0.9

2.4K 208 107
                                    

"Ben kantim sırasına giriyorum, bir şey isteyen var mı?" diyen Koray'a döndüm.

"Bana bir kahve alsana."

"Ver bana para, alayım sana kahve." dediğinde elimi cebime atmıştım ama cebimde para olmadığını biliyordum, amacım kahveyi bedavaya getirmekti.

"Kalmamış." dediğim elimi cebimden çıkardıktan sonra.

Gözlerimi açık tutmakta zorlanırken ellerimi yumruk yapıp gözlerimi ovuşturdum. Uykusuzluktan yanmaya başlamışlardı.

"Beleşçi it." diyerek yanımızdan ayrıldı Koray. Kantin masalarından birine oturmuş öylece duruyorduk. Normalde Yiğit bir şeyler anlatırdı ama bugün anlatacak hikayesi kalmamıştı sanırım.

"Nil, kiminle konuşuyorsun?" dedim telefonda biriyle yazışan Nil'e.

"Hiçkimse." dediğinde üstelememiştim. Söylemek isteseydi elbet söylerdi, üstünde baskı kurmam anlamsızdı.

Bakışlarımı etrafta gezdirirken amacımın Koray'ın nerede olduğunu görmek olduğunu düşünürken bakışlarımın Asya'nın üstünde durduğunda asıl baktığım kişinin Asya olduğunu fark etmiştim.

Yiğit sayesinde beni tanıyordu, Yiğit olmasa tanıyacağını hiç sanmıyordum. Birkaç arkadaşı dışında kimseyle görüşen biri değildi ki şu sıralar onlarla bile görüşmüyordu. Aralarında bir sorun olmalıydı, Asya durduk yere onlarla görüşmeyi kesecek biri değildi. Yakın olduğu kişileri önemser, onlara değer verirdi.

"Kahveyi alacak mısın yoksa ellerimle içirmemi mi istersin Kerem hazretleri?" diyen Koray ile elimi bardağa uzatmıştım ama Koray bardağı erken bırakınca tüm kahve üzerime dökülmüştü.

Kahvenin sıcaklığı ile birlikte ayağa kalkarken ağzımdan küçük küfürler savruluyordu. En azından kaynar suyla yapılmış bir kahve değildi, ucuz atlatmıştım ama bütğn gün üzerimde kahve lekesiyle gezmek pek eğlenceli bir seçenek değildi tabii.

"Valla bilerek yapmadım, yanmadın değil mi?" diyen Koray ile sorun olmadığını belirtmiştim ama bakışlarım hâlâ kahve lekesinin üzerindeydi.

Yiğit aydınlanma yaşamış gibi birden lafa atladı. "Asya'nın spor dolabında benim yedek okul üniformam var. Git Asya'ya söyle versin sana."

"Senin üniforman niye Asya'nın dolabında?" diye sorduğumda bilmediğini söyler gibi omuz silkmişti. Yapacak başka bir şeyim olmadığı için Asya'nın sınıfına doğru ilerlemiştim. Genelde sınıfında duruyordu, çok nadir kantinde oturuyordu.

Sınıfın kapısına yaklaşınca derin bir nefes aldım. "Şimdi Asya'ya ne diyecektim? Koray üstüme kahve döktü, Yiğit de senin dolabında yedek üniformasının olduğunu söyledi mümkünse o üniformayı bana verebilir misin mi" diyecektim?

Sanırım tam da öyle söyleyecektim

Kapıdan içeri baktığımda Asya'nın kitap okuduğunu görmüştüm. Amacımda hareket ederek dikkatini çekmek vardı ama ya yanına gitmem ya da seslenmem gerekecekti.

Yanına gitmek en mantıklısıydı.

Sınıftan içeri girip yanına gittiğimde bakışlarını bana yönlendirmiş ancak sonra üzerimdeki kahve lekesine bakmıştı.

"Yiğit senin dolabında yedek üniformasının olduğunu söyledi-..." derken sözümü kesmişti. Bunu yaptığı için ona teşekkür edebilirdim çünkü sonrasında ne demem gerektiğini unutmuştum bile.

"Tamam, gel vereyim sana üniformayı." diyerek çantasından dolabının anahtarını alıp sırasından kalkmıştı. Yan yana yürürken spor salonuna girdiğimizde Asya kızlar odasına girdiğinde kapıda onu beklemeye başlamıştım.

Neden bir anda söyleyeceğim her şeyi unutmuştum ki?

"Burada, Yiğit'e teşekkür edersin üniforma benim değil sonuçta." dedikten sonra bir an için gülümser gibi olmuştu ama sonra hemen yanımdan uzaklaşmıştı.

Ne zaman onun değer verdiği biri hâline gelebilecektim? Ne zaman beni gerçekten umursayacak ve yanımda olmaktan keyif alacaktı.

Eğer yolun sonunda bunlar varsa, bir süre daha bekleyebilirdim.

Tek istediğim beni yakın olarak görmesiydi, ona bir yabancı olmak istemiyordum artık. Bana sadece Yiğit için katlanıyordu ve bunu bilmek gerçekten acıtıyordu. Bana sadece kardeşi için katlanıyordu, o olmasa benimle konuşacağını bile sanmıyordum.

Derin bir nefes alıp kendi kendime mırıldandım.

Sadece biraz zaman, sadece biraz daha. Sonra Asya mutlu olacaktı.

~~~~~
Bu bölüm aslında böyle değildi dr hiç içime sinmedi şimdi baştan yazdım ondan geç geldi ama siz zaten alışmışsınızdır bölümlrtin abidij gubidik saatlerde gelmesine. Belirli bir saat olsa keşke diyeceğim de ben net ona da uymam

Neyse bir sonraki bölümü düzenlemeye gidiyorum ben... bu bölümle bağlantılıydı bu yüzden bu değişince mecbur onu da değiştirmem gerekiyor

Başıma iş açtım yemin ediyorum

Neys bb işte

Ay tutuldu | TextingWhere stories live. Discover now