise yanımıza adeta uçmuştu. "Nerde kaldını- bunlar kim Hira?" Yusuf'un ayakkabılarını çıkarıp ayağa kalktım. "Hilal ve Ece. Emir Asaf'ın kuzenleri." İpek'in ağzı o şeklini alırken ağzını kapattım. "Dur bi kızım ya! Siz ne ara tanıştınız da böyle oldunuz?! Ay şokum şok şu an!" "Şokun içeride mi şok olsa acaba İpek? Kapıda kaldık."

"Ay pardon. Buyrun buyrun." Kenara çekilerek geçmemize müsaade etti. Hep birlikte salona geçtiğimizde İpek de çayları koyup gelmişti. Yusuf ise kucağımda göğsüme yaslanmış, uyku sinyalleri veriyordu. E yorulmuştu tabii. Saçlarını okşayarak uyuma sürecine katkı sağladım ben de. Onun eli de yanağımı bulmuştu.

İlk olarak İpek'e hastaneye kadar olan süreci anlatmıştım. Ardından kızlar da bilmediğinden hepsine hitaben gelişmeleri anlatacaktım fakat öncesinde uyuya kalan Yusuf'u yatırmıştım. Geri döndüğümde ise atlamadan her şeyi anlatmıştım. "Kimliği nikâh için istedii! Şimdi anladım." "Çok zekisin Ecee!"

"E şimdi bizim bir yeğenimiz daha mı olacak?" İpek'in sorusu ile gerçekle bir kez daha yüzleşmiştim. Yusuf'a olan hamileliğimde yaşadıklarım bir bir gözümün önüne gelirken gözlerim doldu. Usulca kafamı salladım. İpek halimi anlamış olacak ki hemen kolları arasına almıştı. "Ağlama kuzum benim. Bak kaç kişiyiz, geliriz elbet üstesinden." "Evet. Her zaman yanındayız artık Hira."

"Aynen kızlar haklı. Hem Emir Asaf da var artık. Tamam ilk başta yemiş bir halt ama Yusuf'u görünce fikri değişmiş bence Hira. Kaç yıllık kuzenimi bakışından tanıyorum ben ve sana yemin ederim ki Emir Asaf birine ilk defa şefkatle baktı. Oğlunu benimsedi Hira." Hilal'in sözleri istemsizce umut vermişti bana. Amansız bir hayale dalmıştım. Belki bizim birbirimizi sevmediğimiz fakat Emir Asaf'ın çocuklarını çok sevdiği bir hayal...

Bölüm sonuu

Nasıldı bölüm?

Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Yeni bölümde görüşürüz canlarım❤️

(Annesinin kucağında yatan bir Yusuf temsili)

Continue Reading

You'll Also Like

7.3K 1.3K 20
Havanın soğukluğuna aldırış etmeyen küçük kız, soğuktan dolayı akan burnunu elindeki mendile sildikten sonra, mendilini çiçekli fisdanının cebine tış...
2.1M 36.8K 46
(+18bölümler vardır) Dedesinin isteği üzerine yıllar sonra dönmüştü gökçe mardin e nerden bilebilirdi ki aşkı burda bulucağını
67.5K 7.7K 159
Kalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.
189K 10.5K 30
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...