My Cat Lino

18

  Lino -artık Minho olmuştu- çenesini Jisung'un göğsüne koymuş uyuyan çocuğu izliyordu. Güzel kirpiklerinden bir tanesinin yanağına düştüğünü fark edince onu oradan almıştı.

  Çok güzeldi. İnsanların bu kadar güzel olabileceğini bilmezdi Minho Jisung ile tanışmadan önce. Jisung için de aynısı geçerliydi.

  Hafif bir tebessüm verip Jisung'un çenesine dudaklarını bastırdı. Dudakların baskısıyla Jisung'un gözleri açılmıştı. Gülümseyerek gözlerini açtı.

  Eli direkt Minho'nun saçlarına gitmişti. "Acıktın mı?" Dedi çenesini göğsüne yaslayıp onu izlemeye devam eden çocuğa.

Minho kafasını göğsüne sürtmüş Jisung da bu hareketiyle huylanmıştı. Jisung Minho'nun saçlarından ve çenesinin altından kedi sever gibi sevip "Benim Minho'm acıkmış mı?" Demişti.

  Minho bu sözüyle başını sallayıp kendisini gülümseyerek sevmeye devam eden çocuğun gülüşünden öptü.

  Jisung gözlerini Minho'ya odaklamıştı. Cidden seviyordu bu kedi-insanı. Sanki o yokken eksik olan ruhu onun sayesinde geri gelmişti. Anlık gelen şarkı ilhamıyla yerinden kalktı.

Minho ona kaşlarını çatarak bakınca uzaktan öpücük atmış müzik odasına gitmişti. Minho Jisung'un önemli bir işi olduğunu anlayıp karnını kendi doyurmaya gitti.

Buzdolabında bulduğu yemeği yemişti. Yemeği bitirmesine rağmen Jisung'un odadan çıkmadığını görüp ofladı.

Jisung odada gelen ilhamını notalara dökmekle meşguldü. O Minho için şarkı yapmak istiyordu. Minho'ya bu şarkıyı söylemek istiyordu. Sadece Minho'nun dinleyince ona yazıldığını anlamasını istiyordu.

  Sevgisini böyle göstermek istiyordu.

Bunların hiçbirini bilmeyen kedicik kapının deliğinden bakıp içeriyi görmeye çalışıyordu. Gördüğü tek şey ise karanlık olmuştu.

  Sinirlenerek oturduğu yerden kalktı. Jisung'un o odadan çıkmasını beklerken kendisi de korece çalışacaktı.

Böylece Jisung'a süpriz yapabilirdi. Geçen gece nasıl konuştuğunu hatırlamaya çalışıyor, Jisung kelimesini söylediği gibi söylemeyi deniyordu.

  2 aşık farklı odalarda birbirlerini mutlu etmek uğruna tüm gün çalışmışlardı. Jisung şarkının melodisini tamamladığında çoktan gece olmuştu.

Minho'nun ne yaptığını merak edip odadan çıktı. İlk önce salona ardından mutfağa bakmıştı ama kimseyi görememişti.

  Sesi de çıkmıyordu. Her zamanki gibi uyumuştur herhalde diye düşünüp yatak odasına bakmaya gitti.

  Aralık kapıdan odaya bakmıştı. Minho yatağa oturmuş duvara bakarak bir şeyler demeye çalışıyordu.

Bu haline gülümsemeden duramadı Jisung. Süprizi biraz bozmuştu ama bozmamış gibi davranacaktı. Bir yarım saat kapıda dikilip Minho'nun konuşmaya çalışmasını izledi.

  Dili dönmeyince sinirlenip yastığa minik yumruklarını vuruyordu. Yine bu hareketi yaptığında Jisung kendini tutamamış kahkaha atmıştı.

Minho olduğu yerde zıplayıp arkasını döndü. "Jisung?" Dedi kaşları çatılırken.

Jisung ellerini teslim olur gibi kaldırmış "Çok tatlıydın izlemeden duramadım" demişti.

  Minho daha demin yumruk attığı yastığı Jisung'a attı. "Ses çıkarsaydın keşke" Minho konuştuğunu fark etmesiyle şaşırıp gülümsemişti.

  Jisung da aynı tepkiyi verirken Minho heyecanla oturduğu yerden kalkıp Jisung'un yanına gelmişti.

"Jisung nasıl konuşulacağını öğrendim."  Kelimelerin arasında çok duraksıyor ve bazı harfleri yutuyordu ama anlaşılabilir bir şekilde konuşuyordu.

  Jisung kollarını önündeki çocuğa sarmış sıkıca sarılmıştı. O kadar sıkı sarılmıştı ki Minho bi ara nefes alamayıp Jisung'un omzuna vurdu.

Jisung ne yaptığını fark edip ondan ayrılmış ağzı kulaklarındayken elini Minho'nun yanaklarına koymuştu. Yüzünün her bir noktasına sulu öpücüklerini bırakmaya başladı.

Minho huylanmasına rağmen gülümseyerek Jisung'un onu öpmesine izin veriyordu. "Minho... Sen... Başardın... Sevgilim" Her kelimenin arasına bir öpücük saklamıştı.

  Minho başını sallayıp elini yanaklarındaki ele koydu ve onu oradan indirdi. Ellerini birleştirirken ikisi de gülümseyerek birbirlerine bakıyorlardı.

  Minho Jisung'u hafif kendine çektiğinde bedenleri birbirlerine değmişti. İkisi de birazdan ve bu gece ne olacağını tahmin edebiliyorlardı.

  Jisung sevgilisinin dudaklarına yönelirken Minho Jisung'un dudaklarına nefesini verdi. Yavaşça ve tutku dolu konuşmuştu.

"Miyav"

🐈🖤

  Aslında smut yazamadığımdan değil (yalan) bu kitaba yakıştırmadığımdan yazmıyorum. Neyse sizin kendi hayal gücünüze bırakıyorum gece olanları. Hatta hayal etmeyin masum kalsınlar onlar.

  Kitap finali yakındır...