Alev | Kara Bela

Από hepbiyazar25

1.4M 59.1K 10.3K

Hikaye yetişkin okurlar içindir, yaş sınırlaması en az 18'dir!! Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür gerçek hayatl... Περισσότερα

bir
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
final

on iki

60.3K 2.6K 373
Από hepbiyazar25



Bölümü Ali'den okuyacağız..
Ali yatağına yattıktan sonrası yetişkin içerikli, rahatsız olacaklar oraya kadar okuyabilir..

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Kucağımdan fırlayıp gitmesine mi yanayım, annemin bizi tam da zamanında basmasına mı? Son an da niye göz yaşlarına boğulmuştu güzel karım, bir hata mı etmiştim, bunu bile anlamayacak haldeydim. Şimdi ne yapacağını bilmeyen kendime mi yanayım? Utanmıştı kesin, ondan öylece kaçmıştı benden. Hem karşımda yarı çıplak kaldığı için, hemde anneme yakalandığımız için utanmıştı. E annem gelmeseydi, ben o tomurcukların tadına baktıktan sonra yüzüme nasıl bakacaktı? Bu kadar mı utangaçtı? Oflayarak kalktım yerimden. Karşıma geçip beni ellemekle tehdit ederken hiçbir şeyden utanmayacağını düşünmüştüm. Ama bu akşam görüyordum ki, büyük yanılmıştım.. O kelimeleri kurarken tecrübeli bir kadın olarak göstermişti kendini. Şimdi utanıp kaçması, ilk defa yaşadığı bu arsız duygular yüzündendi.

Yirmi sekiz yıllık Ali, Gül Ali olmuştu.. Sekiz yıldır gülmeyen Ali, iki haftada umut dolmuştu. Utanmasını da çekerdim karımın, nazını da. İlaç gibi gelmişti bana, ruhuma, tenime, sızıma..

Ne yapacağımı bilmiyordum en kötüsü. Nasıl davranılır bilemiyordum. Oturduğum yerden kalktım, adım atacağım sırada gerilen pijamamın sebebine baktım.  Avucumun içi kadar bir yer aldığım zevkle ıslanmıştı. Nasıl ıslanmasın? Karım kucağımda salınırken nasıl şahlanmasın? Şimdi icabına bakmam gerekiyordu ama buna vaktim yoktu. Elimle itmeye çalıştım, yerinden oynatamadım. Memeler gözümün önünden gitmediği için inmesi pekte mümkün değildi. Daha fazla inatlaşmaya gerek yoktu, çekinerek odaya girdiğimde yatağına girmiş arkasını dönmüş yatıyordu. Yanına uzanıp kaldığımız yerden devam etmek vardı ama daha fazla utandırmak istemiyordum. Banyoya girip gereken neyse yaptım. Bir elimi duvara yaslarken, diğer elim, bu güne kadar hiç olmadığı kadar doluydu. Bir hayaldi biraz önce yaşadığım. O pembe uçları ağzımın içindeymiş gibi düşünürken çoktan sarsılmaya başlamıştım. Bu son olsun istiyordum, bir daha yarım kalmadan, karımın içine akmak istiyordum.

Yıkanıp çıktığımda Alev uykuya dalmıştı. İki haftadır onu uyurken izlediğim için gerçekten uyuyup uyumadığını anlayabiliyordum. Ahh güzeller güzeli karım, sen benim misin gerçekten? Her gece bu soruları ona sessizce sorup, farklı açılardan resmini çizerek yatağıma giriyordum. Eğer Alev gördüğüm bir rüyaysa, anısı kalsın diye her gece çizmeye çalışıyordum. Üzerimi giyinip sigara paketimi aldım ve odadan çıkıp aşağı indim. Mutfağın loş ışığı yanıyordu, ilerleyip içeri girdiğimde annem bir köşe de namaz kılıyordu. Selam verdi, göz göze geldik. Seccadesini toplayıp gülümseyerek yanıma geldi..

'Seni böyle aşağılarda görüvermek yüreğimi şenletiyor Ali'm.'

'Alev geldiğinden beri, insanlarla karşılaşmaktan çekinmiyorum..'

Alev beni gerçek bir erkek gibi hissettiriyordu çünkü. Kim gelirse gelsin korkmuyordum artık. Hem ruhumu hem bedenimi iyileştiren, yanımda durmaktan çekinmeyen bir karım vardı artık. Onu ömür boyu yanımda saklamak istiyordum. Ama.. Aması vardı..

'Allah'ıma şükürler olsun, iyi geliverdi sana..'

'O iyi gelmesine iyi geldi de, siz bi gelmeyin artık anne. Önce Müstesna, sonra sen.. Artık yalnız değilim o odada, istediğiniz gibi gelip gidemezsiniz..'

'Çok haklısın oğlum kusuruma bakıvermeyin. Elbise deneyecekti, ben de bakarım deyivermiştim, baban kahveden geliverince hemen de çıkıveremedim..'

Masaya gidip oturdum. Getirdiğim paketten bir dal alıp yaktığımda o karşıma geçip salındığı halleri geldi tekrar gözümün önüne.

'Hepsi o kadar yakıştı ki.. Alev çok güzel bir kız anne..'

'Öyle öyle. MaşAllah gelinime..'

'Müjgan'dan çok daha güzel..'

Müjgan.. Benim on sekiz yaşım, gençlik ateşim, daldığım en kötü hülya, çakıldığım en büyük kaya.. On beşinde, milletin dilinde, güzelliğiyle baş döndürüyordu. Bir kez olsun dönüp bakmamıştı, gözümün ne renk olduğunu sorsan bilmezdi. O zamanlar kara kuru çirkin bir erkek olduğumdan, kimse dönüp bakmıyordu. Hırs ettim onu, askere gidip geldim biraz daha şekle girdim yine olmadı. Duydum ki, her gece orada burada sabahlayan, karı kızın koynunda uyuyan, benim çocukluk arkadaşım Ali'ye gönül vermiş. Benim eksiğim buydu demek ki, ben babamla birlikte işe gider gelir, Müjgan ilkim, tekim olsun diye kimseye yan gözle bile bakmazdım. Öyle karar verip gittim o eve, hayatımı mahvedecek bir karardı. Ben kendimi bu zamana kadar hasta zannetmiştim. Bir daha bir erkek gibi davranmayacağımı zannetmiştim. Ama Alev haklıydı, insan sevdiği benimsediği kadının yanında korkup utanmıyordu. Alev'i sevmiş miydim bilmiyordum ama, ona karşı inkar edemeyeceğim duygular hissettiğimi biliyordum. Düşüncelerimden annem çıkardı beni.. Ama.. Aması büyüktü..

'Müjgan Alev'in yanından geçiveremez Ali'm. Ondan hem çok daha güzel hemde kadının hası Alev. Özü sözü bir, kalbi güzel, yüreği pamuk gibi. Kendi kızım gibi sevdim Alev'i.'

'Ama.. Alev, dansöz anne..'

'Oluversin oğlum. Başkaları gibi sözlerinden dönüp kıvırıvereceğine kalçasını kıvırıversin sadece.'

'Bütün arkadaşlarım Alev'i izlemiş midir?'

'İzleseler ne yazar? İzleyivermekten ne çıkar? Milletin ellenmişini alacaktın da izlenmişini alıversen ne olur? Hem izleyiverseler de tanımazlar oğlum. Alev yüzünü hiç gösterivermemiş. Sen benden ne duyuvermek istiyorsun onu söyle?'

Aklımda başka bir şey olduğunu anladı. Beni evde durduğum sürede o kadar iyi tanımıştı ki, bir anne olarak fazlasını yapıp beni herkese karşı koruyup savunmuştu. Benim oğlum hasta değil! Benim oğlum kimsesiz değil! Ben yaşadığım sürece onun adınızı ağzınıza alamazsınız! diyerek mahalleyi birkaç kere topa tuttuğu olmuştu. Alev anneme benziyordu, onun gibi gözü kara, korkusuz bir kadındı. Benim kadınım. Yanımdan göndermeye hiç niyetim yoktu..

'Alev hep yanımda kalsın istiyorum. Gideceğini bilmek beni huzursuz ediyor. Geceleri uyuyamıyorum. Eğer karşı çıkarsanız Alev'i alıp başka şehre giderim.. ben dört ay sonra Alev'i göndermeyeceğim..'

'Aman be Alim! Yüreğim patlayıverdi ne deyivercen diye. Gönderen yok zaten. Daha bu akşam dediydim oğlumu seversen o da seni isterse baharda güzel bir düğün yapıverelim diye..'

Heyecanla parladı gözlerim. Elbette olacaktı düğünümüz, o kıvırcık saçlarına duvağını takmadan olur muydu? Resmî nikahta kıyacaktım. Ailemin gönlünün olması işimi kolaylaştırırdı sadece, karşı çıkmaları bana engel olmayacaktı.

'Alev ne dedi?'

'Ağlayıverdi, sarılıp gülüverdi. Bana dansöz derler sizi üzerler deyiverdi o da, ben arkandayım evelallah deyiverdim. Öyle koşup sana geliverdi. Sana gelivermekle kalmamış anlaşılan, hemen tepene tüneyivermiş..'

Güldük karşılıklı. Bu saatten sonra beni kim durdurabilirdi ki? Sigaramı söndürüp ayaklandığım da annemde kalktı.

'İyi geceler anne.'

'İyi geceler Ali'm.. Allah rahatlık versin..'

Odaya yeni umutlarla geri çıktım, Alev hala uyuyordu. On beş gün öncesine kadar, dünü yarını aynı yaşarken şimdi gelecek hayalleri kurarak koyuyordum başımı yastığa. Alev, güzeller güzeli karım.. Sevmek miydi bu duygu, ne hissettiğimi bilmiyordum ama istediğim tek şey şu an kollarımda olmasıydı. Kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattığımda sadece kucağımda ki hallerini görüyordum.

Gülüşü..

Şarkı söylerken saçlarımı okşayışı..

Öpüşü..

Dudaklarının tadı..

Teninin eşsiz kokusu..

Geceliğin askılarının omuzlarından düşüşü..

Kumaşı aşağı çekmemle karşıma dikilen memeleri..

Avuçlarıma sürtünen meme uçları..

Nasıl uyuyacaktım? Ya da uyumuş muydum? Şu an erkekliğimin üstünde oturması rüya mıydı? Hayal? Düş? Gözlerimi açıp sıçradım yerimden.

'Alev?'

'Efendim kocam..' Birde kocam diye tutturmuştu bu akşam. Kalbime balyoz yemiş gibi gülümsedim. Doğrulmaya çalıştım, ellerini göğsüme koyup beni tekrar yatırdı.

'Biraz önce uyuyordun..'

'Kapı sesini duyunca uyandım. İçimde ki yangın bir türlü sönmedi. Kucağına oturdum ama rahatsız olduysan..' Bakışları değişip çekilmeye çalıştığında kalçasından tutup kendime sabitledim.

'Saçmalama! Oturmaya devam et lütfen..'

'Tamam, gitmiyorum bir yere..'

Biraz sürtünüp sıcak kadınlığıyla ısıttı kumaşın üstünden erkekliğimi. Gözlerimi kapatıp inledim..

'Artık kavuşmak istiyorum Alev, yarım kalmaktan kafayı yiyeceğim..'

'Bu gece yarım kalmayalım kocam. Bu gece senin olmadan uyumayacağım..'

Birden ters çevirip yatağa düşürdüm bedenini. üstüne çıktım, bacaklarını aralayıp kendine çekti beni. Eğilip usulca öptüm. Ellerini boynuma doladı, saçlarımı okşaması o kadar güzeldi ki. Beni kendine öyle bağlıyordu ki.. Ellerimle yataktan destek almasam bende aynısını yapardım ama aramızda ki mesafeyi korumak için avuç içlerimi yatağa bastırmıştım. Nefessiz kalana kadar öpüştük, geri çekildiğim de göz göze gelmekten çekinip başını yana çevirdi. Boynuna eğildim bu defa, sorumsuz dalgaları boynuna dağıldığı için burnumla açtıra açtıra öpmeye başladım. Tek elimle destek alsam yeterdi, diğer elimi bacak arasına indirip külodunun içine daldırdım. Sıcaktı, ıslaktı, tertemizdi. Aklımı kaybedecektim, okşamaya başladıkça içimde volkanlar kaynadı. Dudaklarımın altında ki şah damarı hızlandığında göğsü kesik kesik inip kalkıyordu. Bana döndü, alnımı alnına yasladım, dudaklarım dudaklarına hizalandı. Ahh diye inlemeleri bana nefes olurken hoşuna gittiğini biliyordum.

'Alii..'

'Söyle karım..'

'Çek artık elini, ne o öyle tombala karıştırır gibi..'

Her anı bozacak güçlü bir kelime haznesi vardı. Birlikte kıvrıldı dudaklarımız, dudaklarını kısaca öpüp inadına okşayıp inletmeye devam ettim..

'İkinci çinkoyu çekiyorum tam da şimdi..

Yüzünün geldiği hal, biraz sonra bedeninin de dağılacağını gösteriyordu. Hız kesmeden devam ettim sadece, kollarını boynuma dolayıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığı an titremeye başladı. Burnundan derin derin solurken bir süre kaldık böyle. Kolları güçsüzce yana düşünce geri çekilip külotunu çıkarmak için harekete geçtim. Kalçasını havalandırıp bana yardım ederken, taş gibi olan erkekliğimi dışarı çıkarıp girişine yasladım. Sikeyim! Bin kere sikeyim! Daha girmeden boşalacak haldeydim. Bir gölü anımsatan girişi beni zorlanmadan içine alırken yavaşça eğildim üstüne. Acıyla buruştu yüzü, kalçamı ağır ağır itip sonunda köküne kadar girdim. Bu his anlatılamazdı. Bu, anlatabileceğim bir şey değildi. Sadece, içindeydim. Taş gibiydim ve dakikalarca gelgit yapacak güçteydim. Birlikte nefes nefese gözlerimizi araladık, eğilip öptüm, dudakları kıvrıldı.. ne diyeceğini biliyordum. Hatta ona eşlik ettim..

'Tombala.' 'Tombala..'

Gülmeye devam ederken birden büyük bir gürültü koptu odanın içinde. Korkarak sıçradım yerimden. Sağa sola baktım etraf karanlıktı. Camın önünde telaşla hareket eden kıvırcık saçları olan bir beden vardı. Hayır ya! Biraz önce yaşananlar rüya olamazdı.. etrafıma baktım, ne altımda ne üstümde değildi Alev. Elinde sigarasıyla düşürdüğü küllüğü alıp yerine koyuyordu.

'Alev.' diye sızlandım hayal kırıklığıyla. Yataktan kalkıp yanına gittim, daha yeni yaktığı sigarasını küllüğe bırakıp yerine yattı. Hala mı utanıyordu benden? Ben şu an kalkmış erkekliğimle karşısına dikilmekten utanmayacak kadar aşmıştım. Bir iki fırt çekip yattığı yere yanına gittim. Kıçını dönmüştü, örtüyü kaldırıp belinden sarılıp kendimi kalçalarına yasladım.

'Niye kaçıyorsun benden? Utanacak ne var kara bela?'

'Sende karşımda soyunup beğenilmesen sen de utanırdın Gül Ali. Git uyu hadi, anca sakinleştim kızdırma yine beni..'

Ne beğenmemesi? Ne kızdırması? Ne diyordu bu püsküllü bela? Omzundan tutup kendime çevirdim, beş karış suratıyla çatılan kaşlarıma baktı.

'Seni niye kızdırmışım ben? Dağ dağ küsmüş dağın haberi yok!'

'Açık açık konuşturma beni?'

'Konuş kara bela! Konuş ki derdini anlayayım!'

Örtüyü üstünden fırlatıp yan döndüğünde çok kısa mesafede kavgaya tutuşmuştuk.

'Arkan dönükken elleyip mıncıklamak iyi tabi. Yüz yüze bakmaya bile tahammül edemedin..'

'Neye, memelerine mi?'

'Hııı!'

'Annem geldi, sende kaçıp gittin..'

'Mecbur gittim! Bi yüzüme bi onlara bakıp durdun! Beğenmedin işte!'

'Uydurma kendine kendine Alev! Annem gelmeseydi emecektim bir güzel seni.. Gözlerine izin istemek için baktım, istekli olduğunu gördüm ama annem geldi işte..'

'Yalan! Şoka girdin gördüm ben!'

'Ne şokuna gireceğim kızım!'

Pijamanın düğmelerine saldırıp iki yana yırtarak açtım ve yüzümü yaklaştırdım.

'Kaçıp gitmeseydin öpecektim böyle! Sende haklısın korktun tabi..'

Beni itmeye çalışıyordu ama başarısızdı. Sütyeni sıyırıp çıplak bıraktım yine memelerini. Ahh bir içim su. Dudaklarımı değdirdim titreyip geri kaçtı.

'Ne korkacağım ben! Aslanlar gibi çıktım oturdum kucağına. Ahhh.. ne biçim şey yapıyorsun şimdi yaa..'

Elime alıp sıktığım memesini dilimle sevince ne diyeceğini şaşırdı. İleri gittim, iki dudağımın arasına alıp emerken elini saçlarıma daldırıp olan gücüyle sıktı.

'Bırak Ali.. kırıldım bir kere..'

'Yapma karım.. başladım bir kere, durduramam..'

Sırt üstü yatırıp üstüne çıktım ve diğer göğsünü de çıplak bıraktım. Yanakları kızarmış, dudakları aralıktı. Eğilip göğüs kafesini öptüm, adımı sızlandı, adımı ondan duymak o kadar güzeldi ki.. burnumu sürterek kokladım tenini, diğer memesi dudaklarıma temas edince bir küfür savurup inledim bende. Tam dudaklarımı bastıracağım sırada ensemde ki saçlarıma asılıp durdurdu beni. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. Karanlıkta bile seçiliyordu büyüyen göz bebekleri.

'Kırgınım dediysem kırgınım kocam! Dur işte..'

'Peki, durayım. Duruyorum peki. Öyle olsun.. Nasılsa bir gün yapacağım o tombalayı..'

Kendi kendime mırıldanırken bedenimi yana atıp düğmelerini toparlamasını izledim. Bana arkasını dönünce beline sarılıp yüzümü ensesine gömdüm.. Dirseğiyle itip söylendi.

'Yatağına gitsene.'

'Artık ayrı yatmayacağız..'

'Ben istemiyorum seninle uyumak.'

'Yarın uyuyacak yatak bulamayınca girersin yatağıma..'

'Git dedim..'

'Gitmem, karımla uyuyacağım..'

'Oofff!'

'Şşhh, kocalara oflanmaz.. Uyu hadi, şu an yapmak istediğim tek şey kokunu içime çekerken uyumak..'

İtirafım karşısında sessiz kalırken onu susturabilmenin yolunu bulmuştum. Gülüp teslim ettim kollarında kendimi uykuya. Yıllarımı kaybettiğime üzülemiyordum da, keşke bunları daha önce yaşamış olsaydım diyemiyordum. Alev'le yaşadığım kadar güzel olmazdı biliyordum. İyi ki geldin be Alev. İyi ki geldin karım.. Başımın belası, kara belam..

Okurken güldüren şahane bir anlatım.
Gerçek bir kitap tavsiyesi bırakıyorum;
Bulutların İçinde
Sadeceayse0

Sizden ricam geçmiş bölümlere de oy vermeniz 🥰

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin, ilginiz için teşekkür ediyorum ❤️❤️

Yeni bölüm birkaç güne gelir aşkolarım🤩

Görüşmek üzere

Aslı 🎵

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

2.1M 24.6K 11
Eski bir köy kurgusudur. İnsanların bilinçsiz ve cahil olduğu "dönem" kurgusu olduğunu unutmadan okumanızı rica ediyorum. Bu bir kitap, gerçek hayata...
BULDUĞUN YERDEYİM Από SİTARE

Γενικό Φαντασίας

4.9K 1K 34
"Yüreğinin kapılarını benden başkasına açamazsın! Bu ben bile olsam..." "Bu sözüyle deli olduğunu düşünebilirdim ama o an anladım ki bu iki adam birb...
~MAĞMUM~ Από ilayda_yildizz

Γενικό Φαντασίας

6.4K 784 19
"Ben seni senden bile koruyacağım Yüsra. Sana zarar vermek isteyen kişi baban dahi olsa karşısında tüm gücümle duracağım. Kabuslarını rüyalara dönüşt...
21.9K 1K 8
Üzerimde pofuduk tulumla aşırı sevimliydim. Bahçede oturan abim ve babamı görüp koşarak oraya gittim. Karşılarına geçip ellerimi belime koydum. Ne ya...