Bir tane Nehirin kenarında oturuyordum. Arkamda tuhaf bir yansıma vardı. Gölgesini nehirin üzerinde görüyordum.
"Kötülük grubun lideri sen olamazsın!"
Diye bağırdı. Kalbim deli gibi çarpıyordu.
Bana kolumu gösterdi. Derim dökülüyordu.
"Sen bir lanetin izini taşıyorsun! Seni istemiyoruz!"
Korku dolu gözlerle koluma bakıyordum.
Gözlerimi açtığım zaman Boynuma giren acıyla yüzümü buruşturdum.
Her yerim tutulmuştu!
Enis hâlâ uyuyordu. İçimde bir şüphe vardı. Ya şuan benim derim dökülüyorsa! Hemen siyah gömleğimin kolunu biraz yukarı kaldırdım. Hiç dökülme yoktu! Sen ne ara rüyaları bu kadar kafana taktın! Diye kızdım kendime.
Ayaklarım acıyordu!
"Günaydın..." Enisin sesiyle ona baktım. İplerimiz çözülmüştü. Ayağa kalktı ve elini uzatıp gülümsedi.
"Hadi güzelim okulla gidelim."
Elini tutup ayağa kalktım. Beraber el ele tutuşup okulla girdik. Bizi gören herkes kendi arasında konuşmaya başlıyordu.
"Birazdan bizi şehire bırakacak otobüs gelir. Ben gidip bir duş alacağım."
Enis dudaklarını ısırdı.
"Bende yanına gelmek isterdim. Bu muhteşem vücudu çıplak bir sekilde görmek isterdim."
Bir tane koluna vurdum.
"Hey!"
Bu çocuk hep beni utandırmak zorunda mıydı bana bakıp gülmeye başladı ve sıkıca sarıldı.
"Şaka yapıyorum. Yüz ifaden çok komik."
Enisle birlikte yatak katına gelmiştik. O odasına giderken bende kendi odama gelmiştim. Kapım çalınca gidip açtım. Kesin gelen enisti!
"Enis!" Diye bağırdım ama gelen kişi Enis değildi!
"Şş...şey Doğan söyledi. Ayağın çok kötü görünüyor. İzin ver iyileştireyim."
Elif kapıda duruyordu. Ona ters bir şekilde baktım.
"Gerek yok!"
"Almira lütfen böyle yapma. İzin ver!"
Elifi umursamadan kapıyı suratına kapattım. Kapının arkasında olduğunu biliyordum.
"Beni düşünmeyi bırak! Sen ruhumda yaralar açtın. Git onları tedavi et!"
Elif benim için yakın bir arkadaştı. Necla yüzünden son günlerde kötü şeyler yaşamıştım. Necla ona böyle bir hainlik yapsaydı ben gidip Neclayı döverdim.
Peki elif ne yaptı?
Onun tarafını tuttu! Belkide aramızdaki fark buydu!
***
Bitki özlü şampuanmı saçıma bolca köpürtüm. Sıcak su bedenime iyi geliyordu. Duş aldıktan sonra saçımı kurutum. Bugün şehire iniyorduk.
Siyah dar bir pantalon ve mavi renginde bir gömlek giydim.
Gömleğim düz maviydi biraz lacivert rengine kaçıyordu. Gömleğim kısa olduğu için göbeğimi belli ediyordu. Böyle kısa şeyleri seviyordum.
Yarım bluz, yarım atlet, yarım gömlek!
Saçımı taradım üsten bir tutam alıp topuz yaptım. gül kurusu rujumu sürdüm ve dışarı çıktım.
Kızıl saçlarım güneşte parlıyordu.
Fatih ve Aysimayı görünce başka bir yere baktım.
Hira ve barışın sesiyle onlara baktım.
"Barış bu kaçıncı!"
"Hira o kız beni öptü! Yemin ederim!"
Saçma sapan kavgaları yine başlamıştı. Barış sürekli barda olan kızları öpüyordu Hira da bunu ögrenince deliye dönüyordu. Ben Hira'nın yerinde olsaydım direk barıştan ayrılırdım.
İsmail beni görünce güldü. Bu gülüşü biliyordum! Bana doğru geldi ve yanağımdan bir makas aldı.
"Tebrik ederim Enisle sevgili olmuşsunuz!"
Aptal ismail! Bağırdığı için herkes bana baktı. O iyilik grubu belli etmezsede kulakları bizdeydi!
"Evet bir sorun mu var?" Diye ters bir şekilde sordum.
Otobüs gelmişti ama Demir ve Enis ortada görünmüyordu.
"Lan Artık Almiraya yenge mi diyeceğiz?"
Demirin sesiyle herkes o tarafa baktı. Enis ve Demir beraber geliyordu.
Enis beni görünce gelip yanağımdan öptü.
"Tabikii yenge diyeceksiniz!" Bunu söylerken özellikle kuzenim olan cem'e bakarak söylemişti.
Hep beraber otobüse bindik. Enisle birlikte oturuyorduk. Kafamı onun omzuna koydum. Saçlarımı koklayıp derin bir nefes aldı.
"Çok güzel kokuyorsun..." Enis böyle söylediğinde kafamı ona çevirdim.
"Yanan bir orman gibi kokmuyorum değil mi?"
İrem denen kız sürekli bize bakıyordu.
"Sen canlı bir orman gibi kokuyorsun..."
Enise iyice sokuldum.
Elif ve doğan beraber oturuyordu. Sude üzgün bir şekilde Doğana bakıyordu. Onların güzel bir ilişkisi vardı ama bunu bitiren sude olmuştu.
***
Şehire geldiğimiz zaman hepimiz gruplar halinde dağılmıştık.
"Bu turu biz kazanacağız!" Dedim.
Ödül ölülerle iletişim kurmaktı ve ben kardeşimle iletişime geçmek istiyordum.
Enisle birlikte sokakta yürümeye başladık. Yaşlı bir amca tekerlekli sandalyesini itmekte zorlanıyordu onun yanına gittim. Yardım edecekken enis beni durdurdu.
"İyilik yapamazsın!" Dedi.
Sen artık kötülerin Liderisin!
İnsan bir anda kötü birine dönüşebilir miydi?
Gözlerimi kapattım ve sandalyeyi var gücümle ittim!
Adamın acı çeken çığlığı içimde derin bir hüzün oluşturdu.
"Yardım edin!" Dedi.
Bana bir bakışı vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Durduğum yerde kaldım. Enis elimi tutup beni götürdü.
"Almira alttarafı adamı ittin!" Dedi.
Enisin bu söylediğine gözümü devirdim.
"Bir anda kötü olamıyorum!" Diye bağırdım.
Bakışları yumuşadı.
"Üzgünüm... Bu turu kazanmak istiyordun."
Evet bizim bu turu kazanmamız gerekiyordu!
Karşımızda bir grup vardı. Arkadaş gibiydiler Enisle göz göze geldik. Bu iki grubun arası bozulmalıydı.
"Plan basit izle beni güzelim."
Enis bir tane gruba gitti ve bir şeyler dedi sonra kavga başladı. Birbirlerini dövmeye başladılar.
Enis yanıma gelince sormadan edemedim.
"Bunu nasıl yaptın?"
Bilmiş bir edayla gülümsedi.
"Çok kolay oldu! Meslek sırrı..."
Bak sen!
***
Hava kararmaya başlıyordu enisle birlikte güzel vakit geçirmiştik.
Bir çocuğun genç bir kızı rahatsız ettiğini gördüm.
"Kızı rahat bırak!" Dedim.
Çocuk bana dönmüştü. Serseri birine benziyordu.
"İşine bak!"
Enis kolumu tuttu kolumu çektim.
Kimse bana engel olamazdı. Hiç bir kadın bunu haketmiyordu.
Genç kız yalvaran gözlerle bize bakıyordu.
"Yardım edin!" Dedi.
Yumruğumu sıktım. Annemin yaşadığı şeyi bu kızın yaşamasını istemiyordum.
Bir seçim yapmam gerekiyordu.
Sigaramı yanıma almamıştım. Şuan çok kötü bir durumun içindeydim.
"Kızı hemen bırak yoksa kötü olur!" Sesim son derece ciddiydi!
"Bırakmazsam ne olur? Onun yerine sen mi altıma gireceksin?"
Çocuk böyle söyleyince enis ona doğru gidip bir yumruk attı. Çocuğu çok kötü dövüyordu.
"Piç herif! Sen benim sevgilimle nasıl konuşuyorsun!"
Enis onu döverken ben kızın yanına gittim.
"Bak sana ne diyeceğim biz gelmeseydik başına kötü bir şey gelebilirdi. Kendini koruman gerekiyor bunun için dövüş derslerine git! Kimsenin sana zorla dokunmasına müsade etme!" Dedim.
Bana gelip sarıldı bedeni titriyordu.
"Tt... teşekkür ederim." Dedi.
"Rica ederim!" Gülümsedim. Yüzümü incelemeye başladı.
"Sen Almira keskinsin. Herkes seni konuşuyor. Oldukça popülersin."
Otobüs gelmek üzereydi o yüzden kızı hemen evine kadar getirdim ve o dar sokağa geri döndüm. Enis hâlâ çocuğu dövüyordu.
"Otobüs gelecek gidelim aşkım!" Dedim.
Enisin yumruk atan eli havada durmuştu. Bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.
"Tamam gidelim aşkım!" Deyip ayağa kalktı. Neden bu kadar şaşırdığını anlamıştım. Çünkü ilk defa ona aşkım demiştim.
Gitmeden önce o çocuğa bir tekme de ben atmıştım.
"Vahşi kızılım! Bravo!"
Adamın yüzüne tükürdüm o kadar çok gaza gelmiştim ki yumruk atmaya başladım. Yüzü kan içindeydi.
"Bir daha hiçbir kızı rahatsız etmeyeceksin! Yoksa karşında Almira keskini bulacaksın! Seni doğduğuna pişman ederim!"
Çocuğun ismimi duymasıyla bedeni korkuyla gerilmişti. Bu korku ona yeterdi.
***
Otobüse binince kendimi çok yorgun hissediyordum. Hira ilk önce bana baktı sonra enise baktı.
"Almira bu işi yapabildi mi?" Diye sordu.
Aslında herkes bu sorunun cevabını merak ediyordu. Enis lacivert rengindeki gözleriyle gözümün içine bakıyordu.
"O isterse her şeyi yapabilir."
Yaptığım kötülükler için vicdan azabı çekiyordum. Bu normal miydi?
Okulla gelince derin bir nefes aldım.
Mahkeme salonuna gittik. Aykut hakim yine siyahlar içinde giyinmişti.
"Kazanan kötülük grubu tebrik ediyoruz."
Bu haberi duyunca sevinçli bir şekilde birbirimize sarıldık.
Hira bile gülüyordu!
Doğanla göz göze geldik. Benim bakışlarım da meydan okuma vardı. O iremin bozulan ifadesi çok hoşuma gitmişti.
"Ama bir sorun var!" Aykut hakim böyle söyleyince sessiz bir şekilde durduk. Gözleri beni buldu.
"Senin yaptığın hiçbir kötülük sayılmadı."
Bu da ne demekti!
"Sen kötülük grubunda olamazsın! Ve bir karar verdik Almira keskin! Eski görevinde olacak."
Hemen söze girdim.
"Hayır sayın hakim! Ben bunu kabul edemem!" Dedim.
Bakışları kararlıydı.
"Karar verilmiştir Almira keskin eski görevine devam edecek. Enis taşkıran tekrar kötülük grubun lideri olacak! İrem soyma sende iyilik grubun üyesi olacaksın."
Ben kırmızı kravata alışmıştım. Sınıflar ayrı olacaktı. Biz Enisle sevgili olmuştuk şimdi bir rekabet içinde mi olacaktık?
Evet canlar yeni bölüm nasıldı?
En güzel sahne hangisiydi?
En güzel cümle?
Bakalım daha neler olacak!