🌙Herdem 18 Bölüm🌙

1.3K 75 7
                                    

Not Keyifli okumalar...

Sahi insan hayattan ne beklerdi! Ne gibi beklentisi olurdu bunun cevabını kim nasıl verirdi.

Ay🌒 mı aşıktı güneşe Güneş☀️ mi aşıktı aya!

Bir tarafı karanlık bir tarafı aydınlık olan ay ne gibi gizleri içinde barındırıyor saklıyor en çokta sessiz çığlıklar atıyordu.

Peki ya Güneş o her tutulmadan sonra daha mı bir parlıyordu yoksa daha mı bir öfke besliyordu.

Elif neye veya kime öfkeli olduğunu kesinlikle bilmiyordu. Bildiği bir şey daha varsa hayat cidden acımasızdı. Gücün varsa iyiydin yoksa kötü!

Yekta beyin dolu dolu olmuş göz bebekleri akmak için yer bakıyordu adeta kendine eziyet eden Yekta dudaklarına buruk bir tebessüm koyup ağır ağır kızına yaklaştı.

"Uyandığını bilmek güzel bizi çok korkuttun kızım" ağzından çıkan kızım kelimesiyle Elif gözle görülür biçimde gerildi.

Gözlerini kaçıran Elif başını sallayıp ellerini önünde kenetledi. Ne diyeceğini nasıl davranacağını tam olarak bilmiyordu.

Kime kızacak kime kin güdecek yılların hesabını hangi birinden soracaktı. Peki ya annesi babası annesi ölür ölmez mi evlenmiş arka arkaya çocuk yapmıştı.

Aklımda ki sorularla bakışlarımı tekrar babam olacak adama çevirdim. Benim bakışlarımla oda gerilirken Alparslan baba kızı yalnız bırakmak için odadan ayrıldı.

Ne Yekta bey nede Elif bir an olsun bile bakışlarını çekmiyordu.

"Annem sizde fotoğrafları var mı" diye sordu. Çünkü en çok annesini merak ediyordu.

Yekta kızının sorusuyla gülümsemeye çalıştı. Nasıl derdi ki Suzan denen manyağın o resimleri yaktığını elinde sadece iki tane resim vardı. Buda yeterdi sanırım bu yüzden başını olumlu anlamda salladı.

"Var kızım var ne zaman istersen görmek istersen getirebilirim" aldığı cevapla içi rahatlayan Elif ufacık da olsa gülümsedi.

"Olur" diyip başını yeni yeni aydınlanan camdan gözüken havaya dikti.

Yekta ise iki büyük adımda yatağın yanına yaklaşıp elini kızının saçlarına uzatıp çok hafif değdirdi.

Elif ise saçlarında hissettiği ufak dokunuşlar yutkundu.

Ne geri çekilmek istiyordu nede dokunmasını!

Dolan gözlerini sıkıca yumup açtı. O sırada odaya giren doktor ve diğer aile üyeleriyle Yekta geri çekilmek zorunda kaldı.

"Elif hanım aşırı strese bağlı olarak bayılmış bunda açlık ve vitamin eksikliği'de mevcut tabi yazacağım ilaçları düzenli kullan taburcu olmanda sakınca yok" diyip odadan ayrıldı.

Alparslan ve Amcası göz göze geldi. Şimdi tek sorun Elif'in nerde kalacağıydı.

Elif ise tepesinde dikilen iki adama gözlerini devirip yataktan yavaşça indi.

Gülnar ise Elif'in ne kadar annesine benzediğini düşünüyordu. Tıpkı annesi gibi çok güzeldi.

Neslihan o ise ablasına hem kıskançlıkla hem de içinde anlam veremediği öfkeyle bakıyordu.

Yetkin o tam tersi ablasına hayranlıkla bakıyordu.

Elif bütün gözlerin odağı altında Alparslan'a ilerleyip konuştu.

"Gidelim mi artık biraz uyumak ve dinlenmek istiyorum sonra şirkete geçeriz" sonuçta asistanlığını yapacaktı değil mi?

Yekta bey ve diğerleri anlamsız bakışlar atıyordu. Şirket derken neden bahsettiğini pek kavrayamadı.

Herdem!Where stories live. Discover now