imparatorun 6 güzel kızı.
Sougin Kralı'nın her biri bir yeteneği temsil eden kızları en küçüğü 16 yaşına bastıktan sonra herkesin dikkatini çekmeye başlar. Yedi diyardaki diğer prensesler o zamana kadar belli başlı ün kazanmıştır. Fakat zaman geçtik...
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
"IŞTEE! ÜLKEMİZİN YENİ KRALİÇESİ!"
"PRENSES...SOWON!"
Tüm meydan alkışlarla inledi. Kırmızı kadifeden elbisesi ve bordo pelerini ile Sowon belirdi. Başındaki taç o kadar parlaktı ki güneşi engelliyordu.
Sowon balkondan aşağıya doğru el sallamaya başladı. Aşağıdaki meydan alabildiğince dolu ve coşkuluydu. Herkes Sowon'a tezehürat yapıyor çiçekler kepler ve konfetiler havada uçuşuyordu. Sowon halka seslendi. Üzüntüsünü ve ümitlerini dillendirdi ve son olarak teşekkür ettikten sonra kardeşlerini yanına çağırdı.
Diğer kardeşleri de balkonda ablasına katılıp el sallamaya başladılar. Diğer kızlar da geldikten sonra halk iyice coşmuştu. Islıklar ve tezahüratlar birbirine karıştı. Balkona gül yağıyordu. 6 kız kardeş ne kadar da görkemli duruyordu. Halk hala onlara hayrandı. Ve onları çok seviyorlardı. Kralları ardında böyle varisler bıraktığı için şanslı olduklarını düşünüyorlardı.
Sonrasında Yuju halk için bir konuşma yapmaya başladı. Sowon yönetimindeki Sougin'in nasıl şaha kalkacağı ve eski gücüne kavuşacağı ile ilgiliydi. Yuju konuşmasını bitirdiğinde birkez daha kalabalık gürledi. Coşkuyla birbirlerine sarıldılar. Daha sonra tören gösteriler ile devam etti.
Akşam olduğunda hepsi yorgun düşmüştü fazla düşünmeden uykuya daldılar.
Sabah herkesin yeni görevindeki ilk iş günüydü. SinB, Sowon ve Umji çoktan kalkmış işlerinin başına koyulmuşlardı.
SinB ilk iş olarak askerleri denetlemeye çıkmıştı. Sowon taht odasında yönetim evrakları ve işleriyle ilgilenirken Umji'de saray içinde bulabildiği kaynaklardan 6 diyar ile ilgili derinlemesine araştırma yapmaya başlamıştı.
Sowon bütçe evraklarının arasından kafasını kaldırıp iç çekti. Saat neredeyse öğlene geliyordu. Odanın içindeki görevlilerden kardeşlerinin hala uyuyup uyumadıklarını kontrol etmesini istedi.
Majesteleri Yerin ve Eunha hala uyuyordu. Majesteleri Yuju ise bahçede gezintiye çıkmıştı. Sowon kaşlarını çattı. Yerinden kalkıp kızları uyandırmaya karar verdi. Hem sürekli oturmaktan ağrayan bacakları da açılmış olurdu.
İlk olarak Yerin'in odasına girdi. Hala uyuyordu. Hemen gidip kapalı olan kadife perdeleri açtı. Birinin içeri girip ses çıkardığını duyan Yerin de o sırada kafasını kaldırıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Ha? Sen miydin abla..." Kafasını tekrar yastığa koyup arkasını döndü. Sowon bu sefer yorganı çekti.
"Kalk hadi!"
"Yaa... neden..."
Yerin doğrulup yorganı çekeledi.
"Çünkü yapacak işlerin var. Sen artık saygıdeğer Kraliçenin elçisisin."
