Al Yanaklım

35 3 0
                                    

Ses ile silahımın emniyetini alıp hızlıca etrafa göz gezdirdim. Bizimkiler yukarıdaydı,silah sesi buradan gelmişti. Takım elbisemin ceketini üzerimden sıyırarak hızlıca kapının önüne geldim. Tim ellerinde silahlar ile arkamda dizilirken duyduğum kahkaha ile sinirle gözlerimi kapadım.
"Ama bensiz evleniyorsunuz size hiç yakışıyor mu komutanım?"

Silahları indirirken bana yaklaşan tertibim ile tokalaştık.
"Lan oğlum ölüm sürekli burnumuzun ucunda, ama bu sefer birine bir şey oldu diye o kadar korktum ki. Hep seni karşılayalım diye bu hareketi yapıyorsun bir gün ağzına tüküreceğim göreceksin o zaman?"

Sırıtışı büyürken omzumu sıkması ile güldüm. Yaman Tim ile tokalaşırken benim gözlerim sevdiğim kadında takılı kaldı. Bütün konuşmalarımızı duymuşlardı. Kapının pervazına yaslanmış kızarmış yanakları ile gözlerini benden kaçırdı. Hala utanması o kadar şirindi ki, sarılıp onu göğsüme bastırmamak için zor duruyordum. Bindallısını ne kadar güzel taşımıştı al yanaklım.
Yaman elini ensesine atarken utangaç bir edayla konuşmaya başladı.

"Valla sizi korkuttuğum için özür dilerim yenge. Ama benimki de biraz heyacan işi işte. Arada geliyorlar bana da." herkes kahkahayla gülerken Süveydamın Yamanın dediğini duyup duymadığından emin bile değildim. En son Şanlı'nın dürtmesi ile kendine gelen sevdiğim gülümseyerek herhangi bir sorun olmadığını söyledi. Herkes gülümseyerek içeriye girerken Hüma kenarda beni bekliyordu.

Adımlarımı hızlandırarak yanına gittim. Müziğin sesi ve kalabalık ile beraber arada kaynamıştık. Hüma şirince gülümserken yanağına bir Buse kondurdum. Elleri  belime dolanırken, bende ufak bedenini sıkıca kollarım arasına aldım. Onun dudaklarından bir kıkırtı dökülürken benim dudaklarım iki yana kıvrıldı. Eli her zaman ki gibi gamzemi bulurken gülümsemem genişledi. Delirtiyordu bu kadın beni. Güzelliği büyülüyordu. Duyduğum çekirdek sesi ile sabır dileyerek kafamı çevirdim.

Ferhat, Merter ve Sait ellerinde çekirdekler ile bizi seyrediyordu. Biz ne zaman güzel bir anın içinde olsak içine ediyorlardı ya. Zaten Hüma azıcık utanınca kaçıyordu ürkek bir Ceylan gibi. Bunlarda işin tuzu biberi oluyorlardı. Hüma ellerini sırtımdan çekince öldürücü gözlerle o ikisine baktım.

"Komutanım bu gece sizi kınıyorum, çünkü kına gecesi. " dedi Sait gülerken. Hüma hızlıca kızarmış yanakları ile içeriye girdi ve bende kendimi daha fazla tutamadan konuştum.

Lan oğlum bir defa da yaptığınız iş, işe yarasa. Kızı hep kaçırıyorsunuz, bir gün haşlayacağım sizi göreceksiniz dünya kaç bucak.

O esnada Ferhat konuştu. "Komutanım hani siz dediniz yarasa diye. Yarasa yararlı bir hayvandır. Hem yararlı bir hayvan olmasalardı yaramasa derlerdi."

Oğlum yılmadınız mı bu espirilerden.  Hani susayım diyorum ama hepiniz ayrı geliyorsunuz. Dedim içime derin bir nefes çekerek.

Gomutanım yilanlardan değul yilmayanlardan gorkun. Dedi bu sefer Merter.

Sabır dileyerek içeriye geçerken ister istemez sırıttım. Salak falanlardı ama kardeşlerimdi işte. Ne yaparsın atsan atılmaz, satsan satılmaz.

✨✨✨

Artık müzik sesiyle başım ağrımaya başlayınca çektiğim sandalyeye oturdum. Kızlar etrafımı sararken konuşmaları ile gözlerimi açtım.

"Hüma kalksana yaa, kızım senin kınan bu" dedi Alya karnını tutarak çemkirirken.

Yavru kedi bakışlarım ile kızlara bakarken gerçekten zorlanan bedenim ile iç geçirdim. Ay yorulmuşum kız ya ben.
Kızlar sırıtarak bana bakarken anlamaz bakışlarla gözlerimi üzerlerinde gezdirdim.

Sevda Uğruna Where stories live. Discover now