Galaxy of Torn : ALFA

By vampirrella

759K 37.5K 4.4K

Torn Galaksisi tüm galaksiye karanlık çağı getiren Beşen Yeri'ni mühürle hapsettikten sonra Kahin Tivon'ın ya... More

Tanıtım
Giriş
Bölüm 1: 22 Yıl Önce Sen Haklıydın
Bölüm 2: Bizim İçin Kabus Vakti
Bölüm 3: Seninle Yüzleşmeye Hazırım
Bölüm 4: Sana Yardım Etmeye Geldim
Bölüm 5: Evrenin Ortak Dili
Bölüm 6: Seni Uzun Yıllardır Görmüyordum
Bölüm 7: Hepimiz Öldüğünü Düşündük
Bölüm 8: Pinus Aristata Reçineleri
Bölüm 9: Ben Dünya'da Büyüdüm
Bölüm 10: Masal Bitti Gerçek Başlıyor
Bölüm 11: Evinize Hoş Döndünüz
Bölüm 12: Gayar Orman Gezegeni
Bölüm 13: O, James Segel
Bölüm 14: Ben Hiç Kimseyim
Bölüm 15: Karanlık Gayar
Bölüm 16: Şehzadenin Adaleti
Bölüm 17: Sana Son Dokunuşum
Bölüm 18: Çiçek Kız Vita
Bölüm 19: Yeni Bilgiler Her Zaman Yorucudurlar
Bölüm 20: Fırtına Yaklaşırken Hazır Olmalıyız
Bölüm 21: O Beni Kurtarmaya Çalıştı
Bölüm 22: Başka Birinin Gözünden Görmek
Bölüm 23: Teslim Olmak İstiyorum
Bölüm 24: Ben Karanlık Değilim
Bölüm 25: James'in Gerçekliği
Bölüm 26: İç Saray
Bölüm 27: İbadete Çağrı
Bölüm 28: Adil Yarışmak
Bölüm 29: Beşen'in Planları
Bölüm 30: Mavi Buhar
Bölüm 31: İçsel Büyü
Bölüm 32: Gizemli Mesken
Bölüm 34: Ekox Sorunu
Bölüm 35: Alastor'ın Hatası
Bölüm 36: Gelecekten Bilgiler
Bölüm 37: Gizli İşler
Bölüm 38: Karanlık Çağın Alameti
Bölüm 39: Kızımız İçin
Bölüm 40: Hikayeler
Bölüm 41: Kimse Vazgeçilmez Değildir
Bölüm 42: Seçilen Yıldızlar
Bölüm 43: Milo'nun Uyanışı
Bölüm 44: Mavi Topraklar
Bölüm 45: Ceza ve Görev
Bölüm 46: Yıldızları Aşmak
Bölüm 47: Hanedan Sözü
Bölüm 48: Gitmek İçin Düşünme Zamanı
Bölüm 49: Suqe Frekansları
Bölüm 50: Otresed'in Hikayesi
Bölüm 51: Eş Kehanet
Bölüm 52: Karanlık Şura'sı
Bölüm 53: Welo'nun Sezgileri
Bölüm 54: Zaman Koruyucuları
Bölüm 55: Zaman Yasakları
Bölüm 56: James'in Sınavı
Bölüm 57: Görev Çağırıyor
Bölüm 58: Serçe Kamlama
Bölüm 59: ALFA ve BETA
Bölüm 60: Umut Işığı

Bölüm 33: Magorna'nın Elçisi

8.7K 490 15
By vampirrella




***

Soundtrack: John Williams - Anakin's Betrayal

***

Clara derin nefesler alarak gözlerini kırpmamaya çalışıyor, başının ağrısı çok şiddetli ona işkence yapıyordu. Artık başında ağrıyı hissettiği an onlarla bağlantıyı kesebiliyor görüntüyü görmeyi kendine engelliyordu ama ağrının kesilmesini engelleyemiyordu. Ağrının kesilmesi uğruna tekrardan karanlık görüntülerle karşılaşmak da istemiyordu. Kendisini sıkıyor, gözlerini açarak sulanmalarına rağmen kırpmamaya çalışıyordu.

"Hayır, bana tekrardan gösteremeyeceksiniz, hayır."

Dişleriyle dudaklarını parçalıyor parmaklarıyla şakaklarını ovuyor, baskı yapıyor ama ağrısı daha da artıyordu. Kulakları da çınlamaya başlamıştı ama o hala gözlerini kırpmamakta ısrarcıydı.

"Clara neler oluyor?"

Clara onun gelişiyle biraz rahatlamış "Bana ulaşmaya çalışıyorlar," dedi dişlerinin arasından. "Gitmemeye çalışıyorum ama ağrı yapıyor."

Oteresed Clara'nın önünde diz çökmüş onun yüzünü avuçları içerisine alıp onun şakaklarını kendi ovmaya başlarken kapıda dikilen Nevra'ya başını çevirdi.

"Aaron'ı çağırın," diye dudakları oynattığında Nevra başıyla selamını vererek anında geriye çekilerek uzaklaştı.

***

Clara'nın gözlerini kapamamak için sergilediği çaba yüzünden siyah saçları terden alnına yapışmış Otresed onun saçlarını kenara çekerken "Clara sadece bir kere kapa gözleri," dedi. "Birkaç saniye görüntü seni alsın sonra tekrardan koparırsın bağı. Ağrın hafiflesin."

Clara başını iki yana sallarken gözünden yaş akmış o sırada haberi alan Aaron gelmiş hızlıca selamını vererek Clara'nın yanına eğildi. Elini onun alnına dokundurmuş ve Lasenter'in gücüyle birkaç şey görürken "Clara ağrın tüm vücuduna yayılıyor," dedi.

"Orayı görmek istemiyorum," dedi Clara acılı bir sesle. "Orası çok çok ürpertici. Kadın çok korkutucu. Tekrardan birilerini acı çekerken görmek istemiyorum."

Aaron ve Otresed bakışmışlar Aaron onu zayıf noktasından vurmak istemiyor ama zorunda "Ya annense ya da babansa," dedi.

Clara acıyla yüzünü buruşturarak ona dönmüş "Ve bu iyi bir şey değil ki. Sanki teslim olmama izin vereceksiniz," dedi gözünden akan yaşla.

"Sen bir dene. Hem acın dinmiş olur Clara. Tek yolu bu. Lütfen."

Clara onun güven veren gözleriyle başını sallamış Otresed rahat bir nefes alırken Clara iç çekerek gözlerini yavaşça kapattığında yine ve yine kendini o karanlık odada o kıvırcık saçlı kadın ve bu sefer tek bir tutsakla buldu.

***

Clara bir dakika bile olmadan bağı koparmış sesli bir şekilde ciğerindeki nefesi dışarı bırakırken yavaşça doğruldu. Eli ayağı titriyordu ama en azından ağrısı biraz hafiflemiş titreyen elleri ile Nevra'nın uzattığı suyu içti.

"Anne ve babam değildi," dedi nefessiz, kısık bir sesle. "Benim nerede olduğumu sorup işkence yapıyorlar. Ben bununla nasıl yaşarım?"

Otresed teselli edecek bir söz bulamıyor "Ya yarın annemi ya da babamı, kardeşimi ya da amcamı kullanırlarsa," dedi. Clara sinirlenmiş sanki gözlerinden ateş fışkırıyor "Annem benim nerede olduğumu asla söylemez, babam da inanıyorum ki söylemez ama ben onların işkence çekişlerini görmek istemiyorum. Ne kadar acı verse de bir daha onları görmek istemiyorum. Benimle bağlantı kurmalarını istemiyorum ama onlar bana ulaşıyorlar. Nasıl ulaşabiliyorlar?"

Otresed ve Aaron sessiz kalırken Clara ayağa kalkarak "Ah tabi çünkü ben karanlığım," dedi alaylı bir ifadeyle. "Onlarla Beşen Yeri halkıyla aramda bağ var değil mi? Bir de benim karanlık olmadığımı söylüyorsunuz."

Clara sinirle soluyarak parmaklarını saçlarından geçirmiş derin nefesler alarak kendini az da olsa sakinleştirmişken "Ve bu daha başlangıç," dedi iç çekerek. "Başlangıçta böyleyse gelecek günleri düşünemiyorum bile."

Otresed de Aaron da sessiz kalmaya devam ediyor hatta saraydan çok uzak olmayan bir yerde kahinler bile sessiz kalmış geleceğe yönelik odakları işe yaramıyordu. Geleceğe dair görü yetenekleri sanki körelmiş gibiyken Baş Kahin Zokol bundan oldukça rahatsızdı.

Baş Kahinin aksine Kahin Emilis bundan oldukça memnun şuan için görü yeteneklerinin körelmesi iyi bir şey çünkü ilerleyen zamanlarda Zokol'un Clara'ya yönelik görülerini engelleyememe durumuna gelecekti ve Zokol Galaksinin durumu umursamadan, tehlikeyi umursamadan Rageskum'un mührü kaldırıp Hükümdar Udjax'ın olaya el koymasını sağlayacaktı. Bu durumda Hükümdar Udjax ise Clara öz torunu olmasına rağmen onu idam ettirirdi.

Kahin Emilis birkaç alternatif geleceği görmüş ve böyle bir önlem almışken yinede görü yeteneklerinin neden köreldiğine dair kendisi de bir açıklama getiremiyordu. Odağı gezegenlerin hareketlerinde geride Baş Kahinin diğer kahinlere karşı tavrını görmezden, duymazdan geliyordu.

***

"Clara haklı majesteleri."

Otresed bunu biliyor ama sessiz kalırken Aaron ile ikisi kriz merkezine girmişler "Bunlar daha başlangıç," diye devam etti Aaron. "Daha neler olacağını bilmiyoruz. Gelecek belirsiz. Sınır nereye kadar tahmin dahi edemiyoruz. Bir sınır var mı onu bile bilmiyoruz."

Otresed yine sessiz kalmış başını sallarken onun yanından ayrılıp günlerdir yaptığı gibi abisinin ofisine kapandı. O çapkın Şehzadeydi, o hovarda bir gün bir gezegende ertesi gün başka gezegende olan Şehzadeydi. Burada olması gereken Lasenter ya da Mehicom'du. Otresed bunca yükü kaldıramıyordu. Her şeyin eskisi gibi olduğu o günleri istiyordu. Abilerinin kendisini saraya çağırmasıyla anca öyle saraya gelmek istiyordu yine ama istekleri şuan ihtimal dışı bu sefer başkalarının istekleri önündeyken Otresed sinirle yumruğunu kapıya geçirdi.

***

James Tetna'nın peşinde Welo Tetna'nın peşinde Tetna isyan ederek Awert'in yanına vardığında "Albay Welo'ya sistemi öğretmesi için başka birini veremez misin?" diye sordu bıkkın bir sesle.

Awert kardeşinin bezmiş ifadesini görünce "Ne oldu?" diye sordu merakla.

"James benimle uğraşıyor," dedi gülerek. "Albay da benimle sistemi öğrenmeye çalışıyor ve kendisiyle bolca tartışıyoruz. Hem de James ile ikisi nedensiz bir şekilde birbirleriyle çatışıyorlar, arada ben kaynıyorum."

Awert gülmüş "Hadi, hadi idare edersin sen," dedi ona bakışlarıyla ilerde kendisini bekleyen Welo'yu işaret ederek. "Babamla beni yıllarca idare ettin. Hala da ediyorsun. Hadi bak seni bekliyor."

"Evet, sektör onbir ile ilgili konulardayız," dedi Tetna Welo'ya bakış atarak.

Awert sektör onbirin karışıklığını biliyor yüzünü buruştururken Tetna iç çekerek onun yanından ayrılmış ve Welo'nun yanına ilerlerken Awert boynunu kıtlatarak ekranına geri döndüğünde ekranına özel olarak gönderilen bilgiyle ayağa kalkarak kriz merkezinden çıkarak giriş katına indi.

***

"Yönetmen Pard."

Awert giriş katına geldiğinde buradaki karışıklığı görmüş kendisine doğru gelen Celona'ya "Neler oluyor?" diye sordu. Celona muhafızların yanında durduğu kumral genci göstererek "Büyücü," dedi ciddi bir sesle. "Magorna Büyü Birliği net bilgi almak için bu genci elçi olarak göndermişler."

"Peki, sorun ne?"

"Büyüsünü kontrol altına almak için çip yerleştirmemize izin vermiyor," dedi Celona hızlıca. "Görevli çipi yerleştirecekken büyüsü parmaklarında belirdi. Bir yetkiliyle görüşmek istediğini de açıkça belirtti. Bizde sizi çağırmak zorunda kaldık."

Awert bakışlarıyla muhafızlara gitmeleri emrini vermiş muhafızlar anında yerlerine çekilirlerken Awert muhafızlar yanından gidince rahatlayan gencin önünde durarak elini uzattı ve "Yönetmen Awert Pard," dedi.

Kumral genç dik bir şekilde onun elini sıkarken alnına düşen saçlarını geriye atarak "Kim olduğunuzu biliyorum," dedi sakin bir tavırla ve ardından sağ elinde sıkı sıkıya tuttuğu elçilik belgesini uzatarak "Ginsvir soyundan Büyücü Abarf," dedi.

Awert onun elçilik belgesine tek bir bakış attıktan sonra resmi bir tavırla konuştu.

"Bir yetkili görmek istemişsin Büyücü Abarf. O yetkili benim."

Abarf başını sallamış Awert onun ciddi bakışlarını görüyor eliyle sağ tarafı gösterip yürümeye başladı.

***

"Beni bir dinlesen nasıl olur?"

Welo anında çenesini kapamış Tetna gülerken "Biliyorum karışık geliyor," dedi anlayışla. "Ama sektör on biri çözdün mü tüm sistemi çözebilirsin. Sadece gidiş yolları önemli, zaten emir-komuta çizelgesi biliyorsun."

Tetna ekrana eğilerek dokunmatik kısma gelerek ekranı dokunmatiğe çevirmiş "Tüm sektörlerin alt sektörlerine şu yoldan gideceksin."

Tetna dokunmatik ekranda emir çizgisindeki gidiş yollarını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor ama Welo hala anlamıyor gibi görünüyordu. Tetna anlattıkları o anlamasa da bittiğinde ekranı dokunmatikliğinden alarak eski haline çevirdi.

"Senden sektör 1C'den batı gezegenlerinin ve doğu gezegenlerin karşılaştırılmış frekans ayarlarının aylık dikkat raporunu istiyorum. Şimdi ilk emrini ver."

Welo ona tip tip bakmış kendisinin sadece halk ekranlarında yetenekli olduğunu sektörmüş, sistemmiş anlamadığını tekrar dile getirirken Tetna kendini birinci düzey akademi öğreticisi gibi hissediyordu.

"Emir ver Welo hadi."

Welo ekrana dönerek yaklaşık bir dakika düşündükten sonra emirlerini vermeye başlamış, ekranı yönlendirmiş ve sonunda istediği raporlar dökümler halinde ekrandan akmaya başlamışlarken "İşte böyle," dedi Tetna gülerek.

Welo ona yine tip tip bakmış "Sert bakışlarınızdan ben korkmam bayım," dedi Tetna ayağa kalkarak. "Beni korkutmak için daha fazlasına ihtiyacın var."

Welo gülerek gözlerini kısmış ona dönerken konuşmak için ağzını açtığında ondan önce başka biri hamle yapmış "Ama ben korkutabilirim," diyerek Tetna'yı yanına çekti Palayd.

Welo ekranına geri dönerken dikkat raporları önünde akıyor Welo akışları takip ediyorken "Nasıl korkutacakmışsın bakalım sen beni?" diye sordu Tetna Palayd'a kollarını göğsünde çaprazlarken.

"Yeteneklerim çoktur," dedi Palayd muzip gülüşüyle göz kırparak.

"Belli," dedi Tetna onun muzip gülüşüne karşılık kendi gülüşünü ona sunarak. "Ama ben kolay lokma değilimdir. Bana gelen yollar tıkalıdır."

Palayd sırıtmış başını göreceğiz der gibi sallarken "Ben her türlü bir yolunu bulurum," diyerek geri geri yürümeye başlamış ve ardından önüne dönerek uzaklaşmaya başlamış Tetna onun ardından sırıtarak bakarken onun neden ve niçin geldiğini anlamamış Palayd kendi ekranının bulunduğu ofise geçerken Tetna Welo'ya bakış atmış onun ekranla haşır neşirliğinden memnun kendi ekranında, kendisini yığınla bekleyen işlere doğru ilerledi.

***

Abarf, Yönetmen Awert ile birlikte küçük bir ofise girmiş, zaten üst katlara çıkamayacağını biliyor büyüsü kontrol altına alınmadan bu kadar girebilmesi bile bir mucize kendisine gösterilen yere otururken "Öncelikle Abarf bir prosedürümüz var," dedi Awert onun karşısına otururken. "Bu binaya giren her büyücünün o çipi takması şarttır."

Abarf'ın temkinli bakışları sertleşmiş "Kusura bakmayın yönetmen ama ırkıma yapılanlardan sonra büyümü kontrol altına almanıza izin veremem," dedi. "Hem zaten şuan güçlerimin kısıtlı olduğu bir odaya beni soktunuz. Çip takmanıza izin veremem."

Awert genç adamın gözlerinden zehir gibi çalışan aklı görmüş dilini ısırarak yenilgiyi kabul ederken "O zaman konumuza gelelim," dedi kollarını göğsünde çaprazlayarak. 

Abarf masaya doğru eğilmiş dirsekleri masada parmakları birbirine geçerken "Bilgilendirilmiyoruz yönetmen. Magorna Meclis Üyeleri, bizim seçerek buraya gönderdiğimiz üyeler bile bizi bilgilendirmiyor. Halkımız yok oldu, tüm büyücüler tetikte kimse kendinden başkasına güvenmiyor."

"Ama sana güvenmişler."

Abarf buna bir şey demez nedenini açığa çıkarmak istemezken onun dediğini duymazlığa vererek "Halkım net bir bilgi istiyor," dedi en ciddi sesiyle. "Saklanacak bilgilerin olduğunu elbette biliyoruz ama onları istemiyoruz zaten. İstediğimiz sadece kendi ırkımızla ilgili olan haberlerin bizden gizlenmemesi ya da devamının ne olacağı. Siz galaksinin en güvenli gezegeninde rahat bir şekilde yaşıyorsunuz ama geri kalan gezegenler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim."

Awert onun ithamlarından gerilmiş ama bunu dışa yansıtmadan "Tüm galaksinin güvenliği için burada rahat yaşıyoruz Büyücü Abarf," dedi. "Çözüm yolları arıyoruz, halkın bilmediği ayrıntılarla boğuşup galaksiyi tekrardan refaha ulaştırmaya, güvenli haline döndürmeye çalışıyoruz."

"Bunun Magorna'ya faydası yok ama."

"Magorna bunu kendi istedi," dedi Awert vurgularını sert yaparak. "Magorna Hanedan askerlerini gezegenden kendi çıkardı. Suç iki tarafta da aranmalı."

Abarf üzüntüsü sinirine yansıyan bir birey şuan iki türlü siniri üzerine binerken gözlerinden ateş saçarak "Bir jenerasyonu katleden büyücüler değil, Magorna değil. Bebeğinin yaşaması için ısrar eden ailelere zulmeden büyücüler değil. Bir ırka ikinci sınıf muamelesi yapan büyücüler değil."

Abarf derin bir nefes almış gözlerini kapatarak kendini sakinleştirirken "Bakın benim kendi ailemde kaçırıldı," dedi. "Annem ile babam ve ben bunun nedenini merak ediyorum. Elçiliğimi unutun bu galaksinin bir çocuğu olarak ben ailemin başına ne geldiğini ve nerede olduklarını bilmek istiyorum."

"Bizde onları bulmak için çabalıyoruz. Büyücüler binlerce yıldır Hanedanın en sadık müttefiki. Bulunduğumuz bu tehlikeli dönemlerde de onlardan bunu istiyoruz."

"İsteklerimiz karşılıklı," dedi Abarf. "Bizde huzurlu günlere huzurlu yaşantılara geri dönmek istiyoruz ama belirli aşamaları geçmeden o günler gelmeyecek. Amacımız fazladan huzursuzluk yaratmak değil, sadece bilgilendirilmek istiyoruz."

Awert onaylarcasına başını sallamış yavaşça ayağa kalkarken sandalyenin tahta kısmına elini koyarak "Buradan çıkma," dedi. "Sorularını yanıtlamak için birini göndereceğim," diye de ekledi ve ardından hızlıca odadan çıktı.

***

Alastor mağaranın duvarları arasında dört dönüyor bir o yana bir bu yana giderek şöminenin önünde oturmuş yeni kıyafet yapmakla uğraşan Hila'yı çileden çıkarıyordu.

"Orada ne var öğrenmem gerekiyor."

Hila ona cevap vermemiş kendi işine devam ediyorken Alastor saatlerdir bu halde Hila tepki vermeyi aklının ucundan bile geçirmiyordu.

"Bir şeyler söyler misin?"

Hila yine sesini çıkarmamış Alastor bir kere daha dönmüş ardından onun karşısına oturarak sakallarını kaşırken tip bir bakışla onun yüzüne bakmaya başladı. Hila onun kendisine baktığını biliyor ama başını kaldırmazken umursamıyor Alastor daha da sinir oluyorken Hila onun pes etmeyeceğini biliyor yüzüne bakana kadar onun bu şekilde duracağını da biliyor başını kaldırarak ona baktı.

"Sonunda bir tepki."

Hila tebessüm ederken elindekileri kenara bırakmış "Ne dememi bekliyorsun?" diye sordu ellerini çenesinin altına koyup ona bakarak.

"Fikrini söyleyebilirsin," dedi Alastor sadece.

"Orada ne olduğunu öğrenmek istemiyorum Alastor. Mümkünse o tarafa bir daha adım atmanı, atmayı istemiyorum."

"Ama neden?"

"Çünkü yaşantımızı tehlikeye atmak istemiyorum," dedi Hila hararetli bir sesle. "Binlerce yıl oldu Alastor. Tamam, çoğunluğunda kendimizde değildik ama yıllardır saklıyoruz, kaçıyoruz. Hala da bu süreç devam ediyor. Orada ne varsa orada kalsın. Senden ayrı düşmemi sağlayacak hiçbir şey yapmayı istemiyorum."

Alastor düşünceli dinliyorken Hila onun durgun dinleyişine tebessüm ederek devam etti.

"Biz sadece var olmaya, yaşamaya çalışıyoruz. Lütfen, bunu tehlikeye atacak bir şey yapma."

Alastor uzanarak onun ellerini kendi elleri arasına almış dudaklarına götürüp o elleri öperken konuşmadan sadece başını salladı.

***

Awert kriz merkezine girdiğinde gözleri birkaç saniyelik bir arayışa geçmiş sonunda aradığını bulmuş o tarafa ilerlerken kardeşini Welo'nun kıskacından çekerek kenara aldı.

"Ne oldu?"

"Aşağıya in," dedi Awert hızlıca. "2D nolu tedbir odasında Magorna'dan gelen bir elçinin öğrenmek istedikleri var. Öğrenmek istediklerini ayrıntıya girmeden ne çok az ne çok fazla anlat."

"Neden?"

"Yeterince bilgilendirilmediklerini düşündükleri için elçi göndermişler. Sorularına yanıt vermezsek daha çok tavır alacaklar ve ben bunu istemiyorum."

Tetna başını sallamış abisinin oldukça ciddi halinden etkilenirken "Kısa sürede hallet ve gönder," diye devam etti Awert. "Yeni gelişmelerden haberdar edeceğimizi de söyle."

Tetna başını sallamış Awert onun onayından sonra kendi onayını bekleyen raporlar için kendi ekranına giderken Tetna çıkışa doğru ilerledi.

"Hey nereye gidiyorsun?"

Tetna Welo'nun kendisine seslenmesiyle gülerek ona dönmüş "Bir yarım saat bensiz idare et," dedi. "Bunu yapabilir misin?"

"Yapabilirim, sanırım."

Welo ona eliyle gitmesini işaret etmiş Tetna dönerek giderken Welo onun sarı örgüsünün hareketlerini izlemiş daha sonra dosyayı elinde çevirerek ekranına döndü.

***

Tetna 2D nolu tedbir odasına gelmiş gülen bir yüzle içeri girdiğinde onu gören Abarf yavaşça ayağa kalkmış Tetna onun bu kibarlığından gülümsemesini genişletirken "Binbaşı Tetna," dedi elini uzatarak. "Ve sen?"

"Büyücü Abarf."

"Memnun oldum Abarf."

Abarf da memnunluğunu dile getirmiş Tetna'nın oturmasının ardından kendide sandalyesine oturdu. Abarf Tetna'nın güler yüzlülüğü karşısında biraz şaşırmış Tetna onun tavrından dolayı Awert'in neden onu gönderdiğini anlamışken birkaç saniyelik bir sessizliğin ardından "Başlayalım mı?" diye sordu Tetna.

"Başlayalım," dedi Abarf. "Çok uzun süreceğini sanmıyorum zaten."

"O halde sorularını alayım," dedi Tetna ve Abarf'ın sorularını büyük bir dikkatle dinlemeye başladı.

Continue Reading

You'll Also Like

169K 20.9K 68
WattpadFantasyTR'nin 'Krallıktan Akan Asalet' okuma listesindeyiz! . . Ölüm Lordları Serisi I . . . Hayatımda eksik olan çok fazla şey vardı. Bu eks...
199K 34K 63
2021'de yazılan notlara 1871 yılından gelen cevaplar. İki tarih arasında köprü olan bir günlük. İki insanın kendini buluşu ve en güzel sevgi satırlar...
596 48 3
Normal olmanın kuralları yeniden yazılsın, lütfen.
73K 3.2K 37
Okulumuzun şak şakçı takımı, ellerinde koca pankartlarla bağırıyor, haykırıyor, alkışlıyorlardı. Gururum ciğerlerimi kabarttı, soluğumu kesti. Yahu...