2.0

2K 182 130
                                    

"Sevdiğim kız bana abi dedi havasıyla gezeceğim lan bu koridoru, kardeşim dedi basbayağı ya. Yok mu ip falan?" diyerek etrafa bakındım. En sonunda kapüşonumun iplerini boğazıma dolayıp sıkmaya başlayınca Yiğit sertçe kafama vurmuştu.

Sersemleyip ipleri elimden bırakırken şaşkınca Yiğit'e baktım. Bu kadar sert vurmasına gerek yoktu aslında ama vurma fırsatı yakalamışken bunu elinden kaçıramazdı sanırım.

"Yemin ediyorum ikinizin kafalarını tutup birbine çarpacağım, belki yanlışlıkla öpüşürsünüz de Asya'nın kafası falan karışır, sana kardeş gözüyle bakmayı keser." diye mırıldandı Koray. Benim bu ruhsuz hâllerim onları da üzüyordu.

"Güzel fikirmiş." dedi Nil gülerken. Koridorda yavaşça yürüyerek kantine inmek için merdivenlere ulaşmaya çalışıyorduk ama hepimiz ciddrn yavaş yürüyordu, merdivenlere ulaşmamız bir asır sürecek gibi geliyordu.

"Seni bizim eve çağırıp aynı odaya kilitleyeceğim lan sizi, ben mutlu bir çocuktum içim öldü sizin yüzünüzden. Siz olmazsanız bütün aşklara imkansız gözüyle bakmaya başlayacağım o olacak en sonunda." diye kendi kendine söylenmeye başladı Yiğit.

"Tamam siz üzülmeyin ben sizin yerinize de üzülürüm." diye konuştuğumda bana tip tip bakmışlardı. Ne yapmıştım şimdi? Kötü bir şey bile dememiştim ki?

"Sen üzüldüğün için üzülüyor olabilir miyiz biz acaba sayın geri zekâlı?" diye alayla konuştu Yiğit. Tamam belki biraz haklılık payı vardı ama amacım onların üzülmemesiydi.

"Tamam tamam, üzülmüyorum ben ya. Siz de üzülmeyin."

Söylediklerimi duymazdan geldiler ama yine de aralarında ufak bir sohbet başlamıştı. En sonunda birkaç asır uzaklıktaki merdivene ulaştığımızda ben önden giderek onlardan önce aşağıya inmiş ve kantinde bir masaya oturmuştum. Gerçekten çok yavaş geliyorlardı, birkaç asır da onları beklemem gerekiyordu sanırım.

Etrafa bakınırken Asya'yı görmemle birlikte yutkundum. Beni arkadaşı olarak görmesi gram canımı acıtmamışken kardeşten farksız olarak görmesi cidden canımı yakmıştı. Ben ona arkadaşı olabileceğimi söylemiştim evet ama onun için asla bir kardeş olamazdım.

Bir arkadaşa karşı duygularımız belki değişebilirdi ama kardeşimizi olarak gördüğümüx kişiyi hep kardeşimiz olarak görürdük. En basit örneğiyle Nil benim kardeşim gibiydi, ona karşı olan duygularım asla değişmemişti ve değişmesi de zaten imkansızdı.

Bakışlarımı Asya'dan kaçırırken telefonumdan birkaç şeye bakmaya başlamıştım, asıl amacım dikkatimi dağıtmaktı ama başarılı olup olmadığımı bilmiyordum. Umarım başarılı oluyorumdur.

Bizimkiler yavaş yavaş masada yanıma otururken Koray'ın gelmediğini fark edip etrafa bakındığımda onu Asya ile konuşurken görmüştüm. Ne konuştuklarını merak ederken ikisinin bakışlarının da bana dönmesiyle birlikte en azından konuşmanın içeriğini öğrenmiştim.

Bana baktıkları anda bakışlarımı başka bir tarafa çevirmiştim, birden fazla kişinin bakışları üzerimdeyken rahat hissedemiyordum.

"Benim hakkımda bir plan yaptınız da benim mi haberim yok?" diye konuştum Nil ve Yiğit'e yönelik. Başta beni duymazdan gelmişlerdi ama bakışlarımı onların üzerinde tutunca sonunda Nil konuşmuştu.

"Sana söylemediğimize göre bilmemen gerekiyor demektir bu."

"Sizin bir müdahalede bulunmanızı istemiyorum, yapacağınız şey ne bilmiyorum ama gerek yok. Yine de teşekkürler, beni düşündüğünüz için."

"Tamam, sen nasıl istersen." diyerek omuz silkti Yiğit. Dediği şeyle yapacağı şey çatışıyordu, Asya ile aramızı yapmayı denemekten vazgeçmeyecekti.

Yaptıkları gereksizdi, Asya mesajlaştığı bana bir söz vermişti, o süre boyunca kimseyle arasında bir şey geçsin isteyeceğini sanmıyordum. Zaten Asya ilişki isteyen biri değildi, bu da yaptıklarını daha gereksiz kılıyordu.

Zaten mesajlaştığı kişiye bir söz vermeseydi bile bizim bir şansımız olacağını düşünmemeye başlıyordum artık, Asya için bir kardeş veya arkadaştan öteye geçemezdim. Asya benden hoşlansa bile bunu bana söylemez, belli etmezdi. Kendi içinde yaşayıp bu duyguları kendi içinde bitirirdi.

Ben öyle yapamıyordum, yapmayı denememiştim bile. Birine karşı herhangi bir duygum varsa onu kendi içimde bitiremezdim. Denemezdim bile, özellikle de Asya'yı sevmek iyi hissettiriyordu. Yaşadığımı hissedebiliyordum, daha mutlu oluyordum ve neden bunu yok etmeyi deneyeyim ki?

Bu Asya'nın iyi biri olmasından kaynaklı da olabilirdi belki. Duygularımı gram önemsemeyen biri olsaydı ve çoğu zaman kalbimi kırsaydı o kişiyi sevmekten bu kadar mutlu olacağımı hiç sanmıyordum.

Asya dünyada gördüğüm en iyi kalpli insanlardandı, sadece kendini biraz saklıyordu.

~~~~

Kontrol etmeden atıyorum yazım hatası var mı emin değilim, doğrusu kontrol etsem de yazım hatası kesin oluyor da neys

Görşrz gidym bne

Ay tutuldu | TextingWhere stories live. Discover now