3.1

8K 490 372
                                    

Multide Demir var arkdşlr

Demir'den

Elimdeki topu birkaç kez yerde sektirdikten sonra potaya atıp giyinme odalarına yönelmiştim. Antrenman bugün iptal olmuştu ama ben yine de spor salonuna gelip biraz çalışmıştım. Hocalar bir şey demediği için şanslı sayılırdım sanırım.

Üzerime yanımda getirdiğim kotu ve tişörtü geçirip üzerine kapüşonlu hırkamı giymiş ve spor salonundan çıkmıştım. Okul biteli yarım saat kadar olmuştu, Mine ve Ecmel ile kafeye gitmem gerekiyordu ama onlara biraz gecikeceğimi söyleyip orada buluşma fikrini ortaya atmıştım. Onlar da bir şey demeden kabul etmişlerdi.

Attıkları konuma doğru sırtımda çantamla yavaş yavaş ilerlerken içimi yiyip bitiren düşüncelerle savaşıyordum, her zaman olduğu gibi.

Her şeyi dalgaya alabilen biriydim, en azından insanlar beni öyle görüyordu. Hiçbir şeyi ciddiye almadığım için de genellikle pek sevilmezdim, sinir bozucu olduğumu söylerlerdi hep. Duymaya en alıştığım cümle buydu sanırım.

Ben de beni anlamayan insanlarla konuşmak yerine arkadaş ortamını küçültmüştüm. Mine benim tek gerçek arkadaşımdı, bana katlanabilen tek kişiydi.

Aklıma gelen şey ile birlikte yanan gözlerimi kırptım, şu an dolmamaları gerekiyordu. Şu an zamanı değildi, etrafta insanlar vardı.

Aldatılmıştım, bunu atlatmış gibi görünüyor olabilirdim ama bu bende çok büyük bir korku bırakmıştı, bu korku yüzünden Ecmel'i kaybetmekten çok korkuyordum.

Beni sinir bozucu olduğum için aldatmıştı, belki ona olan duygularım Ecmel'e olan duygularım kadar kuvvetli değildi ama acıtmıştı. Ben kendim olduğum için aldatılmıştım, tek nedeni buydu.

Ya şimdi Ecmel'e karşı sinie bozucu olan tavrım da bie gün onun sinirini bozarsa, o da bırakır mıydı beni? Beni ben olduğum için severken bir yandan da kendim olmamdan şikayetçi olur muydu?

Ecmel böyle biri değildi, ben onun yanında mutluydum ve o da benim yanımda mutluydu ama aklımdaki bu düşünceler beni bir türlü bırakmıyordu, bu korkudan kurtulamıyordum.

Ve sanırım bundan Ecmel'e bahsetmediğim süre de bu korkudan kurtulamayacaktım.

Sadece biraz zamana ihtiyacım vardı.

Bir süre sonra yüzümde bir gülümseme oluştu, cebimden telefonumu çıkarım Ecmel'in numarasına baktım, onlara neredeyse geldiğimi haber versem iyi olacaktı.

'Güzelim'

Numarayı arayıp telefonu kulağıma götürdüm ve bir süre telefonu açmasını bekledim, birkaç saniye sonra arama hemen cevaplandırılmıştı.

"Efendim Demir?" görmeyeceğini bile bile gülümsedim.

"Geliyorum ben birazdan, haber vermek için aradım."

"Ne olursun çabuk gel Mine birazdan beni öldürecek gibi bakıyor çünkü. Belki beni son kez görmek istersin diye diyorum."

Söylediği şeyle birlikte gülmüştüm, ses tonu o kadar çaresiz geliyordu ki Mine'nin cidden birazdan onu öldüreceği çok inandırıcı bir ihtimal gibiydi.

"Geldim sayılır güzelim, 2 dakika daha ölmezsen sıkıntı yok."

"Ne dedin?"

"Geldim sayılır."

"Hayır! Ondan sonra diyorum." dediğinde sırıtmıştım, belki göremeyecekti ama bunu tahmin ettiğine emindim.

"2 dakika daha ölmezsen sıkıntı yok."

Islık | TextingWhere stories live. Discover now