🌙Herdem 9 Bölüm🌙

2.5K 155 31
                                    

Evet veya hayır bu iki kelime'nin neden bu kadar anlam ifade ettiğini anlamıyordum.

Şu yaşıma kadar bir çok kişinin kararları doğrultusunda yaşamış boyun eğmiştim. Özellikle babamın bize ne kadar iyiyse bir o kadar kötüydü.

Özellikle bana karşı bir gün iyi olsa ertesi gün kötü olurdu. Şimdi ise Alparslan'ın dışarı çıkarsan ölürsün sözüyle adım dahi atamıyordum.

Burada kalsam ne olacaktı sanki daha mı güvende olacaktım. Hayır olmayacaktım beni yılanlarla dolu bodrum katına kapattığını unutamıyordum.

Yinede bu değil ki gidecektim en azından tehlike'nin ne olduğunu ancak arkamda ki şahıs söylerdi.

Yüzümü sabit tutup onun kumral çehresine kara gözlerine baktım.

Dikkat ve merakla vereceğim cevabı bekliyordu. Kuruyan dudaklarımı ıslatıp yutkundum.

Bakışları çok kısa bir an çatlamış dudaklarıma değip, karalarını yine gözlerime çıkardı.

"Ee kararın nedir gece kızı" gece kızı mı demişti o bana!

"Sana neden güveneyim Alparslan" doğal olarak bunu soruyordum.

Tek kaşı havaya kalkmış dudakları sanki ilk defa gülüyormuş gibi gerilmişti.

"Başka şansın var mı abin nerede hani" abim şimdi nasıldı acaba!

"Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez" kalmak için sebebim yoktu.

Hızla dış kapıya ulaşıp açtım. Karşıma çıkan iki korumayla arkama döndüm.

"Söyle adamlarına çekilsinler" sesim yüksek çıkmıştı.

Ağır aksak koca heybetiyle tam ayaklarımın dibinde durdu.

"Dışarısı senin için tehlikeli gece kızı şunu anla seni öldürmek isteyen kişi kim bilmiyoruz bu evden çıktığın an keklik gibi avlarlar seni" Alparslan daha bir çok şey açıklamak istiyordu.

Mesala baban seni öldürmek istiyor. Ama yapamazdı çünkü Sedatın bulduğu bilgilere ihtiyacı vardı.

Elif aciz veya güçsüz görünmek istemiyordu ki tam tersi kendi ayakları üstünde durup yaşamak istiyordu.

Bunun yanı için'de tehlikeye girmek kucağına atlamak yanlış olurdu. Peki ama ne zamana kadar bu adamın evinde kalacaktı.

Abisi onu arasa ya!

"Telefonunu verir misin abimi aramak istiyorum" dedi.

Alparslan itiraz etmeden içeriden telefonunu getirip Elife uzattı.

Ezbere bildiği numarayı ararken neyle karşı karşıya geleceğini tahmin etmiyordu.

Bir kaç daha aramasına rağmen abisinin telefonu kapalıydı.

"Teşekkür ederim" diyebildi kısık kısık.

"Kalacak mısın" tam cevap verecekti Bilal Halil ve Sedat bahçede göründü.

Üçünün'de suratı sirke satıyordu.

Alparslan temkinle adamlarına bakarken duyacağı şeylerden hiç mi hiç hoşlanacağını zannetmiyordu.

"Ne bu haliniz" diyen Arslana baktım.

Bilal başını öne eğmiş duruyordu.

Sedat söze girdi utana sıkıla!

"Abi bu mal var ya ahu" diye inledi. Çünkü Bilal kafasına yumruk atmıştı.

İyiden iyiye sinirlenmeye başlayan Alparslan gür sesiyle bağırdı.

Herdem!Where stories live. Discover now