Islık | Texting

2.2

Multide Demir var arkdşlar

Maşllh maşllh

Demir: Kantinde misiniz?

Ecmel: Evet

Ecmel: Her zamanki masada oturuyoruz

Ecmel: Mine gelirken ona tost almanı söylüyor

Ecmel: Karışık olacakmış

Demir: Neyim ben kargo mu?

Demir: Geliyorum şimdi

Demir: Söyle o Mine'ye bu sefer parasını alacağım ondan

Demir: Bugün fakir günümdeyim

Demir: Ama kahven benden

Ecmel: Fakir günündeysen nasıl bana kahve alabiliyorsun?

Ecmel: Ne kadar istemiyorum desem de alıyorsun

Ecmel: Alma işte kardeşim istemiyorum

Demir: Üzdün

Demir: Benim bir tane kardeşim var zaten

Demir: Başkasına gerek yoktu

Ecmel: Geliyor musun gelmiyor musun?

Demir: Işınlanmayı bulamadım kusura bakma

Demir: Merdivenlerden iniyorum

Ecmel: Merdivenlerden inerken telefona mı bakıyorsun??

Demir: Evet

Demir: Merdivenden inip-çıkarken dikkatimi dağıtan şeylere bakmayı severim :D

~~~~~

Attığı son mesaja kendi kendime gülerken aklıma Mine'nin yanımda olduğu aklıma gelmesiyle gülümsemem yüzümde donmuştu. Telefonu kapatıp bakışlarımı Mine'ye çevirdiğimde sırıtarak bana bakıyordu.

"Ne yazdı da gülümsüyordun?"

"Hiçbir şey."

"Of! Demir de aranızda olan hiçbir şeyi anlatmıyor. Meraktan çatlayacağım artık."

"Bir şey olmuyor çünkü. Arkadaşız o kadar." derken amacım sadece Mine'nin bir şeyler sormasını engellemekti ama Mine çok iyi biliyordu ki biz dışarıdan pek arkadaşa benzemiyorduk.

"Kahven, bu da senin tostun al."

Demir kahvemi önüme koyduktan sonra Mine'ye tostunu uzatmış ve sandalyeye oturmuştu.

"Ben gelmeden önce ne konuşuyordunuz söylesenize." dediğinde istemsizce gözlerim biraz açılmıştı. Son dediğimi duymuş olabilir miydi?

"Konuştuklarımızı duydun mu?" diye soruktan hemen sonra bana getirdiği kahveden bir yudum almıştım.

"Biriyle arkadaş olduğunu duydum sadece, kimden bahsediyordunuz?"

"Se-" Mine konuşmaya başlayınca yanımda olmasını fırsat bilerek elimle ağzını kapatmıştım. Mesajlaşırken farkında olmadan zaten kardeşim yazmıştım, bir de bu olmazdı.

"Mine yeni beni birileriyle yakıştırmış da ben de arkadaşız diyordum."

"Pek inandırıcı gelmedi." dedikten sonra Mine'nin tostundan bir parça koparıp ağzına atmıştı.

"Sen tostumu mu yedin az önce?" derken Mine ellerimden kurtulmuştu.

"Yol boyunca gözüm kalmıştı, ne yapayım? Hepsini yemedim sonuçta."

"Kıyamam, al." deyip Mine tostunu bölmüş ve bir parçasını Demir'e uzatmıştı.

"Başına taş mı düştü?"

"Sınıftayken kafama kalemlik geldi, sayılır mı?"

Demir Mine'nin dediğine gülerken uzattığı tost parçasını elinden almıştı.

"Kahveden de içebilirsin."

"Ölecek miyim? Neden bana iyi davranıyorsunuz?"

"Ben bugün iyi günümdeyim de Ecmel'i bilemem, oysa kahvesini paylaşmaktan nefret ederdi." diye Mine imayla konuşurken bakışlarını Demir ile benim aramda gezdiriyordu.

"Ben de iyi günümde olamaz mıyım ne var yani?" 

"En son bugün iyi günümdeyim dediğin günde kahveni paylaşmanı istediğimde kahveni kafana dikmiştin."

"Demek ki gerçekten iyi günümde değilmişim." diyerek konuyu geçiştirmeye çalışırken Demir'e elimdeki kahve dolu bardağı uzatmıştım.

Israr etmeme gerek kalmadan bardağı elimden alıp kahveden bir yudum almıştı. Mine haklıydı, kahvemi paylaşmayı asla sevmezdim ama zaten sürekli Demir bana kahve alıyordu, bir gün paylaşsam bir şey olmazdı.

"Neden bana iyi davrandığınızı hâlâ anlamadım."

Demir kahve bardağını önüme koyduktan hemen sonra sandalyede arkasına yaslanmıştı.

"Beğenmedin mi? İstemiyorsan iyi davranmayı kesebilirim benim için sorun olmaz." dediğimde dudaklarının kenarları hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı.

"Benim için hiçbir türlü sorun yok, senin her türlü hâline alıştım sonuçta."

~~~~~~~

Bir sonraki bölüm 1300 kelimr arkdşlar oku oku bitmez artık ĞANZĞWNZĞMWĞDKEDP

Ben de isterim bütün bölümler upuzun olsun okumaya doyun ama yazdıkça saçmalamaya başlıyorum :((((

Neys, gidiyrm bb