Morbidezza •taekook•

{Yakut & Safir}

"Bebeğim, yardıma ihtiyacım var"

Taehyung'un bağırarak seslenmesiyle elimdeki kitabımı bırakmış, koşarak kapıya gitmiştim. Kitaba o kadar dalmıştım ki kapının açılma sesini bile duymamıştım. Maria kapıyı açmış, merakla dışarıya bakarken ben de tepesinden bakmıştım ne olduğunu anlamak için.

"Bu nedir?"

Maria geçmem için kenara çekildiğinde Taehyung'un merdivenlerden çıkardığı büyüp tahta kutunun yanına gelmiştim. Ben kutuyu inceleyip ağırlığını tarttığım sırada Taehyung bir kolunu kutuya yaslamış, nefeslenmişti. Çok ağır bir kutuydu. Bu kadar merdiveni bu kutuyla nasıl çıkmıştı hayal bile edemiyordum.

"Sürpriz. Bay Victor gönderdi. Senin için bir hediye"

"Patronun neden bana hediye göndersin ki? Sen aldın da patronuna mı yıkıyorsun?"

"Bay Victor ile geçen günlerde seni konuşuyorduk. Ona sevdiğin şeylerden, hobilerinden ve yaptıklarından bahsettim. O da bugün gelen gemilerden indirtti bu kutuyu. Seveceğini düşünmüş"

Dudaklarımı bir gülümseme almıştı. Kutunun pürüzlü dokusunda elimi gezdirip içinde ne olduğunu bilmesem de beni mutlu eden bu armağana karşı mutlulukla dolmuştum.

"Çok mahçup oldum. Patronunu yarın için yemeğe davet et lütfen. Onu en iyi şekilde ağırlayacağım"

Tahta kutu uzun ve kalındı. Ayrıca her yanından çivilenmişti fakat ön tarafında zincirli bir kilit vardı. Kutu bir kapıyı açar gibi açıldığından kutunun etrafına sarılarak sabitlenmişti.

Kilidi elimle kavrayıp Taehyung'a bakmıştım merakla. "Anahtar?" dediğimde gülümsemiş, elini cebine indirerek birkaç kez o bölgeye vurmuştu.

"Sabırlı ol. Yukarıda açacağız"

"Yukarı nasıl çıkaracağız? Kutu bizim boyumuzda ve bizim kilomuzda"

"Kilerden kalın bir ip alacağım. Sen de kutuya sıkıca bağlayacaksın ben de çatıya çıkıp çekeceğim"

"Akıllıca. Ama yine de ben merdivenden çıkana kadar kutuyu çekme. Birlikte çekelim. Aşağı düşebilirsin"

Kutunun üzerinde olan kolunu indirip bir adım atarak önüme gelmişti. Belimi kavrayıp dudaklarıma minik bir buse kondurmuş, gülümseyerek "Pekala" dedikten sonra ip bulmak için içeri girmişti.

Bir an önce kutuyu açmak istiyordum. Belli etmemeye çalışıyordum fakat çok heyecanlıydım. Yerimde tepinmemek için kendimi zor tutuyordum. Ayrıca heyecandan dişlerimi sıktığımı ise yeni fark etmiştim.

Birkaç dakika sonra Taehyung çatıda görünmüştü. İpin bir ucunu tutup diğer ucunu aşağı atmıştı. İpi yakalayıp kutunun etrafına dolamış, son olarak kancasından geçirip sıkıca düğüm atmıştım.

Taehyung'un beni beklemeyeceğini bildiğimden hemen yukarı koşmuştum. Saniyeler sonra çatıya çıkmış, huyunu bildiğimden kutuyu çekmeye çalışan sevgilimin yanına gelmiştim.

Kalın halatı tutup çekmesine yardım etmiştim. David olsaydı her şey daha kolay olabilirdi kafat Helen ve Abel ile evdeki eksikleri almaya gitmişti.

Uzun uğraşlar sayesinde ağır ve büyük kutuyu çatıya çıkarmıştık. Taehyung halatı acele etmeden sökerken yerimde sallanarak onu beklemiştim.

Ben daha çok heyecanlanayım diye anahtarı da ağır hareketlerle cebinden çıkarmış, bu sabırsız halim onu eğlendiriyormuş gibi pişkin pişkin gülerken kilide sokmuştu. Anahtarı çevirdiğinde çıkan ses heyecanımı ikiye katlamıştı.