1

12K 923 1K
                                    

 
   "Hazır mısınız?" 3Racha'nın menajeri olan Seungmin dinlenme odasına girerken gerginlikle konuşmuştu.

  Kapıya yakın oturan Changbin kafasını telefondan kaldırıp gergin olan çocuğa gülümsedi "İlk defa sahneye çıkmıyoruz sakin ol".

   Seungmin bu lafıyla biraz da olsa rahatlarken Jisung elindeki telefonla kedi sahiplendirme sayfalarında geziyordu.

  Yanına ilerleyen Chan telefona hafif bir bakış attı "Kedi mi sahipleneceksin?".

  Jisung dalgın bir şekilde kafasını kaldırıp onayladı "Jeongin bir kedisi olsun istiyor.".
 
  Chan gülümsemiş Jisung'un önünde duran suyu alıp içmişti, içmeyi bitirdiğinde dudağının kenarında kalan suyu eliyle silip konuştu "7 yaşına mı girecek bu sene?".

  Jisung'un dalgınlığı tamamen üzerinden gitmiş hevesli sesiyle konuşmuştu "Evet okula gideceği için çok mutlu.".

  Chan bu haline gülümseyip konuşmayı devam ettirecekti ki sahnenin birazdan başlayacağı anons edildi.

  Her zamanki gibi konseri izlemeye gelenleri coşturmuştu 3Racha. Kore'de ve globalde olan popüleritesi oldukça yüksekti.

  2 yıldır bu sektörde olan grubun tüm şarkılarını kendilerinin yazıp bestelemesi onları daha dikkat çekici yapıyordu.

  Konser bittiğinde 3'ü de nefes nefese kalmış, koltuklara kendilerini bırakmışlardı. Seungmin onlara hemen küçük vantilatör ve su vermiş ne kadar yorulsalar da bu işten zevk alan üçlüye bakmıştı.

  Nefes almakta zorlansalar bile yüzlerinde parlak bir gülümsemeyle oturuyorlardı. Yeteri kadar dinlendikten sonra evlerine gitmek üzere binadan çıktılar.

  Arabalarının önüne geldiklerinde kaputa kağıt koymaya çalışan küçük bir çocuk dikkatlerini çekmişti.

   Seungmin işi gereği çocuğa bir şey söyleyecekken Chan eliyle onu susturmuş kendisi çocuğun yanına giderek konuşmuştu "Nasıl yardımcı olabilirim?"

  Changbin ve Jisung arkadan olayı izliyorlardı.  Küçük çocuk Chan'ın sesiyle irkilmiş kaputa bırakmaya çalıştığı kağıdı elinin içine hapsetmişti.

   "B-ben..." Kekeleyerek konuştuğunda Chan çocuğun korkmaması için ona bir gülümseme vermiş arkadan olayı izleyen üçlüye de gülümsemeleri için işaret vermişti.

  Onlar da Chan gibi çocuğu korkutmayacak şekilde gülümsemişlerdi.

  Çocuk kağıdı cebine sıkıştırıp biraz geride yerde duran hasır sepeti eline almıştı. Chan ne yapacağını dikkatle izlerken Jisung da Chan'ın yanına yaklaşmıştı.

   Çocuk hasır sepetin içini kaplayan battaniyeyi hafif kaldırdığında simsiyah bir kedi kafası gözükmüştü.

  "Bu kediyi yolda buldum aslında evimde bakacaktım ama babam siyah kedilerin uğursuzluk getirdiğini söyleyip geri bırakmamı söyledi. Ben de bu kediye bakacak birini arıyorum." Kekelemeden düzgün bir koreceyle konuştuğunda Chan çocuğa gülümseyip saçını sevdi.

  Jisung ise gözlerini, gözlerinin içine bakan siyah kediden çekemiyordu. Jeongin acaba sever miydi?

  Chan, kediye dalmış arkadaşını koluyla dürtüp fısıltıyla konuştu "Kedi istiyordun bak ayağına geldi.".

  Küçük çocuk Chan'ı duymuş Jisung'a parlayan gözlerle bakmaya başlamıştı "Kediyi alabilir misiniz cidden? Ben adını siyah koydum ama siz daha yaratıcı şeyler koyabilirsiniz."

    Jisung küçük çocuğun bu hallerine gülümsedi, onda bir anlığına Jeongin'i görmüştü. Eğer Jeongin bu kediyi sahiplenmediğini görse saçlarından çekiştirip kafasını ısırabilirdi.

  Ve bu fazlasıyla tehlikeliydi.

Bu ihtimalleri düşünüp çocuğu başıyla onaylamış ardından kediyi battaniyeye sarılı bir şekilde kucağına almıştı.

  Siyah tüylü kedi Jisung'un kucağına çıkmasıyla kafasını koluna sürtüp mırlamaya başladı.

  Changbin ve Seungmin de olayı arkadan izlemeyi bırakıp yanlarına gelmişti. "Sevdi seni" dedi Changbin gülerken.

  Jisung kafasıyla onaylamış hala kafasını koluna sürtmeye çalışan kedinin başını sevmişti. Hayatında gördüğü en güzel kediydi.

❄️

  "Anne telefonu Jeongin'e verir misin ona bir haberim var." Jisung eve gidene kadar bekleyememiş arabadayken annesini aramıştı.

  Kucağında uyuyan kediyi seviyordu aynı zamanda. Tüyleri yumuşacaktı, çocuğun dışarıdan bulduğunu bilmese bir ev kedisi olduğunu söylerdi.

  Telefonun diğer ucundan birkaç hışırtı ardından sıkılmış bir sesle konuşan Jeongin'in sesi duyulmuştu "Yine ne var abi?".

  Büyük bir ihtimalle oyun oynuyordu ve Jisung oyunun tam ortasında onu aramıştı.

  "Sana çok mutlu olacağın bir haberim var." Konu Jeongin'in ilgisini çekmişti.

  Jisung kediyi sevmeye devam ettiği için kedi mutlu olduğunu belli eden mırıltılar çıkarıyordu.

  Bu yüzden Jisung telefonun mikrofonunu kediye doğru yaklaştırmış kardeşinin mırıltıları duymasını sağlamıştı.

  Jeongin duyduğu seslerle çığlık atmış kedi ise kulağına gelen yüksek sesten rahatsız olduğu için gözlerini açmıştı.

  Jisung hemen telefonu kedinin yakınından çekip tekrar uyuması için kediyi sevmeye başladı "Uyandırdın kediyi sakin ol."

Jeongin heyecanını atamadan konuşuyordu "Cidden kedi mi o?". Jisung mırıltılarla onayladı.

  "Adı ne peki?" Dedi bu sefer Jeongin.

  "Bilmem daha koymadım. Buna sonra da karar verebiliriz." Jeongin onaylamayan sesler çıkarttı.

  "Kedi diye mi sesleneceksin kediye olmaz. Leno olsun." Aslında Reno demek istemişti ama dili 'r' harfine dönmemiş o yüzden Leno demişti.

  Jisung dediğini tam anlayamayıp "Lino mu?" Diye sorduğunda kedi ismini üstüne alınmış gibi gümüş rengi gözlerini açıp Jisung'a bakmıştı.

  Jisung kedinin ismi sevdiğini düşünüp konuştu.

  "Çok tatlı bir kedisin Lino."

🐈🖤

  Soft bir fic olacak bu fic o yüzden iyi okumalar

  Ayrıca umarım soft bir fic yazabilirim. Beklentilerinizi karşılamadıysa da kusura bakmayın.

  *Bir de bu ficte kedimle yaşadığım bir sürü anı koymayı düşünüyorum o yüzden benim için çok değerli bir kitap olacak. Siz de sevin

My Cat Lino Where stories live. Discover now