3.3

1.7K 169 52
                                    

Multide Kerem var arkdşlr

Yiğit: Ev boş gelsene

Kerem: Beni eve mi atacaksın?

Yiğit: Evet Asya salağı kapmadı ben kapayım bari seni

Yiğit: Bal gibi çocuksun tam yalanmalık

Kerem: Doğru söyle bana mı yürüyorsun?

Yiğit: Bu aşka daha fazla dayanamıyorum Kerem

Yiğit: Kaçır beni uzaklara

Yiğit: Defnelerden, Asyalardan uzakta bir yere kaçır

Yiğit: İkimizin de aşktan yana yüzü gülmüyor malum

Kerem: Demek sorun Defne'ydi

Yiğit: Özür dilerim seni kandırdım

Yiğit: Sana aşık falan değilim

Kerem: Kapıyı aç kapıyı

Yiğit: Oha ışınlanmayı mı buldun

Kerem: Hayır zaten sizin eve yakın bir yerdeydim

Yiğit: Bekle o zaman açayım kapıyı

~~~~

Yiğit'in açtığı kapıyla birlikte içeri girip direkt Yiğit ve Asya'nın odasına girmiştim. Yiğit'in ev boş derken Asya'yı kastetmediğine emindim ve şimdi daha emin olmuştum. Asya odasında oturuyordu.

"Yiğit, neden birinin geleceğini söylemedin?" diye söylendi başını okuduğu kitaptan kaldırmadan. Benim geldiğimi görmemişti.

"Ben arada böyle ansızım gelirim, alışman lazım" dedim üzerimdeki ceketi çıkarıp kapının arkasındaki askılığa asarken.

Sesimi duyduğu gibi bakışlarını bana çevirmiş ve samimi bir şekilde gülümsemişti.

"Sen miydin? Yiğit geleceğini söylememişti şaşırdım ondan." dedi gülümserken. O sırada ayakta kalmamak için Yiğit'in çalışma masasının önündeki sandalyeyi çekip oturmuştum.

"Ne okuyorsun?" diye sordum çenemle kitabı işaret ederken. İsmine bakmam için kitabı kaldırınca hafifçe gözlerimi kısıp kitabın ismine baktım.

"Ezberlemediğin efsane kalmamışken hâlâ efsanelerle ilgili kitap mı okuyorsun?"

"Daha bilmediğim yüzlerce şey var, ayrıca benden başka bir konuda kitap okumamı bekleme."

Söylediklerine gülerken içeri Yiğit girmiş ve kendini yatağının üstüne atmıştı.

"Ben ne yapacağım?"

"Hangi konuda?" diye sorduk Asya ile aynı anda.

"Defne konusunda. Çok fazla çabalıyor ve çabasını görmezden gelemiyorum. Kalbim ona karşı çok yumuşak davranıyor ve onun üzülmesine katlanamıyorum. Onu asıl üzen kişi de benim ama."

"Defne ile konuştun mu hiç?" diye sordu Asya. Elindeki kitabı bir kenara bırakıp dikkatle Yiğit'i dinlemeye başlamıştı.

"Konuştuk sayılır." diye mırıldandı ama konuşma pek iyi geçmişe benzemiyordu. Yoksa şu an Yiğit'in neşe saçması gerekirdi.

"İçinde bir sesin benim onu hâlâ sevdiğimi söylüyormuş."

"Sen ne dedin?"

"İçindeki ses yalan söylüyor, dedim. Ne diyeceğim başka? Ne yapayım kıza onu hâlâ sevdiğimi söyleyemem ya. İkimizin dr üzüleceği bir ilişki kurmak istemiyorum, ben eskisi gibi olamam çünkü. Kalbimi çok kırdı, istese bile eskisi gibi olamaz."

"Sorun senin kalbinin kırılması mı? Onun kalbini kırmak istememen mi?" diye sordum. Yiğit'i tanıyordum, Defne için her şeyi yapabilirdi.

"İkisi de, ne onun kalbini kırmak istiyorum ne de kalbim kırılsın istiyorum. Bitmiş bir ilişkiyi devam ettirmek yenisine başlamaktan bile zor bence. Eğer ayrılık nedenimiz böyle saçma bir sebep olmasaydı bile olamazdık biz."

"Ayrılık sebebi neymiş söyledi mi?" diye sordu Asya merakla.

"Beni sevmediğini sanmış ama benden gidince bana aşık olduğunu falan fark etmiş işte. Anlamıyorum, onca zaman beni sevmediğini düşünerek neden seviyormuş gibi davrandı? Neden benim duygularımla oynamayı seçti dr açık açık beni sevdiğine emin olmadığını söylemedi? Neden yani?" dedikten sonra yatağında doğruldu. Uzanarak konuşmaktan sıkılmış olmalıydı.

"Yine birlikte olmayı her şeyden çok isterim ama bazı şeyleri geçmişte bırakmak daha iyi sanırım. Geçmiş bir ilişki, geleceği de olmaz büyük ihtimal. İkimizin de zamanını birbirinde harcamasına gerek yok." diye mırıldandı ama aşırı keyifsizdi. Keşke onun bu durumuna yapabileceğim bir yardım olsaydı ama bu ikisinin arasında bir şeydi. Tavsiye vermekten başka bir şey yapmam yanlış olurdu.

"Ben geleceğim şimdi, aklıma ufak bir işim olduğu geldi." diyerek yatağından kalktı ve kapıya doğru yöneldi Asya.

"Kerem ceketini sana sonra getiririm şimdi dolabımdan çıkarmaya üşendim." diyerek ceketimi kapıdan aldı ve bir şey dememe kalmadan kapıyı kapatıp odadan çıkmıştı.

Kokusu ceketime siner miydi acaba?

Sinse güzel olurdu.

"Ceketin geri gelmeyecek büyük ihtimal, hiç hayal falan kurma." diyen Yiğit ile bakışlarımı kapıdan çekip Yiğit'e çevirmiştim.

"İkimizin de aşk hayatı kadar boktan bir şey yok, kader ortağım benim." diye mırıldandı ama o an telefonuma gelen bildirim ile ona bir cevap vermeyip gelen bildirime bakmıştım.

Asyarslan sizi takip etmek istiyor

Ay tutuldu | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin