Bölüm 57: Görev Çağırıyor

6.7K 451 48
                                    

***

Soundtrack: Flashlight Brown - I'm A Human

***

James yetenek testlerinin güzel geçmesinin kutlamasını Miles ile beraber kuytu bir barda içerek kutluyordu.

"Bugünü sorunsuz atlatabildiğime inanamıyorum," dedi James bardağını bankonun üzerinde döndürürken. "Hep kötü geçecek gibi hissediyordum."

"Sonuçlarından memnunsun yani?" dedi Miles sorarcasına.

"Kötü geçtiğine dair tek umutsuz düşüncem bile yok," dedi James tereddütsüz bir sesle. "Bu testlerde kendi kapasitemin bile üstüne çıktığımı düşünüyorum."

Miles limon sosundaki havuçlardan bir tane çekerek ısırmış James'e bakarken "Yani bu testlerden geçtin?" dedi yine sorarcasına.

"Yüzde 99 ihtimal geçtim," dedi James gülerek.

"Geriye kalan yüzde 1'in dayanağı neresi?"

James bardağını bankodan alırken "Albay Welo'nun engel olması," dedi gülerek. "Şu son günlerde bana olan gıcıklığını içine atıyor olabilir ama bana karşı aldığı tutumun hala aynı olduğunu düşünüyorum. Eh bu yüzden resmi bir kimlik kazanmama izin vermeyeceği olasılığı yok değil."

Miles başını iki yana sallayarak "Abim hakkında çok önyargılısın," dediğinde James alınmış gibi ona bakarak "Asıl o bana önyargılı," dedi gücenmiş bir sesle. "Herkes beni kabullenirken o bana karşı duruyor. Hem de hiçbir sebep yokken."

"Onun yapısı böyle," dedi Miles havucunu kemirmeye devam ederken. "Bizden başka herkese karşı serttir ve duvarlıdır o. Ah bir de o duvarları Tetna'ya karşı indirdi. O da iş arkadaşlıkları dostluğa dönüştüğü için."

"Ama bu onun önyargılı bir insan olmadığını göstermez."

James'in ses tonunda hafif bir rahatsızlık vardı. Kendisine bu şekilde yaklaşılmasını istemediğinden, herkes tarafından kabul görmek istediğinden dolayı durgun bir rahatsızlıktı.

"Bazen sabit fikirli olabiliyor," dedi Miles onun sırtına dokunmuş ardından elini çekerken aklına gelenle "Gelecekte bu şekilde değil mi?" diye sordu merakla.

James düşünmüş ne demesi gerektiğini bilemezken "Değil galiba," dedi birkaç saniye sonra. "Ya da orada beni şahsen tanıdığı için böyle tavırlı değil."

Miles "Olabilir," diye mırıldanırken taburede yan dönerek hareketli müzikte dans eden kızlara bakmış kızlardan biri onun bakışını yakalamış Miles sırıtarak kıza göz kırptıktan sonra "Ya ne soracağım sana," diyerek James'e döndü. "Şu gelecekte aşık olduğum kız kim? Meraktan çatlıyorum. Rüyalarıma bile giriyor."

James sırıtmış boşalan bardağını barmene işaret ederken "Belki burada aşık olmazsın," dedi. "Aynı çizgide gitmiyor biliyorsun."

"Ee o zaman tamam söyle işte."

James başını iki yana sallamış "Söyleyip kafanı mı karıştırayım?" dedi James gülen bir ifadeyle. "Gelecekle oynayamam."

Miles "Bir şey olmaz," diyerek onu gaza getirmeye çalışırken James "Clara'yı da alsaydık keşke," dedi. "Canı sıkılıyordur kesin."

"Nasıl Clara diyebiliyorsun?" diye sordu Miles ciddi bir merakla.

"Hecelememi ister misin?" dedi James sırıtarak.

Miles onu omzundan ittirmiş ama kendisi de gülerken "Kendisine sultan denmesini istemiyor," dedi James. "Normal hissetmek istiyor. Bende ona gelecekte Clara dediğim için burada da söylemekte bir sakınca görmüyorum ama tabi bu konuyu konuştuk. Kendisi rahat olmamı istedi."

Galaxy of Torn : ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin