10

5.1K 727 242
                                    


   "Lino ben geldim" Jisung evin içine doğru bağırarak konuştuğunda Lino'dan ses gelmemişti.

  Tüm evi dolaştıktan sonra Lino'yu bulamamış endişelenmişti. O sırada onun olduğu kata gelen Changbin Jisung'un sesini duymuş merak edip içeri girmişti.

  Jisung Changbin'i görmesiyle "Hyung Lino yok" diyerek yanına gelmiş Changbin'in de endişelenmesini sağlamıştı.

  "Tüm eve baktın mı?" Diye sordu Changbin bi süre düşündükten sonra. Jisung kafasını sallamış Lino'nun apartmandan çıkma ihtimalini düşünmeye başlamıştı.

  "Kapıyı açık falan bıraktın mı? Apartmandadır belki." Changbin'in bunu söylemesiyle Jisung'un bacaklarında tüylü bir varlık hissetmesi bir olmuştu.

  Bakışlarını dizlerine indirdi. Lino kafasını bacaklarına sürtüyordu. Onu gördüğü gibi rahatlamış eğilip kediyi kucağına almıştı.

  Kafasına ve sırtına öpücükler bırakırken aynı zamanda da sıkıca ona sarılıyordu "Çok endişelendim".

  Sarılmaya devam ediyordu. Lino ise bu endişesinin nedenini anlayamamıştı. Changbin ikiliye gülümsemiş ardından kendi bacaklarında da bir sürtünme hissettiğinde yere bakmıştı.

  Felix'i görmesiyle şaşırdı. Felix kedileri ve evden çıkmayı hiç sevmezdi. Eğilip kucağına almış sesini incelterek "Lino'yu sevdin mi?" demişti.

  Felix hafif bir mırıltıyla onaylayıp kedi kafasını sahibinin omzuna gömdü. Changbin ile evden çıkmadan önce Lino'ya görüşürüz demeyi unutmamıştı.

  Jisung evde Lino'yla yalnız kaldığında odasına gitmiş Lino'yu yatağa bırakmıştı "Kapıyı kapattığıma eminim nasıl çıktın?" diye sordu.

  Lino yatağın uç kısmına doğru ilerleyip yataktan atlamış odadan çıkmıştı. Yemek yemeye gidiyordu.

"Apartmanda bile olsa dışarı çıkman çok tehlikeli biliyorsun değil mi? Ya biri görseydi?"

  Lino bu sorularını da takmamış ve sabaha kadar bir daha konuşmamışlardı.

  Jisung'un yatağında yan yana uyumuşlardı. Bu sefer ilk uyanan Lino oldu.

Jisung'un ona doğru dönmüş sincaba benzeyen yüzünü inceledi bir süre. Çok güzel uyuyordu.

  Yanaklarının yumuşaklığını merak ettiği için parmak uçlarını yanaklarına değdirdi.

  Hoşuna gitmişti ki elini daha fazla yerleştirdi oraya. Jisung'un nefesi elini gıdıklıyordu şimdi.

  Yatakta ona doğru kaydı biraz. Elinin içinde hissettiği yumuşaklığı dudaklarında da hissetmek istedi.

  Önce Jisung'u uyandırmamaya çalışarak elini çekti yavaşça sonra da dudağının kenarına dudaklarını değdirdi.

   Dudaklarında hissettiği yumuşaklığı sevmişti. Biraz bekledikten sonra geri çekti dudaklarını.

  O sırada uykusundan uyanmış olan Han Jisung kalbinin neden bu kadar hızlı attığını düşünüyordu.

🐈🖤

  Bu kitabı ciddiyetle okuyan var mı bilmiyorum ama bin okunmayı geçmiş teşekkürler

My Cat Lino Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin