Sevda Uğruna

By PearlandPeriwinkle

2.8K 149 70

Bir psikolog'un vatana sevdası, sevdalısı. biraz gerçek, biraz hayal. şehidi gerçek, mutluluğu hayal.. vatan... More

Gece
Sevgi Evi
Biz Sevgi İpi İle
Onlar Şehit Olurken
Bir Yolculuk
Zarf
Sen İkna Edersin
Karanlık
Yorgun
Çek O Gözlerini
Kalk Artık
Neredesin Ben Geldim
Anı
Görev
Küçük Bir Mesele
Berhudan (Lütfen Son Kısmı Okuyun)
Yaralar
Yolculuklar
Hayali Nasihat
Ölünce Sevemezsem Seni
Kemoterapi
Gül Kokusu
Ölüm Var! Ölüm
Replik
Al Yanaklım
Cezalar
Sevda Şarkısı
Kanlı Gelin
Yokluğuma İnat Varım
Ateş
Davet

Hastane

81 4 3
By PearlandPeriwinkle

*Bu bölüm  genelde Zerda ile Üsteğmenin ağzından olacak çiçeklerimmm 💕
Özlemde dördüncü sıradayızzzz vay canına orada genelde kırklarda kalıyorduk *

Hümanın odasına ilerlerken uyandığını görünce içimi bir burukluk kapladı. Son zamanlarda fazlaca dikkatsiz davranmıştım kendisine.
Ona  Hasta olduğunu söylemeyecekim. Muhtemelen kendisi bilip saklıyordu benden. Beni üzmemek için saklaması içime oturmuştu.

Odaya girdiğimde şarkı söyleyen komutanım ve ona eşlik eden yerden bitme ile gözlerim doldu. Üsteğmen aşıktı bücüre, hemde deliler gibi.
Şarkı bitince aklına yeni birşey gelmiş gibi bana dönen ve kısıkça bağıran Hüma ile neye uğradığımı şaşırdım

Sırık! Acaba evlenme teklifi aldığını bana nikah masasındayken mi diyecektin? Eğer nikah şahidin ben olmazsam parçalarım seni.
Hem kim bu yürek yemiş yiğit. O kadar basit mi benden kızımı almak

Diye tek nefeste konuşunca gülümsedim. Ve üsteğmene hitaben

"Aramızda köstebekler var sanırım, yoksa bücür nerden bilecek bunları." dedim

Kaçma sırık eve gidince tek tek anlatacaksınnnn

"Tamam başkan teslim oldum. Fakat bu gözler sende de birşeyler olduğunu söylüyor" deyince

Normalde kıyamet kopsa gülmeyen üsteğmenim kahkaha attı.
Allahım bu bir ilk tarihe yazacağım bunu. Yüz kasları somurtmaktan ve kaşlarını çatmaktan başka bir işe yarıyormuş.

"Üsteğmenim siz güler miydiniz ya? beş yıldır bu timdeyim bir kere kahkaha attığınıza şahit oldum. Hayırdır, kardeşim herhalde müsebbibi."

"Şanlı içtimada koşmayı özledin herhalde. bir haftadır operasyon yaramadı sana" dedi komutan

"Valla Üsteğmen bana mesaide değiliz deyip bey diye hitap ettirmiyorsan sırığıma üstlük taslayamazsın. Neticede mesaide değiliz"
diyen Hümanın alnının çatından öpmek istiyordum.
Yine de komutanıma karşı fazla konuşmamalıydım yoksa bu sefer Hüma kurtaramayabilirdi.

"Eyvallah küçüğüm ileride bunu hatırlatırım sana" dedi komutanım

(Birkaç saat sonra)

Şimdi ne mi oluyordu? Tabiki de bücür hastaneden çıkmak için, eline yeni takılan serumun kelebeğini kanatarak çıkardı. Bu da yetmiyormuşmuş gibi yemekte yemiyordu hanımefendi.

"Ya Zerda bak yalvarırım bu yemekler iğrenç evde söz yiyeceğim. Hem sen geçen demedin mi bana kilo almışsın diye. Lütfen! iğrenç görünmesi mühim değil ama iğrenç kokuyor bak kokla.
Ay Allahım vallaha bayılacam. hangi garibanlara daha zorla yediriyorlar bu şeyi. "

Şanlı küçüğü zorlama. çıkınca eğer senin için de uygun olursa yemeğe çıkalım.

Üsteğmenin bu planda beni dahil edip etmediğini anlamakta güçlük çekiyordum taa ki tim odaya doluşana kadar.

                                   ****

Al işte yemeğe mi götüreceğim kızı. İyi bekle hält götürürsün diye homurdandım  kendi kendime.

İçeriye giren Fahirle Hümanın bakışları ona kitlenmiş parçalayacak gibi bakıyordu.
Tabi bunun etkisi Merterin geçmiş olsun yenge diyene kadardı.
Ahana da yandınız dedim askerlerime içimden.
Müstakbel karıcığım sizin çıranızı yaktı.

"Merter daha bismillah. dün bir bugün iki bile diyemeyeceğim.
Daha bugün bir " diyen sevdiğime parıldayan gözlerle baktım.
Mutluluğum   Fahir'in enseme vurmasıyla sona erdi.

"Haram lan haram indir gözlerini" dedi Fahir.

Sanki sana helal sende bakma lan dedim kısıkça

"oğlum ben evlilik teklifi ettim yani senden bir adım öndeyim."

Bende ettim lan hırto. Ne zannediyorsun.

"Ne ara yahu? Allasen hastanede etmedin dimi. Zerdanın yanında oofff"

Yok be oğlum Zerda kantine indi epey bir süre dönmedi o zaman ettim.

"Ne konuşuyorsunuz siz fısır fısır diyen sevdiğim ile o tarafa döndük.
Ayrıca Müstakbel enişteciğim, muhtemelen Zerda size Talhadan bahsetmedi. O yüzden tüm herşey bana bağlı. tek hatanda Zerdayı vermem. Neticede benden isteyeceksin "

Şanlı korkulu gözlerle Hümaya bakarken, Fahir'in öfkeden kızarmış suratı şekilden şekile giriyordu.
Sessizce kahkaha atarken Fahir'in Merteri yakasından tutmasıyla Tim de odadan çıktı.

Şanlı hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. ve" komutanım yemeğe onu da götürün. sizden bir masa arkada otururuz. Yoksa Merteri stres topu gibi kullanacak çocuğun nişanlısı var" deyince Kafama dank etti.
Lan çocuk nişanlıydı Zeynep Merteri böyle görürse dünyayı birbirine katardı.

Hızlıca odadan çıktım. Fahir Merterle dövüşürken hasar almaması adına ben geçtim.
kızgın boğa sakinleşene kadar dövüştük.
Allahın cezası dudağımı patlatmıştı.

"Fahir koçum yeter" diyen Selahattin abiye bakmış, suçlu bakışlarla bana dönmüştü.

"Sorun değil gel hadi içeriye" dedim.
Ve omzuna vurarak odaya geçtim.

Hüma odaya girince şaşkınca yüzlerimize baktı.

"Fahir abi, Adin ne oldu size böyle neden tartışınız" deyince Fahir abi

" Valla baldız çok sinirlendirdin beni.
Umarım bu kardeşinin iyi bir açıklaması vardır." dedi gülerek

" E tabi sinirini çıkardın benden gül.
Gidin siz konuşun timi de alın kızın başından. Bende çıkış işlemlerini yaptırayım." dedim

                             ***

Genç kız sessizce yatağından kalktı ve odanın köşesinde olan acil yardım kutusunu alarak sevdiğinin yanına gitti.
Genç adam şaşkın bakışlarla ona bakarken, ona oturmasını işaret etti.
Sevdiğinin eline sıvı oksijen ile ıslatılmış pamuğu uzattıktan  sonra , kulak çöpüne tentürdiyotu değirdi.
Yavaşça yarasını çevresini sildi.

" Süveydam"  dedi adam içi titreyerek
Ve devam etti "Ver ben yapayım. yüreğim buna hazır değil"

Genç kızın duyduğu cümle yanaklarının kızarmasına sebep olurken hızlıca arkaya doğru çekildi.
Tam düşecekken kendisini toparladı ve üstünü değiştirmek adına banyoya ilerledi.
Odaya döndüğünde genç adam yoktu.
Eşyalarını toparladı ve aklına gelen Can Yücel ait olan  en  sevdiği şiirlerinden birini okumaya başladı...

"Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü  yanı ne biliyor musun?
Seni seviyorum sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak ve gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek... "

Genç adam işlemleri hallettikten sonra odada en sevdiği şiiri okuyan küçüğüne  baktı ve onun susuşuyla şiire  o devam etti.

" Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle olan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.

Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek.
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.

Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
Kandıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime. "

" Gerisine gerek yok Süveydam" dedi genç adam.
Sessizce kenara çekildi. Sevdiğinin kıyafet çantasını aldı.
Ve mutlu mesut bir biçimde, adamın götüreceği yer için arabaya ilerlediler.
O an ikiside unuttu genç kızın hasta olduğunu.
Artık ne geçmiş vardı akıllarında ne de gelecek.
Yalnızca şuanın büyüsüne kapılmış gülümsüyorlardı.

( Yarım saat sonra)

Üsteğmen ve Doktor arabadan indiler.
Tabi Zerda ve Fahirle beraber.
Genç kız Geldikleri yerin tabelasına baktı Durak kafe.
Duvarlarına mavi  renk hakim, oldukça şirin küçük bir kafeydi. Mekanın dış duvarları yapay sarmaşıklar ve minik şemsiyeler ile süslenmiş. zemine yapılan balkon ve teras karışımı yere ahşap masa ve sandalyeler yerleştirilmişti.
Genç kız gördüğü bu minik manzaradan sonra, genç adamın tok  fakat incitmekten korkarcasına çekinen sesini kulaklarında hissetti.
Gülen gözlerle ona döndü.
İçinde duyduğu sancıya rağmen yüzünü buruşturmadı.
Yavaşça kafeye girdiler. Birer simit  ve çay söylediler.

Genç kız gülümseyerek etrafına bakarken izlenilmenin verdiği hisle ona baktı.
Adinle göz göze gelince utanarak gözlerini kaçırdı, ve Hıçkırdı.
Yemeklerini yedikten sonra kalktılar.

                        ***

Hüma Umay Ağzından ;

Adinin kokusu başımı döndürürken peşinden ilerledim. Ve sessizce mırıldandım
"Kocaman adımlar atıyor. zürafayla kedi gibi kaldık resmen"
Sesimi benim bile duymam o kadar zorken Adinin duymasıyla korkarak ona baktım.

"Ufaklık ne kadar aşağıda olursan ol seni duyabiliyorum.
Kulaklarım keskindir "dedi hafif alay barındıran sesiyle.

" Koca adam  valla kusura bakma ama
1.94 boy ne? senle farklı havaları soluyoruz resmen.
Senin bir adım benim üç adım bacaklarım kısa benim. Azıcık yavaş yürü yetişemiyorum."

" Koca adam mı " diyerek kahkaha attı hulk kılıklı.
Hayır yani anlamadığım etrafımdaki bunca insan bu kadar uzunken ben niye bu kadar kısaydım.
İşte özelim diyen iç sesimi susturarak arabaya bindim.

Zerda tebessüm ediyordu. Belli ki barışmışlardı Fahir abiyle
Müziğin sesi ve sıcak arabayla gevşeyen bedenim kendini uykuya hazırlarken, direnişlerim faydasız oldu. Ve kendimi uykunun tatlı kollarına teslim ettim.

                             ***

Ufaklığın söyledikleri aklıma gelince gülümsedim ve petrol ofisinde durdum. uyandırmak adına ona baktığımda masumca uyuyan yüzü onu istememe daha çok sebep oldu.
Fahirle şanlı markete girerken
Sessizce birkaç fotoğrafını çektim ve yapacağım sürpriz için uyanmasını umut ettim.
Sessizce fısıldadım iyileşmelisin ufaklık. Sen ve ben ileride anne baba olacağız. Hem unuttun mu küçük bir ailemiz var bizim. Onlara kim hediye alıp masal okuyacak direnmelisin.
Dedim gözlerimden bir damla yaş eline damlarken. Ve geriye çekildim.

* Ne yapıyorsunuz canlar. Bir kısmınızın okulu açıldı. Bir kısmınızın okulu daha bir iki hafta sonra açılacak.
Duygular ne alemde. Açıkçası ben biraz korku doluyum ama oslun ileride okuyucuların sorularını karakterle buluşturmayı düşünüyorumm. Ama nasip kısmetttt neysemmmm ben gidiremmm 💕🌼*





Continue Reading

You'll Also Like

2.1M 50.9K 51
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
384K 26.2K 32
" Lan madem Türklerle bu kadar ilgilisiniz . İnsan azıcık Türk tarihine bakar it herif." Sinirle bir yumruk daha çaktı ama ben hala gülüyordum... ***...
30.2K 8.1K 23
Üst komşularını kendilerine ayarlamaya çalışan en yakın arkadaşların operasyonu. !Texting!
539K 26.8K 33
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...