Plagg Meets Marinette (Plagg, Marinette ile tanışıyor)-TÜRKÇE ÇEVİRİ

B1-Plagg,Marinette ile tanışıyor

Plagg Marinette ile tanışıyor- Plagg iyi bir gün geçirmiyordu. Günü Adrien'in fazla uyumasından dolayı koşarak kapıdan çıkmasıyla Plagg'in kahvaltıyı kaçırmasına neden olarak başladı. Kremamsı Camembert, mantıken Plagg'e yemesi için çığlık atıyordu ama bunun yerine ondan uzaklaşırken onunla alay etti.

Adrien'in Camembert stoğu yapmadığından ve Plagg' i neredeyse aç bıraktığını bahsetmiyoruz bile. Şimdi okul bitene kadar Adrien'in çantasında karanlıkta, peynirsiz hapishanede altı saat oturmaya zorlanıyordu... Okul her şey miydi? Ah, hayat adil değildi.

Birden Plagg peynirin kokusu aldı. Kesinlikle Camembert değildi ama çok acıkmıştı bu yüzden umursamadı. Dikkatlice Adrien'ın çantasından sıvıştı, bölgenin temiz olduğuna karar verdi ve kokuyu takip etti. Koku, onun arkasında oturan kızın-Marinette'nin , eğer doğru hatırlıyorsa, sırt çantasından geliyordu.

Burnu ona peynirli Danimarka pastası bulduğunu söyledi. Şansa bak. Tatlı hamur işinden mutlu şekilde gülümseyerek kocaman ısırık aldı. Bitirdiğinde ne kadar yorgun olduğunu fark etti. Marinette'nin çantası Adrien'ın çantasına göre daha rahattı. Hızlı kedi kestirmesine karar vermesinden hiçbir zararı olmazdı. Birkaç dakikalığına gitmiş olmasından Adrien fak etmezdi.

Gözlerinin kapanmasına izin verdi ve uykuya bıraktı kendini.

Uyandığında ona parlak bir ışık çarptı. Şaşkınlıkla baktı hâlâ uyku sersemiydi. Bir çift mavi göz ona bakıyordu. İçinden bir endişe sarsıntısı geçti ve etrafına baktı. Şu anda Marinette'nin odasında ve kızın elinde oturuyordu. Hayır olamaz! Uyuya kalmıştı!

"Ah, sen iyi misin?" kız ona sordu. "Hayır, ben açım! Hiç Camembert'ın var mı? Ya da herhangi bir peynirin?" Plagg kıza sordu. Kesinlikle hâlâ aç olduğunu anladığında şaşkınlığı uzun sürmedi.

"Ah, burada bekle, sana bir şeyler getireceğim." dedi kız ve kibarca onu bıraktı. Merdivenlerden aşağı indi.

Plagg beklerken etrafına baktı ve kıs kıs güldü. Kızın odasında Adrien'ın bir sürü fotoğrafı var gibiydi.

Birkaç dakika sonra kız biraz Camembert ile geri dönmüştü.

"Ben sana bir şeyler hazırlarken işte sana alıştırmalık.Çantamda tüm gün oturduğundan açlıktan ölüyor olmalısın." kız dedikten sonra ona Camembert verdi ve tekrar merdivenlerden inerek kayboldu. Yaklaşık yarım saat sonra peynirli yiyeceklerle dolu bir tepsiyle geri geldi.

"Ne sevdiğini bilmiyorum bu yüzden sana peynirli kruvasanlar, peynirli Danimarka pastaları, özel yapılmış peynirli makaronlar ve peynirli turta. Ve ek olarak sana biraz peynir sosu yaptım."dedi fincanı göstererek.

"Ah, sen bir meleksin.Bu mükemmel" . " Plagg rüyadaymış gibi dedi kız onu yere koyarken.

Plagg, peynir cennetindeydi. Her şey çok lezzetliydi-peynir sosuna gelmemişti daha. Plagg buna doyamadı. Marinette banyoya gitti ve aynada kendisiyle konuşuyormuş gibi gözüküyordu ama Plagg ona fazla dikkat etmedi-lezzetli peynirini yemeye fazla odaklanmıştı. Plagg bitirdiğinde bugünün geleceğine inanmamıştı, doymuştu. Marinette geldi ve yanına oturdu.

"Eee senin adın ne ?" diye sordu ona.

"Ben Plagg,"kıza söyledi.

"Ben Marinette.Yani Plagg ben seni Kara Kedi'ye nasıl geri götüreceğim? Onun kwamisi olduğunu düşünüyorum." kız dedi ona.

"Kwami'nin ne olduğunu nasıl biliyorsun Marinette?" onun ne olduğunu bilmesine şaşırarak sordu Plagg.

"Çünkü Plagg onun kendi kwamisi var." dedi neşeyle şarkı söyleyen bir ses. Plagg, siyah benekli kırmızı bir kwami görmek için odanın etrafına baktı. O Tikki'ydi.