15

5K 694 332
                                    


  "Jisung aklım almıyor. O bir kediydi ve şimdi insan mı? Sana uyuşturucu verip kedi yerine insan koymuş olmasınlar sen de olayı algıyalamamışsındır. Antilerin yapmış olabilir böyle bir şey başka türlüsü mantıklı değil çünkü..."
 
  Jisung Seungmin'in konuşmasını derin bir nefes vererek kesmişti. Yatak odasına sesleri ulaşmadığı için Lino onları dinleyemiyordu.

  "Seungmin inanması zor biliyorum ama gözlerimin önünde kediden insan formuna geçti. Delirmedim farkındaysan çocuk miyavlıyor. Hiç sahte rol gibi de değil direkt miyavlıyor. İlk zamanlarda 4 ayak üstünde yürüyebiliyordu sadece. Ellerini kullanamıyordu. Gözlerimin önünde gün geçtikçe yakışıklı olan bir insana dönüşüyor."

  Son cümleyi dememeliydi. Neyseki Seungmin'in kafası karışmış dediği şeyi algılayamamıştı.

  "Jisung sence de çok tehlikeli değil mi? Neden böyle olduğunu bile bilmiyorsun? Konuşmayı biliyor mu?"

  Jisung bunu hiç düşünmemişti "Hiç konuşmadı büyük ihtimalle bilmiyor.".

  "Konuşmayı öğretmeye ne dersin zaten birkaç gün şirkete gelemezsin ya da evinden çıkamazsın. Çocukları da ben hallederim sen kedi-insan değişik olan şeyinle ilgilen."

  Jisung kafasını sallamış ve rahatlamıştı. Seungmin'in her zaman bir çözüm bulduğunu biliyordu. Ona güvenmekle doğru kararı vermişti.

  Seungmin daha fazla duramayacağını söyleyip evden çıkarken Jisung odasına gitmişti.

  Lino her zamanki gibi camdan dışarıyı izliyordu. Neyseki muhabirler evin ön tarafını kuşatmış ve arka tarafına bakan bu odayı göremiyorlardı.

  "Lino iyi misin?" Sessizce konuştuğunda Lino arkasını dönüp hafifçe kafasını sallamış ardından camdan dışarıyı izlemeye devam etmişti.

  Jisung'da camın önüne gelince izlediği yeri eliyle gösterdi "Miyav".

  Lino "Sana benziyor" demek istemişti. Jisung gösterdiği yere bakmış karşı binanın üstüne çizilmiş sincap resmini görünce gülmeye başlamıştı.

Lino onun kahkaha atmasıyla beraber onu taklit etmeye çalıştı. Pek becerememişti ama Jisung amacını anlamıştı.

  Elini saçlarını götürüp yumuşak saçları okşadı "Benim Lino'm büyürmüş de bana sincap demeye mi çalışırmış?".

  Tatlı çıkan bir sesle söylemiş yüzleri yakın olan 2 gençten kedi olanın kalbinin hızlı atmasına neden olmuştu.

  Lino bu hissi bilmiyordu ama yanaklarına kadar yandığını hissediyordu.

  Ve geçenlerde öptüğü kırmızı dudaklar şimdi fazlasıyla yakınındaydı. Yine istiyordu o dudakları öpmeyi. Kendisi tat almayı severdi ve Jisung'un dudaklarının tadı onun tattığı en güzel şeydi.

  Yüzünü yaklaştırdı Jisung'a. Jisung bunu uzun süredir istediğini fark etti o an. Hala Lino'nun saçlarında duran elini boynuna indirdi ve kendine çekti kediyi.

  Dudakları birleşmişti bu sefer Lino'nun öptüğü gibi dokundurup çekme değildi. Jisung kontrol ediyordu karşındaki dudakları.

Alt dudağını kendi dudakları arasında hapsetmiş Lino'yu rahatsız etmeyecek şekilde öpüyordu.

  Lino ise Jisung'un dudaklarının tadını yine almıştı. Güzeldi. Yediği en güzel kedi mamasından bile güzeldi.

  Jisung sonunda dudaklarına ayırdığında Lino daha fazlasını istiyor gibi sızlanmıştı.

  Jisung bu haline gülümsedi ve Lino'nun saçlarını yine karıştırdı "Şimdilik uyuyalım yarın işimiz var."

  Lino insan olmanın o kadar kötü bir fikir olmadığını düşünüyordu artık.

  Eğer yanında Jisung olacaksa ve kırmızı dudakların tadına bakabilecekse insan olmak kedi olmaktan daha iyiydi.

🐈🖤

   Uwu kitaba uwu öpüşme yakışırdı bence neyse Lino konuşsun artık sıktı bence.

 

My Cat Lino जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें