6. BÖLÜM

7.7K 370 19
                                    

Selim'in evden aniden çıkışının ardından öylece kalakalmıştım. Bir anda neden gitmesi gerektiğini anlayamamış açıkçası biraz da şaşırmıştım. Aceleci tavırlarına bir anlam yükleyemedim. Sadece tekrar aynı düşüncelerle yalnız kalmıştım. Bu kez onu tanımlayan kelimeler üşüşmüştü aklıma. Mesela garip ve belki de uzak durulması gereken bir çocuk olması gibi.

Teneffüs zilini duymanın verdiği rahatlamayla bahçeye çıktım. Serin hava yüzüme çarparken cebimden telefonumu çıkardım ve akşamdan beri konuşmadığım abimi aradım. Telefonu kapanmaya yakın açtığında sesi uykulu geliyordu.

"Uyandırdım mı?"

Evet anlamında bir mırıltı çıkardı. "Nasıl oldun?" diye sordum merakla.

"İyiyim." Uykulu haliyle beni geçiştirmek için verdiği tek kelimelik cevaplar can sıkıcı olsa da aldırış etmedim.

"Bugün eve gelecek misin?"

"Bilmiyorum Defne, düşünmedim bunu. İzin verirsen şimdi uyumak istiyorum."

"Tamam ama annemi ara en azından akşam çok kızdı."

"Tamam." deyip telefonu suratıma kapattı. Ekrana bakıp gözlerimi devirdim. Soğuk havanın etkisiyle ürpermeye başlamıştım. Telefonumu cebime sokup içeri girdim. İçten içe abime söylenerek sınıfa doğru yürürken panonun önünde gördüğüm kalabalığa baktım. Sadece kızlardan oluşan kalabalık, panoda olan şeyin yakışıklı bir sanatçının konseri ya da kuaför öğrencilerinin makyaj tanıtımı olabileceğini aklıma getirdi. Kalabalığa karışma gereksinimi duymadan sınıfa girdim.

Kızların yanına oturup başını sıraya yatıran Büşra'nın saçlarıyla oynamaya başladım. Sessizce otururken bir anda Özge gözlerini pörtleterek konuştu.

"Bu ders tasarımcının dersi."

Büşra'yla aynı anda oflayarak arkamıza yaslandık. O sırada sınıfa giren kızların gülüşmeleriyle bakışlarımızı onlara çevirdik. "Kim hazırlayacak acaba?" dedi birisi. "Bilmiyorum ama hazırlayacak kıza üzülüyorum." diye ekledi diğeri."Bende öyle. Daha çok şaşırıyorum aslında. Hangi kafayı sıyırmış bizimki gibi bir hocaya defile hazırlar ki?" diye hayret dolu başka bir ses yükseldi. "Boş versenize, okulda eğlenceli bir şeyler olacak sonunda. Hem ders kaynatmış oluyoruz fena mı?" diyerek bir başkası katıldı yanlarına.

Büşra bana döndü. "Ne alaka defile?"

Dudak büzdüm. "Anlamadım ki."

"Bu hoca zaten kimsenin çalışmasını beğenmiyor. Kim, neden defile hazırlasın ki?" Özge'nin sorusuna Büşra'nın yanıtı gecikmedi. "Burnuma çok pis kokular geliyor."

Tasarımcının sınıfa girişiyle sınıftaki merak dolu uğultular son buldu. Herkes çizim için malzemelerini çıkarırken arka sıralardan meraklı bir soru yöneldi.

"Hocam, panodaki afişi gördükte, üst sınıflar mı hazırlayacak defileyi?"

Hoca masaya özenle dizdiği eşyalarından başını kaldırdı. Bakışları arka sıralara, soruyu soran kıza kaydı.

"Hayır." dedi kısaca. Kızlar arasında gezinen meraklı bakışlar bir cevap bekliyordu. Cevabın geleceği yöne çevirdim başımı. Bir çift sert bakışın bana dönmesi uzun sürmedi. Anlam vermeye çalışarak inceledim o bakışları ama kendime oradan bir pay çıkaramadım. Taki başka biri "Defilenin sahibi kim peki hocam?" diye bir soru yöneltene kadar.

Sert bakışlara eşlik eden, alaycı bir gülüş oldu. "Defne." diye bir ses yükseldi o sinsi gülüşün arkasından. Sert bakışlar keyifle parıldıyordu.

KOMŞUNUN OĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin