{Aşkın alevi}

6.5K 665 486
                                    

İstediğimiz şeylere ulaşmak için hayatta birçok kez bedel ödememiz gerekiyordu. Bu değişmeyen bir evren yasasıydı. Kimse ağzında gümüş kaşıkla doğmuyordu. Doğdu sandıklarımızın ise illa bir sıkıntısı oluyordu. Kimse hayatını dört dörtlük, istediği gibi yaşamıyordu.

Ben de istediğim mutluluğa ulaşmak için bedeller ödemiştim. Kim bilir, belki de hala ödemeye devam ediyordum. Lakin hayat sıkıntılara, zorluklara ve üzüntülere rağmen güzeldi benim için.

"Bende kalmayacak mısın?"

Hayal kırıklığımın, ona bakarken gözlerimden aktığına adım kadar emindim. O da bu duruma üzülmüş görünüyordu ama neden bende kalmak istemediğini. anlamıyordum.

Kaşlarımı üzgün bir şekilde çatmış, alt dudağımı sarkıtıp üzüntümü belli etmiştim. Belki üzüntüme dayanamayıp gitmezdi. Bana dayanamazdı belki.

Üzgün yüzüme karşın derince iç çekmişti. Sağ elini saçlarım arasına sokmuş, uzun saçlarımı geriye doğru tarayıp bana biraz daha yaklaşmıştı.

"Kalmayı çok isterdim ama gitmeliyim. Halletmem gereken işler var"

"Evle ilgili mi?"

Belimi kavrayıp beni kendine tamamen çektiğinde parmaklarım fırfırlı yakasına gitmiş, uzun iplerini parmaklarıma dolayarak oyun haline getirmiştim. Sorumun ardından yüzümü, gülen gözleriyle izlemiş, beni onaylarcasına derin sesiyle mırıldanmıştı.

"Önce malikanedeki tüm eşyaları satacağım. Almak isteyecek birilerini tanıyorum. Ardından malikaneyi satacağım"

"Peki ya çalışanlar? Onlara ne olacak?

"Orada kalacaklar. Bize değil malikaneye bağlılar. Malikaneyi alacak kişiler hemen taşınacağından onlar için bir sorun olmaz"

Yakasında olan bakışlarım gözlerine çıkmıştı. Malikane konusundaki yardımımı kabul etmemişti. Oraya girmek istemediğim kadar satışına yardım etmek de istemiyordum fakat yine de sormuştum. Kabul etmemesi işime gelmişti.

"Kendine kalacak bir yer almak yerine bende kalsan olmaz mı?"

Belki bir umut, kabul eder diye sormuştum. Kabul etmemiş, başını yavaşça iki yana sallamıştı. Israrlarım hoşuna gittiğinden gülümsemişti.

"Olmaz. Kendine zor yetiyorsun Jeongguk. Gemilerimizi alana kadar böyle idare etmeliyiz. Sonra söz yanına geleceğim"

"Gemileri almaya çok var Taehyung. Daha işi öğrenmedin. O kadar kolay öğrenilecek şeyler değil bunlar"

"İstersem yaparım biliyorsun. İstedikten sonra aklıma kazımam uzun sürmez"

Uzunca nefes vermiş, başımı omzuna koymuştum. Taehyung başımı omzuna koyduğumda iki eliyle belimi sıkıca sarmış, yanağını başıma yaslamıştı hafifçe.

"Söz veriyorum uzun sürmeyecek. Sadece biraz daha dişimizi sıkacağız. Sonrasında her gece yatağında olacağım"

"Başka bir malikaneye yerleşmeyeceğiz ama. Söz ver bana. Bu küçük malikane evimiz olacak"

"Fazla küçük değil mi? Misafirlerimiz nerede kalacaklar"

"Abartma Taehyung. Benim odam ve hizmetlilerin odası hariç dört oda daha var. Ayrıca senin arkadaşların yok. Benim de sadece bir yakın arkadaşım var. Kimi davet etmeyi planlıyorsun?"

"Hayır dört oda yok. iki oda var. Bir odada resim dersi veriyorsun, diğerinde piyano dersi veriyorsun. Yatağı olan sadece iki oda var"

"Bence gayet yeterli. Dediğim gibi, arkadaşlarımız yok. Davet edebileceğimiz birileri de yok"

Morbidezza •taekook•حيث تعيش القصص. اكتشف الآن