Son akşam Yemeği

430 53 17
                                    

 
Mendilleri hazırlayın uzun bir yolculuk olacak. Son bölüm diğeri.

Iyi okumalar...

Tesadüfler güzeldir değil mi? En azından bazıları. Taehyung tesadüfleri severdi. Mesela şarkı listesinden rastgele açtığı şarkının en sevdiği şarkı olmasını, gün içinde canının istediği şeyin  olması... buraya gelmesi.

Çok şey öğrenmişti şu kısacık zamanda. Dostluğu öğrenmişti, aileyi öğrenmişti. Sevgiyi öğrenmişti. Sevmeyi, sevilmeyi....

Şimdi buradan gitmek için saatler sayıyor olmak acı vericiydi onun için. Bir yandan da çok şanslı  hissediyordu kendini. Böyle bir yerde olmaktan, onları tanımaktan,Seokjini sevmekten.. Tanrı ona sevgiyi göstermişti ve şimdide  geri gönderiyordu. Sevdiğimiz şeylerden ayrılmak zordur oysa. Küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağı geride bırakmak kadar zor.  Belki yetişkinler için sadece oyuncak  olarak görülen o eşya bir çocuk için oyun arkadaşı oluyor, yemek için misafiri ya da uyumadan önce beraber dinledikleri masaldaki hayali karakterlerinden tekini canlandırıyor olabilir. Taehyung burada da genç bir çocuğu canlandırmış ve finale gelmişti... rolüne veda ediyordu. Arkasına dönüp yaşadığı mükemmel bir anıyı anlatabilir. Gerçi bunu anlatırsa ailesi onu bir psikoloğa danışmasını söyleyecektir ya!

"Başka bir eksik var mı Taehyung?"

Taehyung aldıklarına baktı ve Bayan Park 'ın  söylediği şeyleri alıp almadıklarını kontrol etti.

"Sanırım lahana almayı unuttuk amca?"

"Pekala. Onu da alalım ve eve gidelim.  Ayaklarım taşımıyor artık beni."

Yarim saattir alışveriş yaparken bir o yana bir bu yana giderken yorulmuşlardı. Eve eksik malzemeyle dönmek demek Bayan Park  tarafından azar  işitmek demekti.

Taehyung kendisinin veda yemeği için alışveriş yapıyordu. Yoongi ile buluşmuş ve ardindan eve gittiğinde Seungjin ile birlikte pazarda bulmuştu kendini birden. Kucağında taşıdığı keselere baktı. Çesitli çeşitli malzemeler vardı. Anlaşılan bu gece fazla güzel olacaktı.. 

Lahanayı da aldıktan sonra eve yürümeye başlamışlardı. Hava da kararmaya yakındı. Saatler kalmıştı yemeğe...

"Seninle son kez bu yolları yürüyor olduğumu bilmek üzüyor  genç adam."

"Beni de üzüyor  amca. Bir yandan da iyi ki tanıdım sizi diye mutlu oluyorum."

"O da doğru. Iyi ki tanıdık. "

Adam güldü... Eve geldiklerinde mutfağa bıraktılar malzemeleri.  Bayan Park onların yardım etmesini söyledi. Ikisi  bunu reddetmedi.

"Kabuklarını soy Taehyung. Bıçakla. Böylece yerken daha rahat olur."

Taehyung elindeki yeşilliği dikkatlice soydu. Seungjin ise karısının  gösterdiği şekilde tencereyi karıştırıyordu. Tae onlara bakınca gülümsedi.

"Tam bir aile tablosu olduk."

"Zaten öyleyiz  ya amca."

Diğerleri gülümsedi. Taehyung da gülümsedi. Hyung demekten amca demeye kadar ilerleyen samimiyetleri onların arasındaki bağın güçlü olduğuna işaretti. Taehyung insanları sevmiyorsa eğer seviyor gibi davranmazdı. Net olurdu.

Hepsi mutfakta yemeklerle uğraşırken nutuk bir keyif alıyorlardı. Çalan  kapıyla Taehyung elindeki çubukları masaya  bıraktı.

"Ben bakarım."

The miracle of god TAEJİN/VJİN  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now