Bazı Kadınlar

By gizemlibirileri_0

109K 4.2K 984

Bazı kadınlar töreyi değiştirebilir. Zerya, Dilşad, Reyhan, Besna, Fatma ve niceleri.. Törenin can yaktığı, y... More

B1-Plan.
B2-Hikaye.
B3-Ateş.
B4-Kabulleniş
B5-Yardım.
B6-Şok.
B7-Geçmiş.
B8-Mücadele.
B9-Saplantı.
B10-Hamileyim!
B11-Sedat.
B12-Bilmeden sevmek.
B14-Yakalanma!
B15-Kandırılma.
B16-Gidiyoruz!
B17-Urfa'ya dönüş.
B18-Abi?
B19-Düğün/Anne.
B20-Yüzleşme.
B21-Pişmanlık.
B22-Dönüm noktası.
B23- Vazgeçemiyorum.
B24-Tutuklanma.
B25-Kürtaj.
B26-Hayal kırıklığı.
B27-Gerçekler.
B28-Ölüm.
B29-Bitsin bu iş!
B30-Final.
Özel Bölüm- 100.000 olmanın şerefine!

B13-Yalan.

3.3K 122 21
By gizemlibirileri_0

Keyifli okumalar herkese♡

🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍🌸🤍

Zerya eve girdiği gibi odasına girdi. Çocuklar okuldan gelmek üzerelerdi hızlıca yemek hazırlaması gerekiyordu. Poşeti nereye saklayacağını şaşırdı. Akşam bakacaktı şimdi vakti yoktu. Dolaba koymayı düşündü ama son kavgalarından sonra Şahin bir Zerya'nın bir Dilşad'ın odasındaydı. Nerde isterse orda kalıyordu bu yüzden iki yatak odasında da kıyafetleri vardı.

En iyisi Narin'in bebek çantasına koymaktı. Çantanın içine iyice yerleştirdi poşeti. Narin'i hızlıca emzirip salonda kaynanasının yanında ki pusete yatırdı. Emziğini ağzına verirken kaynanasının konuşmasıyla ona döndü.

"Zerya otur bir."

"Çocuklar gelecek yemek hazırlamam lazım."

Gülizar sıkkınca kolunu tuttu yanına çekti Zerya'yı.

"Dilşad yemek yapıyor, otur da dinle beni."

Zerya bıkkınca bir nefes verdi.

"Nerde çalışıyorsun söyle bir bana bakayım. Yorgunluktan ölüyorsun şu suratına bak."

Zerya derin bir nefes aldı. Bu evden kurtulmak için bunların güvenini kazanması gerektiğini biliyordu. Lanet olsun ki rol yapmak zorundaydı. Sanki  her şeyi kabullenmiş gibi. Evet zor olacaktı ama Şahin'in tekrar güvenini kazanmak için dişini sıkacak, gururunu ayaklar altına alacak ve kumayı sindirdiğini kabullenecekti. Tekrar güvenlerini kazandıktan sonda da rahatça kaçıp gidecekti. Plan basitti, yol zorluydu.

Çocuklar için bu yol katlanılmak zorundaydı.

"Bir teyzeye temizliğe gidiyordum da bıraktım anne. Bebekle olmuyor. Çocuklarıma bakacağım. Bugün düşündüm taşındım. Ne kendimi yıpratmaya değer ne çocukların huzurunu bozmaya."dediğinde Gülizar ilk şaşırsa da kadının gözlerinde ki yorgun bakışlarla ikna oldu.

"Aferin akıllı kızım benim. Hem bak kuması olan tek kadın sen misin? Boşver iyi bile oldu. Bütün işleri o yapar sende çocuklarına bakarsın."dedi sona doğru fısıldayıp.

Zerya alayla gülsede içinden bir şey demeden kalktı, mutfağa girdi.

Dilşad ocağın başında çorba kaynatıyordu. Sofrayı hazırlamamıştı daha. Zerya sofra bezini alıp salona serdi, ekmek tahtasını koydu. Siniyi yerinden çıkarıp masaya koyduktan sonra tabakları dizmeye başladı.

Ocağa baktığında tarhana kaynattığını gördü.

"Balkonda sarımsak vardı. Bir diş at içine istersen lezzet verir."dedi Zerya salata malzemesi çıkarırken.

Dilşad ilk kez kendini muhattap alan Zerya ile şaşırırken hafifçe tebessüm etti. Kabulleniyordu işte yavaş yavaş. Ee başka ne yapacaktı ya? Çekip gidecek hali yoktu çocuklarla.

Sahi yok muydu?

"Koyayım o zaman. Bu arada benim yüzümden işe gidiyorsun biliyorum--"

"Hayır hayır işi bıraktım. Olmuyor çocuklarla. Ayrıca kusura bakma seninle alakası yok."dedi.

Dilşad hafifçe tebessüm etti. Birlikte sofrayı kurdular. Şahin eve geldiğinde iki karısını sohbet edip yemek hazırlarken görünce mutfağın ağzında şaşkınlıkla kalakaldı. Ağzıda aynı şaşkınlıkla açılmıştı.

"Bir şey mi istedin Şahin?"dedi Dilşad. İlk o fark etmişti. Zerya'nın arkası dönüktü, o da kocasına döndü. Tebessüm etti.

"Senin sevdiğin soğan salatasından yaptım."deyip siniye koydu.

Şahin buna anlam veremezken bir şey diyemedi. Kafası karışmıştı.

"Iştesin sanıyordum.."dedi Şahin, Zerya'ya bakıp. Sonra elindeki poşetleri masaya bıraktı. Sandalyeyi çekip oturdu. Bu sırada Dilşad çorbayı pişirmiş, kaselere koyuyordu.

Zerya dudak büktü.

"Bıraktım. Olmuyor çocuklarla, aklım onlarda kalıyor. Sen haklıydı daha fazla olayı büyütmenin alemi yok. Dilşad köy evine gidecekmiş. Evleri ayırırsak benim için bir sorun yok demektir."

Şahin gülümsedi. Zerya sonunda yola gelmişti.

"Tamam öyle olsun. Haftasonu taşırız Dilşad'ı. Ayrı düzen daha iyi olur zaten ev küçük."

İki karısıda başını salladı. Sofraya oturdular ilk kez, beraber. Zerya utançtan çocuklarının yüzüne bakamazken dişlerini sıktı. Katlan dedi. Bunların hepsinden tamamen kurtulmak için katlan.

Akşam çay icilirken Zerya daha fazla onlarla aynı ortamda olmak istemiyordu.

"Ben yatıyorum yorgunum. Allah rahatlık versin."

Herkes iyi geceler derken yatak odasına girdi. Narin'i yanına yatırıp gözlerini yumdu ve bunların bitmesi için dua etti. Aklına birden Sedat'ın verdiği poşet gelirken gözlerini açtı. Yavaşça yataktan kalkıp çantadan poşeti aldı. Ufak gece lambasını yakıp makyaj masasının önünde ki ufak pufa oturdu.

Poşette tahmin ettiği gibi bir kaç kutu süt, çocuklar için şekerleme ve bebek maması vardı. Derin bir nefes çekerken eline bir kağıt geldi. Kaşları çatılırken kağıdı eline aldı.

Sedat'ın ona aşık olduğunu söylediğinden beri bir daha hiç doğru düzgün konuşmamışlardı. Bu sır ikisi arasında ölene kadar kalacaktı. Bazen çocuklarla eskiden Şahin'le dışarı çıktıklarında bakkala girerlerdi. Sedat somurtkanca karşılık verirdi. Şahin yokken oğlanlar tutturursa çikolata şeker diye Zerya girmemek için elinden geleni yapsa da mani olamazdı. Sedat ise gülerek onları karşılar aldıkları hiçbir şeyden de para almazdı. Zerya dil dökmez, bir şey demezdi hiçbir zaman. Her seferinde bir miktar parayı masaya bırakır, kaçar gibi giderdi. Bir gün büyük oğlu Ferhat'ı ekmek almaya yolladığında Ferhat elinde 4 tane yüzlükle gelmişti. Iki üç senedir bıraktığı paraların toplamıymış. O saatten sonra bir daha para bırakmadı Zerya, bakkala gitmekten hep kaçındı. Ama O da bir yere kadardı.

Bir kere de Sedat'ın düğününe gitmişlerdi. Sedat yine somurtuyordu, keyifsizce masada oturmuş etrafı izliyordu. Gelini ise otuz iki diş sırıtıyor, etrafta ki herkesle konuşuyordu. O zaman Ferhat yeni doğmuştu, 2 aylık bir bebekti. Yeni gelin eve girerken Ferhat'ı kucağına almak istedi âdet üzerine. Zerya gülüp kabul etti. Sedat ise Zerya geldiğinden beri gözlerini ona dikmiş bakıyordu. Zerya rahatsızca yerinde kıpırdanmış, bebeğini aldığı gibi inmişti merdivenlerden.

Sedat'ın evlenmesiyle Zerya her şeyin bittiğini düşünmüş ve rahatlamıştı. Ama öyle olmuyordu. Sedat'la ne zaman denk gelse adamın gözlerine bakmaya korkuyordu. Çünkü o gözlerde ki aşkın ve özlemin farkındaydı. Bir zamanlar Şahin'e baktığı gibi Sedat'ta ona bakıyordu.

Komşunuz Gül laf arasında anneme olan biteni anlatmış. Ne halde olduğunu yüzünden anlayabiliyorum. 053.... bu benim numaram. Müsait olduğun bir zaman beni ara, seni onlara mahkum etmeyeceğim. Aramazsan kapıya dayanır alır giderim seni. Benim kimseden korkum yok bunu bil. Sen kendine acımıyorsun yıllardır ama ben acıyorum. Yarın akşama kadar beni ara, yoksa kapına dayanırım bunu bil.

Zerya notu okurken gözleri kocaman oldu. Korkuyla nefesi tıkandı. Her şey yolundaydı zaten O hallediyordu. Gül nasıl anlatırdı annesine bunu. Sedat'ın duyacağını bile bile. Gerçi Sedat'ın onu sevdiğini ne bilsin.

O böyle düşünce denizinde boğulurken gelen yüksek sesli tartışmalarla irkildi. Dilşad ve Şahin genelde tartışırdı zaten ama kısa sürerdi. Bu sefer ki kısa sürmesini bırak yanında desibelide artmıştı. Zerya ilk başta umursamadı, umrunda da değildi ama çocukları uyanabilirdi.

Sıkıntıyla gidip çocuklara baktı. Derin bir uykudalardı. Kaynanası aralık kapıdan sızan ışıkla gözlerini kısmış Zerya'nın kıvırcık saçlarının golgesine baktı.

"Kızım noluyor..."

"Bilmiyorum anne tartışıyorlar. Çocuklara bakayım dedim de uyuyorlar. Uyanırlarsa yollama içeri."

"Tamam yollamam. Söyle şunlara kapasınlar çenelerini. Çocuklar okula gidecek sabah."

Zerya sinirle avuçlarını tırnaklarken derin bir nefes aldı.

"Öyle yapıcam zaten anne. Hadi Allah rahatlık versin."

Zerya sesi yükselen odaya kapıyı çalmadan daldı. Şahin don gömlek ayaktaydı ve Dilşad'ın gırtlağına yapışmış yatağa yapıştırmıştı onu. Zerya korkuyla fırlayıp Şahin'i kendine çekti.

"Kendine gel napıyorsun!"dedi korkuyla. Ses duyulmasın diye kapıyı kapattı.

"Karışma sen git kızın yanına."dedi Şahin öfkeyle.

"Ne demek karışma bırakayım da öldür demi."deyip Dilşad'ı yataktan kaldırdı. Dilşad korkuyla Şahin'e bakarken Zerya'nın arkasına saklandı. İlk defa Şahin bu kadar ileri gitmiş tekme tokat dalmıştı ona. Dudağı kanıyor, saçları yolunmuştu ve yediği bir tekme şuan ciğerini sızlatıyordu.

"Öldürücem evet, benimle adam gibi konuşmayı öğrenmezse öldürücem. Kendini bir sikim sanıyor elimde kalacak yakında."dedi Şahin. Yan taraftavki komodinden aldığı sigarasını yaktı. Elleri titriyordu sinirden. Yatağa oturup ağlayan Dilşad'a baktı. Sonra onu koluyla arkasına iten Zerya'ya.

"Allah belanı versin bana bunu da yaptın. Zerya gelmese boğacaktın beni. Ne biçim adamsın sen hamileyim ben hamile! Karnımda çocuğunu taşıyorum!"dedi ağlayarak Dilşad.

Zerya o an boşluğa düşer gibi oldu. Şahin ile göz göze geldiler.

"Şahin ben hamileyim.." dedi Zerya. Utanarak güldü. Şahin kocaman sırıttı. Öptü onu. Ferhat doğdu. İlk göz ağrıları, ilk evlatları, ilk deneyimleri,, tecrübeleri.

"Şahin ben galiba hamileyim.."dedi Zerya mutfak masasında. Kucağında Ferhat yemek yediriyordu ona Şahin. Oğlunu havaya kaldırıp güldü.

"Abi oluyorsun paşam.."

Mustafa doğdu. Sorumluluklar arttı. Her şey zorlaştı ama mutlulukta çoğaldı.

"Ben..hamileyim."

Şahin'in yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. Sonra bu tebessüme bıraktı. Sarıldı karısına. Gerçekten sevinmişti. Narin doğdu.

Sonra her şey toz olup uçtu gitti.

Zerya arkasını döndü. Bir odaya baktı. Gidemedi, yapamadı. O yatakta diken olmuştu sanki. Birlikte uyudukları, gülüştükleri, oturup konuştukları, seviştikleri o yatak dikendi artık Zerya'ya.

Gidip balkona oturdu. Karanlık gecede gözlerini gezdirdi. Gözlerine yaşlar dolarken neden ağladığını bile bilmiyordu. İçini boşaltırken buna daha fazla katlanamayacağını anlamıştı. Daha fazla değil.


****

Bölüm sonu.

Continue Reading

You'll Also Like

341K 22.1K 23
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
6.6K 680 20
HENÜZ DÜZENLENMEYE ALINMADI! Diğer çiçeklere de uzanırken, "Neden menekşe çiçeğini seçtin?" Dedim burnumu dayadığım yaprağından çiçeğin kokusunu alır...
165K 10K 25
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
488K 17.9K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...