23- "Vatanına Göz Dikeni Ez Kızım!"

35.7K 2.3K 663
                                    

Merhaba♥️♥️

Geçiş bölümü niteliğinde bir bölüm ile karşınızdayız...

Bölümden hemen sonra 24. Bölüm alıntısını okuyacaksınız💣

24. Bölüm eğer sınır dolarsa 25 Ocak'ta gelecek!

Sizi seviyor ve bölümle başbaşa bırakıyorum...

****

"Tuğrul Yüzbaşı! Başarılı operasyonunu bizzat takip ediyorum. O kadını teslim aldığını işittim. Sen ve ekibin, Türkiye hattı-sınır müdafaasının en çetrefilli operasyonunda bel kemiği görevinde olacaksınız! Bu da benden size müjde olsun!"

Levh-i Mahfuz; "Üzerine yazı yazılan, silinmekten ve değişikliğe uğramaktan korunmuş düzgün satıh."

Kısaca, kader defteri.

Kaderin ağları da, şehitlik makamının sahipleri de bu korunmuş defterde gizliydi. Ancak yaşanma zamanı gelince ortaya dökülür ve makam sahibi, izzetli ve onurlu kişiler mevkisine kavuşurdu.

Yaşandıkça görülecekti kaderin korunmuş yazısı.

Operasyon emrinin Bürküt timine verildiği haberini içinde bir kasvetle kabullendi Yüzbaşı Tuğrul.

İşte tam burada kader yazısı devreye giriyordu. O yazıların mürekkepleri, Tuğrul'un gönlüne dökülmüş ve acının çığlığını önceden hissetmesini sağlamıştı.

Dilaver Paşa'nın müjdesi hiç şüphesiz yanında olan diğer askerlerini sevince boğmuştu.

Türkiye tarihinin en önemli ve en büyük operasyonlarına imza atacaklardı. Sınırlarında cirit atan kansız piçleri, kefensiz toprağa gömeceklerdi. Hatta gömülecek bir bedenleri bile olmayacaktı Türk'ün havada gezinen keskin bakışlı şahinleri sayesinde.

50-100 yıl sonra kitaplarda Türk balaları, atalarının bastığı yerleri nasıl yurt edindiğini okuyacak ve kendi adımlarını sağlama alacaklardı. Atalarına yaraşır bir gelecek inşa edeceklerdi kendilerine ve vatanlarına.

Geride toprağa mübarek kanı düşmüş, açmamış gonca güzelliğini bedenlerinde taşıyan vatan sevdalılarını da hiç unutmayacak, en güzel şekilde ihya edeceklerdi.

Şuan burada bulunan kanı tez akan yiğitler gelecek nesillere vatan sevgisi nasıl olur öğretecek yiğitlerdi işte.

Aldıkları nefesler nasıl vatan içinse, verdikleri nefesler de vatan için olacaktı.

Üsteğmen Gülşah'da bu zümrenin en baba yiğit hatunuydu. En candan sevdiği askeri, Ali Er'in dizinde nefesini bile zor alacak durumdaydı ama sabretti, direndi ve komutanını, aşık olduğu adamı daha büyük bir mücadele ile beklemeye koyuldu.

"Komutanım, Halit Komutanım ben yaralandığımda kulağıma 'O Allah ki, sabredenlerle birlikte olandır. Sabret yiğidim, senin kanın yere düşmez, düşürmeyiz ama sen de sabret!' demişti. Siz de sabredin. O gün saydığımız mücadele günü için dayanın."

Gülşah hayal mayal sözleri kulağında duyup kabullendi. Bedeni dayanamayacak hale gelip kendini bırakmış olsa da, mücadeleci ruhu hâlâ dinç ve diriydi.

***

"Büyük Operasyona katılamayacak hâle getirmiş kendini, helal olsun!"

"Yeni komutan gelecek Gülşah Üsteğmen'im yerine diyorlar lan doğru mu acaba?"

KURT NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin